14 Şubat 2010 Pazar

YGS Başvuruları 16 Şubat'ta Bitiyor...

Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na (YGS) başvurular 16 Şubat Salı günü mesai bitiminde sona eriyor.

Yükseköğretime Geçiş Sınavı'na (YGS) başvurular 16 Şubat Salı günü mesai bitiminde sona eriyor. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), 12 Şubat'ta sona eren YGS'ye başvuru süresini 16 Şubat Salı günü saat 17.00'e kadar uzatmıştı. ÖSYM, başvuru süresinin tekrar uzatılmasının mümkün olmayacağını bildirdi ve 2010 ÖSYS kapsamında yapılacak YGS ve YLS sınavlarının daha önce açıklanan tarihlerde yapılacağını, sınav takviminde bir değişiklik olmayacağını da açıkladı. ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan ise, Danıştay'ın, YÖK'ün katsayı uygulamasının yürütmesini ikinci kez durdurmasının ardından adaylara seslenerek, "Bunlar adayları tamamen etkilemez demek istemiyorum, ama çok etkilememesi gerekir. Adaylar bu konulardan kendilerini biraz soyutlayıp dersleriyle ilgilensinler, sınav hazırlıklarını sürdürsünler. Adaylardan şunu rica ettim. Başvuru süresini 2 gün uzattık. Sınava girmeyi düşünen tüm adaylar lütfen girsinler, başvuruların yapsınlar' diye konuşmuştu.

Çocuk Üniversitesi Geliyor...

İstanbul Üniversitesi'nin projesiyle çocuklar da üniversiteli oluyor. Haziran'da eğitime başlayacak Çocuk Üniversitesi'ne ilköğretim öğrencileri başvuracak.
Üniversitelerin toplumun tüm kesimleriyle iletişim kurması ve üretim yapması gerektiğiyle yola çıkan İstanbul Üniversitesi, Manchester, Johns Hopkins gibi üniversitelerde de uygulanan Çocuk Üniversitesi projesiyle gelecekte daha bilinçli bir nesil için çalışmalarını hızlandırdı. Haziran ayında eğitimlerine başlayacak Çocuk Üniversitesi'ne ilköğretim öğrencileri başvurabilecek. Çocukların bilimi, sanatı, kültürü, üniversiteyi sevmelerini sağlamanın en önemli hedef olduğu projede, öğrencilerin bilgilere dokunarak ve görerek ulaşmaları sağlanacak. Eğitimler, üniversitenin ilgili bölümlerindeki yüksek öğretim üyelerinin yanı sıra ilgili ders alanlarında yüksek lisans ya da doktora yapan, pedagoji formasyonu almış öğrenciler tarafından verilecek. İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, Doç. Dr. Gökhan Karabulut ve Yrd. Doç. Dr. Ergün Yolcu öncülüğünde başlatılan proje aslında üniversitenin 'Yaşam Boyu Eğitim' düşüncesiyle yola çıkılan projenin ilk aşaması. İlköğretim ve ortaöğretim düzeyindeki öğrencilerin, ilgi duydukları bilimsel alanlarla ilgili güvenilir ve güncel bilgiyi, o alanın önde gelen bilim adamlarından almalarının öncelikli hedefleri olduğunu söyleyen İstanbul Üniversitesi Rektör Danışmanı ve Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ergün Yolcu, bu projeyle eğitim sistemi içerisinde sıklıkla görülen, öğrencilerin meslek tercihinde bulunurken yapılan hataların önceden giderilmesi ve bu yolla oluşacak kaynak dağılımı ve emek piyasası problemlerine katkı sunulmasını amaçladıklarını söylüyor. Projeyle ayrıca üstün zekalı çocukların, sıra dışı yeteneklere sahip öğrencilerin de tespit edilerek ilgili öğrencinin ailesine bilgi verilmesi, gerekli yönlendirmelerin yapılarak insan kaynaklarının etkin dağılımına katkıda bulunmak da hedefler arasında. Rehberlik yapılacak Proje kapsamında çocuklara birlikte üretme ve paylaşma öğretilerek, ortak çalışmaları desteklenecek. Çocuklarla iletişim kurabilecek eğitmenlerle çalışacaklarını söyleyen Yolcu'ya göre bu proje, öğrencilerin güçlü yanlarını keşfetmelerini sağlayarak, ileride doğru mesleği seçmelerinde etkili olacak. Çocuk Üniversitesi projesi kapsamında verilmesi planlanan dersler arasında Ortaçağ, Rönesans, astronomi ve uzay bilimleri, sayılar, icatlar, mantık, genetik, Avrupa Birliği ve tarih var. Derslerde uygulamalar öğrencilerin bakış açılarını genişletmeye yönelik olacak ve üçer haftalık üç dönem şeklinde verilecek. 20'şer kişilik sınıflarda verilecek eğitimler sonrasında öğrencilerle iletişim kesilmeyecek. Yolcu, öğrencilerin gelecekteki yaşamlarına da katkı sağlamak amacında olduklarının altını belirtiyor. Bir süre sonra emekli olan kişiler için de bir projeyi hayata geçirmeyi planladıklarını söyleyen Ergün Yolcu, üniversite olarak bu tür projelerle diğer üniversitelere de örnek olmayı amaçladıklarını, eğitimin yaşam boyu sürmesi ve bilinçli bir nesil yaratmak amacıyla faaliyetlerinin devam edeceğini vurguluyor.

