31 Mayıs 2008 Cumartesi

Okula Gitmeyen Çocuk Sayısı...

Türkiye’de 6-13 yaş grubunda 10 milyon 398 bin 454 kişi bulunurken bunların 273 bin 634’ü okula gitmiyor.

Türkiye'de 6-13 yaş grubunda 10 milyon 398 bin 454 kişi bulunurken bunların 273 bin 634'ü okula gitmiyor. Türkiye'de 6-13 yaş grubu arasında 5 milyon 334 bin 820'si erkek çocuk 5 milyon 63 bin 634 kız çocuk bulunuyor. 2007-2008 eğitim öğretim yılında ilköğretimdeki öğrenci sayısı ise 10 milyon 124 bin 820 oldu.
MEB Strateji Geliştirme Başkanlığı'nın verilerine göre okul öncesi eğitiminden üniversiteye kadar belirlenen okullaşma hedefleri tutturuldu. Okullaşma oranı okul öncesi eğitimde yüzde 30'a ulaşırken, ilköğretimde ise yüzde 97,37'ye ulaşıldı. Ortaöğretimde okullaşma oranı yüzde 80'e yaklaşırken, yükseköğretimde yüzde 35'in üzerine çıkıldı.

-TÜRKİYE'DE 195 BİN KIZ OKUMUYOR

MEB Strateji Geliştirme Başkanlığı verilerine göre şu anda 6-13 yaş grubunda 10 milyon 398 bin 454 kişi bulunuyor. Bunun 5 milyon 334 bin 820'si erkeklerden oluşurken, 5 milyon 63 bin 634 kişi ise kızlardan oluşuyor. 2007-2008 eğitim öğretim yılında ilköğretimdeki öğrenci sayısı 10 milyon 124 bin 820 oldu. Strateji Geliştirme Başkanlığı'nın verilerine göre okula gitmeyen öğrenci sayısı 273 bin 634 olarak gerçekleşti. Bunların 78 bin 261'ini erkek öğrenciler oluştururken, kızlar 195 bin 373 kişi oldu.

-100 BİN ÖĞRENCİ İLKÖĞRETİME BAŞLATILACAK-

MEB Strateji Geliştirme Başkanlığı, Söz konusu okula gitmeyen öğrencilerin de eğitime kazandırılması amacıyla durum tespiti yaptı. Bakanlık, bu çerçevede okula gitmeyenler için telafi eğitimi başta olmak üzere bir çok çalışma ile çocuklar eğitime kazandırmayı planlarken, telafi eğitimi ile ilk planda 100 bin öğrencinin eğitime kazandırılması amaçlanıyor. Telafi eğitimi ile öğrenciler yaş gruplarına uygun olarak telafi eğitimine tabi tutulacak. Daha sonra da kendi yaş gruplarına uygun eğitim sınıflarına dahil edilecekler.

30 Mayıs 2008 Cuma

Sendikalı Öğretmen Yarıdan Fazla...

MEB’e bağlı 42 bin 524 okul ve kurum bünyesinde çalışan 688 bin 295 öğretmenin, sedikalı sayıları belirlendi.

MEB'e bağlı 42 bin 524 okul ve kurum bünyesinde çalışan 688 bin 295 öğretmenin, 374 bin 605' i sendikalı. Sendikalı öğretmenlerin 350'bini ise 3 sendikada bulunuyor.
Eğitim alanında yetkili sendikanın belirlenmesi amacıyla tüm eğitim sendikaları üyelerini Milli Eğitim Bakanlığı'na bildirdi. 15 Mayıs 2008 itibariyle Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı 42 bin 524 okul ve kurumda 688 bin 295 eğitim çalışanı görev yapıyor. Bakanlığa bağlı öğretmenlerin 388 bin 743'ü erkek öğretmenlerden oluşurken, 299 bin 552'si ise bayan öğretmenlerden oluştu. MEB'e bağlı öğretmenlerin 374 bin 605'i sendikalı 313 bin 690'ı ise hala bir sendikaya üye bulunmuyor.
MEB'e bağlı 388 bin 743 erkek eğitim çalışanından 253 bin 906'sı sendikalı olurken, geriye kalan 134 bin 837 öğretmen ise herhangi bir sendikaya üye değil. MEB'e bağlı çalışan 299 bin 552 bayan eğitim çalışanından ise sadece 120 bin 699 öğretmen sendikalara üye bulunuyor.

-BAYAN ÖĞRETMENLER EĞİTİM-SEN'İ TERCİH ETTİ-

Sendikalı bayan öğretmenlerin tercihi ise Eğitim-Sen oldu. 120 bin 699 sendikalı bayan 47 bin 235'i Eğitim-Sen'e üye bulunuyor. Bunu 39 bin 563 bayan öğretmen ile Türk Eğitim-Sen, 25 bin 900 bayan öğretmen ile Eğitim-Bir-Sen, 6 bin 974 bayan öğretmen ile Eğitim-İş izledi.
Erkek öğretmenlerin en fazla bulunduğu sendika ise Türk Eğitim-Sen oldu. Türk Eğitim-Sen'e bağlı 91 bin 319 erkek öğretmen bulunurken, 90 bin 324 erkek öğretmen ise Eğitim-Bir-Sen'i seçti. 56 bin 881 erkek öğretmen de Eğitim-Sen'e üye olurken, Eğitim-İş'in erkek üye sayısı 8 bin 646 oldu.

-351 BİN ÖĞRETMEN ÜÇ SENDİKADA-

Verilere göre, yaklaşık 375 bin sendikalı öğretmenin 350'bini üç sendikada toplandı. Türk-Eğitim-Sen'in MEB'e bağlı okullarda çakışan 130 bin 882 üyesi bulunurken, Eğitim-Bir-Sen'in 116 bin 224, Eğitim-Sen'in ise 104 bin 116 üyesi bulunuyor. En büyük dördüncü sendika olan Eğitim-İş'in MEB'e bağlı okullarda görev yapan üye sayısı ise 15 bin 620 oldu. Üç sendikanın toplam üye sayısı ise 351 bin 112'yi buluyor.

Askeri Liseler 5 Yıla Çıktı...

Genelkurmay Başkanlığı, harp okullarına öğrenci hazırlayan Türk Silahlı Kuvvetleri Askeri Liseleri’ndeki öğrenim süresini dört yıldan beş yıla çıkardı.



ANKARA(ANKA)- Genelkurmay Başkanlığı, harp okullarına öğrenci hazırlayan Türk Silahlı Kuvvetleri Askeri Liseleri'ndeki öğrenim süresini dört yıldan beş yıla çıkardı. Hazırlanan yeni müfredatla askeri liselere hazırlık sınıfı eklendi.
Yeni düzenlemeyle, fen bilimleri alanında eğitim veren İstanbul Kuleli Askeri Lisesi, İzmir Maltepe Askeri Lisesi, Bursa Işıklar Askeri Hava Lisesi ile İstanbul Heybeliada Deniz Lisesi önümüzdeki yıl başlayacak olan 2008 - 2009 öğretim yılından itibaren beş yıl eğitim verecek. Askeri liseler, Kara, Deniz ve Hava Harp Okulları'na öğrenci yetiştirilmesinde önemli bir kaynak oluşturuyor. TSK'da sadece Jandarma Genel Komutanlığı'na bağlı askeri lise bulunmuyor.

-IŞIKLAR SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMEN ARIYOR-

Öte yandan Hava Kuvvetleri Komutanlığı ise 2008-2009 eğitim yılı ile birlikte Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan devir aldığı Bursa Işıklar Askeri Hava Lisesi'ne sözleşmeli öğretmen subay alımı için harekete geçti. 2008 - 2009 öğretim yılından itibaren Hava Harp Okulu için öğrenci yetiştirecek Işıklar Askeri Hava Lisesi'ne, üniversitelerin eğitim fakültelerinden mezun olan "Türk Dili Edebiyatı, Matematik, Biyoloji, İngilizce, Müzik, Resim ve Beden Eğitimi" branşlarında sözleşmeli öğretmen subay aranıyor.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Işıklar Askeri Hava Lisesi'nde sözleşmeli öğretmen subay alımı şartlarını internet sitesi "www.hvkk.tsk.mil.tr" adresinde yayınlandı. Başvurular Hava Kuvvetleri Teknik Okullar Komutanlığı'nın "www.hsotem.edu.tr" adresine internet yoluyla yapılacak. Başvurular için son tarih ise 15 Ağustos 2008.

-SON SINIFTA KARMA EĞİTİM-

Işıklar Askeri Lisesi'nin Hava Kuvvetleri'ne devredilmesi ile burada eğitim gören öğrencilerin de durumları netleşti. Halen Kara Kuvvetleri adına Işıklar Askeri Lisesi'nde eğitim gören mevcut öğrencilerden 2. ve 3. sınıfta okuyanlar, Kuleli ve Maltepe Askeri Liselerine nakledilecekler. İki kuvvet arasında yapılan protokole göre, Kuleli ve Maltepe askeri liselerinin 2, 3 ve 4. sınıflarında Hava Kuvvetleri adına eğitim gören öğrenciler ise Işıklar Askeri Hava Lisesi'ne nakledilecekler.
Işıklar Askeri Lisesi'nde bu yıl dördüncü sınıfa geçen Kara Kuvvetleri adına eğitim gören öğrenciler ise havacı arkadaşları ile birlikte karma eğitim görerek, 2008 - 2009 yılında Kara Kuvvetleri adına buradan diploma alacaklar.

Üniversite'ye Erişim Artırılmalı...

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, ''Genç nüfusa sahip ülkemizde yüksek öğretime erişimin artırılmasının önemini vurguladı.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, ''Genç nüfusa sahip ülkemizde yüksek öğretime erişimin artırılmasının, Türkiye'nin geleceği için stratejik önemi olduğuna inanıyorum'' dedi.

''Üniversitelerimizde uzun bir zamandan beri öğrenci kontenjanları aşağıya çekiliyordu. Artık, buna tahammülümüz kalmadı'' dedi.

29 Mayıs 2008 Perşembe

SD'ye Baydar Yine Rektör...

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörlüğüne seçimlerde en yüksek oyu alan Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar'ı yeniden atadı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörlüğüne seçimlerde en yüksek oyu alan Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar'ı yeniden atadı.
Süleyman Demirel Üniversitesi'nde yapılan seçimlerde en yüksek oyu alan mevcut rektör Prof. Dr. Baydar'ın yeniden rektör olarak atanmasına ilişkin karar bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Baydar, Cumhurbaşkanı Gül tarafından yeniden rektör olarak atanırken bu yılki ilk rektörlük seçimlerinde en yüksek oyu alan aday rektör olarak atanmış oldu.
SDÜ'de yapılan rektörlük seçimlerinde Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar en yüksek oyu almıştı. 202 oy alan Baydar ilk sırada yer alırken, 172 oy alan Prof. Dr. Namık Delibaş 2., 152 oy alan Prof. Dr. Harun Doğru ise 3. sırada yer almıştı. Prof. Dr. Hakkı Perk 49 oy alarak 4. sırada yer alırken, Prof. Dr. Mustafa Karakaş 45 oyla 5., Prof. Dr. Ali Kemal Yakut ise 32 oyla 6. olmuştu.
YÖK Köşk'e gönderdiği 3 kişilik listede 152 oy alan Prof. Doğru'yu listeden çıkararak yerine 45 oy alan Prof. Dr. Mustafa Karaşahin'i eklemişti. Doğru'nun eşinin başörtülü olduğu için listeden çıkarıldığı iddia edilmişti.

Mülakatı Teziç'de Yapıyordu...

Erdoğan Teziç'in başlattığı Rektör mülakatları yeni dönemdede devam edince ÜAK itiraz etti. ÜAK'nın çifte standardı, tartışmalara neden oldu.

YÖK eski Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'in başlattığı rektör adaylarına yönelik mülakat toplantılarına sessiz kalan Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Mustafa Akaydın ve bazı rektörler YÖK Başkanı değişince uygulamanın devam ettirilmesine karşı çıktı. Akaydın, 'tanışma' toplantılarını etik bulmadıklarını açıkladı.

YÖK eski Başkanı Teziç döneminde rektör atamalarında üniversitelerden seçilen rektörler 6 ayda bir YÖK Genel Kurulu'ndaki toplantıya çağrılarak hem üniversitelere ilişkin projelerini anlatmaları sağlanıyor hem de YÖK Genel Kurulu üyelerinin rektör adaylarını şahsen tanımalarına imkan tanınıyordu. Rektör adaylarınını YÖK Genel Kurulu'nda 'tanışma' toplantısına çağrılması YÖK eski Başkanı Prof. Erdoğan Teziç tarafından başlatıldı. Teziç, rektör adaylarına yönelik bu toplantıları da 'tanışma' toplantısı olarak isimlendirdi. 'Tanışma' toplantısını Özcan yapınca Akaydın, "Toplantıyı doğru ve etik bulmuyoruz" dedi.

Keneye Karşı Aşı Umudu...

Fırat Üniversitesi'nden Doç. Dr. Aykut Özdarendeli, kenenin neden olduğu Kırım Kongo Kanamalı Ateşine karşı proje geliştirdiklerini söyledi.

