26 Kasım 2008 Çarşamba

Padişahlığı Özledi, Öğretmelikten Oldu...

"Padişahlığı özleyen" öğretmen görevden uzaklaştırıldı..

Denizli Valisi Yavuz Erkmen, "padişahlığı özlediğine ilişkin notlar tuttuğu, öğrencilere ders notu olarak bunları dağıttığı ve bu notlarla ilgili sınavlar yaptığı" iddia edilen öğretmenin görevinden uzaklaştırıldığını bildirdi.

Vali Erkmen, yaptığı yazılı açıklamada, söz konusu iddiayla ilgili olarak Hürriyet İlköğretim Okulu öğretmeni S.P. hakkında soruşturma başlatıldığını hatırlattı.

Erkmen, şunları kaydetti:

"24-25 Kasım 2008 tarihlerinde yerel ve ulusal basında, Hürriyet İlköğretim Okulu öğretmeni S.P'nin müfredata uymayan ve temel eğitim ve öğretim programlarına aykırı konularda öğrencilere notlar dağıttığı yolundaki iddialar yer almıştır. Valiliğimizce, adı geçen öğretmen görevden uzaklaştırılmıştır. Konunun aydınlatılması için 20.11.2008 tarihinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü müfettişleri görevlendirilmiş olup inceleme ve soruşturma devam etmektedir. Neticesi ayrıca kamuoyuna duyurulacaktır."

ODTÜ'de Taciz Skandalı...

ODTÜ kadınlara taciz ettiği öne sürülen Psikolog skandalıyla çalkalanıyor. Üniversite öğrencileri ayaklandı.

ODTÜ kadınlara taciz ettiği öne sürülen Psikolog skandalıyla çalkalanıyor. ODTÜ'lü 14 öğrenci grubu; ODTÜ Sağlık ve Rehberlik Merkezi'nde çalışan bir psikolog'un kadınlara tacizde bulunduğu için açığa alındığını belirterek, “ODTÜ'de okuyan öğrenciler olarak böyle bir insanın bir daha çalışmamasının garantilenmesini istiyoruz” dediler.
Açıklama, Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Topluluğu Girişimi, Çağdaş Dans, Dış Politika ve Uluslararası İlişkiler, Ekonomi, Kitap, Psikoloji, Siyaset Bilimi, Sosyalist Demokrasi, Sosyalist Düşünce, Sosyoloji, Yapı, Sinema Toplulukları, ODTÜ Gençsen, Üniversiteli Genç Kadınlar grupları adına yapıldı.
Yapılan açıklamada, ODTÜ'de Sağlık ve Rehberlik Merkezi'nde çalışan A. A. isimli bir psikologun öğrencilerin psikolojisini daha da bozduğu öne sürülerek, beş ay önce hazırlık sınıfında okuyan bir öğrenciyi A.A'ın taciz ettiğinin öğrenildiği iddia edildi.
Söz konusu psikoloğun daha önce de sağlık sorunları nedeniyle Sağlık ve Rehberlik Merkezi'ne giden birçok kadına da aynı şekilde davrandığının tespit edildiği savunulan açıklamada, şu iddialara da yer verildi:
“Bu da yetmezmiş gibi Hazırlık bölüm başkanı Bülent Kandiller arkadaşımıza dilekçe yazdırmayıp olayı kapatmak istedi ve A.A'ın görevine son verildiğini söylediği halde görevine bir sure devam ettiğini gizlemeye çalıştı. Şaşırmadık. Çünkü yaşanan bu basit olay, ataerkil devlet anlayışının kadınlar tacize uğrasa da erkekleri koruma çabasının en büyük göstergesidir"
A.A'nın üniversite yönetimi tarafından açığa alındığı ve hakkında yasal işlem başlatıldığına işaret edilen açıklamada, "Fakat bu kişinin açığa alınması yetmez; biz ODTÜ'de okuyan öğrenciler olarak böyle bir insanın bir daha çalışmamasının garantilenmesini istiyoruz” ifadesine yer verildi.

