27 Ocak 2008 Pazar

15 günlük sömestr tatili başladı. Psikolog İnci Vural aileleri uyardı: Tatil planlarınızı çocuğun karne notlarına göre yapmayın

Klinik doktorlarından Klinik Psikolog-Pedagog İnci Vural yarıyıl tatilinin nasıl en verimli şekilde geçirilebileceğine dair sorularımızı yanıtladı:

* Ebeveynler yarıyıl tatilinin nasıl geçirileceğini planlarken nelere dikkat etmeli? Plan yaparken, çocuğun karne notları dikkate alınmalı mı?
Notları zayıf olsa annebabası ile oyun oynamak ve gezmek her çocuğun hakkıdır. Bunlar şarta bağlanmamalıdır. Nasıl ki, küçük bir çocuğu yemekten mahrum ederek cezalandıramazsanız, okul çocuğunu da kendinizden mahrum ederek cezalandırmayın. Ama eğer notları iyi değilse, zayıf getirmezse almak için söz verdiğiniz bisikleti almayabilirsiniz. Bazı anne-babaların düştüğü, ödülü önceden verme tuzağına siz düşmeyin. Yani çocuğunuza, "Hadi ben sana bisikletini şimdiden alayım. Ama söz ver ikinci dönem zayıf getirmeyeceksin" demeyin. Sadece notlara odaklanmamanızda da fayda var. Çocuğunuzun arkadaş ilişkilerini onunla konuşarak anlamaya çalışmak da çok yararlı olacaktır.

CEZAYI ABARTMAYIN!
* Okulda başarılı olan bir çocuğun tatil programıyla, başarısız olanınki aynı mı olmalı?
Sonuçta bu bir tatil. Aslında başarısız bir çocuk da tatil yapmayı hak eder. Başarısız olmasına karşın o, yıl boyunca çabalıyor. 'Senin zayıfın var, 5 misli fazla çalışacaksın' diye bir anlayış, aşırıya kaçan bir ceza olur.

* Okulda başarısız bir çocuğun sorunu tembellik midir, yoksa algılama ile ilgili bir problemi olabilir mi?
Çocuğun tembellik gibi görünen sorunu bir algılama ve öğrenme güçlüğü de olabilir. Birincil olan öğrenme problemi olabilir ama çocuk yapamadığını, başaramadığını gördükçe dersleri tamamen bırakıp uğraşmayabilir. Bu da dışarıdan tembellik gibi gözükür. Böyle bir endişeniz varsa, çocuğunuzun durumunu siz ayırt edemeyebilirsiniz. Bunun için bir uzmandan yardım alın.

* Tatil süresince ailelerin çocuklarına ders çalıştırması doğru mudur?
Derslerinden kopmaması için çocuğun belli oranda mesela günde yarım saat ders çalışması doğru olur. Çocuk kendi çalışabiliyorsa bırakın çalışsın, siz sonra denetleyin. Gerekiyorsa tatil süresince kendinizi öğretmenin yerine koyup, ona ders çalıştırabilirsiniz.

İSTEKLERİNE SAYGI DUYUN
* Çocuklar yarıyıl tatili boyunca tüm zamanlarını aileleriyle birlikte mi geçirmelidir?
Çocuklar arkadaşlarıyla da program yapabilir. Tatil diye, 24 saat tüm ailenin birlikte olması gerekmiyor. Kamplar çocuklar için iyi bir tecrübe oluyor. Bazı çocuklar hiçbir şey yapmak istemiyorlar. Onlara da saygı göstermek gerekli. Çocuğun ne istediği önemli. Hiçbir şey yapmak istemeyen bir çocuğu zorlamak gereksiz.

* Çalışan ailelerin çocuklarının, sömestr tatilini aile büyükleri ile birlikte geçirmelerini tavsiye eder misiniz?
Çocuğun annesi ya da babası çalışıyorsa, tatilin bir kısmını anneanne ya da babaannesiyle geçirebilir. Çocuk eğer onları seviyorsa, onlarla birlikte olabilir. 10 yaşından büyük bir çocuk, tanıyıp sevdiği bir ortamda ailesinden ayrı 10 gün kalabilir. Önceki yaşlarda ailesine daha bağlıdır.

Karaçoban İMKB Yatılı Bölge İlköğretim Okulu’nda (YİBO) yatağında ölü olarak bulunan Kaya İşçimen'in ölüm nedeni açığa çıkmadı

Erzurum'un Karaçoban İlçesi Kaymakamı Suat Demirci, İMKB YİBO'da Kaya İşçimen isimli öğrencinin ölümüyle ilgili olarak, “Otopsi sonucu henüz gelmedi” dedi. Demirci, 23 Ocak tarihinde, Karaçoban İMKB Yatılı Bölge İlköğretim Okulu'nda (YİBO) yatağında ölü olarak bulunan Kaya İşçimen (12) adlı öğrencinin cenazesinin defnedildiğini söyledi. Demirci ayrıca, İşçimen'in kardeşinin bazı iddialarının bulunduğunu ifade ederek, “O konuda bir rapor hazırladım. Bu raporu, sayın Valimiz Celaletin Güvenç'e sunacağım. O de gereken açıklamayı yapacaktır” diye konuştu.

