5 Mayıs 2008 Pazartesi

Dikey Geçiş Sınavı Başvuruları Başlıyor...

Meslek Yüksekokulları ile Açıköğretim Ön lisans Programları Mezunlarının Lisans Öğrenimine Dikey Geçiş Sınavı, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezince 13 Temmuz'da yapılacak.

Meslek Yüksekokulları ile Açıköğretim Ön lisans Programları Mezunlarının Lisans Öğrenimine Dikey Geçiş Sınavı, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezince 13 Temmuz'da yapılacak. Sınav için başvurular 12-21 Mayıs arasında gerçekleştirilecek.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nden (ÖSYM) yapılan açıklamaya göre, Meslek yüksekokulu mezunları ile Açıköğretim Ön lisans Programları mezunlarının, 4 yıllık fakülteye girişlerine imkan sağlayan Dikey Geçiş Sınavı (DGS) için başvurular, 12 Mayıs'ta başlayacak ve 21 Mayıs'ta sona erecek. 13 Temmuz'da gerçekleştirilecek DGS, üniversite rektörlüklerinin bulunduğu illerde gerçekleştirilecek. DGS'ye, meslek yüksekokulları ve açıköğretim önlisans programlarından mezun olanlar ile son sınıfta olup da staj dışındaki mezuniyet şartlarını yerine getirmiş olanlar başvurabilecekler.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İlahiyat Lisans Tamamlama (İLİTAM) Programına yerleştirme Ankara Üniversitesi tarafından adayların DGS puanlarına göre yapılacağından, bu programa başvuracak adaylar da DGS'ye girecek.
Açıköğretim dahil dört ve daha fazla yıllık programlardan önlisans diploması alan veya alacak olanlar DGS'ye başvuramayacak.
Sınava başvurmak isteyen adaylar, başvuru merkezlerinden, 2008-DGS Kılavuzu ile Aday Bilgi Formundan oluşan başvuru evrakını 2 YTL karşılığında başvurma süresi içinde alacaklar. 50 YTL olan sınav ücreti başvuru işleminden önce ilgili bankaya yatırılacak ve başvurular elektronik ortamda yapılacak. 2007-DGS'ye başvurmuş olan adaylar başvurularını bireysel olarak internet aracılığıyla yapacaklar. 2007-DGS'ye başvurmamış adaylar ise başvurularını, başvuru merkezleri aracılığıyla yapacaklar. Başvuruda, Başvuru Hizmeti Ücreti olarak 3 YTL adaylar tarafından ödenecek.
Başvuru merkezleri ÖSYM'nin http://www.osym.gov.tr adresinden duyurulacak.

Milli Eğitim Bakanlığı ayyuka çıkan "2. hamur" dedikoduları üzerine, firmalara sert bir uyarı gönderdi.

Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, 2008-2009 eğitim öğretim yılında ücretsiz dağıtılacak 160 milyon ders kitabının basımında birinci sınıf olmayan hamur kağıdının kullanılacağı söylentisinin dolaştığını bildirerek, ihaleye girecek firmaları uyardı. Yetkililer, ikinci sınıf hamur kağıdının bile kabul edilmeyeceğini ve gerekirse tam teşekküllü bir kağıt laboratuarında kağıtların tahlil edileceğini kaydettiler.

Son dönemlerde yurt dışından büyük ölçüde birinci sınıf olmayan kağıtların ithal edilmesiyle, ders kitaplarında bu kağıtları kullanılacağı söylentisinin dolaştığını anlatan Bakanlık yetkilileri, bu konuda firmaları uyardı. Ücretsiz ders kitaplarının basımı için ihaleye girecek firmalara gereken bilgilerin aktarıldığını dile getiren yetkililer, kitapların birinci sınıf hamur ve 80 gram kağıt kullanarak basılacağını duyurdu.

Mevcut ihale dokümanlarını içerisinde yer alan teknik şartnameyi hatırlatan yetkililer, buna göre kitap basımında ikinci sınıf hamur, kuşesiz kağıt kullanılmasını da kabul etmeyeceklerini bildirdi. Yetkililer, gerekirse firmalardan alınacak kağıt numunelerinin bir üniversiteye ait tam teşekküllü kağıt laboratuarında tahlil ettirileceğini ifade etti.

O jetleri daha hızlı uçuracak Sahte Elmas projesinin mimarı bir Türk bilim kadını. Ama Türkiye'de değil.

