4 Şubat 2010 Perşembe

Yök Kanun Değişikliğini Görüşecek...

YÖK Genel Kurulu bugün yapacağı toplantıda, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nda yapılacak bazı değişiklikleri görüşecek.
YÖK Genel Kurulu yarın, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan başkanlığında toplanacak. Toplantıda, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nda yapılacak bazı değişiklikler ile Yatay Geçiş Yönetmelik taslağı ele alınacak. Genel Kurul toplantısında bazı üniversitelerin fakültelerine dekan ataması da yapılacak.

Sendikaları Birbirine Girdi...

Üniversiteler Arası Kurul Kararı Sendikaları Birbirine Düşürdü.

Tüm Sağlık Sen, Üniversitelerarası Kurul'un (ÜAK), Laborant ve Veteriner Sağlık Önlisans Bölümü'nden 4 Kasım 2009 tarihinden önce mezun olanlar için bu bölümün üst öğrenim olduğuna karar verdiğini belirterek, “Bu başarı Tüm Sağlık-Sen'in, Türk Sağlık-Sen'in, Sağlık-Sen'in, SES'in ortak çabaları sonucudur. Hiçbir sendikaya tek başına mal edilemez” dedi. Sendika yaptığı yazılı açıklamada, alınan kararda gösterilen çabayı hiçbir sendikanın tek başına üstlenmemesi gerektiği ifade ederek, “Bu başarı Tüm Sağlık-Sen'in, Türk Sağlık-Sen'in, Sağlık-Sen'in, SES'in ortak çabaları sonucu, ısrarlı takibi sonucu ulaşılmış bir başarıdır. Hiçbir sendikaya tek başına mal edilemez. Hiçbir sendika da tek başına üstlenmeye kalkışmamalı, bizim yaptığımız açıklamayı yapmalı ve her ne isim altında olursa olsun örgütlenmenin faydalarına dikkat çekmelidir” denildi. Açıklamada, sendikalı olmanın her zaman personele fayda getireceği ifade edilerek, “Sendikalar tarafından açılan davalar çok manidardır. Siz çalışanlardan tek bir isteğimiz var. Bu isteği her zaman yüksek sesle dile getirdik; sadece üye olmanız. Üyelikleriniz bizim sesimizi daha güçlü hale getirecektir” denildi.

Batmanlı Kızlar Artık Yurt İstiyor...

Kız çocukları okumak istiyor,ama yurt ihtiyacını had safhada.

Batman Valisi Ahmet Turhan, geçmişte kadın intiharları ile gündeme gelen Batman'da liseye devam oranının yüzde 50 olduğunu belirterek, “Geçmişte din, örf, adet ve inanca dayanan sıkıntılar vardı. Bugün önemli ölçüde bu sıkıntılar ortadan kalktı. Kız çocukları okumak istiyor, yeter ki imkân sağlayalım. Yurt ihtiyacını had safhada” dedi. Devlet imkânlarının bu ihtiyacı gidermekte yeterli olmayacağını belirten ve hayırseverlerden yurt yapımı için destek isteyen Turhan, “Projelerimizi hayata geçirirsek liselileşme oranını iki yılda yüzde 70-80'e çıkarmayı planlıyoruz” dedi. Batman'ın nüfusunun hızla artması nedeniyle mevcut okulların yetersiz kaldığını belirten Turhan, şunları söyledi: “İlköğretimde yaklaşık 114 bin, orta oğrenimde 27 bin öğrencimiz var. Derslik başına düşen öğrenci sayımız ilköğretimde 40. Ortaöğrenimde 50 civarında, bazı sınıflarda 70 ve daha fazla. Liselileşme oranı yüzde 50 civarında. Bunun nedeni, özellikle kız çocuklarımızın okuma imkânı olmaması. Köy ve ilçelerde, kız öğrencilerimiz liselerde okuma ve barınma imkânı bulamıyor. Geçici çözümler buluyoruz. Merkezde 180 lise öğrencimizi YİBO'da barındırıyoruz.” Merkezde 320 yataklı yurt inşaatına başlayacaklarını belirten Turhan, “Merkezde acil olarak 1000 yataklı yurt ihtiyacı var. İnsanlarımız artık çocukları okuduğunda kendisine ve ailesine çok büyük faydalar getirdiğine inanıyor” diye konuştu. Turhan, TEKEL´in özelleştirilmesiyle Beşiri, Kozluk ve Sason'da atıl kalan binaları okul ve yurt olarak kullanmayı planladıklarını söyledi.