Fırat Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aykut Özdarendeli, kenenin neden olduğu Kırım Kongo Kanamalı Ateşine karşı proje geliştirdiklerini ve bu projeyle aşı çalışmalarına başlayabileceklerini söyledi.
Fırat Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Aykut Özdarendeli, ANKA'ya yaptığı açıklamada, kenenin neden olduğu ve binlerce insanın ölümüne neden olan Kırım Kongo Kanamalı Ateşine karşı geliştirecekleri projenin ardından aşı çalışmalarına başlayacaklarını ve şu anda dünyada KKKA'ya karşı kullanılabilecek bir aşı olmadığını söyledi. Doç.Dr. Özdarendeli, geliştirilecek aşının insanlara uygulanacağını kaydederek "Aşının tamamlanması 3.5-4 yıl gibi bir zaman alacaktır" dedi. Doç Dr. Özdarendeli, hastalığın teşhisi konusunda ise önemli mesafeler aldıklarını bildirdi. Tübitak'ın da destek verdiğini dile getiren Doç Dr. Aykut Özdarendeli, “Riskli bölgelerdeki insanların hastalığa karşı bağışıklık kazanması için aşı projesini işliyoruz. Avrupa'nın gelişmiş ülkeleri böyle bir aşı üzerinde durmamışlar; çünkü ihtiyaçları yok. Ancak Türkiye'nin çok ihtiyacı var. Neden olmasın? Neden geliştiremeyelim? Ben inanıyorum ki sonuçları çok güzel olacak” diye konuştu

28 Mayıs 2008 Çarşamba

Ortalama Ve Sorumluluk Sınavı...

Milli Eğitim Bakanlığınca, 2007-2008 öğretim yılında ortaöğretim kurumlarının son sınıf ve alt sınıflardan sorumlu dersleri olanlara sınav yapılacak.

Milli Eğitim Bakanlığınca, 2007-2008 öğretim yılında ortaöğretim kurumlarının son sınıflarında öğrenim gören ve alt sınıflardan sorumlu dersleri bulunan öğrencilerin, ders kesimini takip eden ilk hafta içinde yapılacak sorumluluk sınavına girebileceği bildirildi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in imzasıyla yayımlanan genelgede, mezun olabilecek durumdaki öğrencilerin mezuniyet puanlarının hesaplanarak Temmuz ayı içerisinde Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'ne bildirilmesi gerektiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Bu itibarla, 2007-2008 öğretim yılında ortaöğretim kurumlarının son sınıflarında öğrenim gören ve alan değişikliğinden dolayı sorumlu tutulduğu dersler de dahil, alt sınıflardan sorumluluğu bulunan öğrencilerin mağduriyetlerinin önlenmesi amacıyla 'Milli Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği'nin 41'inci maddesine göre 2007-2008 öğretim yılı ders kesimini takip eden ilk hafta içinde yapılacak olan ve sadece daha önceki yıllarda mezun olamayıp, sınav hakkı bulunan beklemeli durumdaki son sınıf öğrencilerinin sınava alınacağı sorumluluk sınavı döneminde, 2007-2008 öğretim yılında ortaöğretim kurumlarının son sınıflarında öğrenim gören ve alt sınıflardan sorumlu dersleri bulunan öğrencilerin de sınava alınmaları hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim."

Erken Tatil Ücret Kaybı...

Eğitim-Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik, 8. ve 11. sınıf öğrencilerinin bir hafta erken tatile girmesinin, öğretmenlerin ek ders ücretlerinde kayıp yaratacağını savundu.

Eğitim-Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik, 8. ve 11. sınıf öğrencilerinin bir hafta erken tatile girmesinin, bu sınıflara derse giren öğretmenlerin ek ders ücretlerinde kayıp yaratacağını savundu. Bozgeyik, yaptığı açıklamada, ''kronik sorun olarak beliren sınavların eğitimde ölçme-değerlendirmenin aracı olmaktan çıkıp, sistemin amacı haline dönüştüğünü'' de belirtti.

Kontenjana İtirazı Olan Rektörler...

YÖK Genel Kurulu 20 üyenin 9’unun ret oyu vermesine karşın üniversitelerde yüzde 20’yi bulan kontenjan artışını onayladı.

YÖK Genel Kurulu 20 üyenin 9'unun ret oyu vermesine karşın üniversitelerde yüzde 20'yi bulan kontenjan artışını onayladı. Rektörler, kontenjan artışı konusunda üniversitelere danışılmamasının yanı sıra altyapı yetersizlikleri nedeniyle üniversitelerin büyük sorunlarla karşılaşacağını işaret ederken, eğitimin kalitesini önemli ölçüde düşüreceğini öne sürdüler.
YÖK Genel Kurulu, lisans eğitiminde yaklaşık 163 bin olan kontenjanları 42 bin artırırken, ön lisans programlarında da yaklaşık yüzde 20 artış yaparak 195 bin olan kontenjan miktarını 235 bine çıkardı. Söz konusu kontenjan artışı YÖK'ü ikiye bölerken, 20 üyenin 9'u kontenjan artışlarının bir plana göre yapılmadığı, üniversitelere danışılmadığı ve üniversiteleri okullaştıracağı gerekçesiyle artışa ret oyu verdi. ANKA'ya açıklamada bulunan rektörler, söz konusu artışın üniversiteleri büyük bir tehlikeyle karşı karşıya bırakacağını bildirirlerken, eğitim kalitesini de önemli ölçüde düşüreceğini savundular. Rektörler, kontenjan artışı için yeterli altyapı bulunmadığına da işaret ettiler. Bazı rektörlerin konuya ilişkin görüşleri şöyle:

-“BÜYÜK TEHLİKEYLE KARŞI KARŞIYAYIZ”-

Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurkuran: “Bu orandaki bir artış için kalite anlayışından vazgeçmek gerekiyor. Çok büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız. Tabiî ki dışarıdaki bir buçuk milyon öğrenciyi de düşünmek gerekiyor ama işe yaramayan diploma anlayışına geçmemeliyiz. Bu orandaki bir artış üniversiteleri liseleştirecektir. Teknik ve sağlık dallarında yapılan artışın ne kadar olduğunu bilmiyoruz ama bu oran da çok yüksek ise çok büyük sıkıntılar olacaktır.”

-“KONTENJAN ARTIRIMI KAYNAK AKTARMADAN 12 ÜNİVERSİTE AÇMAKTIR”-

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras: “Bizlere sorulmadan bu artış yapıldı. Üniversitelerimizin bu artışı karşılayacak imkanları yok. Yüzde 20'ye yakın yapılan bu artış, hiçbir kaynak aktarmadan 10-12 üniversite açmaktır. Özellikle uygulamalı tıp fakültelerinde, bu artış, eğitimin kalitesini çok büyük oranda düşüreceği kesindir. Bun konunun ciddi bir biçimde değerlendirilmesi gerekiyor.”

-“TÜRKİYE'YE YAPILAN EN BÜYÜK KÖTÜLÜKTÜR”-

ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut: “Bu orandaki kontenjan artışını Türkiye'nin geleceği açısından tehlikeli bir karar olarak görüyorum. Türk üniversiteleri son 5-6 yıldır hem mali hem de insan kaynakları açısından sıkıntı yaşıyordu. Kalite Komisyonu raporuna göre bir öğretim görevlisine 19 öğrenci düşecek düzeye getirilmesi gerekiyor. Fakat Türkiye'de bir öğretim görevlisine 40 öğrenci düşerken bu artış yapıldı. Bu nedenle Türkiye'deki üniversiteler ilk 500'e giremeyecek. Eğitimin kalitesi çok düşecek. Zaten en yüksek işsiz grubu yükseköğretim mezunlarından oluşuyordu. Bundan sonra kalitesiz mezunlar işsizliği artıracak. Kadro ve bütçe vermeden bu artış 4 yıl sonra 250 bin öğrenci artışı demektir. Yani YÖK, 10 bin öğrencisi bulunan 25 üniversiteyi bütçe ve kadro vermeden açmış oldu. Bu Türkiye'ye yapılmış en büyük kötülüktür. Bu durum Türkiye'nin AB'ye giriş hedeflerine de karşıdır. Avrupa'da da Türkiye alay konusu olacaktır. Umarız bu yanlıştan dönerler.”

-“SIKINTI GETİRECEK”-

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Kılıç: “Bu artışın üniversitelerin alt yapısı, öğretim üyesi sayısı gibi faktörlere bakılarak yapılması gerekiyordu. Bazı sıkıntılar getirecektir, özellikle de bizim gibi gelişmekte olan üniversiteler açısından. Üniversitelere çok sayıda öğrenci alınması çabası her zaman olmuştur ve olacaktır ama dikkatli yapılması gerekiyor. Umarız kaosa neden olmaz. Daha önce de üniversitelerden mezun olan herkes iş buluyor gibi bir durum yoktu. Şimdi de fazla bir fark olmayacak bu konuda, herkes yeteneklerine göre değerlendirilecek. Umarız bu artışın yansımaları iyi olur. Fakat mali imkanlar da iyi düşünülmeliydi.”

TÜRKSOY Genel Müdürü Seçildi...

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, TÜRKSOY’a üye ülkelerin Kültür Bakanları ve Heyet Başkanları ile biraraya geldi.

Türk Kültür ve Sanatları Ortak Yönetimi'nin (TÜRKSOY) “24. Dönem Daimi Konsey Toplantısı” kapsamında, Azerbaycan Medeniyet ve Turizm Bakanı Ebulfez Karayev, Kazakistan Kültür ve Bilgi Bakanı Vekili Beibit İssabayev, Kırgız Kültür ve Bilgi Bakanı Sultan Rayev, Türkmenisten Kültür ve Teleradyo Yayınları Bakanı Gulmurad Muradov, Başkurdistan Başbakan Yardımcısı ve Kültür ve Ulusal Siyaset Bakanı İldus İlişev, Gagavuz Yeri Kültür İdaresi Başkanı Dimitri Kambur, KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Canan Öztoprak, Tataristan Kültür Bakanlığı adına Radik Dimatdinov ve Tiva Kültür ve Bilgi Siyaseti Bakanlığı adına Galina Sürün Alekseyevna, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın makamında bir araya geldi.
Bakan Günay burada yaptığı konuşmada, dün gerçekleştirilen “24. Dönem Daimi Konsey Toplantısı”nda, TÜRKSOY'un yeni Genel Müdürü olarak Kazakistan eski Kültür Bakanı Duysen Kaseinov'un oy birliği ile seçildiğini açıkladı. Bakan Günay, TÜRKSOY'un Genel Müdürlüğü için bir devlet adamı ve akedemisyen olmasının yanı sıra çok değerli bir sanatçının görevlendirildiğine dikkat çekti. Kaseinov'un aynı zamanda bir keman virtüözü olduğunu anlatan Günay, “TÜRKSOY'un esas görevi Türk dili konuşan ülkeler arasında kültür açısından dayanışmayı geliştirmek ve bu kültür zenginliklerimizi dünyaya duyurmak. Bu alanda gerçekten bir sanatçının görev alması son derece sevindirici” diye konuştu.
TÜRKSOY'un bundan sonraki ilk toplantısının Bişkek'te gerçekleştirileceğini söyleyen Günay, burada Cengiz Aytmatov için düzenlenen törenlere katılacaklarını kaydetti. Aralık ayında ise Bakü'de toplanacak Avrupa Kültür Bakanları toplantısına katılacaklarını belirten Günay, böylece Avrupa Kültür Bakanları ile Türk dili konuşan ülkelerin Kültür Bakanlarının bir araya geleceğini dile getirdi.

27 Mayıs 2008 Salı

MEB'den Mesleki Eğitime Dev Proje...

MEB mesleki eğitimde yaşanan sorunların aşılması amacıyla dev bir proje hazırladı. Modelin nasıl işleyeceği ile ilgili ayrıntılar.

Milli Eğitim Bakanlığı, katsayı sorunu sebebiyle sekteye uğrayan mesleki eğitim için dev bir proje hazırladı. Bakanlık, mesleğe yönlendirme, istihdam edilebilir mesleki beceriler kazanma konusunda yeni bir modül çalışması başlattı. Rehberlik çalışmanın en önemli ayağını oluşturacak. Öğrenciler kişisel özelliklerine ve meslek özelliklerine göre mesleklere yönlendirilecek.

KAN TAHLİLİ GİBİ

Milli Eğitim Bakanlığı yeni bir projeye imza attı. Mesleki eğitimde yaşanan sorunların aşılması amacıyla geliştirilen program öğrencilerin çok küçük yaşlardan itibaren başarılı olabilecekleri mesleklere yönlendirmeyi amaçlıyor. Çalışmaya göre çocuklar tamamen kişisel özelliklerine göre mesleklere yönlendirilecek. Tıpkı bir hastaneye gidince, kan tahlillerinden, çekilen filmlerden sonra doktorun hastalığı yorumlaması gibi her öğrenci de eğitim dönemi boyunca kişisel özellikleri tespit edilerek mesleklere yönlendirilecek.

NASIL İŞLEYECEK?