ABD'nin New Jersey eyaletindeki "Türk koleji" ABD Ulusal Bilim Olimpiyatlarında takım halinde ikinci olarak büyük bir başarıya imza attı

ABD'nin ünlü bilim araştırma şirketi Dupont ve George Washington Üniversitesi işbirliğiyle, Washington D.C'de, geleceğin bilim adamlarını seçmek amacıyla düzenlenen olimpiyata, ülke genelinden, 25 kategoride 340 öğrenci katıldı.

4 altın, 6 gümüş ve 12 bronz madalya kazanarak ABD'nin en popüler okullarını geride bırakan ve çoğunluğunu Türk öğrencilerin oluşturduğu Pioneer öğrencileri, geçtiğimiz hafta da New Jersey eyaletinde yapılan bölgesel bilim olimpiyatlarında birinci olmuştu.

Yarıyıl tatilinde tempolu bir ders çalışma süreci olmamalı. Ama bu, tatilin bomboş, plansız, TV ve bilgisayar başında geçeceği anlamına da gelmiyor

Basit bir planlama ve stressiz bir öğrenme süreci öğrenciyi yeni döneme ve hayata hazırlayabilir.

Yarıyıl tatili öğrenciler için dinlenme, yeni eğitim dönemine hazırlanma için çok önemli bir fırsat niteliğinde. 2 haftalık süre "boş zaman" gibi algılansa da kaliteli bir hayat için "boş zaman" olarak adlandırılan dönemlerin iyi değerlendirilmesi gerekiyor.

"Boş zaman" kişiliği geliştirme ve beceri edinme açısından hayati bir fırsattır. Bu zamanların iyi değerlendirilmesi, çocuklarımızın mutluluğu ve hayata bakışlarının güzelleşmesi olarak sonuç verir. Ailenin yaşadığı yere ve imkânlarına göre, sportif, sanatsal, beceri eğitimleri gibi faaliyetlerle bu zaman dilimi değerlendirilebilir. Bu ara dönemi hem çocuk hem de anne baba olarak ele alıp, programlı ve planlı hale getirmekte fayda var. Plan ve programın yapımında genellikle, gönüllülük esas olmakla birlikte, ileriye dönük özellikleri elde edebilmek için bazen otoriter davranışlar da sergilenebilir. Bu planlı dönemi bazı aşamalar şeklinde ele alabiliriz:

1. adım: Tatil planınız hazır mı?
Çocuğumuzun hangi davranışı kazanmasını, hangi konuda yoğunlaşmasını arzu ediyorsak, bunu birlikte belirlemeliyiz. Bunlar arasında güzel konuşma-yazma, girişkenlik, basketbol, masa tenisi, futbol, kitap okuma, ev işlerinden anlama, sayısal-sözel derslerde daha başarılı olma, resim yapma, müzikle ilgilenme, yabancı dilini geliştirme, kardeşleriyle anlaşma, kırıcı davranmama gibi birçok davranış sıralayabiliriz.

2. adım: Listeniz var mı?
Günlük mutat olarak yapılan, kahvaltı, öğle ve akşam yemek saatleri belirlenmeli. Ev içinde yapabileceği kitap okuma, test çözme, ev işlerine yardım gibi veya dışarıda gerçekleştireceği basketbol oynama, müzeye gitme, arkadaşlarıyla birlikte olma gibi etkinlikler bu saatler arasına yerleştirilmelidir.

3. adım: Ayrıntıları ihmal etme
Günlük yapılacak işin detayları ve niteliğinin belirlenmesinde gerekirse öğretmenlerinden veya uzman kişilerden yardım alınabilir. Okuyacağı kitabın, çalışacağı ders konularının ve çözeceği soru kaynaklarının belirlenmesi, bunların ne kadar zaman içinde bitirileceği kararlaştırılmalıdır.

Hangi film, tiyatro, spor müsabakası veya alışveriş ve eğlence merkezine ne zaman ve kimlerle gidileceği konuşulmalıdır. Bunlar bir ödül olarak sunulacaksa, hangi davranışların nereye kadar yapılması gerektiği açıklanmalıdır.

İngilizcesini mi geliştirmesini istiyorsunuz, kimden veya hangi kaynaktan yararlanacak? Günlük kaç kelime ezberlemeli? Mini çeviriler mi yapacak? İngilizce bilen biriyle mi pratik yapacak? Öğrenimini kolaylaştıracak cazip materyaller var mı?

