23 Kasım 2010 Salı

ABD Üniversitesini Dize Getiren Türk

ABD Üniversitesini Dize Getiren Türk

Türk öğrenci Sinan Cingilli'nin mücadelesi sonucu okul yönetimi kararını değiştirmek zorunda kaldı
ABD'deki Minnesota Üniversitesi, Türk Dışişleri, TBMM, TSK gibi kurumların da bulunduğu birçok siteyi, güvenilir değil diyerek tez ve ödevlerde kullanmayı yasakladı. Türk öğrenci Sinan Cingilli, okuluna karşı tazminat davası açmaya karar verince okul yönetimi listeyi geri çekti. Okulun tavrı Amerikan basını tarafından da Beyin yıkayacağınıza araştırma yapın sözleriyle eleştirildi.

Amerika'nın 1851 yılında kurulan en köklü kurumlarından Minnesota Üniversitesi ile okulun Sanat Fakültesi'nde okuyan Türk öğrenci Mehmet Sinan Cingilli arasındaki ilginç çatışma, Amerikan basınına konu oldu. Okulun tarih fakültesine bağlı Soykırım Çalışmaları Enstitüsü'nün resmi internet sitesinde Güvenilmez siteler başlığı altında bir liste yayınlandı. Altında ise, Akademik çalışmalar yürüten, ödev ve tez hazırlayan öğrencilerimiz bu sitelerde yer alan bilgilerden faydalanmamalıdır uyarısı yer aldı. Listedeki siteler şok ediciydi. Türkiye Turizm Bakanlığı, Türkiye Dışişleri Bakanlığı, TBMM, Türk Silahlı Kuvvetleri, Turkish Coalition of America, Türk Amerikan Birliği Assamblesi gibi siteler Ermeni soykırım iddialarına cevap veren yazıları içermeleri nedeniyle güvenilmez siteler arasına girmişti. Bu durum ilk olarak üniversitede sanat eğitimi alan Türk öğrenci Mehmet Sinan Cingilli'nin dikkatini çekti. Derhal yetkililerle temasa geçip ülkesinin resmi kurumlarını karaladığı gerekçesiyle listenin kaldırılmasını istedi. Ancak yetkililerden olumsuz yanıt aldı.

Dilekçeyi görünce tavır değişti

Bunun üzerine pes etmeyen birinci sınıf öğrencisi Sinan, Turkish Coalition of Amerika (Amerika Türk Birliği) adlı derneğin desteğini de alarak okulunu dava etmeye karar verdi. Federal mahkemede açılacak davanın avukatlığını da derneğin Amerikalı üyesi Bruce Fein üstlendi. Fein ve Cingilli, dava dilekçesini hazırladıktan sonra bir kez daha okul yönetimi ile temasa geçip, Ağır bir tazminat davası açıyoruz bu da dilekçesi diye Minnesota Üniversitesi'ni yeniden uyardı. Dilekçeyi gören okul yönetimi hemen geri adım attı ve listeyi internet sitesinden kaldırdı. Okul yönetimi adına açıklama yapan Mark Rotenberg, Zaten sitede yer alan bazı materyalleri değerlendiriyorduk. Davacıların uyarılarını da dikkate alarak gerekli düzenlemeyi yaptık dedi. Rotenberg, Listenin akademik özgürlüğe yönelik bir tehdit olduğunu düşünmüyorduk. Enstitünün başındaki uzmanımız Bruno Chaouat böyle bir liste yayınlamanın gereksiz olduğuna karar verince kaldırdık ifadesini kullandı. Davacılar ise üniversitenin bir daha böyle bir liste yayınlamayacaklarına dair yazılı garanti vermesi durumunda davadan vazgeçeceklerini açıkladı. Ayrıca dava sürecinde ortaya çıkan avukatlık masraflarının da üniversite yönetimi tarafından karşılanması talep edildi.

Beyin yıkama, araştırma yap

Minnesota'da yayınlanan Twin Cities adlı yerel gazeteye göre bu okulun ilk sabıkası değil. Minnesota Üniversitesi'nde daha önce de bir film gösterimi kriz çıkardı. Amerikan küçük çiftçilerinin sorunlarını anlatan Troubled Waters: A Mississipi River Story (Sorunlu sular: Bir Mississipi Nehri Hikayesi) adlı belgeselin okuldaki gösterimini durduran üniversite yönetimi, gelen tepkiler üzerine geri adım atarak gösterime izin vermek zorunda kaldı. Bu sansür kararının, üniversiteye bağış yapan büyük tarım şirketleri nedeniyle alındığı iddia edildi. Sinan ile okulunu karşı karşıya getiren olayda da benzer bir faktörün etkili olduğu düşünülüyor. Minnesota Üniversitesi Soykırım Çalışmaları Enstitüsü'nün en büyük bağışçılarından birinin Ermeni asıllı Amerikalı bir işadamı olduğu biliniyor. Okulun, bu finansöre hoş görünmek için ya da onun isteği doğrultusunda böyle bir liste yayınladığı tahmin ediliyor. Twin Cities, Minnesota Üniversitesi profesörleri araştırma yapmalı, beyin yıkayıcı olmamalı yorumunu yaptı.