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Rehberlik Danışma Hizmetleri Genel Müdürü Ruhi Kılıç, modeli "Diyelim ki öğrenci muhasebeci olmak istiyor. Muhasebecilik mesleğinin özelliklerine göre mesela kişinin sabırlı olması, kapalı ortamda çalışması gerekiyor. Kişisel özelliklerinin meslek için gereken 60 özellikten kaçını karşılayacağı belirlenecek. Bu tür bilgileri içeren veriler kendilerine sağlanacak. Veriye dayalı olarak uygun mesleği seçmesinde öğrenciyi, aileyi yönlendirmede temel teşkil edecek verili dosya sunulacak" dedi.

SANAL DOSYALAR OLUŞTURULACAK

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik dev bir projeye daha imza atmaya hazırlanıyor. Bu proje çerçevesinde her öğrencinin kişisel özelliklerini, yeteneklerini, ilgi alanlarını içeren bir sanal dosyası olacak. Her mesleğin de 60'a yakın özelliği tespit edilecek. Bu veriler öğrencinin kişisel özellikleri meslek özelliklerinin karşılaştırılmasında kullanılacak.

Valiye Elini Öptürdü...

Eskişehir Valisi Kadir Çalışıcı, okulu teftişe gitti ama, ters köşe oldu. Bir öğrencinin sorusunu bilemeyince, bükemediği bileği öptü.

Eskişehir Valisi Kadir Çalışıcı, inceleme yaptığı ilköğretim okulunda sohbet ettiği öğrencilerden birinin yönelttiği "8 tane 8 nasıl 1000 eder" sorusunu bilemeyince küçük kızın elini öptü.

Türkiye Kızılay Derneği Eskişehir Şubesi'nin "Kardeş Okul" protokolü imzaladığı 30 Ağustos İlköğretim Okulu'nu ziyaret eden Vali Çalışıcı, ziyaret ettiği sınıfta öğrencilere sorduğu bir matematik probleminin doğru yanıtını alamayınca, çözümünü tahtada gösterdi ve "Bu soru yüzünden sizin gibi okurken 100 pide kaybettim" dedi.

Bunun üzerine 4-C sınıfından Mine Uysal adlı bir kız öğrenci de Çalışıcı'ya "8 tane 8 nasıl 1000 eder" diye sordu. Çalışıcı, soruyu yanıtlayamayınca, "Bükemediğin bileği öpeceksin" diyerek Uysal'ın elini öptü. Uysal, yanıtı şöyle açıkladı: "888'e 88 ekleyip üç 8 toplandığında, 8 tane 8 kullanılarak 1000 rakamına ulaşılır."

Tüm Masraflar Sibel Can'dan ...

Sibel Can, üç yıldır mum ışığında ders çalışan Pınar Soykan'ın eğitim masraflarını üstlenmeye karar verdi..

Manisa Saruhanlı'ya bağlı Nuriye beldesinde yaşayan Saruhanlı Çok Programlı Lisesi 9/B sınıfı öğrencisi Pınar Soykan (15), maddi imkânsızlık nedeniyle elektrikleri kesildiği için 3 yıldır mum ışığında ders çalışıyordu. Her yıl okul birincisi olan, şimdiye dek 9 takdir, 2 teşekkür, 1 onur belgesi alan Pınar'ın okul masraflarını komşuları karşılıyor, otobüs sürücüleri de ücret almıyordu. Haberin yayımlanmasının ardından duygulanan Sibel Can, "Geleceğimiz olan gençlerin maddi imkânsızlık yüzünden okuyamaması beni üzüyor. Daha önce 2 okul yaptırdım. Şimdi de Pınar'a ışık tutacağım" dedi. Sibel Can, Pınar'ın tüm eğitim masraflarını karşılayacak.

HERKES SEFERBER
Sibel Can'ın yardımcısı aracılığıyla aradığını ve hesabına para yatırdığını söyleyen Pınar, "Ünlü bir sanatçının eğitimime destek sağlaması beni ve ailemi çok mutlu etti. Ben de liseyi birincilikle bitireceğim" dedi. Üniversite sınavlarında Türkiye birinciliğini Manisa'ya getireceğini iddia eden Soykan, "Üniversite diplomamı Sibel Can'a ve hayırseverlere armağan edeceğim" diye konuştu. Soykan ailesinin borcu Manisa Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından ödenince Pınar 3 yıl sonra yeniden elektrikle ders çalışma imkânına kavuştu. Öte yandan, adlarının açıklanmasını istemeyen 2 hayırsever Pınar'a burs verirken, Manisa Ticaret Odası bilgisayar hediye etti. Manisa'daki Özel Doruk Koleji Pınar'ı burslu olarak kabul etmeye hazır olduğunu açıklarken, Final Dershaneleri ücretsiz olarak üniversite hazırlık kursuna kabul edeceklerini bildirdi. Manisa Ticaret Borsası Başkanı Arif Koşar ve Yönetim Kurulu üyesi Sadık Özkasap Pınar'a eğitim hayatı boyunca her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söylediler.

Kadının DNA Dizilimi Tamamlandı...

Hollandalı bilim adamları, ilk kez bir kadının DNA diziliminin tamamlandığını iddia etti.

Leiden Üniversitesi Tıp Merkezi araştırmacıları, kendi ekiplerinden genetik uzmanı Marjolein Kriek'in gen haritasını çıkardıklarını öne sürerek, dizilimi gözden geçirdikten sonra yayımlayacaklarını belirttiler. İnsanın DNA diziliminin ilk olarak 2007'de tamamlandığı açıklanmıştı. Daha önceki gen haritası çalışmaları, aralarında Francis Crick ile birlikte DNA'nın ikili sarmal yapısını keşfeden bilim adamı James Watson'un da bulunduğu dört erkekle yapılmıştı.

26 Mayıs 2008 Pazartesi

İkizlerin Projesi Kanada'da 4. oldu...

Kanada'da eğitim gören 17 yaşındaki lise öğrencisi ikizler, Kanada'da düzenlenen Bio Yetenek Yarışması'nda, kanser hücrelerini filtre eden çalışmalarıyla 4. oldu

Kanada'da eğitim gören 17 yaşındaki lise öğrencisi ikizler Mustafa ve Hazal Babadağlı, Kanada'da düzenlenen 2008 Sanofi-Aventis Bio Yetenek Yarışması'nda, kanser hücrelerini filtre eden çalışmalarıyla 4. oldu.

Yarışmaya, bu yıl Kanada'nın 14 bölgesinden katılım oldu. Ottowa eyaletindeki Edmonton Old Scona Academic Yüksek Okulu uluslararası bakalorya öğrencisi 17 yaşındaki ikizler, yarışmaya Alberta Üniversitesi Kimya Mühendisliği Fakültesi'nde profesör olan Hasan Uludağ'ın kılavuzluğunda hazırlandılar. İkizler, yarışmaya, kanserin yayılmasına sebep olan MMP enzimlerinin vücuda salınmasına yol açtığı düşünülen genin çalışmasını durdurarak, bu enzimlerin salınmasını, böylelikle de kanserin yayılmasını engelleyen projeleriyle katıldı.

TÜRKSOY Ankara'da Toplanıyor...

Türk dili konuşan ülkelerin Kültür Bakanlarını bir araya getiren, “TÜRKSOY 24. Dönem Daimi Konsey Toplantısı” yarın başlıyor.


Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay başkanlığındaki konsey toplantısına, Azerbaycan, Kazakistan, Başkurdistan, Gagavuz Yeri, Türkmenistan ve K.K.T.C'nin Kültür Bakanları katılacak. Konsey toplantı programı yarın saat 09.15'de Türk dili konuşan ülkeler Kültür Bakanları ve heyetlerinin Anıtkabir'i ziyaretiyle başlayacak. Bakanlar ve heyetleri ardından TÜRKSOY'un hizmet binasına geçerek, Aydın-Kuşadası 9. TÜRKSOY Ressamlar Buluşması tablolarından oluşan sergi açılışına katılacak. Serginin izlemesinden sonra, “24. Dönem Daimi Konsey Toplantısı”nın açılış töreni gerçekleştirilecek. Törenin ardından TBMM Başkanı Köksal Toptan, heyet başkanlarını kabul edecek. 14.30-19.00 saatleri arasında da “24. Dönem Daimi Konsey Toplantısı”nın birinci ve ikinci oturumları yapılacak.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise konuk bakanları ve heyet başkanları ile 28 Mayıs saat 09.30'da makamında ağırlayacak. Toplantının ikinci gününde, Kaşgarlı Mahmut'un doğumunun 1000. yılı nedeniyle Hacettepe Üniversitesi'nde özel bir program düzenlenecek, sonrasında “24. Dönem Daimi Konsey Toplantısı”nın kapanış oturumları yapılacak.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Kültür Bakanlarını ve heyet başkanlarını aynı gün saat 15.00'de kabul edecek.

Parasız Yatılıya Burs Fırsatı...

Milli Eğitim Bakanlığı, pansiyonlu ortaöğretim kurumlarında parasız yatılı olarak kalan öğrencilere, 2008-2009 yılından itibaren burslu öğrenime geçme fırsatı tanıdı.

Milli Eğitim Bakanlığı, pansiyonlu ortaöğretim kurumlarında parasız yatılı olarak kalan öğrencilere, 2008-2009 yılından itibaren burslu öğrenime geçme fırsatı tanıdı. Parasız yatılıdan bursluluğa geçmek isteyen öğrenciler başvuruları e-burs sistemi üzerinden internetten yapacak.
Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Burs ve Yurtlar Dairesi Başkanı Halis Koyuncuoğlu imzası ile yayınlanan genelgede, 2008 yılı bursluluk hizmetlerinin e-burs modülü üzerinden yapılacağı bildirildi. Genelgede, pansiyonlu liselerde an az bir ders yılı parasız yatılı olarak okuyan öğrencilerin isterlerse, 2008-2009 eğitim yılı itibariyle bursluluğa geçebilecekleri belirtildi. Parasız yatılıdan bursluluğa geçmek isteyen öğrencilerin 9 Haziran- 29 Ağustos 2008 tarihleri arasında e-burs modülü üzerinden başvuruda bulunacağı açıklanan genelgede, söz konusu geçişin esaslarının ise 3 Haziran'a kadar okul müdürlüklerine bildirileceği kaydedildi. Genelgede, parasız yatılılıktan bursluluğa geçiş başvuruları kabul edilen öğrencilerin 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren burs almaya başlayacağı bildirildi.

-YILLIK 5 BİN 400 YTL GELİRİ OLANA BURS YOK-

Genelgede ayrıca, 2008 DPY sınavına göre bursluluk kazanan öğrencilerin E-Burs modülüne kayıt işlemlerinin okullar tarafından 29 Eylül 2007 tarihine kadar yapılacağı açıklandı. Genelgede, ailenin gelir toplamı 5 bin 400 YTL'yi geçenlerin parasız yatılı ve bursluluklarının onaylanmayacağı da belirtildi.

İkizlerin Projesi Kanada'da 4. oldu...

Kanada'da eğitim gören 17 yaşındaki lise öğrencisi ikizler, Kanada'da düzenlenen Bio Yetenek Yarışması'nda, kanser hücrelerini filtre eden çalışmalarıyla 4. oldu

Kanada'da eğitim gören 17 yaşındaki lise öğrencisi ikizler Mustafa ve Hazal Babadağlı, Kanada'da düzenlenen 2008 Sanofi-Aventis Bio Yetenek Yarışması'nda, kanser hücrelerini filtre eden çalışmalarıyla 4. oldu.

Yarışmaya, bu yıl Kanada'nın 14 bölgesinden katılım oldu. Ottowa eyaletindeki Edmonton Old Scona Academic Yüksek Okulu uluslararası bakalorya öğrencisi 17 yaşındaki ikizler, yarışmaya Alberta Üniversitesi Kimya Mühendisliği Fakültesi'nde profesör olan Hasan Uludağ'ın kılavuzluğunda hazırlandılar. İkizler, yarışmaya, kanserin yayılmasına sebep olan MMP enzimlerinin vücuda salınmasına yol açtığı düşünülen genin çalışmasını durdurarak, bu enzimlerin salınmasını, böylelikle de kanserin yayılmasını engelleyen projeleriyle katıldı.

Kız'ını Eğitmeyen Geri Kalır...