'Hikmetli' Felsefe Geri Adım Attırdı...

'Felsefe muhafazakarlaşıyor' eleştirileri geri adım attırdı. Ders kitabının girişindeki 'Hikmet' vurgusu yerini yine felsefeye bıraktı.

Milli Eğitim Bakanlığı, 'hikmet' tanımıyla başlayan felsefe müfredatını değiştirdi. 'Felsefe ve Hikmet' başlıklı konu müfredattan çıkarıldı. Hikmet kavramı tek başına değil eskiden olduğu gibi 'Felsefe ve Hikmet' ilişkisi olarak alt konu başlığında kaldı. Bakanlık, artırılan din felsefesinin etkisini de düşürürken, bilgi ve varlık felsefesine ağırlık verildi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2 yıllık çalışmalarının ardından hazırladığı felsefe dersi müfredatı yoğun eleştirilere neden olmuştu. Felsefe ders programında önemli düzenlemeler yapılırken birçok kaynakta İslam Felsefesi içerisinde kullanılan 'Hikmet' kavramının yeni programın ilk ünitesinde yer verilmişti. Felsefeciler Derneği Başkanı Yaşar Küpeli, 'Felsefeye giriş 'Hikmet' tartışması ile başlamaz. Bu felsefenin ruhuna tamamen aykırıdır. Yeni müfredat Türk - İslam Sentezi'nin felsefeye yansıması, felsefe muhafazakarlaştı' eleştirisinde bulunmuştu. AKŞAM'ın duyurduğu haber üzerine Bakanlık müfredatta geri adım attı. 'HİKMET'İ KALMADI Talim Terbiye Kurulu tarafından yeniden elden geçirilen müfredatta ilk ünitedeki 'Felsefe ve Hikmet' başlıklı konu çıkarıldı. Bu konuda yer alan 'Hikmet kavramını fark eder' başlığı da müfredat programından çıkarıldı. İlk ünitede sadece 'Felsefe ve hikmet (bilgelik) arasında bağ kurar' ifadesi yer aldı. Bu konuyla ilgili olarak da müfredat programına şu açıklama getirildi: BİLGİYE ULAŞILMASI ANLAMINDA 'Felsefe kavramına esas olan; varlık, bilgi ve değer üzerine tam ve bütün bir bilgiye ulaşılması anlamındaki hikmet (bilgelik/sophia) kavramına değinilmelidir.Felsefede sorgulamanın esas olduğu vurgulanarak, felsefenin hikmeti sevme ve ona yönelme anlamında bir bilgi olduğu açıklanmalıdır. Felsefe (philosophia) ve Hikmet (bilgelik/sophia) arasındaki etkileşim ve ilişki açıklanmalıdır.' Bürokrata kıyak düzeldi Müfredatta yer alan Ali Öztürk'e ait 'İmajoloji, Felsefe ve Hikmet' isimli okuma parçası da müfredattan çıkarıldı. Bu metnin yanısıra müfredatta 7 ayrı kitabı kaynakça da gösterilen Telim Terbiye Kurulu felsefe grubu kitaplarını hazırlamada görevli Hacı Mustafa Açıköz ile TTK üyesi Vahap Özpolat'ın önerilen kitapları da müfredatın kaynakçasından çıkarıldı. Müfredatta, yüzde 9 oranında olan Din Felsefesi'nin etkisi de yüzde 7'ye çekildi. bunun yanı sıra Bilgi Felsefesi'nin etkisi yüzde 15'ten yüzde 17'ye; varlık felsefesinin etkisi de yüzde 12'den yüzde 17'ye yükseltildi.