Üniversitede bunlar olmaz

Sinan Cingilli, davayla ilgili yaptığı açıklamada şöyle konuştu: Ben Türk'üm ama bu benim Türklüğümle alakalı bir durum değil. Öğrencilerin neyin güvenilir neyin güvenilmez olduğunu kendi akıllarıyla ayırt edebilme hakları ellerinden alınıyor. Üniversite gibi bir yerde böyle bir durumun söz konusu olması gerçekten çok rahatsız edici.

2 milyar dolar varlığa sahip

1851 tarihinde kurulan Minnesota Üniversitesi Us News'ün en iyi okullar sıralamasında ABD'nin en kaliteli 64'üncü üniversitesi olarak görülüyor. Okulun gelirlerini yöneten vakfın varlığı 2 milyar dolar. Okulda 33 bin öğrenci eğitim görüyor.

Evli ilköğretim öğrencileri!

Evli ilköğretim öğrencileri!

İlköğretim ve ortaöğretimde evlilik yasak olmasına rağmen okula devam etmeyen öğrencilerin mazeretleri arasında evlilik de soruluyor.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) eğitimin zorunlu olduğu ilköğretimde evli öğrenci peşine düştü. İlköğretim ve ortaöğretimde evlilik yasak olmasına rağmen okula devam etmeyen öğrencilerin mazeretleri arasında evlilik de soruluyor.

MEB verilerine göre yaklaşık 100 bin, Eğitim Sen'e göre 220 bin çocuk zorunlu eğitim çağında olmasına rağmen okula gitmiyor. Bu arada MEB, 81 il valiliğine gönderdiği talimatla çocukların okula gönderilmeme nedenlerinin araştırılmasını isteyince İl Milli Eğitim Müdürlükleri bu çocukların neden gelmediğini araştırmaya başladı ve peşlerine düştü.

EVLİLİK CÜZDANINA BAKIYOR
En ilginç çalışmayı Mersin Milli Eğitim Müdürlüğü doğum ile öğrenci kayıtlarını karşılaştırarak yapıyor. Devamsızlık mazeretleri arasına ölümün yanı sıra evlenme de dahil edildi. Okul müdürlerinden, ölen kişilerin ölüm kaydı, adres değiştirenler için muhtarlık kaydı ve evlenenler için evlenme cüzdanı fotokopisi istendi.

Langırtlı Lise Rezaleti

Langırtlı Lise Rezaleti

Kumar kapsamında sayıldığı için kahvehanelerden çıkan 'langırt', liselere girdi
İstanbul'da langırt rezaleti. Beylikdüzü'ndeki üç liseye, okul yönetimleri tarafından gelir getirmesi amacıyla langırt masaları kondu. Olayı öğrenen İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, jet soruşturma başlattı. Masalar kalkıyor.

ÜCRETSİZ MASA TENİSİ GİTTİ

Akşam gazetesinin haberine göre, okula gelir kazandırmanın yolunu arayan yöneticiler tuhaf bir uygulamaya imza attı. Yaklaşık 2 hafta önce, Büyükşehir Hüseyin Yıldız Anadolu Lisesi, 75. Yıl Cumhuriyet Lisesi ve Beşir Balcıoğlu Anadolu Lisesi'ne langırt yerleştirildi. İddiaya göre, 75. Yıl Cumhuriyet Lisesi yönetimi bodrum kata konulan langırt masasına yer açmak için bedava oynanan masa tenisini kaldırdı. Okulda bilardo masasının da olduğu ortaya çıktı. Öğrenciler tenefüslerde 5 TL'ye aldıkları toplarla langırt oynuyor.

Olayı duyan Beylikdüzü İlçe Milli Eğitim Müdürü İkram Kayapınar, langırt olan okullara baskın yaptı, soruşturma başlattı. Kayapınar, masaların kaldırılması için talimat verdi. Kayapınar, 'Bir okulumuz langırt masası koydurmuş. Diğer okullarda da öğrenciler okul idarecilerine baskı yapmış. Sonuç olarak onlar da langırt koydurmuş. Oyun masalarının, sportif faaliyetten uzak olduğu bir gerçekken, parayla oynatılmasını asla doğru bulmuyorum. Bir eğitim kurumunda bulunmasını da tasvip etmiyorum. Yaptığımız araştırma ve inceleme sonucunda, okul müdürlerine talimat vererek acilen kaldırılmasını istedim. Birkaç güne kadar da kaldırılacak' diye konuştu.