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, ''Kız çocuklarına sahip çıkmayan, medeniyet yarışında hep geride kalacaktır'' dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı 25-27 Mayıs İl Müftüler Semineri, Van'ın Edremit ilçesindeki Merit Şahmaran Otel'de, 81 kentten gelen il müftülerinin katılımıyla başladı.
Açılış konuşmasını yapan Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, "Biz İslamiyet ile Cumhuriyeti, İslamiyet ile laikliği ve İslamiyet ile demokrasiyi hiçbir zaman karışı karşıya getiren bir anlayışa destek vermedik. Bunların barış içinde bir arada yaşayabileceğini göstermek istiyoruz. Her birimiz bir taraftan güzel ve hayırlı işler yapıyoruz. Bunların hepsini bir araya getirmek ve daimini sağlamak hepimizin ortak görevidir" dedi.
Köyde okula gidemeyen kız çocuklarının okula kazandırılması amacıyla din görevlileri ve müftülerin kendi maaşlarından para topladığını ifade eden Bardakoğlu, şöyle konuştu:
"Bu yardımlarla 3 bin kız çocuğumuzu okula kaydettik. Bunu övünç meseleyi olarak değil, toplumunuzun önünde olmanın bir gereği ve nişanesi olarak ifade etmek istiyorum. Kız çocuklarına sahip çıkmayan, eğitmeyen, kadınlarını eğitemeyen toplum, medeniyet yarışında hep geride kalacaktır. Toplumun gerçek eğiticileri annelerdir. Bu yüzden biz kız Kuran kurslarımızdaki faaliyetleri çok önemsiyoruz. Genç kızlarımızın yeterli dini bilgi alması son derece önemli. Ailede sahip olduğumuz değerleri kaybetmemek için anneyi eğitmemiz çok önemli."
İslamın birleştirici, bütünleştirici, insana ve topluma huzur veren bir din olduğunu anlatan Bardakoğlu, "Ama maalesef zaman zaman bölücü ve yıkıcı terör örgütünün, din görevlisi adı altında bazı şahısları yıkıcı ve bölücü faaliyetlere alet ettiğini görmekten bizler de çok üzgünüz. 80 bin, 100 bin diyanet mensubu olarak biz bu durumdan rahatsısız. Dinin böyle bir olumsuz, hain, bölücü ve yıkıcı amaca araç kılınmasını dine de topluma da ihanet olarak gördüğümüzü ifade etmek istiyoruz" dedi.

24 Mayıs 2008 Cumartesi

KPSS Tarihleri Belli Oldu...

Ortaöğretim ve önlisans mezunları ile bu öğrenim düzeylerinden mezun olabilecekler için KPSS başvuruları ve sınav tarihleri belirlendi.

Ortaöğretim ve önlisans mezunları ile bu öğrenim düzeylerinden mezun olabilecekler için 21 Eylül 2008 tarihinde düzenlenecek Kamu Personeli Seçme Sınavı'na (KPSS) başvurular, 26 Mayıs-27 Haziran 2008 arasında yapılacak.
Adaylar, ''2008-KPSS Ortaöğretim/Önlisans Kılavuzu'' ile aday bilgi formunu 2 YTL karşılığında 26 Mayıs-27 Haziran 2008 arasında başvuru merkezlerinden alabilecek.
Başvuru merkezleri, başvuru tarihinden önce ve başvuru süresi boyunca ÖSYM'nin ''www.osym.gov.tr'' internet adresinden duyurulacak.
Kılavuzda, Türkiye İş Kurumunun (İŞKUR) KPSS sonuçlarının normal, özürlü ve eski hükümlü işçi alımında da kullanacağına ilişkin duyurusuna yer veriliyor.
Ortaöğretim ve önlisans mezunları ile bu öğrenim düzeylerinden mezun olabilecekler için düzenlenecek KPSS 21 Eylül 2008 tarihinde yapılacak.

Üniversitelilere Kredi Müjdesi...

Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Hasan Albayrak, 2008-2009 yükseköğretim döneminde verilecek öğrenim kredi miktarında yapılacak artışı verdi

Kredi ve Yurtlar Kurumu (Yurtkur) Genel Müdürü Hasan Albayrak, 2008-2009 yükseköğretim döneminde verilecek öğrenim kredi miktarında, geçen yılki artışın üzerinde bir artış yapılacağını bildirdi
Yurtkur Genel Müdürü Albayrak ANKA'ya yaptığı açıklamada, 2008-2009 eğitim-öğretim dönemi için öğrencilere verilen öğrenim kredisi miktarında önemli bir artış yapmayı planladıklarını söyledi. Albayrak, öğrenim kredi miktarında artırım ile ilgili çalışmaların sürdüğünü belirtirken, artış miktarının 2008 yılı sonunda belli olacağını belirtti. Geçen yıl yapılan artışın bir önceki yıla göre yüzde 8 olduğunu anımsatan Albayrak, 2008-2009 dönemi için ise yüzde 8'in üzerinde bir artış yapacaklarını açıkladı.

-2004 YILINDA AYLIK ÖĞRENİM KREDİSİ MİKTARI 90 YTL'YDİ-

2004 yılında 90 YTL olan aylık öğrenim kredisi, 2005 yılında 110 YTL'ye, 2006 yılında da 130 YTL'ye yükseldi. 2007 yılında 20 YTL'lik artış ile 150 YTL yapılan aylık öğrenim kredisi, bu yıl ise 160 YTL'ye çıkarılmıştı. Öğrenim kredisi miktarının 2009 yılı Ocak ayı itibariyle aylık 175-180 YTL aralığında olması bekleniyor. Yurtkur, bu yıl için aylık öğrenim kredi miktarlarının 180 YTL olarak ödenmesi için Maliye Bakanlığı'na teklifte bulunmasına karşın, Maliye Bakanlığı'nın uygun gördüğü bütçe üzerine aylık öğrenim kredisi 160 YTL olarak belirlenmişti.

'Öğretmenlerin Hakkı Gasp Ediliyor'...

Eğitim-Sen; Ek ders ücretleriyle ilgili Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı son düzenlemenin öğretmenlerin hakkını gasp ettiğini belirtti.

Ek ders ücretleriyle ilgili Milli Eğitim Bakanlığı'nın yaptığı son düzenlemenin öğretmenlerin hakkını gasp ettiğini belirten Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, hak kayıplarının önüne geçmek için her türlü adımı atacakları mesajı verdi. Kılıç, düzenlemenin geri alınması için yargı yoluna başvurduklarını bildirdi.


Eğitim Sen Genel Başkanı Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, Hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretmenlerin kazanılmış haklarını gasp etmekte sınır tanımadığını söyleyerek, “Bakanlar Kurulunun yeni kararı ile sevk alan eğitim emekçilerinin ek ders ücretlerini gasp eden düzenlemeye geri dönüldü” dedi. Hükümetin ek ders ücretlerine yönelik tutumunun yeni olmadığına değinen Kılıç, hükümetin ek ders ücretleri ile ilgili 2006 yılında yaptığı düzenleme ile sevk alan öğretmenlerin sadece sevk aldıkları günün ek ders ücretinin değil, 7 saatlik ek ders ücretinin kesilmeye başlandığını anımsattı. Bu konu ile ilgili yargı yoluna gittiklerini ve iş bırakma eylemi yaptıklarını anlatan Kılıç, hükümetin geri adım attığını hatırlatarak, Temmuz 2007'de bu uygulamaya son verildiğine işaret etti. Kılıç, yeni bir Bakanlar Kurul kararı ile düzeltmenin geri alındığını kaydederek, “Son Bakanlar Kurulu Kararı'yla 21 Temmuz düzenlemesinde yer alan 'bir ayda dört günü geçmemek üzere ayakta tedavi nedeniyle' ibaresini metinden çıkarılarak eğitim emekçilerinin ek ders ücretleri bir kez daha gasp edilmiştir. Hükümet bu uygulamayla eğitim emekçilerinin ek ders haklarını budamakla kalmamakta, sağlık haklarına ket vurmaktadır” dedi.

-YARGIYA BAŞVURULDU-

Hükümetin her fırsatta emekçilerin kazanılmış haklarına göz diktiğini savunan Kılıç, “Hükümet, önce eğitim emekçilerinin ek ders ücretlerini büyük ölçüde gasp eden bir düzenleme getirmiş, karşılaştığı tepki sonucunda geri adım atmıştı. Öğretmenlerde infial yaratan bu düzenlemeyi seçimlerden bir gün önce değiştirmişti. Ve daha aradan bir yıl geçmeden yeni bir kararla seçim öncesi yaptığı düzeltmeyi ortadan kaldırıyor ve eğitim emekçilerinin ek ders ücretlerini yeniden gasp ediyor” açıklamasında bulundu. Kılıç, Eğitim-Sen'in hükümetin hakları gasp etmemesi konusunda kararlı olduğunu belirterek, söz konusu düzenleme ile ilgili olarak yargı yoluna başvurduklarını açıkladı.

Tatil Müjdesi OKS İçinde Geldi...

Milli Eğitim Bakanlığı, 8 Haziran'daki OKS öncesinde 8. Sınıf Öğrencilerinin izinli sayılacakları günlere ilişkin genelgesi.

Milli Eğitim Bakanlığı, 8 Haziran'daki Ortaöğretim Kurumları Seçme Sınavı (OKS) öncesinde 8. Sınıf Öğrencilerinin 2-6 Haziran günleri arasında izinli sayılmalarına ilişkin genelge yayınladı.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik imzası ile yayınlanan genelgede, Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 8. maddesindeki 'İlköğretim okullarında ders yılı süresi 180 iş gününden aşağı olamaz” hükmü gereği 2007-2008 eğitim-öğretim yılının 13 Haziran'da sona ereceği belirtildi. Genelgede 'Ortaöğretim Kurumları Seçme Sınavı'nın 8 Haziran 2008 tarihinde yapılacak olması, öğrencilerin sınavlara psikolojik olarak daha rahat girmelerinin sağlanması ve motivasyonlarının artırılması, stresten uzak kalmaları amacıyla 8. sınıf öğrencilerinin bu yıla mahsus olmak üzere 2-6 Haziran 2008 tarihleri arasında izinli sayılmaları uygun görülmüştür” denildi.
MEB, çarşamba günü de ÖSS'ye girecek öğrenciler için lise son sınıfta buluna öğrencilere 9-13 Haziran tarihlerinde izim vermişti.

23 Mayıs 2008 Cuma

Okul Servisleri Uyuşturucu Alarmı...

Milli Eğitim Bakanlığı Rehberlik Danışmanı, Meclis Komisyonu'nda okul servislerinde uyuşturucu satılabileceği tehlikesine dikkat çekti..

Meclis Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu'nda okul çevresi ve öğrenci servisleri masaya yatırıldı. Milli Eğitim Bakanlığı Rehberlik Danışmanı Ruhi Kılıç, milletvekillerine 'uyuşturucunun öğrenci servislerinde satılabileceği' tespitini aktardı. Bu sözlere CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, "Ne gibi önlemler alınıyor" sorusunu yöneltti. Kılıç, servis şoförlerinin profillerinin çıkarıldığını ve ailelerin uyarıldığını söyledi. CHP'li Arıtman, SABAH'a, bakanlık temsilcisinin verdiği bilgilerde özel okul servislerinde uyuşturucu pazarlanabileceği vurgusu yapıldığını söyledi. Arıtman, "Bu nedenle, servis şoförleri hakkında özel denetim yapılıyor. Aileler uyarılıyor" dedi.

ESNAFA TEHDİT
Polislerin, okul çevresini düzenli kontrol altında tuttuğuna dikkat çeken Ruhi Kılıç, uyuşturucu tacirlerinin kollarının nerelere kadar uzandığına da çarpıcı bir örnek verdi. Kılıç, "Uyuşturucu satıcıları, okul çevresindeki esnafı, 'Bizi ihbar ederseniz, biz de sizin çocuklarınızı uyuşturucu müptelası yaparız' diye tehdit ediyor" dedi. Öte yandan, AB'de 4 yılda bir yapılan ESPAD "Alkol ve Diğer Madde Kullanımına Yönelik Avrupa Okul Araştırması" AMATEM tarafından "Türkiye koşullarına" uyarlanmasına karşın Milli Eğitim Bakanlığı'ndan vize alamadı. Bakanlığın gerekçesi anketin "uyuşturucuyu özendireceği, cinsel içerikli sorular olduğu, merak uyandıracağı" şeklinde özetlendi.

Darüşşafaka Öğrenci Bekliyor

145 yıldır babasız çocuklara kucak açan eğitim kurumu Darüşşafaka, ücretsiz okutacağı yeni öğrenciler arıyor.