Bilgisayar veya internette ne yapmak istiyor, siz ne yapmasını istiyorsunuz. Çocuğunuzdan sizin de bildiğiniz bir konuda internette araştırma yapmasını isteyebilir veya beceri oyunlarının olduğu sitelere yönlendirebilirsiniz.

Sabahtan akşama kadar bilgisayar veya televizyonun başında zaman geçirmek tehlikeli bir bağımlılıktır. Bunun için Tv'de ne seyredeceğini önceden planlayabilirsiniz.

Arkadaşlarıyla nasıl ve nerede beraber olacaklar? Siz arkadaşlarını ve ailelerini tanıyor musunuz?

Çocuğumuza güvenelim. Fakat güven kontrole mani değildir. Arkadaşları ile ne yapacaklarını bilmek en doğal hakkınız.

Siz hangi vakitlerde onlarla birlikte olup, hayatınızı veya beklentilerinizi paylaşacaksınız? Bu dönemde çocukla geçireceğiniz her an çok değerlidir. Nitelikli beraberlik sağlanmalıdır. Siz çalışıyor olabilirsiniz; ama onlar tatilde.

4. adım: Program işliyor mu?
Yapılan plan ve programın işleyip işlemediği, bir değişiklik yapmak gerekir mi, sorun var mı, işliyorsa takdir edilmesi, işlemiyorsa sürece müdahale edilmesi gerekebilir. Kısaca programın kâğıt üzerinde kalmaması sağlanmalı. Bütün aile fertleri üzerlerine düşeni yapmalı. Kontrol soru sorarak veya bizzat görerek ve dinleyerek olabilir. Bu aşamada çocuğumuzla iletişimimiz, yargılamaya, suçlamaya dönüşmemeli.

5. adım: Değerlendirme
Programlar günlük olarak veya faaliyetlerin değişik aşamalarında, özellikle bitiş zamanında değerlendirilmelidir. Sevinç, üzüntü, başarı veya başarısızlık ele alınmalıdır.

Çocuğumda dikkat eksikliği var, ne yapayım?
Çocuğumuzun dikkat eksikliği problemi varsa, hem odaklanma hem de hafızayı geliştirmek için şu faaliyetler bu dönemde daha sık yaptırılabilir: Sınıf seviyelerine göre, bulmaca, sudoku, satranç, kelime avı, varlık bulma, beceri oyunları, okuduğunu ve gördüğünü anlatma gibi faaliyetler programa yerleştirilebilir.

Aziz Yıldırım - Psikolojik Danışman

Samsun Karşıyaka Lisesi, teknoloji sınıfına kavuştu

Samsun Karşıyaka Lisesi, teknoloji sınıfına kavuştu. Canik Beldesi'nin tek lisesi olan Karşıyaka Lisesi teknoloji sınıfında 63 öğrenci aynı anda eğitim görecek.

Canik Beldesi sınırları içinde bulunan Karşıyaka Lisesi'nde yaptırılan teknoloji sınıfı düzenlenen törenle hizmete açıldı. Programda konuşan Canik Belediye Başkanı Osman Genç, genç dimağların en iyi eğitim almaları amacıyla teknoloji sınıfını yaptırdıklarını söyledi.

Çağın bilgi ve teknoloji çağı olduğunu belirten Belediye Başkanı Genç, "Teknoloji çok hızlı bir şekilde değişiyor. Çağa ayak uydurmak için kesinlikle hem kendimiz hem de yeni neslimizin teknolojiyi öğrenmesi ve yaşanan değişiklikleri de yakınen takip etmesi gerekiyor . Bunun için beldemizin tek lisesi olan Karşıyaka lisemize öğrencilerin kendilerini en iyi bir şekilde yetiştirmeleri için teknoloji sınıfı açtık. Geleceğimizi emanet edeceğimiz, yarınlarımızın idarecileri ve güvenceleri olan gençlerimizi en iyi şekilde bilgi ile donatmalıyız. Önce çocuklarımıza bilgiyi verelim ki, onlardan başarı bekleyelim. Eğitime yapılan yatırım en güzel yatırım olduğunu bilen birisi olarak, hem kendi imkanlarımızla hem de diğer kurumların ve hükümetimizin yaptığı eğitim yatırımları ile gurur duyuyorum." dedi.

İl Milli Eğitim Şube Müdürü Hasan Yetik ise; Canik'te eğitim adına yapılması gerekenlerin bir bir hayata geçirildiğini, teknolojinin ışık hızı ile geliştiğini, buna ayak uydurmak için mutlaka yakınen takip edilmesi gerektiğini ve Canik'te eğitime yapılan bu kadar yatırıma karşılık başarının kaçınılmaz olduğunu vurguladı.

Karşıyaka Lisesi'nde açılan ve 63 öğrencinin aynı anda eğitim göreceği teknoloji sınıfı için 15 bin YTL harcandığı ifade edildi.

