29 Temmuz 2009 Çarşamba

Köleliği Önlemek İçin Yetki Yetersiz

Çalış ve Gez programları kapsamında ABD'ye giden binlerce Türk öğrencinin yaşadığı olumsuzluklara karşı herhangi denetleme yok.

Her yıl Work and Travel (Çalış ve Gez) programları kapsamında ABD'ye giden binlerce Türk öğrencinin yaşadığı olumsuzluklara karşı herhangi bir mekanizma veya denetleme sistemi bulunmuyor. Aracı şirket tarafından dolandırılma, söz verilen koşulları bulamama, olumsuz şartlarda çalışma ve barınma gibi sıkıntılarla karşı karşıya bulunan gençler, savcılığa gitseler bile uluslararası hukuk engeline takılıyorlar. Konuyla ilgili bakanlıklar, ancak kendi görev alanlarına giren konularda ve yetkileri ölçüsünde denetleme görevi yapabiliyorlar. "Türk Öğrencilere ABD'de köle muamelesi yapılıyor" gibi eleştiriler ve son dönemde yaşanan olumsuzlukların artması üzerine SABAH, Work and Travel sistemini sorguladı. Büyük umutlarla, kısıtlı imkanlarla dil öğrenmek ve yeni yerler görmek amacıyla başta ABD olmak üzere büyük ülkelere giden gençler, umduklarını bulamıyorlar. Bakanlıklar ise ancak kendi görev alanları ve yetkileri kapsamında problemlere çözüm sağlayabiliyor: MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI: Bakanlık, bu şirketlerin hedef kitlesinin öğrenciler olması nedeniyle konuyla ilgileniyor. Ancak 18 yaşından küçük öğrenciler, ailelerinden izin alarak programa katılabiliyor. Herhangi bir sorun çıkması veya bir şikayet olması durumunda savcılık olaya el koyuyor. Bakanlık, ancak kendilerinden görüş istenmesi durumunda devreye giriyor. Pedagojik olmayan, kurallara aykırı bir durum varsa Milli Eğitim Bakanlığı, söz konusu ülkeye bilirkişi gönderiyor. Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda öğrencilere bu konudaki uyarılarını yapıyor. Bu programlara katılanlar da çoğunlukla üniversite çağına gelmiş gençler. ÇALIŞMA BAKANLIĞI: Bakanlık, eğitim karşılığı veya çocuk bakıcılığı gibi vaatlerle üçüncü ülkelere gidenlerle ilgili bir yetkilerinin bulunmadığını ancak bir proje karşılığında yurt dışına işçi götürecek şirketlerin mutlaka İş-Kur'la temasa geçmesi gerektiğini belirtiyor. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI: Daha çok yurtdışı eğitim ve danışmanlık hizmeti vermek amacıyla kurulan firmalar tarafından yürütülen Work and Travel faaliyetlerine ilişkin özel bir düzenleme bulunmuyor. Diğer taraftan bu programla ilgili bir olumsuzluğun, şikayetin Bakanlığa ulaşması halinde; gerek Türk Ticaret Kanunu ve gerekse Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Hakkında Kanun hükümleri kapsamında ilgili şirketler nezdinde gerekli inceleme yapılabiliyor.

Kayıt Parası İnternetten İsteniyor

İzmir’de iki okul için internet aracılığıyla kayıt parası istendiği öne sürüldü.