145 yıldır babasız çocuklara kucak açan eğitim kurumu Darüşşafaka, ücretsiz okutacağı yeni öğrenciler arıyor. 1 Haziran'daki sınav, çok çocuğun hayatını değiştirecek

Darüşşafaka'nın kapısından içeri girdiğinde henüz 11 yaşındaydı. Daha Tunceli'den İstanbul'a gelmeden okulun methini, anlatılan hikâyeleri duymaya başlamıştı. Sonrası yedi yıl boyunca 600 kişilik bir ailenin içinde devam eden bir mutlu eğitim hayatı oldu. Gazeteci Cem Türkel, 'Bana ailemden de yakın arkadaşlar kazandırdı' dediği Darüşşafa'nın izlerini şöyle anlatıyor:

“Anneme ekonomik açıdan yük olmayacağım için sevinmiştim. Okul binasına ilk girdiğimde bir sürü çocuk ve oyun alanı görüp mutlu olmuştum. 'Baba' dediğimiz öğretmenler vardı. Üst sınıflardan ağabey ve ablalarımız vardı. Gerçekten ağabey ve abla gibiydi ilişkilerimiz.”
Türkel, 145 yıldır eğitim veren Darüşşafaka'nın hayatını değiştirdiği binlerce mezundan sadece biri. Aziz Nesin, Ahmet Rasim, karikatürist Tekin Aral, ressam Sait Molla Aşki... Hepsinin ortak noktası yollarının Darüşşafaka'dan geçmiş olması.
Darüşşafaka yani 'şefkat yurdu'nun temelleri 1863'e uzanıyor. Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye (İslam Okutma Kurumu) adıyla padişah fermanıyla kurulan kurumun amacı babası ölmüş öğrencilere karşılıksız eğitim sağlamaktı. Köklü eğitim kurumu, bugün de eğitimde fırsat eşitliğini ön plana alarak öğrencilerin hayatlarını değiştirmeye devam ediyor.
Türkiye'ye önemli isimler kazandıran 145 yıllık eğitim kurumu ilkokul 3. sınıftan mezun olmuş, babası hayatta olmayan kız-erkek öğrencilerine, ilköğretimden üniversiteye kadar ücretsiz kolej eğitimi veriyor. Yabancı dil olarak İngilizce öğretiliyor. Almanca ve Fransızca da ikinci yabancı dil olarak okutuluyor. Maslak'taki 140 bin metrekarelik eğitim kompleksinde, her türlü teknik donanıma sahip 30 kişilik derslikler, 15 laboratuvar, zengin bir kütüphane ile tenis, jimnastik, yüzme gibi spor alanları bulunuyor.
Asırlık eğitim kurumu, bu yıl da okutup hayata hazırlayacağı öğrencilerini bekliyor. Genel Müdürü Nilgün Akalın, bugüne kadar akademik ve sosyal alanlarda başarılı bireyler yetiştirdiklerini belirtiyor ve öğretmenlerden, öğrencilerini Darışşafaka'nın sınavına yönlendirmelerini istiyor. Okulun öğrencileri de aldıkları eğitimden memnun. 8 C sınıfı öğrencisi Berin Demiral, okulun kendisine ayaklarının üzerinde durmayı öğrettiğini anlatıyor:
“Darüşşafaka beni karanlık bir geçmişten aydınlık bir geleceğe çekti. Bir ömür boyu borçluyum.”
8 -A öğrencisi Nazif Can Önder ise “Bu okula gelmeseydim yeteneklerimin farkına varmadan bir meslek sahibi olacaktım” diye konuşuyor.
***
Son başvuru 30 Mayıs'ta
2008-2009 öğretim yılında Darrüşşafaka'da okumak isteyen öğrencilerin, eğitim kurumunun 1 Haziran'da yapacağı sınava katılmaları gerekiyor. Sınava son başvuru tarihi ise 30 Mayıs.
Darüşşafaka, önceki senelerden farklı olarak daha fazla öğrenciye ulaşabilmek için sınav merkezi sayısını 8'den 16'ya çıkardı. Bu yıl ayrıca sınav sisteminde de değişikliğe gidildi. Artık sınavda öğrencilerin bilgisi yerine zihinsel ve yaratıcı düşünme yetenekleri ölçülecek. Sınava babası hayatta olmayan, ailesinin mali durumu öğrenimini sürdürmesine yeterli olmayan 1998 ve daha sonraki tarihlerde doğmuş, 2007-2008 öğretim yılında üçüncü sınıf öğrencisi olan öğrenciler başvurabilecek. Anadolu'nun farklı şehirlerinden sınava katılacak öğrencilerin ve velilerinin ulaşım giderleri de Darüşşafaka tarafından karşılanacak. Ayrıca bu yıl dördüncü ve beşinci sınıftaki şehit çocukları da Darüşşafaka'ya sınavsız kabul edilecek. Sınav merkezleri ve başvuru hakkında ayrıntılı bilgi için: www.darussafaka.k12.tr, 212 286 22 00-131

Çocuklara Asker Yemini...

Türk Eğitim-Sen “El Ele Çanakkale’ye” projesi ile 81 ilden binlerce kişiyi Çanakkale’ye götürecek.

Türk Eğitim-Sen tarafından 81 ilden kaldırılacak otobüsler 24 Mayıs 2008'de saat 09.00'da Çanakkale Şehitliği'nde olacak.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk yaptığı yazılı açıklamada, “El Ele Çanakkale'ye” projesinin bu yıl geniş katılımlı olarak gerçekleştirileceği belirtilirken, sendika şubeleri vasıtasıyla 81 ilden kıldırılacak otobüslerin 24 Mayıs'ta Çanakkale Şehitliği'nde olacağı bildirildi. Çanakkale zaferinin Türk tarihinin dönüm noktasını oluşturduğunu kaydeden Koncuk, Çanakkale toprağının şehit kanı ile sulandığını söyledi.

-ÇOCUKLAR ASKER YEMİNİ EDECEK-

El Ele Çanakkale'ye projesi ile Çanakkale ruhuna sahip çıktıklarını ifade eden Koncuk, projeye dahil olan çocukların da asker yemini edeceğini anlattı. Koncuk çocuklara ayrıca isimlerinin yazılı olduğu künyelerin dağıtılacağını ve 57. Alay'ın bulunduğu alana fidanlar dikeceklerini bildirdi.

22 Mayıs 2008 Perşembe

Rimbaud'un 138 Yıllık Eseri Bulundu...

Fransız şair Arthur Rimbaud'nun (1854-1891), 16 yaşında kaleme aldığı ve eski bir gazetede 138 yıl önce yayımlanan nesir bulundu.

Sahaf François Quinart, "Bismarck'ın Düşü" başlıklı 50 satırlık nesirin, ülkenin kuzeydoğusundaki Charleville-Mezieres'de "Le Progres des Ardennes" gazetesinin 25 Kasım 1870 tarihli sayısında Jean Baudry imzasıyla yayımlandığını söyledi.
Rimbaud'nun doğduğu kentte Arches-Libris'in sahibi olan sahaf, "Jean Baudry" adının uzmanlarca Rimbaud'nun kullandığı takma adlardan biri olarak kabul edildiğini belirtirken, 2 yıl önce yaşlı bir kadından eski kitap ve gazeteler satın aldığını ve bu eski gazeteler arasında "Le Progres des Ardennes" gazetesinin 4 sayısının bulunduğunu aktardı.
Rimbaud ile ilgilenenlerin, şairin bu gazetede çalıştığını bildiğini belirten sahaf, bu gazetelerin sayfalarında şairin "Le Dormeur du Val" şiirini aradığını, bulamayınca da gazeteleri naylonlayıp vitrine koyduğunu anlattı.
Aynı zamanda fuar da düzenleyen sahaf, binlerce insanın bu gazeteleri gördüğünü, ancak kimsenin ilgilenmediğini, ta ki geçen nisanda, Rimbaud hakkında bir film çeken genç sinemacı Patrick Taliercio'nun bu gazetelerden bazılarını satın aldığını, 2 gün sonra da gelip Rimbaud'nun yazısını kendisine gösterdiğini söyledi.
Rimbaud uzmanı Jean-Jacques Lefrere de LE Figaro gazetesine yaptığı açıklamada, yazının şaire ait olduğunu doğruladı.

Matematik Köyü Hayata Geçiyor...

Nesin Vakfına ait arazide yaptırılan, ancak inşaat ruhsatının bulunmadığı, gerekçeleriyle geçen yaz yasal işlem başlatılan Matematik Köyü, hayata geçiyor.

İzmir'in Selçuk ilçesine bağlı Şirince köyünde Nesin Vakfına ait arazide yaptırılan, ancak inşaat ruhsatının bulunmadığı, tarımsal amaçlı elektrik enerjisinin kaçak olarak çekildiği ve izinsiz öğretim kurumu açıldığı gerekçeleriyle geçen yaz yasal işlem başlatılan Matematik Köyü, hayata geçiyor.
İmar çalışmaları kapsamında yürütülen takip sonucu 1.5 ay içinde yapı ruhsatı tamamen alınacak olan Prof. Dr. Ali Nesin yönetimindeki Matematik Köyü'nün 2 Haziran günü yurt içinden ve dışından gelecek matematikçilere, 7 Haziran günü basına ve Selçuk halkına, 16 Haziranda ise tam teşekküllü olarak eğitime açılacağı öğrenildi.
Aziz Nesin'in kurduğu Nesin Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve Bilgi Üniversitesi Matematik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali Nesin, babası Aziz Nesin'in vasiyetini 12 yıl sonra yerine getirdiklerini belirterek, "Matematik Köyü, Türkiye'den ve dünyadan matematikçilerin ki, bunlar arasında üniversite öğrencileri kadar hocalar, profesörler, araştırmacılar, lise hocaları da olacak, sakin bir ortamda bir araya gelerek, sadece matematiğe yoğunlaşacakları bir tür kamp'' şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Nesin, Matematik Köyü'nün bir dershane, ÖSS hazırlık kursu olmadığını da vurgulayarak, "(Bizim oğlanın matematiği zayıf, gelsin çalışsın amcası) yeri de değildir. Matematik Köyü'nün köylüleri, öncelikle matematikçilerdir, bir de yarının matematikçileridir. Ama matematiği ciddiye alan, ciddi bir şekilde kafa yorup yeni ufuklara açılmaya istekli olan herkese de, yediden yetmişe, kapımız açık" dedi.

SD Üniversitesi Rektör Adayları...

YÖK Genel Kurulu toplantısına Haziran ayında seçim yapılacak üniversitelerden Süleyman Demirel Üniversitesi’nin rektör adayları katıldı.

Altı rektör adayı Genel Kurul'da rektör olma nedenlerini açıklarken, dağıtılan bilgi formunda şu sorulara yanıt verecekler:
“-Rektör adayı olduğunuz üniversitenin başlıca sorunları sizce nelerdir?
-Rektör adayı olduğunuz üniversitenin sorunları için öngördüğünüz çözüm önerileriniz nelerdir?
-Rektör adayı olduğunuz üniversite için tasarladığınız yeni projeleriniz varsa nelerdir?”
Süleyman Demirel Üniversitesi rektör adayları şu isimlerden oluştu:
“Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar (202 oy)
Prof. Dr. Namık Delibaş (171 oy)
Prof. Dr. Harun Doğru (152 oy)
Prof. Dr.Hakki Perk (49 oy)
Prof. Dr. Mustafa Karaşahin (45 oy)
Prof. Dr. Ali Kemal Yakut (32 oy)
Üniversitenin seçimlerinde 24 oy alan Prof. Dr. Mahmut Bülbül ve 1 oy alan Mehmet Ali Koyuncu Genel Kurula çağrılmazken, dinlenecek olan 6 rektör adayının 3'ü Genel Kurul üyeleri tarafından seçilerek isimleri Cumhurbaşkanına gönderilecek. Cumhurbaşkanı Gül, isimlerden birini Süleyman Demirel Üniversitesine yeni rektör olarak atayacak.

Genç Mucitler Finalde...

TÜBİTAK Ortaöğretim Öğrencileri Arası Araştırma Projeleri Final Yarışmasına girmeye hak kazanan 101 çalışmanın yeraldığı sergi yarın açılacak.

TÜBİTAK Bilim insanını Destekleme Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen Ortaöğretim Öğrencileri Arası Araştırma Projeleri Yarışması kapsamında 12 bölge merkezine yapılan başvurulardan 101 proje final sergisine katılmaya hak kazandı. Yarışmanın final sergisi yarın Ankara Altınpark Fuar alanı B salonunda saat 11.00'de izleyicilere açılacak.
Bilgisayar, biyoloji, fizik, kimya, matematik, yerbilimi ve bu yıl eklenen sosyoloji ile toplam 7 dalda düzenlenen yarışmanın ödül töreni 27 Mayıs'ta saat 11.00'de TÜBİTAK Feza Gürsey Konferans Salonu'nda gerçekleştirilecek. Final yarışmasında derece alan öğrencilere para ödülü verilecek. Ayrıca öğrenciler aldıkları dereceyle orantılı olarak ÖSS'ye ilk girdikleri yıl kullanılmak üzere, ek katsayı uygulamasından da yararlanacak.
Ortaöğretim öğrencilerinin yaratıcı yönlerini ortaya çıkarabilmek ve onları bilimsel araştırma yapmaya teşvik etmek amacıyla düzenlen Ortaöğretim Öğrencileri Arası Araştırma Projeleri Yarışması 1969'dan beri her yıl yapılmakta.

Mekedonya'da Okula Atatürk İsmi...

Atatürk'ün dede toprağı olan Makedonya'da Petro Jovanovski ve Yordan Konstantinov-Cinot okullarına Mustafa Kemal Atatürk ismi verildi.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın yürüttüğü "Kardeş Okul" projesi kapsamında İstanbul'un Eyüp ilçesinde bulunan okullarla kardeş okul olan Makedonya'daki Petro Jovanovski ve Yordan Konstantinov- Cinot okullarının yöneticileri, Mekedonya yetkililerine başvurarak isimlerinin değiştirilmesini istedi. Türklerin yoğunlukla yaşadığı Gostivar'da bulunan iki okulun başvurusunu dikkate alan Makedon yetkilileri bu talebi kabul etti. Her iki okula da Mustafa Kemal Atatürk ismi verildi. Okulların bahçelerine Atatürk büstü dikilirken, direklere Makedon ve Türk bayrakları çekildi, İstiklal Marşı'nın yazılı olduğu mermer tabelalar asıldı. Eğitimin 8 yıl olduğu okullarda öğretmenler Türkçe, Makedonca ve Arnavutca eğitim veriyor.

