24 Haziran 2009 Çarşamba

M.E.B'den İki Önemli Haber

Milli Eğitim Bakani Nimet Çubukçu sözleşmeli öğretmenlere yönelik iki önemli karar aldıklarını söyledi.

Türkiye Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun kendilerine bundan sonra artık sözleşmeli öğretmen alınmayacağını, mevcut sözleşmeli öğretmenlerin tamamının kadroya geçirileceğini söylediğini bildirdi. Koncuk ve beraberindeki sendika yöneticileri, Milli Eğitim Bakanı Çubukçu'yu makamında ziyaret ederek, eğitim sistemindeki sorunların, çözüm önerilerinin ve isteklerin dile getirildiği bir rapor sundu. Ziyaretin ardından gazetecilere açıklama yapan Koncuk, Çubukçu'nun bundan böyle sözleşmeli öğretmen alınmayacağını kendilerine ifade ettiğini belirtti. İsmail Koncuk, şunları kaydetti: ''Sayın Bakan, bundan sonraki süreçte sözleşmeli öğretmen ataması yapılmayacağını, bütün öğretmenlerin kadrolu olarak istihdam edileceğini söyledi. Sayın Bakan, sözleşmeli öğretmenlerin hepsinin kadroya geçirileceğini ifade etti. Mevcut durumda 50 bin sözleşmeli öğretmen var. Sözleşmeli öğretmenlerin tamamı zaman içinde kadroya geçirilecek.'' Koncuk, bundan böyle öğretmenlerin kadrolu istihdam edilecek olmasının çok sevindirici olduğunu dile getirdi ve Milli Eğitim Bakanlığının 150 bin öğretmen ihtiyacı bulunduğunu, yaklaşık 220 bin öğretmen adayının da atama beklediğini ve Ağustos ayında en az 50 bin öğretmen atanmasını istediklerini ifade etti.

Okul Öncesine Zorunlu Eğitim Takvimi

Milli Eğitim Bakanlığı(MEB), gelecek eğitim öğretim yılında 32 ilde planladığı "zorunlu" okul öncesi eğitimi,başlatılacak.

Milli Eğitim Bakanlığı(MEB), gelecek eğitim öğretim yılında 32 ilde başlatılmasını planladığı "zorunlu" okul öncesi eğitimi, 2013-2014 eğitim öğretim yılında tüm Türkiye'de yaygınlaştıracak. MEB'nın, okul öncesinde, 5 yaş (60-72 ay) grubunun zorunlu eğitime dahil edilmesine ilişkin projeyi 5 yılda tamamlamayı planladığı öğrenildi. Bu çerçevede hazırlanan takvime göre, ilk aşamada okul öncesi eğitimde okullaşma oranı yüzde 50'nin üzerinde olan 32 ilde gelecek yıldan itibaren "zorunlu eğitim" uygulaması başlayacak. Yeni eğitim-öğretim yılında Amasya, Nevşehir, Çanakkale, Bilecik, Edirne, Karabük, Ardahan, Gümüşhane, Trabzon, Yalova, Karaman, Tunceli, Kilis, Bolu, Kırıkkale, Bayburt, Burdur, Kırklareli, Muğla, Düzce, Bartın, Artvin, Çankırı, Kütahya, Rize, Isparta, Kırşehir, Giresun, Uşak, Eskişehir, Sinop ve Samsun'da okul öncesi eğitim zorunlu olacak. Projeye, 2010-2011 eğitim öğretim yılında Mersin, Antalya, Balıkesir, Aydın, Elazığ, Manisa, Niğde, Osmaniye, Sakarya, Kocaeli, Denizli, Afyonkarahisar, Yozgat; 2011-2012 eğitim öğretim yılında Iğdır, Erzincan, Tekirdağ, Malatya, Aksaray, Siirt, Tokat, İzmir, Zonguldak, Kayseri, Kastamonu, Ankara; 2012, 2013 eğitim-öğretim yılında Hatay, Çorum, Bursa, Bitlis, Sivas, Muş, Bingöl, Konya, Adıyaman, Batman, Ordu, Diyarbakır, Adana, Kahramanmaraş; 2013-2014 eğitim-öğretim yılında Şırnak, Kars, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, Mardin, Van, Şanlıurfa, Hakkari ve Ağrı dahil edilmesi öngörülüyor. Bu illerdeki derslik, öğretmen, donatım ve materyal ihtiyacı eğitim-öğretim yılı başlamadan değerlendirilecek. Değerlendirme sonucunda gerekirse bazı iller daha önce, bazıları da daha sonraki eğitim-öğretim dönemlerinde zorunlu eğitim kapsamına alınabilecek. Okul öncesi eğitimin zorunlu olması öğretmen ihtiyacını da artacağı için bu doğrultuda istihdam sağlanacak.