Samsun Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Tahsin Nas, Turizmde nitelikli elemana ihtiyaç var dedi

Samsun Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Tahsin Nas, hizmet sektörü içerisinde en önde gelen ve ülke ekonomisini kalkındıracak döviz girdisinde en büyük paya sahip olan turizm sektörünün nitelikli elemana ihtiyacı olduğunu söyledi.

2007-2008 eğitim-öğretim döneminde açılan Bafra Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi'ni ziyaretinde konuşan Nas, Türkiye'nin turizm açısından önemli bir potansiyele sahip olduğunu dile getirerek, "Ülkemizin ekonomik sıkıntılar yaşadığı dönemlerde hem dış açıkların giderilmesinde hem de işsizliğin azalmasında bu sektörün katkısı görülmüştür. Dolayısı ile bu sektördeki kazanımların devamlılığını istiyorsak nitelikli elemanlar yetiştirmeliyiz." dedi. Bafra Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi'nin vereceği eğitimle başarılı olacağını dile getiren Nas, okul idaresinin 15 günde bir yaptıkları kaynaşma yemekleri ile güzel açılımlar yapacaklarına inandığını söyledi.

İsmail Ahıskalı Mesleki Eğitim Merkezi tarafından ustalara yönelik başlatılan ve 10 gün süren 'Ustalara İş Pedagoji Kursu' yapılan sınavla tamamdı

Samsun Bafra İsmail Ahıskalı Mesleki Eğitim Merkezi tarafından ustalara yönelik başlatılan ve 10 gün süren 'Ustalara İş Pedagoji Kursu' yapılan sınavla tamamlandı.

Bafra, 19 Mayıs, Alaçam ve Yakakent ilçesine yönelik hizmet veren İsmail Ahıskalı Mesleki Eğitim Merkezi'nde yapılan sınavda 125 usta ter döktü. 50 sorudan oluşan ve 1 saat süren sınavda 125 usta, eğitim psikolojisi, eğitimde iletişim, meslek analizi, çıraklık ve mesleki eğitim, iş güvenliği, sigorta işlemleri, iş kazalarından korunma ve meslek dersleri öğretim metotları konularındaki soruları cevapladı.

Ustalara yönelik pedagoji kursu sınavında 125 ustanın başarılı olduğunu belirten İsmail Ahıskalı Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü Selahaddin Yüksel, sınav sonrası kursla ilgili memnuniyet anketi yaptırdı. Eğitim merkezinin toplantı salonunda düzenlenen törende kursiyerlere belgeleri, Bafra İlçe Milli Eğitim Müdürü Ömer Yayla ve İsmail Ahıskalı Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü Selahaddin Yüksel ve okul idarecileri tarafından verildi. (Cihan Haber Ajansı)

Ustalık ve Kalfalık Belgesi Almak için Sınava Katılan 410 Aday Sınavda Ter Döktü

Trabzon'un Akçaabat ilçesine bağlı Söğütlü beldesinde, Akçaabat Mesleki Eğitim Merkezi'nde düzenlenen ustalık ve kalfalık belgelerini alabilmek için 410 aday ter döktü.

Akçaabat Mesleki Eğitim Merkezi'nde düzenlenen ustalık ve kalfalık sınavlarında 17 meslek dalında 270 kalfa adayı ile 21 meslek dalında ise 140 usta adayı girdi. Akçaabat Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü Süleyman Gümüş, mesleklerine yeni başlayan çırakların 1,5 yıl ile 3 yıl arasında haftada bir gün olmak üzere Akçaabat Mesleki Eğitim Merkezi'nde meslek eğitimi alarak kalfalık sınavlarına girmeye hak kazanabileceklerini, başarılı olan adayların ise kalfalık belgelerini aldıktan sonra ustalık sınavlarına girebilmek için yeterli hizmetleri varsa doğrudan ustalık sınavlarına başvurabileceklerini belirtti. Gümüş, bu kişilerin hizmet süreleri yeterli değilse ustalık eğitimi alacaklarını ve iki yıl daha mesleki eğitimlerini sürdürdükten sonra ustalık sınavlarına katılabileceklerini söyledi.

Gümüş ayrıca, ustalık sınavlarında başarılı olan adaylar belgelerini alıktan sonra usta öğreticilik kurslarına katılabileceklerini söyledi. Ustalık belgesine sahip olan adaylar mesleklerinde bağımsız iş yeri açma hakkını sahip olduklarını ifade eden Gümüş, "Sınavda başarısız olan adaylar ise bir sonraki dönemde haziran ayında başarısızlık oldukları derslerden tekrar sınava katılabilirler. Bu sınavlar yönetmenlik gereği ile Şubat, Haziran, ve Eylül ayı olmak üzere yılda üç kez yapılıyor." diye konuştu. (Cihan Haber Ajansı)

Beşiktaşlı Filip Holosko ve Serdar Özkan, TFF'nin Beylerbeyi tesislerinde eğitim gören çocuklarla bir araya geldi

Beşiktaşlı Filip Holosko ve Serdar Özkan, TFF'nin Beylerbeyi tesislerinde eğitim gören çocuklarla bir araya geldi.