Kontenjan Artırımı Karar Günü...

YÖK Genel Kurulu bugün YÖK Başkanı Prof. Dr Yusuf Ziya Özcan Başkanlığında toplanıyor.

YÖK Genel Kurulu bugün YÖK Başkanı Prof. Dr Yusuf Ziya Özcan Başkanlığında toplanıyor. Genel Kurul'da üniversitelerdeki kontenjanların artırılması konusu karara bağlanacak. Yeni oluşturulacak sistem ile üniversitelerdeki kontenjanların yüzde 25'e kadar artması bekleniyor.
YÖK Yürütme Kurulu'nda haftalardır tartışılan üniversitelerdeki kontenjan artırımı konusunu, bugün karara bağlayacak. Kontenjan artırımı için Yürütme Kurulu'nda birkaç formül ortaya konarken, kontenjanların belli bir standarda göre otomatik olarak artırılması planlanıyor. Belirlenen yeni sistemin 2008 ÖSS kılavuzlarına yansıması planlanırken, bu nedenle bugünkü Genel Kurul'da konunun karara bağlanması bekleniyor.

-ARTAN BİR ÖĞRETİM GÖREVLİSİ İÇİN 10 ÖĞRENCİ ARTACAK-

Kontenjan artırımı konusunda üzerinde en fazla durulan sistemde, fakültelerdeki öğretim görevlisi sayısındaki artışa göre öğrenci sayısında artış yapılması planlanıyor. Fakültede 5'in altında öğretim görevlisi olması halinde öğrenci artışı yapılmayacak olan sistemde, 5'den fazla öğretim görevlisi bulunan fakültelerde artırılan bir öğretim görevlisi için 10 öğrenci artırılacak. Bu sistemin hayata geçmesi halinde bu yıl üniversite kontenjanlarında yüzde 25'e yakın bir artış yaşanması bekleniyor.

-REKTÖR ADAYLARI İNCELENİYOR-

YÖK Genel Kurulu'nun bugünkü gündeminde ayrıca Haziran ayında 22 üniversitede yapılacak Rektör seçimleri ile ilgili 'Rektör Adaylarını İnceleme Komisyonu'nun raporu görüşülecek. Gündemde, Dekan ve Diğer Adayları Değerlendirme Komisyonu, Eğitim Komisyonu, Mevzuat Komisyonu, Vakıf Üniversiteleri Koordinasyon Komisyonu ve Tıp-Sağlık Komisyonu raporları da bulunuyor.

Kaşgarlı Mahmut Ele Alınacak...

Hacettepe Üniversitesi'nin düzenlediği Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu'nda "Kaşgarlı Mahmud ve Dönemi” ele alınacak.

Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, “Kaşgarlı Mahmud ve Dönemi” konulu “2. Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu” düzenleyecek. “2008 UNESCO Kaşgarlı Mahmud Yılı” etkinlikleri kapsamında 28-30 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek sempozyuma, TÜRKSOY'a üye 14 ülkenin Kültür Bakanları ve akademisyenler katılacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, TÜRKSOY, Türk Dil Kurumu, TİKA ve UNESCO tarafından desteklenen sempozyum kapsamında, açılışı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün himayelerinde yapılacak bir de sergi düzenlenecek. Ahmet Göğüş Sanat Galerisi'nde, 28 Mayıs saat 10:00'da açılacak sergide, Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılan Türkçe-Arapça en eski Türkçe sözlük, Divanü Lugati't-Türk'ün basımları ve çeşitli fotoğrafları yer alacak. Açılış oturumunun Hacettepe Üniversitesi Sıhhiye Yerleşkesi M Salonu'nda yapılacak sempozyumun, üç gün sürecek oturumları, Ankara Hilton Oteli'nde gerçekleştirilecek. Çeşitli ülkelerden 67 bilim adamının katılacağı sempozyumda, Kaşgarlı Mahmud, Divanü Lugati't Türk ve 11. yüzyıl Türk dünyası incelenecek.

Geleceğin Bilim Adamları...

Milli Eğitim Bakanlığı ve TÜBİTAK tarafından geleceğin bilim adamlarını yetiştirmek üzere düzenlenen programa ilköğretim öğrencilerinden yogun ilgi.

Milli Eğitim Bakanlığı ve TÜBİTAK tarafından geleceğin bilim adamlarını yetiştirmek üzere düzenlenen “Bu Benim Eserim” programına ilköğretim öğrencileri 18 bin 313 projeyle başvurdu.
MEB ve TÜBİTAK işbirliğinde geleceğin bilim adamlarını yetiştirmek ve yetenekli çocukları keşfetmek amacıyla düzenlenen “Bu Benim Eserim” programına ilköğretim öğrencilerinden binlerce proje katıldı. İlköğretim 6-7-8'inci sınıflarda okuyan öğrencilerin matematik ve fen bilimleri dallarında hazırladığı projelerin katıldığı “Bu Benim Eserim” programına 12 bin 632 Fen Bilimleri, 5 bin 681'i de matematik dalında olmak üzere 18 bin 313 proje başvurdu.
Bölge Bilim Kurulu tarafından yapılan inceleme sonucunda başvuruda bulunan projelerin 28-30 Nisan tarihlerinde Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Antalya, Kayseri, Erzurum, Elazığ, Tokat, Van ve Bursa'da sergilenmesine karar verildi. Söz konusu 902 projeden 100'ü ise 28-30 Mayıs tarihlerinde Başkent Öğretmenevi'nde sergilenecek. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 30 Mayıs'ta düzenlenecek ödül töreninde ise projeleri hazırlayan öğrenci ve öğretmenlere ödüllerini verecek.

Kene'nin Isırdığı Öğrenciler Korkuttu...

Tunceli'de, kene ısırması nedeniyle hastaneye kaldırılan Aktuluk YİBO öğrencisilerinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına rastlanmadığı açıklandı.

Tunceli'de, Aktuluk Yatılı İlköğretim Bölge Okulu (YİBO) öğrencisi 5 çocuk kene ısırması nedeniyle hastaneye kaldırılırken, bu öğrencilerde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına rastlanmadığı açıklandı.
Tunceli Aktuluk YİBO öğrencileri R.A. (11), D.A. (13), S.A. (14), H.G. (10) ve okulun lojmanlarında kalan personelin çocuğu olduğu belirtilen S.A (6) kene ısırması şüphesi ile hastaneye kaldırıldı. Olay sonrasında Tunceli Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından inceleme başlatıldı. Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılan inceleme sonuçlanırken, İl Milli Eğitim Müdürü Muhammet Şahinkaya çocuklarda hastalığa rastlanmadığını bildirdi. İnceleme raporunda Tunceli Aktuluk YİBO öğrencileri R.A.(11) ve S.A. (14) kardeşlerin kene ısırması şüphesi ile Elazığ Fırat Üniversitesi Araştırması hastanesine kaldırıldığı ve yapılan araştırmalar sonucunda Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına rastlanmadığı açıklandı. Raporda aynı okul öğrencileri D.A. ve H.G.'nin köylerine gittiği ve kıyafetlerinde kene bulunduğu için hastaneye kaldırıldığı bildirilirken, iki öğrencide de hastalığa rastlanmadığı belirtildi. Raporda, okulun lojmanlarında kalan bir personelin çocuğu olan S.A da kene ısırması şüphesi ile Tunceli Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, yapılan tahliller sonucu S.A'da da hastalık tespit edilmediği kaydedildi.

Japon Kültür Günleri Başlıyor...

Ankara ve Safranbolu’da düzenlenecek Japon Kültür Günleri ,Japon kültürünün geleneksel etkinlikleriyle kutlanacak.

Japonya Büyükelçiliği, Asya Kültür Değişim Derneği ve Türk Japon Vakfı tarafından düzenlenecek Japon Kültür Günleri, bu akşamdan (22 Mayıs) itibaren start alacak.
Ankara ve Safranbolu'da 25 Mayıs'a kadar sürecek olan Japon Kültür Günleri kapsamındaki tüm faaliyetlere katılım ücretsiz olacak. Etkinlikler, Türk Japon Vakfı Kültür Merkezi'nde bu akşam saat 17:00'de açılacak “Savaş ve Barış” adlı resim sergisiyle başlayacak. Asya Kültür Değişim Derneği'nin düzenlediği sergide, Türk ve Japon Çocuklarının resimlerine yer verilecek, seçilecek en güzel resme ise dernek tarafından ödül verilecek. Açılış etkinliği, geleneksel Japon enstrümanları koto, shakuhachi, (flüt) wadaiko (davul) eşliğinde verilecek dinleti ile devam edecek. Kaligrafi gösterisinin ardından “Savaş ve Barış” resim sergisinin ödül töreni gerçekleştirilecek. Japon Kültür Günleri, Safranbolu'nun 24 Mayıs'ı Türk Japon Dostluk Günü olarak belirlemesi nedeniyle, bu tarihte Safranbolu'ya taşınacak. Safranbolu'nun Misak-ı Milli Meydanı'nda, Türk-Japon Dostluk Günü, Japon Geleneksel Halk Dansı “Bonodon”la kutlanacak. Dans gösterisine Türk izleyicilerin de katılması teşvik edilecek. Ardından yapılacak Japon Yemeği Şenliği'nde, Japonya Ankara Büyükelçiliği'nin resmi şefi Aritsu tarafından Japon yemekleri hazırlanarak, Safranbolululara ikram edilecek. Japon yemeklerinin tadına bakan katılımcılar, Çay Töreni, Kaligrafi Gösterisi, Japon geleneksel savunma sanatlarından Kendo ve Juda Gösterileri, Relsu Sugiyama ve Rıza Korkmaz'ın karma sergisiyle günün tadını çıkaracak. Japon Kültür Günleri, 25 Mayıs'ta Ankara Panora Yaşam Merkezi'nde düzenlenecek, etkinliklerle son bulacak. Etkinliklerde, Japon enstrümanlarının ustalarınca sunulacak müzik dinletisinin yanı sıra ikebana, çay töreni ve kaligrafi gösterileri yapılacak. Etkinliklerde izleyenlerin aktif katılımlarının sağlanması amaçlanıyor.

ÜAK Yarın Toplanıyor...

Üniversitelerarası Kurulu yarın Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü'nde toplanacak.

Hacettepe Üniversitesi'nde olağan toplantısını yapacak olan ÜAK, Kurulu Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın başkanlığında toplanıyor. Kurulda, Kurul, doçentlik ve sınav komisyonları raporlarını tartışarak onaylayacak.
Kurulda, bu yıl artırılması planlanan kontenjan konusunun da gündeme getirilmesi bekleniyor.

21 Mayıs 2008 Çarşamba

Yılsonu Başarı Puanı Nasıl Hesaplacak?

Sistemde görülen yeni puan türleri ve SBS'deki hesaplamalar bakın nasıl oluyor...

Yılsonu başarı puanı: Öğrencinin derslerden aldığı yılsonu puanları. Ders saati ile çarpılarak, ağırlıklı yılsonu puanı hesaplanır.

Davranış puanı: 6, 7 ve 8'inci sınıflarda tüm dersler için, ders okutan öğretmenlerin 100 üzerinden verdiği notların aritmetik ortalaması alınır. 20 ile çevrilerek puan elde edilir.

Sınıf puanı: Davranış puanı ve yılsonu başarı puanın e-okul sisteminde belli oranlara göre otomatik olarak hesaplanması sonucu oluşan puandır. Sınıf puanı hesaplanırken; SBS puanı yüzde 70, yıl sonu başarı puanı yüzde 25, davranış puanı yüzde 5 etkili olur. Oranlar, 6. 7. ve 8. Sınıflar için ayrı ayrı hesaplanacak. Öğrencinin 8. sınıf sonunda SP6, SP7 ve SP8 puanları oluşacak. Herhangi bir sebeple SBS'ye katılmayan öğrencinin seviye belirleme sınavı puanı, o yıla ait en düşük seviye belirleme sınavı puanıdır.

Ortaöğretime Yerleştirme Puanı: Öğrencinin Fen Liselerine, Sosyal Bilimler Liseleri ile Anadolu türü ortaöğretim kurumları ile daha önce Ortaöğretim Kurumları Seçme Sınavı (OKS) sonuçlarına göre öğrenci alan okullara yerleştirmesinde esas olacak puandır. 6, 7. ve 8.sınıflar için sınıf puanları üzerinden aşağıda gösterildiği gibi ayrı ayrı hesaplanacaktır

20 Mayıs 2008 Salı

Sivas İl Halk Kütüphanesi Kapatıldı...

Sivas Kent Meydanı Projesi kapsamında uzun süredir taşınması gündemde olan İl Halk Kütüphanesi kapatıldı.

Sivas Kent Meydanı Projesi kapsamında uzun süredir taşınması gündemde olan İl Halk Kütüphanesi kapatıldı. Taşınma zamanlamasının eğitim öğretimin devam ettiği ve sınavların olduğu bir zamana denk gelmesi tepkilere neden oldu.