SAHTE ELMAS, GERÇEK GURUR
Bilim dünyası, Ayşegül Aygün adlı Türk'ü konuşuyor. Ohio State Üniversitesi'nde çalışmalarını sürdüren Aygün, "Fake Diamond" (Sahte Elmas) adı verilen projesiyle inanılmazı başardı. Proje hayata geçtiğinde jetler eskisinden daha hızlı uçabilecek ve motorları 1300 dereceye kadar sıcaklığa dayanabilecek.

DENİZ KUVVETLERİ DESTEKLİYOR
ABD Deniz Kuvvetleri tarafından desteklenen projenin değeri 50 milyon dolar olarak açıklanıyor ama birçok bilim adamı buluşu 'paha biçilemez' olarak nitelendiriyor. Bilim dünyasından 60'ı aşkın yayın Aygün'ün gelecekte birçok başarıya imza atacağını yazdı. Biz de müthiş Türk bilim kadınını alkışlıyoruz...

Jet hızıyla başarı

Çılgın Türkler'e bir yenisi eklendi. Mühendis Ayşegül Aygün jetlerin hızını arttırıp mesafeleri azaltacak bir proje geliştirdi.

Sınırları aşıp birbirinden önemli başarılara imza atan Türkler'e bir yenisi daha eklendi. ABD'de yaşayan Ayşegül Aygün adlı mühendis, jet hızıyla bir rekor kırdı. Ohio State Universitesi'nde çalışmalarını sürdüren Aygün, "Fake Diamond" (Sahte Elmas) adlı proje sayesinde inanılmazı başardı. Aygün bu projenin başarıya ulaşması durumunda, jetlerin çok daha hızlı uçabileceğini ve motorlarının da çok daha aşırı sıcaklığa (1300 derece) dayanabileceğini iddia ediyordu. Bazı çevreler bunu "imkansız" olarak nitelese de Aygün, çalışmalarına daha da yoğunlaştı ve "imkansızı" başardı.

ABD'LİLER HAYRAN KALDI
US Navy (Deniz Kuvvetleri) tarafından desteklenen projenin değerinin 50 milyon dolar olduğunun altı çiziliyor. Ancak dünyanın önde gelen bilim adamları, projenin "paha biçilemez" olduğu görüşünde. Dünyadaki yeni gururumuz olan Aygün şunları söyledi: "Projemin önemini artık bilmeyen yok. Bu çalışmanın gelecek yıllarda jet motorlarının dışında hava araçlarında da kullanılacağını düşünürsek, önemi daha da iyi anlaşılacak."

Büyük övgü var
Bilim dünyasının önde gelen yayınları Scientific American ve Discovery Channel News, bu çalışmanın jet uçaklarında yeni bir dönemin başlangıcı olduğu görüşünde. 60'ı aşkın önemli bilim teknik dergisi de Aygün'ün gelecekte birçok önemli başarıya imza atacağını söylüyor. "Sahte Elmas" projesinin önemli isimlerinden biri olan Prof. Dr. Nitin Padture de Aygün'ün çok yetenekli olduğuna dikkat çekiyor.

'Sahte Elmas' nedir?
Mühendis Aygün, ABD Deniz Kuvvetleri'nce de desteklenen çalışmasında; jet motorlu uçaklarda kullanılmakta olan zirkonyum kaplamalara alternatif, sahte elmas denilen bir kaplama geliştirdi. Bu kaplamada zirkonyuma az miktarda alüminyum ve titanyum eklenerek kumun erimesi ile oluşan camsı yapının kristalize olması sağlandı. Böylelikle kum taneleri termal kaplamaların içine giremediğinden kaplamanın yapısını bozmadı. Buluş, bunlara ek olarak, motorun daha yüksek sıcaklıklarda çalışmasına olanak sağlayarak, yakıt verimini arttırıp hava kirliliğini de azaltıyor.

Almanlar Yıllardır Kaçak Kurs Veriyorlar...

MEB'e bağlı olmadığı için kurs verme yetkisi bulunmayan ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın karşısında bulunan Alman Kültür Merkezi’nin yıllardır kaçak kurs verdiği ortaya çıktı.

Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olmadığı için kurs verme yetkisi bulunmayan ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın karşısında bulunan Alman Kültür Merkezi'nin yıllardır kaçak kurs verdiği ortaya çıktı. Durum, Alman, Fransız ve İtalyan Kültür Merkezleri'nin kaçak kurs verdiğine ilişkin MEB'e yapılan şikayet sonucu anlaşıldı.
Milli Eğitim Bakanlığı yanındaki kaçak kursu seneler sonra öğrendi. Milli Eğitim Bakanlığı 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'na tabi olmadığı için kurs verme yetkisi olmayan Alman, Fransız ve İtalyan Kültür Merkezleri'nin yabancı dil kursu verdiği, MEB'e yapılan şikâyetle ortaya çıktı. Şikâyetlerin ardından Kültür Merkezleri, Bakanlığa kurum açma müracaatında bulundu. Milli Eğitim Bakanlığı şikayet nedeniyle Alman Kültür Merkezi'ne bağlı Alman Kitapevi'nde incelemede bulundu. İnceleme sonucundu da 1 adet dersliği bulunan kitapevindeki söz konusu derslik mühürlendi. 20 Şubat'ta derslik kapatılırken Vakıf, 25 Şubat'ta kurum açma başvurusunda bulundu.

-“BAĞIŞ MAKBUZU KARŞILIĞI YILLARDIR ÇALIŞIYORLAR”-

Konu ile ilgili ANKA'ya açıklama yapan Tüm Özel Öğretim Kurslar ve Etüt Eğitim Merkezler Birliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Alpan, İngiliz ve Amerikan Kültür Vakıfları'nın MEB'e bağlı olduğunu ve bu nedenle kurs verebildiğini belirtirken, Fransız, Alman İtalyan Kültür Merkezleri'nin kurs verme yetkisinin bulunmadığını söyledi. Bu derneklerin yıllardır kaçak olarak kur faaliyetinde bulunduğunu belirten Alpan, söz konusu vakıfların ücretleri ise bağış makbuzu karşılığında aldığını bildiklerini anlattı. Alpan, “Bu tür dernek ve vakıflar kayıtdışı olarak çalışmakta ve bağış makbuzu karşılığı çalışmaktadır. Bu büyük bir rahatsızlık nedenidir” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın sınıf geçme yönetmeliğinde yapacağı değişikliğe eğitimcilerden büyük tepki geldi.Gelen tepkiler ve gerekçeleri.

Eğitim sendikaları, söz konusu değişikliğin öğretmenin sınıf geçmedeki rolünü sıfıra indireceğini öne sürdüler. Ortaöğretimde sınıf geçme sisteminde değişikliğe gidilmesini istediklerini belirten Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, sınıf geçme üzerinde öğretmenin etkisinin azaltılmasının ise önemli sonuçlar doğurabileceğine işaret etti. Koncuk, “Siz sınıf geçme metodunda, öğretmenin öğrenci üzerindeki etkisini sıfırlarsanız, eğitim-öğretimi kaosa sürükleyebilirsiniz. Yeni sınıf geçme siteminde öğretmen etkisini öğrencinin hissedeceği şekilde yeniden dizayn edilmeli” uyarısında bulundu.

OLUMSUZ ETKİLER

Sınıf geçmenin kolaylaştırılmasının öğrenci ve öğretmen ilişkisini zedeleyeceğini belirten Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer ise, dershanelere yönelmenin de artacağını savundu. MEB'in son dönemde yaptığı çalışmalarla eğitim sistemini yapñboz tahtasına çevirdiğini söyleyen Dinçer, yapılan değişikliklerin bilimsel ve etraflıca incelenmediğini ifade etti. Eğitim sisteminin ìsırıkla atlama” yarışmalarına döndüğünü kaydeden Dinçer, eğitim siteminin sınav odaklı olmaktan çıkarılması gerektiğini de söyledi.

Bağımsız Eğitimcileri Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, yeni düzenlemeyle, öğretmenin öğretme sorumluluğunu da alıp, çocukların kolayca sınıf geçmesi sağlanmasının amaçlandığını söyledi. Avcı, “Çocuklara işe yaramayan diplomalar vermek, AB nezdinde de “bizim diplomalı sayımız şu kadar' demek için atılmış bir adımdır” dedi.

TEPKİLER NEDEN DOĞDU

MEB, geçtiğimiz hafta sonu 6 derse kadar zayıfı olan öğrencilerin sınıf geçmesine olanak tanıyan bir yönetmelik hazırladığını duyurdu. Sendikaların tepkisi bu yönetmeliğe yöneldi.