Türkiye Futbol Federasyonu'nun Beylerbeyi Gündüz Tekin Onay Tesisleri'ndeki Grassroots Merkezi'ni ziyaret eden Holosko ve Serdar Özkan, miniklerle antrenman yaptı ve onlarla birlikte fotoğraf çektirip, imza dağıttı.

Balıkesir'in Edremit İlçesinde Açık İlköğretim Sınavlarından Sonra Açıl Lise Sınavları da Yapılmaya Başlandı

Balıkesir'in Edremit ilçesinde Açık İlköğretim sınavlarından sonra Açıl Lise sınavları da yapılmaya başlandı.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, Edremit Lisesi ve Karagözoğlu İlköğretim okullarında Cumartesi ve Pazar günleri 4 oturum şeklinde gerçekleşen sınavlara toplam bin 795 öğrenci katıldı. Edremit'in yanı sıra körfez bölgesindeki Havran, Burhaniye, Gömeç ve Ayvalık ilçelerinde ikamet eden vatandaşlar, daha önce bu sınavlara girmek için bir gün önceden Balıkesir'e giderek orada konaklamak zorunda olduklarını, yolculuk ve konaklamadan dolayı büyük sıkıntılar ve masraflarla karşılaştıklarını, sınavın Edremit'e alınmasıyla rahat bir ortamda sınava girmekten çok memnun olduklarını ifade etti. Edremit esnafı da ÖSS'den sonra DPY, OKS, SBS sınavlarının Edremit'e alınmasından gayet memnun olduklarını belirtti. Özellikle hafta sonlarında sınavlar sayesinde az da olsa bir hareketlilik olduğunu ifade eden esnaf, ayrıca Motorlu Taşıt Sürücü Adayları Yazılı Sınavı'nın da Edremit'te yapılmasını yetkililerden istedi.

İlçe Milli Eğitim Müdürü Atanur Çağlayan ise, "Çeşitli sebeplerle örgün eğitimde okuyamamış vatandaşlarımız için çok önemli bir fırsat olan Açık İlköğretim ve Açık Lise sınavları huzur ve sükûn içinde geçti. Herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı. Sınavlarda görev alan tüm yönetici ve öğretmenlerimize teşekkür ediyorum. İlçe Emniyet Müdürlüğü yetkililerine de teşekkür ediyorum. Soruların muhafazası ve sınavların yürütülmesinde çok katkıları oldu. Zaten ilçemizde ÖSS sınavı yapmaktaydık. OKS ve DPY sınavlarının ardından Açık İlköğretim ve Açık Lise sınavlarının da ilçemizde yapılması çok yerinde oldu. Umuyorum Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi sınavları ile sürücü ehliyeti sınavları da ilçemizde yapılmaya başlar. Böylece körfez bölgesinden bir sürü insan bir gün öncesinde kalkıp Balıkesir'e gitmek zorunda kalmaz. Biliyorsunuz buralar Balıkesir'e uzak" dedi.

Yolören köyünde 1936 yılında yapılan ilköğretim okulu onarılarak yeniden hizmete açıldı

Yolören köyünde 1936 yılında yapılan ilköğretim okulu onarılarak yeniden hizmete açıldı. Köy Muhtarı Hasan Arslantaş, 75 bin YTL'ye yakın bir harcama yaparak tarihi okulu onardıklarını belirtti.

Muhtar Arslantaş, "Okulumuz tarihi olduğu için Anıtlar Yüksek Kurulu'nun koruması altındaydı. Yaptığımız çalışmalar neticesinde orjinaline uygun olarak onarımını yapmak istedik. Aldığımız izinle okulumuza kalorifer tesisatı çekildi. Elektrik tesisatı tamamen yenilendi. İş ve dış sıva ve boyası yenilendi. Bunun yanı sıra çerçeveleri orjinaline uygun olarak yapıldı. Çevresinden su almasın diye de tüm okul çevresini betonla kapladık" dedi.

Okulun yaklaşık 75 bin YTL'ye malolduğunu dile getiren Arslantaş, "Bunun 10 bin YTL'si KÖYDES'den geldi. Kalan kısmını ise köy bütçemizden karşıladık" dedi. Okul Müdürü Necati Özkan da, tarihi binanın onarılmasına en çok kendilerinin sevindiğini belirterek, "Gerçeketn muhtarlığımız çok isabetli bir iş yaptı. Taşıma merkizi olan okulumuzun mevcut binası bize yetmiyordu. Şimdi tarihi binamızın onarımının tamamlanması ile ana sınıfı, spor odası, fen ve teknoloji laboratuarı ve kütüphanemiz bu binaya taşınacak. Biz de mevcut binamızda sadece eğitim yapacağız. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi.