Kent Meydanı Projesi kapsamında kaldırılarak yerine katlı otopark yapılması düşünülen İl Halk Kütüphanesi tartışması yeniden başladı. Sivas Belediyesi'nin kent meydanını düzenleme çalışmalarına başlaması üzerine kütüphanenin de bir an önce taşınmasına karar verildi. Ancak, kütüphanenin geçici olarak hizmet vereceği Behrampaşa İlköğretim Okulu'nun bahçesinde bulunan eski öğretmenevi binasının hazır olmaması nedeniyle taşınma işi bugüne kaldı. Daha önce belediye tarafından boya işlemleri ve küçük tamiratları yapılan eski öğretmenevinde tespit edilen eksikler nedeniyle yeniden onarım ihalesi yapılmıştı.

İhale kapsamında geçici kütüphanenin tabanları laminant parke ile döşenirken, giriş ve tuvaletlere ise fayans döşeniyor. Çalışmaların bir kaç gün içerisinde tamamlanması bekleniyor. Aylardır yıkılıp yıkılmayacağı tartışma konusu olan İl Halk Kütüphanesi ise dünden itibaren kullanıma kapatıldı. Kütüphanenin camına Turizm Bakanlığı'nın onay yazısı asılarak 20 Mayıs'tan itibaren kütüphanenin okuyucuya kapatıldığı ilan yazısı yer aldı. Ders çalışmak için kütüphaneye gelen öğrenciler ise kilitli kapıyla karşılaşırken, eğitim öğretimin devam ettiği ve yoğun sınav trafiği döneminde kapatılan kütüphane öğrencilerin tepkisine neden oldu. Yaklaşık 45 bin kitabın bulunduğu İl Halk Kütüphanesi'nin taşınmasının ardından kütüphane binası belediye ekipleri tarafından yıkılacak.

Mevcut ÖSS Sistemi Değiştirilmeli...

Eğitimciler Birliği Sendikası, ÖSS değişikliği konusunda YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ı desteklediklerini açıkladı...

İşte Eğitim-Bir-Sen tarafından yapılan basın açıklaması:

"YÖK Başkanının ÖSS Sınav Sisteminin değişikliği üzerinde çalışmalar yapmasını, mevcut sistemin değişme zorunluluğu anlamında olumlu buluyor ve kamuoyunda tartışılması gerektiğini düşünüyoruz.

Ülkemizde son yirmi yılda, üniversiteye giriş sınavlarında birçok değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikler, sınavın biçim ve yönteminden çok, sınav sayısı ve sınav sonuçlarının değerlendirilmesi üzerine odaklanmıştır. 1981–1998 yılları arasında üniversite giriş sınavları; ÖSS, ÖYS, ÖSYS gibi farklı adlar altında tek sınav olarak veya ÖSS ve ÖYS adları altında iki aşamalı sınav olarak gerçekleştirildi. Ancak, bu sınavların tümü; sınav biçimi ve yöntemi ile soru türü, biçimi ve çeşidi bakımından aşağı yukarı aynı veya benzer nitelikte olmuştur.

Üniversite giriş sınavlarındaki 1998'de yapılan değişiklik ise, sınav türü ve biçimiyle ilgili değil, sınavın değerlendirilmesiyle ilgilidir. Bu değişim, Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanının sınav sonuçlarını önemli ölçüde etkilemesi şeklinde ortaya çıkmıştır. 2003 yılında yapılan değişikliğin de ne ders çalışmaya, ne de öğrencilerin ve velilerin okula olan ilgilerine ciddi bir etki etmediği görülmektedir. Ayrıca; yeni sınav sisteminin ezberciliği ortadan kaldıracağı, okul başarısını teşvik edeceği şeklindeki görüş ve beklentiler de karşılık bulmamıştır.

Bu nedenle, üniversiteye giriş sınavlarında, bu güne kadar yapılanlar radikal bir değişim olarak değil, küçük farklılıklar şeklinde ortaya çıkmıştır.
Üniversite giriş sınavındaki bütün değişiklikler ve yeni uygulamalar, üniversiteye girişle ortaöğretimin geleceği arasında çok büyük bir ilişki olduğunu göstermektedir. Milyonlarca gencin binlerce dershaneyi doldurması, okuldan daha çok dershaneden medet umması, ortaöğretimin gençleri üniversiteye hazırlama işlevini yerine getirememesinin bir sonucudur. Bu istenmeyen ve amaçlanmayan işlev değişiminde üniversiteye giriş sisteminin büyük rolü olduğunu kabul etmek gerekir.

Bu kapsamda bir sorun olarak varlığını koruyan, mevcut sistemdeki eşitsizlik ve uygulanmakta olan adaletsiz katsayı uygulamasına acilen son verilmelidir. Yeterlilik temelli yöntemler geliştirilene kadar, sosyal eşitlik anlayışına dayalı olarak daha adil bir şekle dönüştürülmelidir.

Eğitimde kademeler arası geçişte egemen olan tek oturumluk ve sadece bir kısım zihinsel becerileri ölçmeye dönük sınavlar yerine, bireyi bütün beceri ve yeterlilikleriyle çok yönlü olarak değerlendirebilecek, önceden belirlenerek ilan edilmiş objektif ve standart ölçüm araç ve teknikleri ile değerlendirme yolları kullanılmalıdır. Kademeler arası geçişte kullanılacak seçme yöntemleri ve ölçütleri, çeşitlendirilerek bu bağlamda veli ve öğrenci görüşmeleri, öğretmen raporları, akran değerlendirmeleri, öğrenci dosyası, öğrencinin en çok başarılı olduğu dersler esas alınarak bütüncül, kapsayıcı, çok yönlü bir yapıda tasarlanmalı ve uygulanmalıdır. Eleyici ölçme ve değerlendirme sistemleri yerine, teşhis edici, geliştirici, tanıma ve yetiştirmeye dönük değerlendirme sistemleri ikame edilmelidir. Hiçbir öğrenci, başarısızlık yaftasıyla sistem dışında bırakılmamalıdır.

Üniversiteye öğrenci yerleştirme sistemi, bölüm yerine fakülte tercihine göre tasarlanmalıdır. Bu kapsamda üniversitelerde çağın gerektirdiği işlevsel bölümler güçlendirilmeli, kontenjanları artırılmalıdır. Her bir fakülte ile ilgili beklenen yeterlilikler önceden belirlenip ilan edilmelidir. Daha sonra bölümlere yerleştirmeler, öğretim üyelerinin rehberliğinde objektif ölçme araçları da kullanılarak gerçekleştirilmeli, öğrenimin ilk yıllarında verilecek ortak bir program sonunda, öğrenciye yatay ve dikey geçiş imkânları da sağlayan bir yapı kurulmalıdır.

Sosyal taleplere cevap verebilmesi için, üniversite sayısının da nitelikli ve kademeli olarak artırılması gerekmektedir

YÖK Başkanından talebimiz; bu konunun bir oldubittiye getirilmemesidir. Öncelikle eğitim sendikaları olmak üzere tüm tarafların da görüşlerinin alınmasıdır."

19 Mayıs 2008 Pazartesi

Okulda Zehirlenmeye İnceleme...

Aksaray Anadolu Öğretmen Lisesi’nde yatılı olarak kalan 33 öğrenci, 14 Mayıs’ta zehirlenme şüphesiyle hastaneye gönderildi.

Milli Eğitim Bakanlığı konu ile ilgili Aksaray Valiliği'nin inceleme başlattığını bildirdi.
Aksaray Anadolu Öğretmen Lisesi'nde yatılı olarak kalan 33 öğrencinin zehirlenmesi nedeniyle inceleme başlatıldı. Aksaray Vali Yardımcısı Taceddin Özeren, Milli Eğitim Bakanlığı'na konu ile ilgili incelemenin başlatıldığını bildirirken, öğrencilerde hayati tehlikenin olmadığını açıkladı. Özeren, zehirlenme şüphesiyle Aksaray Devlet Hastanesi'nde öğrencilerin ayakta tedavi edildiğini belirtirken, hastane personelinin de öğrencilerle yakından ilgilendiğini anlattı. Özeren, MEB'e gönderdiği yazıda konuyla ilgili olarak İl Sağlık Müdürlüğü'nün yanısıra, Tarım İl Müdürlüğü ve ilköğretim müfettişlerinin ayrı ayrı inceleme yaptığını açıkladı.

19 Mayıs Kutlamaları Başladı...

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları Ankara’da saat 07.00’deki top atışıyla başladı.

Ankara'da ilk tören Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile diğer sivil ve askeri erkanın Anıtkabir'i ziyareti ile başladı. Anıtkabir'deki törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yanı sıra TBMM Başkanı Köksal Toptan, dün gece gözündeki rahatsızlık nedeniyle programını iptal eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı vekaleten Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Kuvvet Komutanları, Bakanlar, Milletvekilleri, Yüksek Yargı organlarının başkan ve üyeleri, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan ve Ankara Garnizonu'nda görevli subaylar ile diğer devlet erkanı katıldı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığındaki sivil ve askeri erkan Aslanlı Yol'dan yürüyerek Atatürk'ün mozolesine geldi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Gül Atatürk'ün mozolesine çelenk koydu.

MEB Arsa Alamadı...

Milli Eğitim Bakanlığı, okul yapılması için kamulaştırılacak arsalar için ayrılan 50 milyon YTL’nin ancak 9 milyon 960 bin YTL’sini kullanabildi.

Milli Eğitim Bakanlığı, okul yapılması için kamulaştırılacak arsalar için ayrılan 50 milyon YTL'nin ancak 9 milyon 960 bin YTL'sini kullanabildi. Bakanlık, kullanamadığı bütçeden 20 milyon 20 bin YTL'yi ise taşınabilir okullar için aktarmak zorunda kaldı.
Milli Eğitim Bakanlığı, 2007 yılı için Merkezi Bütçe Kanunu ile ortaöğretim okullarını arsa kamulaştırmaları için 50 milyon YTL ödenek ayırmıştı. Bakanlık, 50 milyon YTL'lik kamulaştırma ödeneğinin 9 milyon 960 bin YTL'sini kamulaştırma için kullanabildi. Kamulaştırma bütçesinin 20 milyon 20 bin YTL'sini taşınabilir okullar için harcayan Bakanlık, bu yıl ise kamulaştırma için ayrılan ödeneği 40 milyon YTL olarak belirledi.
Yatırımlar ve Tesisler Daire Başkan Vekili Salih Altınay tarafından TBMM Dilekçe Komisyonu'na gönderilen yazıda Bakanlık olarak okul yerleri ile ilgili araştırmanın yapılmadığını açıkladı. Altınay,yazısında, imar planlarının belediye meclisleri tarafından yapıldığını bu nedenle, okul yeri olarak belediyelerce belirlenen yerlerin ihtiyacı karşılayıp karşılamadığının şu anda bilinmediğini anlattı.

17 Mayıs 2008 Cumartesi

Okul Zillerine Susturucu dönemi...

Milli Eğitim Bakanlığı, okul zillerine kota koydu. Bundan sonra okul zillerinin sesi kısılacak ve en fazla 5 saniye çalacak.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik tarafından gönderilen genelgeye göre bundan sonra tüm okulların zil sesleri okulların dışında duyulmayacak seviyeye düşürülecek, en fazla 5 saniye çalacak ve dinlendirici müziklerden seçilecek.
Milli Eğitim Bakanı Çelik imzası ile gönderilen genelgede, okul zillerinin çevresel gürültü kirliliği oluşturduğu belirtilirken, bu nedenle önlem alınması ihtiyacının ortaya çıktığı ifade edildi. Gürültünün insan sağlığı üzerine olumsuz etkilerinin olduğuna işaret edilen genelgede, “Yerleşim yerlerindeki toplu yaşam alanlarında yer alan, eğitim kurumlarımızın da bu anlamda çevreye ve vatandaşlarımıza karşı sorumlulukları bulunduğu açıktır. Bakanlığımıza bağlı okul ve kurumlarımızın, eğitim ve öğretim faaliyetlerini sürdürürken çevre ve gürültü kirliliğine sebep olmaması son derece önem arz etmektedir” ifadesine yer verildi.
Bakan Çelik tarafından gönderilen genelgede okulların gürültülü zil seslerinin çevreye olan zararını ortadan kaldırmak, “huzur ve sükuneti” sağlamak amacıyla bir dizi önlem alındığı bildirildi.

-ZİL ÇALMA SÜRESİNE SINIRLAMA-

MEB tarafından okullarda zil sesleri ile ilgili uygulanması istenen yeni kurallar ise şöyle:
-Gürültü niteliğine sahip zil seslerinin seviyesi, çevreyi rahatsız etmeyecek, kabul edilebilir düzeye indirilecek.
-Zillerin çalma süresi 5 saniye ile sınırlandırılacak
-Eğitim ve öğretim saatleri dışında, Cumartesi-Pazar ve tatil günlerinde zil sesleri kapatılacak
-Okulların açık alanlarında yapılan he türlü tören ve konuşmalarda, seslendirme cihazlarının ses seviyelerine çevreyi rahatsız etmeyecek şekilde ayarlanacak

-ZİL SESİ DİNLENDİRİCİ OLACAK-

-Zil sesleri insanları dinlendirecek, gürültü yaratmayacak melodilerden seçilecek
-Okullarda, okul çevresini rahatsız edecek düzeyde hoparlör, sistemi ile yapılan duyuru ve ilanlara son verilecek
Bakan Çelik, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin konu ile ilgili tedbirleri almasını isterken, herhangi bir okulda zil sisteminde düzenleme yapılmaması halinde ise sorumluluğun milli eğitim müdürlerinde olacağını bildirdi.