ÖSS'de Soru Polemiği Devam Ediyor

Son kez yapılan tek aşamalı ÖSS'de hatalı soruların çıkması gençlerin tepkisine neden oldu.

Said GÜRSOY / SABAH
ÖSS'de soru polemiği devam ediyor Son kez yapılan tek aşamalı ÖSS'de hatalı soruların çıkması gençlerin tepkisine neden oldu. Binde bir puanın dahi çok önemli olduğu böyle bir sınavda, gençler zamana karşı yarışıyor. Öğrenci bir soruya takılıp kaldığında, bu doğru yapabileceği birkaç soruya eşit olabilir. Hatalı sorular için en az 5- 10 dakika harcayabilir. Sonuca ulaşamadığında da, zaman ve motivasyon kaybetmiş olur. Bir soruyla yaklaşık 2 bin kişinin önüne geçebilir veya gerisinde kalabilir. Tamam, sorular gizlilik içinde hazırlanıyor. Çok gizlilik içinde yürütülen böyle bir işte, bilimsel denetimde de seyrek de olsa hatalar yaşanabiliyor. Buraya kadar her şey tamam da, bunun cezasını gençler mi çekecek? Hatalı sorular iddiası Son günlerde gençlerden birçok sınav sorusuyla ilgili itirazlar aldım. Hatalı sorulardan dolayı ÖSYM'ye olan güvenlerinin sarsıldığını gördüm. Yine hatalı sorular yüzünden kaybettikleri zamanın yetkililerden sorulmasını istiyorlar. Bana göre son derece haklılar. Zaten gençlerimiz gelecek kaygısını yoğun olarak yaşıyor. Bir de hayatlarını etkileyecek böyle bir sınavda yapılan hatalar veya yanlışlar, onların ülke eğitimine olan güvenlerini azaltıyor. Geçtiğimiz hafta uzmanlar, ÖSS'de hatalı fizik soruları olduğunu ileri sürerek, bu soruların öğrencilerin sınav başarısını olumsuz etkilediğini, soruları ÖSYM'nin incelemesi gerektiğini belirttiler. Konu Meclis'e taşındı MHP Muğla Milletvekili Metin Ergun, ÖSS'deki "Hatalı ve yanlış soru iddiaları" nı TBMM gündemine taşıdı. Ergün, Milli Eğitim Bakanı tarafından cevaplanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, her yıl bazı sorularda yanlışlık yapıldığını kaydetti. Akademisyenlerin oluşturduğu kurul tarafından hazırlanan soruların bilgisayar ortamında otomatik olarak seçildiğini ifade eden Ergün, "Kurulun hazırladığı sorular tekrar gözden geçirilmeden sınav soruları içine dâhil mi ediliyor? Her yıl tekrar eden ve öğrenci başarısını olumsuz etkileyen bu sorunla ilgili bir an evvel gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiği yerde, sistemin işleyişi aynen devam mı ettiriliyor? Bu sorunun çözümüne yönelik, yapılmasını öngördüğünüz bir çalışma var mı? Nasıl bir önlem almayı düşünüyorsunuz?" sorularını yöneltti. Bu sırada ÖSYM bir açıklama yaptı. Açıklamada; bazı soruların müfredat dışından sorulduğu iddiası olduğunu, ancak kesinlikle böyle soru sorulmadığı yer aldı. Hatalı sorularla ilgili de önümüzdeki günlerde kamuoyunun bilgilendirileceği belirtildi. Şayet sorular iptal edilirse, ÖSYM bunların neden, niçin ve nasılını açıklamak zorunda. Kısacası, o beğenmediğimiz dershanelerin deneme sınavlarında böyle hatalar olduğunda, bölüm başkanının gözyaşına bakmadan görevine son verilir. Şayet hatalı soru varsa, YÖK ne yapacak bunu hep birlikte göreceğiz. Ayrıca doğru dürüst bir sınav bile yapamadıkları için, değerli yöneticilerin, gençlerden özür dilemeleri gerekmiyor mu?