Çeltikçi ve Karasıl'dan gelen öğrencilerle birlikte Yolören İlköğretim Okulu'nda 224 öğrenci öğrenim görüyor. (Cihan Haber Ajansı)

Suudi Arabistan Büyükelçiliği, Riyad Uluslararası Türk Okulu (RUTO) Yönetimi ve Okul Yönetim Kurulu işbirliğiyle sağlık taraması

Suudi Arabistan Büyükelçiliği, Riyad Uluslararası Türk Okulu (RUTO) Yönetimi ve Okul Yönetim Kurulu işbirliğiyle altı farklı ülkeden doktor ve hemşirelerin katılımıyla 910 öğrenci sağlık taramasından geçirildi. Türkiye'deki değişik tıp fakültelerinden mezun Suudi Arabistanlı, Ürdünlü, Pakistanlı, Özbekistanlı, Azerbaycanlı ve Türk doktorların katıldığı proje, TC Riyad Büyükelçisi eşi Dr. Canan Koru'nun başkanlığında okul yönetim kurulu başkanı Doç. Dr. Zekeriya Aktürk, Büyükelçilik Eğitim Müşaviri Metin Güçlü ve Okul Müdürü Hilmi Dönmez tarafından hazırlandı. Sağlık taramasına ayrıca gönüllü hemşireler Semra Aktürk ve Nesrin İnan'ın yanı sıra öğretmenler, öğrenciler ve okul yönetim kurulu üyeleri de destek verdi. Taramaya katkıda bulunanlara Büyükelçilik tarafından teşekkür belgesi verildi.

910 ÖĞRENCİ SEKİZ FARKLI SAĞLIK SORUNU AÇISINDAN TARANDI

1988 Yılında kurulan RUTO'da yaklaşık 1570 öğrenci eğitim görüyor. Ana sınıfı - 5. sınıf arasındaki 958 öğrenciden 910'u taramaya katıldı. Öğrenciler, görme bozukluğu, ağız ve diş sağlığı, beslenme bozuklukları, büyüme - gelişme sorunları, kansızlık, kalp muayenesi, uyku bozuklukları ve sosyal sorunlar açısından değerlendirildi.

DOKTORLAR: "TÜRKİYE'YE VE TÜRKLERE VEFA BORCUMUZU ÖDÜYORUZ"

Dr. Canan Koru, Cihan Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada "Bu çalışmanın esas amacı koruyucu hekimlik hizmeti sunmaktır. Diş fırçalama, sağlıklı beslenme ve düzenli uyku alışkanlığı kazandırılması halinde öğrencilerin sağlık durumlarında derslerini de etkileyecek bir iyileşme olacaktır" dedi.

Proje hazırlayıcılarından Doç. Dr. Zekeriya Aktürk ise "Bu projenin başarıya ulaşmasında Büyükelçiliğimizden gönüllü öğrencilerimize kadar birçok kişinin emeği var. Özellikle okul müdürümüz ve okul yönetimi projenin gerçekleşmesi için ellerinden gelen desteği verdiler. Kısıtlı imkânlara rağmen okulumuzda ilk kez bir sağlık taraması gerçekleştirildi. Bu projenin değişik ülkelerden meslektaşlarımızın desteğiyle gerçekleşmiş olması Türkiye'nin yabancı öğrencilere yaptığı yatırımın bir meyvesidir" dedi.

Suudi Arabistan'da Türk Milli Eğitim Bakanlığı'nın müfredatını uygulayan altı okulun olduğunu belirten eğitim müşaviri Metin Güçlü ise "Türkiye'de zaman zaman Sağlık Bakanlığı organizasyonuyla okullarda sağlık taraması yapılıyor. Ancak burada bu imkânları bulmak çok zor olduğundan böyle bir projeyi hayata geçirmek önemli bir başarıdır. Bu projeyi Suudi Arabistan'ın değişik illerindeki diğer okullarımızda da yapmayı planlıyoruz." diye konuştu.

Ege Üniversitesi'nden 1987 yılında mezun olan Ürdünlü Dr. Muhammed El Ayed "Türkiye'de okuduğum için çok mutluyum. Üzerimde Türklerin hakkı var. Böyle bir projenin yapılacağını duyunca hiç tereddüt etmeden katılmaya karar verdim." dedi.

Riyad'ın en büyük devlet hastanesinde çocuk cerrahı olarak çalışan Azerbaycanlı Dr. Rıfat Tanrıverdi, "Benim iki çocuğum da bu okulda eğitim görüyor. Ayrıca, burada çok sevdiğimiz Türk arkadaşlarımız var. Bu nedenle eşim Dr. Metanet ile birlikte bu projeye severek destek olduk" diye konuştu.

