2 Haziran 2010 Çarşamba

Sınavı Kabus Olmaktan Çıkarın...

Seviye Belirleme Sınavına girmeyi hedefleyen yüz binlerce öğrenci, uzun bir hazırlık sürecini geride bıraktı. İlk sınav 5 Haziran'da.

Bir sınav maratonunun daha sonuna geldik. 5 Haziran 2010 Cumartesi günü 8. sınıfların, 6 Haziran 2010 Pazar günü 7. sınıfların, bir sonraki hafta sonu da 6. sınıfların seviye belirleme sınavları var. Seviye Belirleme Sınavları, Milli Eğitim Bakanlığı'nın da açıkladığı gibi, sadece o eğitim yılının çalışmalarını, performansını ölçen sınavlar. Bu sebeple 6, 7 ve 8. sınıflara sadece o yılın ders konularından sorular soruluyor. Belki bir, belki iki adet, birbiriyle bağlantılı bir önceki yılın müfredat sorularından da soru gelebiliyor. Bu gibi sınavlarda sadece o yıl kazanılan bilgi birikimleri ölçülmüyor. Aynı zamanda öğrencinin sınav uygulama tekniği, sınav performansı da değerlendiriliyor. Hatta denilebilir ki, psikolojik yeterlilik dâhi sonucu ciddi anlamda etkiliyor. Buna anne babanın, çocuğuna yansıttığı psikolojisi de dahil edilebilir. TEKNİK VE TAKTİKLER BAŞARIDA ÇOK ETKİLİ Bu zamana kadar kazanılan bilgi birikimi ve bu bilgilerin uygulamaya dökülüp dökülmediği, yani 'öğrenme'nin gerçekleşip gerçekleşmediği, ayrı bir değerlendirme konusu. Biz bugünkü sayfamızda, en az bilgi birikimi kadar değerli, 'sınav teknikleri' ve uygulanması çok basit 'sınav taktikleri'nden bahsedip, öğrencilerimize ve anne babalarına çok önemli katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz. Sınav sabahı, trafiği hesap ederek, vaktinde evden çıkıp, çocuğumuzu sınava gireceği okula getirdik. Çocuğunuz size çok “bağımlı” değil ise, onu şimdiye kadar “kendi başına bir şeyler yapmaya alıştırmış, özgüvenini beslemiş” iseniz “yalnız bırakın” ve okuldan ayrılın. Çünkü birlikte durduğunuz sürece, “sınav kaygı düzeyi artacak” konuştuğunuz birçok şey siz farkında olmasanız dahi onda “farkındalık” oluşturacak ve kaygıyı tetikleyecek. Hatta okulun önünde bile beklemeyin ya da bekleyecekseniz ona hissettirmeyin. Çünkü bu da ondaki kaygıyı artıracaktır. Ondan ayrılırken, “En iyisini yapacağından endişemiz yok” mesajını vermeyi unutmayın. Bunu da sadece sözle değil, aynı zamanda hal ve hareketleriniz ile de yapın. ÖĞRENCİLER; SINAV SALONUNA GİDİYORUZ ** Bize ayrılan sırayı bulup, oturuyoruz, sınav belgelerini ve kimliğimizi sıranın üstüne, görünür biçimde bırakıyoruz. ** Saatimizi kolumuzdan çıkarıp, sıranın üstüne koyuyoruz. ** Kesinlikle sağımız, solumuz, önümüz ve arkamızda oturanları gözlemlemiyor, onlarla ilgilenmiyoruz. ** Optik formlar dağıtıldığında, bizim doldurmamız gereken yerleri dikkatlice dolduruyoruz. ** Kitapçıklar dağıtıldığında, hemen “kitapçık türü”nü A ya da B olarak kodluyoruz. Sınav başlayıncaya kadar, sınava konsantre olmaya çalışıyoruz ve kendimize “Bu sınavın soruları kolay olacak ve ben