-“BASİT BİR OLAY DEĞİLDİR, ÜSTÜ KAPATILAMAZ”-

ODTÜ'lü öğrenciler yaptıkları açıklamada, Pippa Bacca ve Transseksüel Dilek İnce olaylarına da dikkat çekilerek, şöyle denildi:
“Mini etek giydiği için tecavüzün 'mubah' sayıldığı bir ülkede ve dünyada, yaşadığımız alanda, ODTÜ'de gerçekleşen bir taciz olayı basit bir olay değildir, örtbas edilemez, edilmemelidir. Bizler nefes alıp verdiğimiz alanların daraltılmasını istemiyoruz.
A.A isimli psikologun açığa alınması yeterli değil, kadro dışı bırakılmasını istiyoruz. Başlatılan yasal işlemin takipçisi olacağımızı da belirtiyoruz”

Padişahlığı Özledi, Öğretmelikten Oldu...

"Padişahlığı özleyen" öğretmen görevden uzaklaştırıldı..

Denizli Valisi Yavuz Erkmen, "padişahlığı özlediğine ilişkin notlar tuttuğu, öğrencilere ders notu olarak bunları dağıttığı ve bu notlarla ilgili sınavlar yaptığı" iddia edilen öğretmenin görevinden uzaklaştırıldığını bildirdi.

Vali Erkmen, yaptığı yazılı açıklamada, söz konusu iddiayla ilgili olarak Hürriyet İlköğretim Okulu öğretmeni S.P. hakkında soruşturma başlatıldığını hatırlattı.

Erkmen, şunları kaydetti:

"24-25 Kasım 2008 tarihlerinde yerel ve ulusal basında, Hürriyet İlköğretim Okulu öğretmeni S.P'nin müfredata uymayan ve temel eğitim ve öğretim programlarına aykırı konularda öğrencilere notlar dağıttığı yolundaki iddialar yer almıştır. Valiliğimizce, adı geçen öğretmen görevden uzaklaştırılmıştır. Konunun aydınlatılması için 20.11.2008 tarihinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü müfettişleri görevlendirilmiş olup inceleme ve soruşturma devam etmektedir. Neticesi ayrıca kamuoyuna duyurulacaktır."

Milyonlarca Çocuk Okula Gidemiyor...

Dünya genelinde milyonlarca çocuğun okula gidemediği bildirildi.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Başkanı Koichiro Matsuuro, 2000 yılında 164 ülke için belirlenen evrensel ilköğretim hedefine 2015'de ulaşılamayacağını belirtti.

Matsuuro, çok sayıda çocuğun okuma-yazma ve matematiğin temelini bile öğrenme imkanı elde edemediğini kaydetti.

Cenevre'de düzenlenen Dünya Eğitim Konferansı dolayısıyla açıklanan raporda, hükümetlerin gelir, cinsiyet, coğrafi bölge ve dil farkından kaynaklanan eşitsizliklerle mücadele için gerekeni yapmadığına dikkat çekildi.

134 ülkeyi kapsayan tahminlere göre, bu ülkelerde yaşayan yaklaşık 29 milyon çocuk, 2015'te okula gidemeyecek.

Usulsüz Atamada Sınır Yok...

Milli Eğitim Bakanlığı, yönetici atamalarının duyurulması için Yönetici Atama Genelgesi’ni yayımlamasına karşın, usulsüz atamalar devam ediyor.

Yönetici atamasına yönelik duyuru yapılmayan Ürgüp Tesan Anadolu Öğretmen Okulu'na Mustafa Çavuş isimli Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni, müdür olarak atandı. Çavuş'un müdür olarak atanmasına ilişkin karar ise Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Hilmi Çolak tarafından imzalandı.
Milli Eğitim Bakanlığı, yönetici atamalarında okulların boş olan yönetici kadrolarının valilik tarafından açıklanarak yönetici atamalarının bir an önce yapılması emrini verdi. Buna karşın Nevşehir'de Ürgüp Tesan Anadolu Öğretmen Lisesi için boş kadro ilanı açıklanmamasına karşın Baran Numanoğlu İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı olarak görev Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Mustafa Çavuş, bu okula kadrolu müdür olarak atandı.

Çavuş, 2007 yılında yapılan atama ile Ürgüp Anadolu Öğretmen Lisesi'ne müdür olarak atanmış, daha sonra yargı kararı gereğince 2007 yılı atamaları iptal edilmesi nedeniyle aynı okula vekaleten müdür olarak görevlendirilmişti. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olan Çavuş, duyuru açılmadan MEB Personel Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Hilmi Çolak imzalı 103988 sayılı kararname ile 12 Kasım 2008 tarihinde okula asaleten atandı.

Öğrencilerin Çorbasına Göz Dikti...