Adıbelli: Popülist bir yaklaşım

Yenİ düzenlemenin her öğrencinin lise diploması alabilmesini sağlama amacı taşıdığını ifade eden Eğitim-İş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli de, “MEB, herkesin lise diploması almasını sağlayacak bir sistemi yapıyor, daha sonra ne olacağını ise hiç düşünmüyor. Değişiklik popülist bir yaklaşımla yapılmış bir düzenleme olacak” dedi. Değişikliğin olması halinde eğitimde sıkıntıların artacağını belirten Adıbelli, özellikle disiplin konusunda sıkıntı yaşanan okullarda öğretmenin arka plana atılmasının okullarda disiplin sorunlarını daha da artıracağını söyledi.

İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra, Konya Ticaret Odası da üniversite kuracak

Konya Ticaret Odası (KTO) Eğitim ve Sağlık Vakfı'nca, kurulma çalışmaları tamamlanıp, YÖK Genel Kurulu'na sunulan Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, ilk etapta 3 bin öğrenci kabul etmeyi planlıyor. KTO Eğitim ve Sağlık Vafkı yetkililerinden aldığımız bilgiye göre, Konya Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi 2009-2010 yılında eğitim öğretime başlayacak

Saint Michel Lisesi son sınıf öğrencisi Can Duran, aldığı dergiden çıkan prezervatif ile yakalanınca tasdiknamesi verildi.

Türkiye'de 122 yıldır faaliyet gösteren ve halen İstanbul Şişli'de bulunan Özel Fransız Lisesi Saint Michel öğrencisi Can Duran'a (19), bir derginin promosyon olarak verdiği prezervatif ile okulda yakalanınca, mezuniyetine ve Öğrenci Seçme Sınavı'na az bir süre kala tasdiknamesi verildi. Sabah gazetesinin haberine göre, Özel Saint Michel Fransız Lisesi'nde 6 yıldır öğrenim gören Can Duran, 26 Mart 2008 günü okula sağlık, spor ve moda içerikli Men's Health Dergisi'ni satın alarak gitti. Ancak dergideki promosyon olarak verilen prezervatifi fark etmedi. Fark edince de atmak üzere yanına aldı. Ancak gencin bir okul arkadaşı, prezervatifi görerek nöbetçi öğretmene durumu söyledi. Öğretmen de Duran'ı alarak, okul müdür yardımcısının odasına götürdü.

'ÖĞRETMEN BENİ SÖZLÜ TACİZ ETTİ'
Can Duran bu esnada nöbetçi öğretmen ve okul müdür yardımcısı tarafından sözlü tacize uğradığını idda ederek Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Duran suç duyurusunda, öğretmenin kendi cinsel uzvunu pantolonunun üzerinden tutarak "Bizim de s...miz var, akıntı oluyor, bize de lazım prezervativ. Git bunu kimle uyguluyorsan uygula" dediğini ve derginin karın boşluğuna fırlatıldığını ileri sürdü. Ayrıca "Seni ilk fırsatta attıracağız" diye tehdit edildiğini savundu.

OKUL YÖNETİMİ SESSİZ KALDI
Duran'ın yaşananların güvenlik kameralarında da kayıtlı olduğunu iddia etmesi üzerine Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı, polisin kamera kayıtlarını izlemesi yönünde mahkemeden arama kararı çıkardı. Ancak polisin liseye alınmadığı iddia edildi. Okul idaresince çağrılan anne Demet İzgi Duran ise, "Gittiğimde Can'ı okuldan atmayı kafalarına koyduklarını gördüm. Büyük bir keyifle 'Al çocuğunu kurtar. Disipline verirsek atarız. Atılırsa örgün eğitim kurumlarının hiçbirine gidemez' dediler. Avukatımızı ve yeminli tercümanımızı okula almadılar. Okul yönetimi ile iletişim kuramadık. ÖSS'ye girecek bir çocuğun psikolojisi düşünülmeliydi" diye konuştu. Okul yönetimi ise bir açıklama yapmadı.

Geçtiğimiz yıl ÖSS'de Ardahan birinicisi olan Çıldır Lisesi'nde ÖSS'de birinci olmanın formülü bulundu.

432 öğrencinin eğitim gördüğü ÖSS birincisi Çıldır Lisesi'nde bu ders yılında öğretmen sayısı 21'den 4'e düştü.