GÜNDEM KALİTELİ EĞİTİM OLMALI

İlçedeki eğitimi kurumlarının eğitim kalitesiyle gündeme gelmesi gerektiğini belirten Kayapınar, 'Yeni derslikler ve okulların ilçemize kazandırılması için çaba harcıyoruz. Sıkıntıları gidermek için çözümler arıyoruz. Eğitim kurumlarına yönelik çalışmalarımız sürerken, ilçeye nereden sirayet ettiğini bile bilmediğimiz, langırt ve bilardo masalarının okullara yerleştirilmesine bir anlam veremiyorum' diyerek şaşkınlığını dile getirdi.

'OKUL AİLE BİRLİĞİ ALDI'

75. Yıl Cumhuriyet Lisesi Müdürü Hasan Tan, langırt masalarını Okul Aile Birliği'nin koyduğunu iddia ederek 'Bir hafta durdu. Okullar açıldığında bunu kaldıracağız' dedi. Diğer iki okulun yöneticileri de öğrencilerden baskı geldiği için böyle bir uygulamaya geçtiklerini belirtti.

Her Sınıfa Dizüstü Bilgisayar

Her Sınıfa Dizüstü Bilgisayar

Milli Eğitim Bakanı Çubukçu, okulların bilgisayar, internet bağlantısı ve teknolojik donanım açısından daha ileri bir aşamaya taşınacağını belirtti.

Okullarda kara tahta dönemi kapanıyor...

�Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi�nin (FATİH Projesi) imza töreni Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Çubukçu ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın katılımıyla Rixos Otel'de gerçekleştirildi.


Toplantıda konuşan Çubukçu, projenin Türkiye'yi bilgi toplumuna ulaştırma konusunda büyük güç kazandıracağını belirtti. Çubukçu, Fatih Projesi'yle okulların bilişim teknolojileri laboratuvarlarındaki bilgisayar, internet bağlantısı ve teknolojik donanımın daha ileri bir aşamaya taşınacağını ifade etti. Orta öğretimde başlayan, 3 yıl içinde okul öncesi eğitime inmesi planlanan projeyle eğitimde fırsat eşitliği ve kalitenin artırılmasını amaçladıklarını belirten Bakan Çubukçu, projeyi �adından çok söz ettirici, örnek bir proje� olarak nitelendirdi.

Çubukçu, sözlerini şöyle sürdürdü: �Tüm okulları bilgisayar ile donattık, bilişim teknoloji sınıflarını kurduk. 2002'de 85 öğrenciye bir bilgisayar düşerken 2010'da 15 öğrenciye bir bilgisayar düşüyor. 2003'te çok az okulda, sınırlı internet erişimi varken bugün ilköğretimde okulların yüzde 96'sında, orta öğretimde de yüzde 100'ünde internet erişimini sağladık. Okullarımızın tamamını her türlü bilişim teknolojisi araçlarıyla donatmak istiyoruz.�

Fatih Projesi'nin tüm öğrencileri kucaklayacağını, bilgiye çok daha hızlı ulaşmalarını sağlayacağını belirten Bakan Çubukçu, proje sayesinde öğretmenlerin çok daha zengin bir ortamda ders yapabileceğine işaret etti. Projenin öğretmen ve öğrencilerin motivasyonlarının artmasına olumlu katkı sağlayacağını da vurgulayan Çubukçu, proje kapsamında donanım alt yapısının iyileştirileceğini, eğitsel e-içeriğin sağlanacağını, öğretim programlarının bilişim teknolojisini içerecek hale getirileceğini, öğretmenlerin hizmet içi eğitiminin, bilinçli, güvenli ve izlenebilir bilişim teknolojisi kullanımının sağlanacağını söyledi.

Niye rahatsız oluyorsunuz?

Projenin açılışında konuşan Başbakan Tayyip erdoğan projenin adının eleştirilmesine anlam veremediğini belirtip şunları söyledi, FATİH projesini incelediğinizde Fatih'te de bunun kendisini görürsünüz zaten. Her ne kadar bazıları FATİH adı konuldu diye bu projeyle kendisine göre dalgasını geçiyorsa da bu projenin hakkıyla icra edildiğinde onlara da gerekli tokadı atacaktır diye düşünüyorum. Fatih Sultan Mehmet'in yetişme koşullarına baktığınız zaman işte, bu yaşlarda özel olarak eğitmenine teslim edilmiş. 'Ne var bunun açılımında, her halde çok düşünüldü' deniyor. Ne diyor, fırsatları arttırma teknolojiyi iyileştirme .... Niye rahatsız oluyorsun? Fırsatları değerlendirmekten, teknolojiyi iyileştirmekten daha güzel bir şey olabilir mi dedi.