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, belediyelerin verdiği bursları Anayasa Mahkemesi'ne götürerek kesilmesine sebep olan CHP'yi eleştirdi.

CHP'nin eğitim meselelerine ideolojik bakarak Türkiye'ye en büyük kötülüğü yaptığını söyleyen Bakan Çelik, "Fakir fukaranın içtiği bir tas çorbaya göz dikmenin kime ne faydası var?" dedi.

İstanbul Sanayi Odası Vakfı (İSOV) tarafından yaptırılan İSOV Mesleki Eğitim Kompleksi açılış törenine Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in yanı sıra İstanbul Valisi Muammer Güler, İSO Başkanı Tanıl Küçük, İSO Mütevelli Heyeti Başkanı Hüsamettin Kavi, İl Milli Eğitim Müdürü Ata Özer, öğretmenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Açılış töreninde konuşan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, medyada yer alan haberlerden, CHP'nin başvurusu sonrası belediye burslarının iptaline, Avrupa Birliği müzakereleri konularından açıklamalarda bulundu.

Türkiye'nin en büyük sorunlarından bir tanesinin ara eleman ve yetişmiş ara eleman sıkıntısı olduğunu vurgulayan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, AK Parti Hükümeti döneminde mesleki eğitime yönelik yapılan yatırımlarla ilgili bilgi verdi. Göreve gediklerinde mesleki eğitim oranının yüzde 28'lerde devraldıklarını söyleyen Çelik, "Bu gün okullaşma oranı yüzde 43'lere çıkmıştır. Bu durup dururken olmamıştır. Meslek okullarının karşı karşıya olduğu bir sürü haksızlığa rağmen böyle olmuştur. İstanbul'da bize yüzde 50 yetmez, ümit ediyorum ki kısa bir süre içinde yüzde 50'yi zaten aşacağız." Diye konuştu.


- "MESLEK YÜKSEK OKULU MESELESİ TÜRKİYE'DE FACİA, ÇÖZÜM BULACAĞIZ"-


Türkiye'de mesleki eğitim ve üniversitelerin meselelerine ideolojik pencereden bakanların Türkiye'ye en büyük zararı verdiğini dile getiren Bakan Çelik, bazı çevrelerin şimdiye kadar yaptıkları mesleki eğitimle ilgili çalışmaları imam-hatip diye tercüme ettiğinden yakındı. Bakan Çelik, "İlköğretimin, orta öğretimin meselelerine pedagojik değil, ideolojik bakanlar bu memlekete en büyük kötülüğü yapıyor demektir. Üniversitenin meselesine akademik bakmayanlar bu memleketin en büyük kötülüğü yapıyor demektir. İş dünyamız yıllardır bizlerden mesleki eğitim istiyor. Sizi temin ederim, ne zaman mesleki eğitim dediysem, sektörel mesleki ve teknik eğitimden söz ediyordum. Ağzımdan imam-hatip kelimesi de çıkmadı. Ama birileri, ideolojik karın ağrısı olanlar, bunu hep imam hatip diye tercüme ettiler ve mesleki eğitimi ideolojilerine kurban ettiler ve bunlara rağmen mesleki eğitimi yüzde 28'den, 43'lere gelmiştir. Değerli Kavi'nin ifade ettiği meslek yüksek okulları meselesi Türkiye'de bir faciadır. Çocuklar bu okulları meslek yüksek okulu gibi değil mesleksizlik yüksek okulu gibi algılıyor. Öğrencilerimizin yüreğine su serpmek açısından söylüyorum. Mesleki ve teknik eğitim bakımından özellikle mesleki eğitim fakülteleri ve meslek yüksek okulları masaya yatırılacak kesinlikle bir çözüm bulacağız. Bu günkü haliyle kesinlikle yürümez." diye konuştu.