Diyarbakır'da Katsayı Protestosu...

Danıştay'ın YÖK'ün katsayı kararını durdurmasına tepki gösteren dernek ve sendikalar, 'talebe evet oyu verenleri millet unutmayacak' diyor.
Ofis semtindeki AZC Plaza'nın önünde toplanan, 40'tan fazla dernek ve sendikanın temsilcileri ile meslek lisesi mezunları adına ortak açıklamayı okuyan meslek liseli Musab Aydın, daha özgürlükçü bir ortam oluşturmak için herkesin elinden geleni yapmaya çalıştığı bir dönemde Danıştay 8. Dairesinin YÖK'ün üniversiteye girişte farklı katsayı uygulamasına ilişkin kararının yürütmesini oy birliğiyle durdurduğunu hatırlattı. Bir avuç azınlığın yönetim erkini elinde tuttuğunu, hegemonyalarına ket vuracak demokratik açılım ve uygulamaları sabote ettiğini savunan Aydın, ''Demokrasiden dem vurup da demokratik olmayan yürütme durdurulması talebine 'evet' oyu verenleri bu millet unutmayacaktır'' dedi. Tüm gelişmiş ülkelerde mesleki ve teknik eğitimin özendirilip eğitim kalitesinin artırıldığını ve ülkenin istihdam politikasına, ekonomik, sosyal ve kültürel beklentilerine göre bu okullardaki eğitimin desteklendiğini belirten Aydın, Türkiye'de ise meslek liselerinin durumunun adeta yazboz tahtasına döndüğünü söyledi. Aydın, hükümetin derhal bu konuda yasal düzenleme yaparak konuyu ülke gündeminden düşürmesi gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu: ''Diploma notları yüksek ve başarılı gençler olarak YÖK'ün kararına güvenerek meslek liselerini tercih ettik. Ne yazık ki yargı bu kararıyla hevesimizi kursağımızda bırakmıştır. Milyonlarca öğrenci ve aileleri bu kararın mağduru olmuştur. Bu siyasi kararlar 1 milyondan fazla öğrencimizin morallerini bozmak için hedeflenmiştir. Genelde insan hak ve hürriyetleri özelde ise katsayı ve başörtüsü üzerinde baskı ve ayrımcılık açık şekilde devam etmektedir. Hükümetin tüm yargı sistemini baştan aşağı düzeltip halk iradesine dayalı yeni bir anayasa ile istediği gibi çelişkili kararlar verebilen yargı mensuplarının hesap vereceği düzenlemeler yapması gerekmektedir.''