Çoğu dersin boş geçtiği lisede öğretmen sayısının düşmesine eş ve askerlik durumu nedeniyle yapılan tayinlerin yol açtığı belirtildi.
Doğu Anadolu'nun en başarılı eğitim kurumlarından biri olarak gösterilen Çıldır Lisesi 2007- 2008 eğitim yılına 432 öğrenci ve 21 öğretmenle başladı. Ders yılı içinde öğretmenlerin bir bölümü eş, bir bölümü de askerlik durumları nedeniyle liseden ayrıldı. Ders yılı sonlarına doğru toplam 12 dersten, matematik, fizik, kimya, tarih, felsefe, psikoloji dersleri öğretmen olmadığı için boş geçmeye başladı. Günlük derslerinin büyük bölümünün boş geçmesinden yakınan öğrenciler, “Ders yılı başında 21 olan öğretmen sayısı 4'e düştü. Geçtiğimiz yıl elde edilen ÖSS başarısından eser kalmadı. İyi düzeyde bir eğitim almak hakkımız değil mi? Gelen öğretmenin hemen tayini çıkıp gidiyor. Yeni gelen öğretmene alışana kadar okul bitiyor” dediler.

Doğu Anadolu Bölgesi'nde gelen öğretmenlerin kısa zamanda torpil bularak bölgeden gitmenin hesabını yaptığını öne süren öğrenci velilerinden Burhan Şimşek, “Çocuklamız öğretmen yetersizliğine rağmen eğitimde başarı yakalıyor. Buraya gelen öğretmenler ilk hedefi eğitim değil, 'Buradan nasıl kaçarım?' hesabı oluyor. Genelde öğretmenlerin büyük bölümü stajyer düzeyinde. Tecrübeli öğretmen sayısı yok denecek kadar az” dedi.

Ardahan Milli Eğitim Müdürü Mehmet Yıldırım ise, bu lisede yeni eğitim yılına 21 öğretmenle başlandığını belirtirken, “Eş tayinleri ve bazı erkek öğretmenlerin askere gitmesi üzerine bu sayı 4'e düştü. Eksikliği ücretli öğretmenle gidermeye çalıştık. Ücretli öğretmen olanlar daha sonra daha iyi iş olanağı buldukları için İstanbul'a gitti. Lisede şimdi 4 öğretmenle eğitim- öğretim vermek zorunda kaldık” diye konuştu.

“Sincan 11. Okullararası Resim, Tiyatro, Müzik, Kültür Şenliği” ilçedeki bütün okulların katılımıyla gerçekleşecek.

Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından her yıl Ankara genelinde düzenlenen “Okullararası Resim, Tiyatro, Müzik, Kültür Şenliği”nin 11.'si Sincan'da 5 Mayısta başlıyor.


Yaklaşık 1000 öğrencinin katkılarıyla yürütülecek şenlikte, öğrenciler tiyatro gösterisinden müzik, şiir dinletisine kadar pek çok etkinlikte bulunacak. Şenlikte ayrıca, öğrenciler tarafından yapılan resimler de sergilenecek.
Öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen şenlikle, çocukların üreten bireyler olmaları, kültürel, sosyal faaliyetlere katılımlarının artması ve kişiliklerinin gelişiminin sağlanması amaçlanıyor.

Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından belirlenen program çerçevesinde gerçekleştirilen şenlikte, ilk kez bu sene Sincan'daki öğretmenler de aktif görev alacak. Yaklaşık 12 öğretmen tiyatro oyunlarıyla, şiir dinletileriyle öğrencilerinin karşısına çıkacak.
Şenliğin ilk gününde Sincan Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan öğrenciler kortej eşliğinde Sincan Lale Meydanına yürüyecek. Karnaval havasında gerçekleştirilecek yürüyüşün ardından, öğrencilerin çeşitli alanlardaki gösterileri başlayacak

Başbakan Erdoğan'ında Katılacağı Okuma-Yazma Öğretimi Temel Eğitim Kampanyası’nın tanıtım toplantısı ertelendi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın katılımıyla yapılması planlanan Milli Eğitim Bakanlığı tarafından başlatılacak Okuma-Yazma Öğretimi Temel Eğitim Kampanyası'nın tanıtım toplantısı ertelendi. Tanıtıp toplantısının bugün yapılması planlanırken, toplantının ertelendiği tarih belirtilmedi. Toplantının ertelenme nedeni de açıklanmadı.