İstanbul Tıp Fakültesi'nden 1976'da mezun olan Dr. Aysel Yeter Ocakçıoğlu ise "Suudi eşimle fakülte yıllarında tanıştık. Evlendikten sonra Riyad'a yerleştik ve yaklaşık 30 yıldır burada yaşıyorum. Ülkemden uzakta ülkemin çocuklarına hizmet etme fırsatı bulduğum için çok mutluyum." şeklinde konuştu.

Kayserili diş hekimi Adnan Akif Kaplan, Pakistanlı Dr. Abdulsattar Han, Özbek asıllı Suudi vatandaşı 1974 Ege Üniversitesi mezunu Dr. Enver Rahmetullah'da bu projenin Türk ve Türkiye'den mezun doktorları bir araya getirmesinden dolayı ayrıca önemsenmesi gerektiğini vurgulayarak bu tür projelere her zaman destek olmaya hazır olduklarını belirttiler.

ÖĞRENCİLER DİŞ SAĞLIĞI AÇISINDAN SINIFTA KALDI

Taramanın sonucu hakkında bilgi veren Aktürk, "Öğrencilerin sağlık durumları tahmin ettiğimizden daha iyi. Öğrencilerin yüzde 10'unda şişmanlık ve yüzde13'ünde görme bozukluğu olduğu, yüzde 15'inin ise sağlıksız beslendiği saptandı. Esas sorun diş sağlığında; öğrencilerimiz diş sağlığı açısından sınıfta kaldı. Çocuklarımızın yüzde 50'si dişlerini fırçalamıyor. Yüzde 90'ında ise diş çürükleri var. Velilerimizin yüzde 80'den fazlasının sağlık sigortasının olmadığı ve büyük çoğunluğunun tamirci, lokantacı ve berber olduğu göz önüne alındığında saptanan sağlık sorunlarının çözümünde ailelerin zorlanacağı anlaşılıyor. Koruyucu hekimlik ve sağlık eğitimi başta olmak üzere saptanan sorunların çözülmesinde proje komisyonu olarak elimizden gelen desteği vereceğiz" dedi.

Sağlık taramasına katılan öğrencilere diş fırçalamayı teşvik etmek amacıyla diş fırçası, diş ipi ve diş macunu dağıtıldı. (Cihan Haber Ajansı)

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Diyarbakır'ın Çermik İlçesinde Yapılacak Öğrenci Yurdunun Temel Atma Törenine Katıldı

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Diyarbakır'ın Çermik ilçesinde yapılacak öğrenci yurdunun temel atma törenine katıldı.

Diyarbakır'ın Çermik ilçesinde K.V.K tarafından yapılacak öğrenci yurdunun temel atma ve Ercan Demirkol Anadolu Lisesi'nin resmi açılış törenlerine Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu, K.V.K Yönetim Kurulu Başkanı Murat Vargı, Genel Müdür Bülent Çavuşoğlu, Genel Müdür Yardımcısı Tufan Donat ve çok sayıda vatandaş katıldı. Öğrenci yurdu temel atma töreninde konuşan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, eğitimde önemli yatırımlara imza attıklarını, eğitim yatırımlarına özel

sektörün büyük destek verdiğini söyledi. Bakan Çelik, K.V.K yöneticilerinin eğitim yatırımı için yaptıkları tekliflerin geri çevrilmediğini de belirtti. Milli Eğitim Bakanı Çelik, Çermik'e 12.5 trilyon değerinde bir eğitim kampüsü yapacaklarını söyledi.

K.V.K Yönetim Kurulu Başkanı Murat Vargı da hükümetin başlattığı eğitim seferberliğinin sadece devletin sırtında olmaması gerektiğini belirterek, "Daha önce Ercan Demirkol Anadolu Lisesi'ni yaptık. Eğitim seferberliği sadece devletin üzerinde çalışacağı bir saha değil. Buralardan faydalanan öğrencilerin devletimiz ve halkımız için faydalı ve saygılı birer birey olacaklarını söyledi. Konuşmaların ardından K.V.K Yönetim Kurulu Başkanı Vargı, Bakan Çelik ve Vali Mutlu'ya plaket verdi. Milli Eğitim Bakanı

Çelik ise yatırımlarından dolayı Vargı'ya plaket verdi. Konuşmaların ardından 150 kişilik öğrenci yurdunun temeli atıldı.

Daha önce K.V.K tarafından yaptırılan Ercan Demirkol Anadolu Lisesi'nin resmi açılışı da Bakan Çelik tarafından yapıldı. Açılış öncesi konuşan Ercan Dekirkol'un babası Süleyman Demirkol, oğlunun 27 yıl yaşadığını ancak arkasında adının sürekli yaşanacak bir eser bıraktığını belirtti. Konuşma esnasında Ercan'ın annesi Hülya Demirkol gözyaşlarına hakim olamadı. Milli Eğitim Bakanı Çelik, sınıfları dolaşarak öğrencilere karnelerini dağıttı. Bakan Çelik, ana sınıf öğrencilerini severek onlara karnelerini ve çeşitli hediyeler verdi.