çözeceğim” telkini yapıyoruz. ** Salon gözetmeninin “Sınav başlamıştır” anonsuyla kitapçık sayfalarındaki, “Kitapçık türünün daima A ya da B yazdığını” ve sayfa sıra numaralarını kontrol ediyor, bir sorun varsa, gözetmene bildirip, ondan yeni bir kitapçık istiyoruz. ** O güne kadarki tüm deneme sınavlarında hangi testten başlayarak daha başarılı olmuşsak, yine o testten (kendimize en güvendiğimiz testten) başlıyoruz. ** Vücudumuzu dik duruma getirip, göğsümüzü öne çıkartıyoruz: “Hazır ol sınav! Ben geldim... TESTLERİ ÇÖZERKEN ** İlk işaretlediğiniz 10-15 sorunun doğru olması, sınavda size müthiş motivasyon ve güven sağlar. ** Sınavlarda ortalama yüzde 20 oranında “zor soru” olur. Sınavı 2 tur olarak uygulayalım: 1. turda; kesin doğru olarak yapacaklarımızı, 2. turda ise; zor olan ve yapma ihtimalimiz daha düşük olan soruları çözelim. ** Zor olan yani 2. tura bırakacağımız soruların yanına, bir işaret ( yıldız, ünlem, vb.) koyalım. ** Testlere başlarken saatimizden, süre belirleyip (her soruya 1 dakika), testin sonuna doğru bu süreyi kontrol edelim. Belirlediğimiz süre bittiğinde, test bitmemiş bile olsa bırakıp diğer teste geçelim. Sınav sonunda süre kalırsa, yarım kalan testlere dönebiliriz. ANNELERE ÖNERİLER ** Öğrenciye sınav sabahı ılık suyla bir duş aldırılması, zindelik sağlar. ** Kahvaltı mutlaka yapılmalı, kahvaltıda az miktarda, ''kuru üzüm, ceviz, fındık'' alınabilir. ** En sevilen, en rahat edilen giysi, pozitif enerji verir. ** Sınav günü ne kadar ''özelleştirilir'' ise, kaygı o derece artacaktır. ÖĞRENCİLERE UYARILAR ** Sınavın ortasında ağzımıza bir kesme şeker (ya da sadece glikoz içeren bir gıda) alıyoruz. ** Tuvalet ihtiyacımız varsa, sınav başlamadan ihtiyacımızı gideriyoruz. ** Sınavı iki turlu olarak uyguluyoruz. Zamanı ona göre kullanın. ** Uzun metinli soruyu, zor soruymuş gibi düşünmeyin. ** Soruyu boş bırakmak, yanlış yapmaktan çok daha iyidir. ** Kalem kullanmadan soru çözümü yapmayın. ** Kodlama yaparken; kitapçığın bir sayfasını çözüp, optiğe kodlayalım. ** Yorgunluk hissettiğiniz anda, kalemi bırakın ve 15-20 saniye dinlenin. ** Sadece çözdüğünüz soruya odaklanın. ** “Bu soru neden bu kadar basit'' demeyin, soruyu çözün ve geçin. Yorum katılmaması gereken sorular ** Soru köklerini ve altı çizili kelimeleri çok dikkatli okuyalım; değildir, olamaz, mamalı karakterleri bizi yanıltmamalı. ** Sözel testlerde, kendi yorumlarınızı katmayın. ** Sayısal sorularda, çözüm yaparken mutlaka kalem kullanalım. Sınav anında dinlenebilirsiniz ** Yorgunluk hissettiğiniz anda, kalemi bırakın, gözlerinizi kapatın, burnunuzdan nefes alıp, ağzınızdan verin. 