Yetkililerin “Alınmayacak” demesine rağmen “kayıt parası”, gereken belgeler arasına girdi. İzmir Kız Anadolu Lisesi ile İzmir Fatma Saygın Anadolu Lisesi'nin web sayfalarındaki kayıt için gerekli belgeler bölümünde, 200 ve 300 TL'lik kayıt parası zorunlu kılınıyor. Türk Eğitim-Sen 1 No'lu Şube Başkanı Sami Özdemir, alınan paranın yasal olmadığını belirterek, “Veli isterse gönlünden ne kadar geçerse okula bağışta bulunabilir. Ancak, belli bir rakam belirleyerek bunu resmi web sitesinde kayıt için zorunlu kılmak suçtur” dedi. İzmir Kız Anadolu Lisesi'nin web sayfasında, “kayıt için gerekli belgeler” bölümünde, “Okul Aile Birliği Kararı ile 2009-2010 öğretim yılı veli üye aidatı yıllık 200 TL'dir. Kayıt günü öncesinden İş Bankası Karataş Şubesi'nin 181531 nolu okul aile birliği hesabına yatırılabilir. NOT: Kayıttan vazgeçilmesi veya nakil halinde iade edilmez. Veli üye aidatı dışında yapılacak diğer gönüllü bağışlarınızın her biri için, mutlaka ayrı dekont veya makbuz alınız. Kayıt günü bağış yapmak zorunlu değildir” ifadesinin yer aldığı iddia edildi. İzmir Fatma Saygın Anadolu Lisesi'nin resmi web sitesinde de aynı ifadelerle farklı banka ve hesap numası verilerek veliden 300 TL kayıt parası istediği de ortaya sürülen bir diğer iddia oldu. 'Zorunlu değil, sıkıntıdayız' İzmir Kız Anadolu Lisesi Müdürü Pervin Töre, istenilen bu paranın zorunlu olmadığını öne sürerek, maddi sıkıntı içinde olduklarını anlattı. Töre, “Anadolu Lisesi olduğumuz için yıl içinde öğrencilere yayın dağıtıyorum, fotokopi giderleri var, ortak ÖSS yapıyorum. Okulun temizlik ve güvenlik giderleri var. Bu parayı aldıktan sonra yıl içinde öğrencimden 1 TL bile talep etmiyorum. Okuldaki işleyişi kolaylaştırmak, kaliteyi artırmak için buna mecburum. Okul müdürü olmak tatlı cadı olmak değil ki. Eğer bu para veliyi rahatsız ediyorsa almıyoruz” dedi. 'Bu parayı nereden bulayım' İzmir Fatma Saygın Anadolu Lisesi Müdürü Fehmi Yılmaz, bu paranın okul aile birliğinin kararıyla yasal olarak alındığını ileri sürdü. Yılmaz, “Okula öğrencisini kaydeden her veli, okul aile birliğinin doğal üyesi oluyor. Bunun da bir bedeli var. Okulun sadece temizliği için ayda 3 bin TL ödüyorum. Aylık su parası 2 bin TL. Bu parayı nereden bulayım” diye sordu. Türk Eğitim- Sen 1 No'lu Şube Başkanı Sami Özdemir'in gündeme getirdiği konuyu DHA'nın duyurmasıyla, haber, gazetelerin internet sayfalarında yer aldı. Öğleden sonra iki okulun web sitesinden alınacak kayıt parasıyla ilgili bölümler çıkarıldı.

Gençler Sağlıklı Beslenmeyi Tartışacak

Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen gençler sağlıklı beslenme konusunu, evrensel ve yerel mutfak kültürlerini irdeleyerek masaya yatıracak.

Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları desteği ile düzenlenecek “Sağlıklı Avrupa Mutfağına Hoş geldiniz” isimli proje kapsamında, Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden gelen gençler sağlıklı beslenme konusunu, evrensel ve yerel mutfak kültürlerini irdeleyerek masaya yatıracak. Belçika, Bulgaristan, Romanya, Slovenya, Estonya ülkelerinden gençlerin katılımı ile gerçekleştirilecek olan proje ile Avrupa mutfaklarını ne kadar tanıyoruz, beslenme ve kültür, reklamlar ve yiyecekler, medyanın toplumun yemek alışkanlıkları üzerine etkisi, sağlık ve yemek arasında ilişki başlıklarıyla çalıştaylar yapılacak. Hacettepe Üniversitesi Sıhhiye Yerleşkesi'nde 1-9 Ağustos arasında gerçekleştirilecek etkinlikler kapsamında tüm katılımcılarla beraber Ankara gezisi yapılması da yer alıyor.