Türkiye Kamu-sen Ordu Şubesi, Hüseyin Çelik'e 2007-2008 Eğitim ve Öğretim Yılının İlk Yarısındaki Uygulamalarından Dolayı Karne Verdi

Türkiye Kamu-Sen Ordu Şubesi, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e 2007-2008 eğitim ve öğretim yılının ilk yarısındaki uygulamalarından dolayı karne verdi.

Sendika binasında düzenlediği basın toplantısıyla Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in karnesini açıklayan Kamu-Sen Ordu Şubesi Dış İlişkiler Sekreteri Şenol Özmen, Bakan Çelik'in ilk yarı karnesinin zayıflarla dolu olduğunu söyledi. Özmen, "Görülen sonuçlar ışığında bakanın ikinci dönemde çok çalışması gerekmektedir. Bizler yapılan olumlu çalışmaları takdir etmesini biliriz. Ancak her zaman olduğu gibi yanlışlıkları da kamuoyuyla paylaşırız. Sayın bakanın zayıflarını düzeltmesini, eğitim çalışanlarının

ise mutlu ve huzurlu bir tatil temenni ederiz" dedi.

Kanada'da Ermeni iddialarını içeren ''tarihte ve günümüzde soykırım'' dersinin lise müfredatına girdi

Kanada'nın en büyük şehri Toronto'da 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını da içeren ''tarihte ve günümüzde soykırım'' dersinin liselerde seçmeli olarak müfredata alınması tepki yarattı.

Toronto ve bölgedeki Türk sivil toplum örgütleri, Toronto Halk Okulları yönetiminin kararını protesto etti. Karara karşı imza kampanyası başlatan Türk toplumuna, Müslüman ülkelerin örgütleri de destek veriyor.
Sivil toplum örgütlerinin oluşturdukları Birlik Grubu adına yapılan açıklamada, dersin Türk ve Müslüman öğrencilerin can güvenliğini tehlikeye atacağı belirtilerek, karardan vazgeçilmesi istenildi.
İnternet üzerinde yapılan imza kampanyasında ise şu ana kadar 10 binin üzerinde imza toplandı.

Türkiye'nin Ottava Büyükelçisi Aydemir Erman'ın da başta Kanada Başbakanı Stephen Harper olmak üzere federal ve eyalet düzeyinde yetkililere tepkisini ilettiği öğrenildi.

Toronto Halk Okulları yönetiminin kararı uyarınca isteyen liseler, Yahudi soykırımı ve Ruanda'daki vahşetin de anlatıldığı dersi seçmeli olarak okutabilecekler.

Okulun bahçesindeki setten düşmesi sonucu kalbi 3 kez duran çocuk doktor müdalesiyle kurtarıldı

Muğla'da, okulun bahçesindeki setten düşmesi sonucu kalbi 3 kez durup, doktorlar tarafından yeniden çalıştırılan Nazmi Zehra İyibilir İlköğretim Okulu öğrencisi 9 yaşındaki Yavuzkan As, İzmir'deki Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.

Nazmi Zehra İyibilir İlköğretim Okulu'nun epilepsi hastası öğrencisi Yavuzkan As, dün sabah saatlerinde, teneffüste sara nöbeti geçirip okul bahçesindeki yaklaşık yarım metre yüksekliğindeki setten düştü. Başını yere çarpan Yavuzkan As'a ilk müdahaleyi yapan 112 Hızır Acil Servisi ekipleri, yaşadığı şok nedeniyle kalbinin durduğunu belirledi. Küçük Yavuzkan'a arkadaşlarının gözleri önünde elektroşok uygulanarak, kalbi tekrar çalıştırıldı. Yaşam destek ünitesine bağlanarak Muğla Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Yavuzkan'ın burada da iki kez daha duran kalbi, tekrar çalıştırılarak, Yoğun Bakım Ünitesi'ne alındı. Durumu ağır olan Yavuzkan As, bugün saat 12.30 sıramarında İzmir'deki Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.

Muğla Devlet Hastanesi'nde talihsiz öğrenciye ilk müdahaleyi yapan Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Ferhunde Demir, “Hasta bize geldiğinde durumu çok ağırdı. Acil servis ekibi, elektroşokla duran kalbini tekrar çalıştırıp, hastanemize getirmişti. Hastanemizde de iki kez kalbi durdu. Şok uygulayıp, yaşattık. Durumu ağırdı ancak vücudu yolculuğu kaldıramayacağı için ilk gün başka hastaneye sevkini yapmadık. Bugünkü tetkiklerinde, yolculuk yapmasında bir engel olmadığını görererk, sevkini yaptık. Kendisinin hayate tehlikesi sürüyor'' dedi.