15-20 saniye dinlenin, su için. Bunun zaman kaybı değil, aksine kazanç olduğunu bilin. ** Son teste başlarken mutlaka ama mutlaka ara verin, kısa süre dinlenin. ** Sınav süresi bitmeden sınavınızı asla bitirmeyin, kalan sürede, zor olan sorulara ve boş bıraktığınız sorulara tekrar bakabilirsiniz. Kaydırma yapmayın Kitapçıktaki her sayfayı çözdüğümüzde, optik forma kodlama yapalım. Kodlarken optik kağıdındaki soru numarasını görelim. Gerçek hedefimiz ** Bu tip sınavlarda, “Hepsini doğru yapanın” değil, “En çok doğru yapanın” başarılı olacağını unutmayın ve “boş soru bırakmaktan” korkmayın. ** Doğru cevaba karar verirken, yüzde yüz emin olmadıkça işaretleme yapılmamalı, cevap iki şıkka indirgendiğinde; soru tekrar okunmalı, iki şıktan birisi seçilmeye çalışılmalı. ** Sorunun bütün şıklarını okumadan kodlama yapmıyoruz. Bir çok soruda (a şıkkı) cevap gibi görünüp işaretlendiğinde, sonra gelen şıklar okunduğunda, “keşke” denir. ** Yanlış işaretlenen her sorunun, alın teri ile yaptığınız doğrularınızın yüzde 33'ünü yok ettiğini unutmayın. Heyecanımı nasıl yenebilirim? Uzun bir hazırlık sürecini geride bırakan öğrenciler, istedikleri liselere girebilmek için hedefledikleri puanları almaya çalışacaklar. Ancak bu dönemde öğrenciler çoğu kez “Başaramayabilirim” endişesine kapılabiliyor. Beklentilere ulaşamama endişesi de kaygıya neden oluyor. Giderek artan kaygı, sınav başlangıcında da zirve yapıyor. Kimileri için sınav süresince de devam ederken kimilerinde ise düşüş gösteriyor. Bu nedenle sınava iyi hazırlanmak kadar sınavdan önceki dönemi iyi değerlendirmenin ve sınava psikolojik olarak da hazırlanmanın başarıda rol oynadığını söyleyen Anafen Yayınları Rehberlik Uzmanı Recep Uysal, öğrencilere şu önerilerde bulundu: Başarılarınızı hatırlayın Olumlu düşünmek başarıyı ne kadar artırıyorsa korku da başarıyı aynı oranda düşürüyor. Bu nedenle öğrenciler sınavdan önce geçmişteki başarısızlıkları bir kenara bırakarak daha önce elde ettikleri başarıları düşünmeliler. Bu tür bir düşünme tarzı kişinin olumlu düşünmesini sağlar. Daha önce başardığınız bir şeyler varsa, bu sınavı da başarabileceğine öğrencinin inanması başarıyı doğrudan etkiler. Komedi filmi izleyin Öğrenci sınav öncesinde gerilime girecek hareketlerde bulunmaktan kaçınmalı. Eğer film seyretmek istenirse komedi filmlerini tercih edilebilir. Çürkü komedi motivasyonunu yükseltir ve sınav stresinden uzaklaşmayı sağlar. B kitabı konsantrenizi bozmasın Sınavla ilgili olumsuz düşünceler ve batıl inançlar öğrencilerde yaygın olarak görülüyor. “B kitapçığı geldi. Kesin bu sınav kötü geçecek. Gözetmenin ayakkabıları topuklu. Sınav boyunca ne yapacağım? Uğur getiren kalemimi kaybettim. Sınav kötü geçecek” gibi düşünceler öğrencinin konsantresini bozabiliyor. Bu maddeler 100 adet yazılsa, sınav anında ya bir tanesi gerçekleşir veya gerçekleşmez. 99 maddenin gerçekleşmeyeceği bir piyango oynamak yerine geçmişteki başarılarınızı göz önünde tutmak gerekir. Sınavda, geçmişte elde ettiğiniz tecrübeler ve bilginiz sizi başarıya ulaştıracaktır. (Bugün)