- "CHP FAKİR FUKARANIN BİR TAS ÇORBASINA GÖZ DİKİYOR" -


Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Belediyelerin verdiği bursları Anayasa Mahkemesi'ne taşıyarak iptal ettiren CHP'ye sert eleştirilerde bulundu. Büyükşehir Belediyeleri başta olmak üzere bir çok belediyenin dar gelirli ailelerin çocuklarına burs verdiğini hatırlatan Çelik, Anamuhalefet Partisi CHP'nin bunu Anayasa Mahkemesi'ne götürerek iptal ettirdiğini söyledi. Verilen kararın sonrasında binlerce çocuğun burslarını kaybedeceğini belirten Çelik, Konya'da katıldığı bir programın ardından sorular üzerine "Belediyeler listelerini bize getirsinler, Kredi Yurtlar Kurumu'na getirsinler, paralarını da bize getirsinler bursları da biz verelim" temennisini dile getirdiğini hatırlattı. Açıklamasının ardından bir çok belediye başkanının kendisini arayarak, "Sayın bakanım bunun önünde yasal engeller var, teknik zorluklar var. Bu mümkün değil" dediklerini açıklayan Bakan Çelik, "Şimdi Allah aşkına bir çok fakir fukaranın, ki bunun kıstasları bellidir, içtiği bir tas çorbaya göz dikmenin kime ne faydası var. " şeklinde konuştu.


Hükümete yönelik eleştiriler hakkında da açıklama yapan Bakan Çelik, Avrupa Birliği müzakerelerinin yavaşladığı yönünde eleştirileri de değerlendirdi. Katıldığı programda bir sanayicinin müzakerelerle ilgili "Hızlı Başladınız ama yavaşladınız" siteminde bulunduğunu söyleyen Çelik, aksine her bakanlar kurulunun şaşmaz maddesinin Avrupa Birliği ile müzakereler konusu olduğunu belirtti. Çelik, "İnşaatın kabası hızlı yükselir ama ince işler o kadar çabuk yürümez, iğneyle oya işler gibi işlememiz lazım" şeklinde konuştu.

Avrupa Birliği'ne 1959 yılında müracaat eden dönemin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve başbakan Menderes'in, maliye bakanı Hasan Polatkan ile birlikte idam edildiklerini hatırlatan Bakan Çelik, "Sonra çıktık dedik ki 'pardon özür dilerim', Devlet töreni ile anıt mezara taşıdık. 71'de bir muhtıra daha yedik. 80'de bir darbe daha yedik. 28 Şubatta Postmodern bir darbe yedik. Sonra e muhtıra yedik. Benim yaşıma 5 tane muhtıra ve darbe sığdırdık. Avrupa Birliği'ne kızmanın manası yok. Biz öz eleştiri yapacağız. Üzerimize düşeni yapacağız." şeklinde konuştu.

Avrupa Birliği'nin açıklamalarının ardından "İşimize niye karışıyorlar" şeklindeki tepkileri de değerlendiren Bakan Çelik, "Bu neye benziyor biliyor musunuz? Biz FİFA' nın üyesi olacağız ama işlerimize karışmayacaklar. Seni FİFA üyesi ol diye zorlayan mı var. FİFA'ya üye olduysan onun kararlarına uymak zorundasın. BM'nin NATO'nun kararlarına uymak zorundasın.


- "BAŞBAKAN 5 YILDA 15 YIL YAŞLANDI" -


Başbakan Erdoğan'a yönelik "Neden bu kadar çok geziyor" eleştirilere de değinen Milli Eğitimi Bakanı Çelik, konuşmasından önce gösterilen sinevizyon gösterimine işaret ederek, "Bakın Sayın Başbakanımız Amerika'ya gitti, geldi 2 gün Türkiye'de kaldı Hindistan'a gitti, dün akşam geldi. Sayın Başbakan'ın az önceki görüntülerini gördünüz. Bu 5 yıl önceki görüntüydü. Sayın Başbakan 5 Yılda 15 yıl yaşlandı. Gecesi gündüzü olmadan, gecesini gündüzüne katarak çalışıyor. Bana bazen soruyorlar 'Niye bu kadar çok geziyor' diye diyorum ki "Piknik yapmaya gidiyor oraya" şeklinde konuştu.

Son 5 yılda dış politikada gösterilen performansla Türkiye'nin dünyada itibar sahibi bir ülke haline geldiğini aktaran Çelik şöyle konuştu: "Biz bu güne kadar uluslararası bütün oylamalarla kaybetmiş olan bir ülkeyiz. Doğru mu? Ama son Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi seçiminde, Türkiye 190 ülkeden 151'inin oyunu almıştır. Yüzde 80 Avusturya ve İzlanda bizim rakibimiz bu bir itibarı gösterir. Bu durup dururken mi oldu." Bakan Çelik, İslam Konferansı Örgütü seçimlerinde ilk defa aday olan Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Genel Sekreter seçilmesinin de bunun göstergesi olduğuna işaret etti.