Güvenlikçi Aleyhine Vahim İddia...

Ankara Üniversitesi Cebeci Kampusu’nda görevli bir özel güvenlik elemanının, bir öğrencinin kafasına silah dayayarak tehdit ettiği iddia edildi.

Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü öğrencisi Zafer Algül, kafasına kampusta görevli özel güvenlik elemanlarından biri tarafından silah dayandığını ve tehdit edildiğini iddia etti.
Zafer Algül ANKA'ya yaptığı açıklamada, kampus girişine turnike konulması ve özel güvenlik biriminin tutumuyla ilgili sabah saatlerinde bir basın açıklaması yaptıklarını ve açıklamanın ardından kampusun karşısındaki Türk Telekom Bayii'ne kadar takip edildiğini belirtti. Algül burada, sivil kıyafet giyen özel güvenlik elemanının silahını çıkardığını ve kafasına dayayarak kendisini tehdit ettiğini söyledi. “Kafana sıkarım senin, hadi suyumu ısıtsana” şeklinde tehdit aldığını dile getiren Algül, özel güvenlik elemanının dışarı çıkarken de “İçerde terörist var” dediğini ve kendisine beklemesini söylediğini kaydetti.
Görgü tanıklarının da bulunduğunu bildiren Algül, olayla ilgili suç duyurunda bulunduğunu ifade etti.

16 Mayıs 2008 Cuma

Üniversitelilerin Silahlı Partisi...

Edirne'de silah ve bıçakların konuştuğu disko kavgasında 5 kişi yaralandı. Olaya karışan 20 kişi gözaltına alındı.

İstanbul yolu üzerinde bulunan Arda Tesisleri'nde Trakya Üniversitesi öğrencileri, gençlik partisi düzenledi. Kızlı erkekli öğrencilerin katıldığı partinin yapıldığı yere, kız arkadaşları olmayan bir grup girmek istedi. Tesisin özel güvenlik görevlileri, şahısların içeri girmesine izin vermedi. Bunun üzerine disko görevlileri ile gruptaki şahıslar arasında tartışma başladı. Disko görevlisi C.Y., R.K., M.Y., O.Ş., Ö.D., ile N.P., A.A., S.A. arasındaki tartışma, kısa süre içinde kavgaya dönüştü. Silahların çekildiği kavgada disko görevlisi C.Y., R.K. ile gruptaki N.P., A.A. silahtan çıkan mermilerle yaralanırken, S.A. ise bıçakla yaralandı. Polis olaya müdahale ederken, yaralılar ambulansla Trakya Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Edirne Emniyet Müdürlüğü ekipleri, olay yerinde ve kent merkezinin değişik noktalarında yaptığı operasyonda olaya karışan 20 kişiyi gözaltına aldı. Polisin yaptığı olay yeri incelemesinin ardından öğrencilerin çıkışına izin verildi.

Yeni Kurucuları YÖK Belirleyecek...

Yeni kurulan üniversitelerde Yüksek Mahkeme'nin istediği oldu kurucu rektörleri YÖK belirleyecek.

Hükümet 2005 ve 2006 yıllarında tartışmalara sebep olan yeni üniversitelere kurucu rektör atama sistemini yeniden gündemine aldı. Yeni üniversitelere rektör atamasını düzenleyen kanun tasarısı, Bakanlar Kurulu'nda görüşüldükten sonra Meclis'e gönderildi.

Tasarıya göre, üniversitelere rektör olmak isteyen profesörler YÖK'e başvuracak. YÖK Genel Kurulu bu adayları 3'e indirerek içlerinden birini ataması için cumhurbaşkanına sunacak. Kurucu rektörler 4 yıl görev yapacak.

YÖK Kanunu'nda net olarak açıklanmadığı için farklı yorumlara neden olan 'kurucu rektörlerin' atanmasını sisteme oturtmak isteyen hükümet, YÖK Kanunu'nun rektör atamalarını düzenleyen maddesine ilave yapacak. AK Parti hükümetinden önce kurulan üniversitelerin rektörleri, hükümetin önerdiği 3 isimden birinin cumhurbaşkanı tarafından atanmasıyla belirlenirken, son dönemde bu durum sorun oluşturmuştu. Bugüne kadar 22 devlet üniversitesi kuran hükümet, rektörleri de eskisi gibi atamak isteyince kanun, iki kez Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilmiş, iki kez de Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmişti. Yüksek Mahkeme'nin iptal kararından sonra ise YÖK inisiyatifi eline almış, 15 yeni üniversitede az sayıdaki öğretim üyelerine seçim yaptırarak rektörleri belirlemişti. Halen 17 yeni üniversitenin rektörü bulunmuyor. Önümüzdeki günlerde 9 yeni üniversite daha kurulması da Meclis'te ele alınacak.

Anayasa Mahkemesi 'rektör atamak YÖK'ün yetkisinde' demişti

Meclis'e sevk edilen kanun tasarısının 'Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı gerekçeleri' doğrultusunda düzenlendiği öğrenildi. Yüksek Mahkeme'nin iptal gerekçesinde kurucu rektörlerin atanmasında 'YÖK'ün dışlanamayacağı ve üniversite özerkliği nedeniyle rektör adaylarını belirleme yetkisinin Anayasa gereği YÖK'te olduğu' vurgulanmıştı. Kanun tasarısının gerekçesinde de bu duruma atıf yapılarak, 'yeni kurulan devlet üniversitelerinde kadrolu yeterli öğretim üyesinin bulunmaması nedeniyle mevcut YÖK Kanunu'ndaki rektör seçimine ilişkin hükümlerin uygulanma imkanı bulunmadığı' kaydedildi. Kanun tasarısının 9 yeni üniversite kurulmadan önce yasalaşması bekleniyor.

Öğretmene 3 Ayrı Kanundan Soruşturma...

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, disiplin suçu işleyen öğretmenler hakkında 3 ayrı kanuna göre soruşturma açılacağını bildirdi.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, disiplin suçu işleyen öğretmenler hakkında 3 ayrı kanuna göre soruşturma açılacağını ve 3 ayrı kanuna göre ceza alacağını bildirdi. Bakan Çelik, Danıştay'ın kararı nedeniyle bu tür bir uygulamaya gidildiğini belirtirken soruşturmalarda 'birleştirme' uygulamasına artık gidilemeyeceğini açıkladı.
Milli Eğitim Bakanı Çelik'in imzası ile valiliklere ve müfettişlere gönderilen genelgede, Danıştay 12. Dairesinin 26 Aralık 2006 tarihli kararı nedeniyle "tevhiden cezalandırma" yönteminin artık uygulanamayacağını belirtti. Bakan Çelik, daha önce disiplin suçu işleyen öğretmenler hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 1702 sayılı İlk ve Orta Tedrisat Muallimlerinin Terfi ve Tecziyeleri Hakkında Kanun, 4357 sayılı İlkokul Öğretmenlerinin Kadrolarına Terfi Taltif ve Cezalandırılmalarına Dair Kanun kapsamında birleştirilmiş soruşturma yapıldığını anımsattı. Çelik, Danıştay'ın bu tür birleştirilmiş soruşturma yönteminin "yasal olmadığını" açıkladığını bildirerek, bu nedenle her suç için her kanuna göre ayrı teklifte bulunulacağını anlattı.

-DİSİPLİN CEZALARININ UYGULANMASINDA BİRLİK VE BERABERLİK SAĞLANACAK-

Çelik söz konusu yargı kararı nedeniyle yapılan soruşturmalarda; getirilen tekliflerde her bir eylem için hukuki gerekçenin yazılacağını, suç konusu eylem, işlem, tutum ve davranışların da tek tek suçlanan kişiye bildirilerek savunmasının alınacağını söyledi. Çelik, disiplin cezası tekliflerinin uygulanmasında birlik ve beraberliğin sağlanması için disiplin soruşturma raporlarında her bir eylem için 3 ayrı kanuna göre hukuki nitelendirilmesinin yapılarak disiplin cezası teklifinde bulunulmasını istendi.

15 Mayıs 2008 Perşembe

İnternetten Üniversite...

YÖK, yeni ÖSS modelinin ardından şimdi de internet üzerinden uzaktan eğitim modeline yöneldi. Yeni modelle, dersler internette verilecek...

YÖK, yeni ÖSS modelinin ardından şimdi de internet üzerinden uzaktan eğitim modeline yöneldi. Yeni modelle üniversite kapılarında yığılan 1 milyon 200 bin gence daha fazla olanak sunulacak, dersler internette verilecek.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) üniversitelerin kontenjan sorununu aşmak için uzaktan eğitim modeline yöneldi. Mevcut üniversitelerin kontenjanını artırmak ve daha fazla gence üniversite imkanı hazırlamak üzere geliştirilen formüle göre, büyükşehirlerdeki üniversitelerde İnternetle Uzaktan Eğitim Sistemi başlatılacak. Üniversiteler örgün eğitimin yanısıra, Avrupa ve Amerika'da olduğu gibi internet üzerinden eğitim verecek.
KONTENJANLAR ARTACAK

Yeni sistemle üniversite kontenjanları da artacak. Model en fazla sınırlı kontenjan için ÖSS engelini aşamayan 1 milyon 200 bin öğrenciyi sevindirecek. Avurpa'da da yaygınlaşan model, özellikle ABD'de üniversitelerde uygulanıyor. Newport International University, Massachusetts Üniversitesi bu üniversitelerden. 1987 yılında kurulan Avrupa Uzaktan Eğitim Üniversiteleri Birliği'nin de 20 Avrupa ülkesinde 22 üyesi bulunuyor. YÖK'teki proje henüz taslak aşamasında.

ÖĞRETİM ÜYELERİ İLE CHAT

YÖK'ün düşündüğü modelde ders kitaplarındaki içerik çevrimiçi bir öğrenme portalında yayınlanıyor ve bu derslerin içeriği ile tutarlı alıştırma ve uygulamalarda ortaya çıkan öğrenme eksikleri etkileşimli video derslerle tamamlanıyor. Öğrencilerin diğer öğrenciler, öğretim üyeleri ve danışmanlarla etkileşimi tartışma, elektronik sohbet ve yüz yüze etkileşimlerle sağlanıyor.

Net sistemi İlahiyatlarda uygulanıyor

YÖK'ün üzerinde çalıştığı projenin bir benzeri İlahiyat fakültelerinin lisans tamamlama programında halen başarıyla uygulanıyor. İlk mezunlarını bu yıl veren Ankara Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi (ANKUZEM) 2 yıllık ilahiyat önlisans derecesine sahip kişilere internet üzeriden verilen eğitimle 4 yıllık ilahiyat lisans diploması veriyor. Dijital temelli sistemde webcast, multicast, video on demand, akademik tv, video konferans gibi tekniklerin tümü uygulanıyor. Merkez Türkiye'nin 81 ilinde ve 13 ayrı ülkede 1200 civarında öğrenciye uzaktan eğitim hizmeti veriyor.

Eğitimdeki Yanlış Yöntemler!

Okullarımızda bu çocukların eğitiminde uygulanan yöntemler iki ucu keskin bıçak gibidir. Eğer yanlış yöntem uygulanırsa bir değer yok olacak...

Okullarımızda bu çocukların eğitiminde uygulanan yöntemler iki ucu keskin bıçak gibidir. Eğer yanlış yöntem uygulanırsa bir değer yok olacak, doğru yöntem uygulanırsa topluma bir cevher kazandırılacaktır. Doğru adımlar atıldığı için tarih hiperaktif bireylerin buluşlarına tanık olmuştur.

Hiperaktif çocuklar korkulacak çocuklar mıdır?

Hiperaktif çocukların genel özellikleri ve eğitimdeki durumları şöyledir: Hiperaktif çocuklar aşırı hareketli ve dikkatleri dağınıktır. Kuşkusuz bizim için önemli olan bu çocukların özelliklerinden dolayı eğitimde karşılaştığı güçlükler ve çözüm önerileri olmalıdır.

Öğretmenler teşhis koymaya meraklılar değil mi?

Toplumumuzda bu sorun can yakıcı olmasından kaynaklanan nedenlerle çok yaygınlaşmış ve veliler ya da öğretmenler tarafından en kolay konan 'teşhis' olarak ön plana çıkmaktadır. Çocuğun aşırı yaramazlığından ya da hareketliliğinden dolayı hemen hiperaktif 'teşhisi' konur ya da kuşku duyulur. Ancak gerçekte hiperaktivite çok kolaylıkla konan bir teşhis değildir ve sıradan aşırı hareketliliklerden çok belirgin farklılıklar gösterir.

Bu çocukların eğitimde karşılaştığı zorluklar nedir?

Okullarımızda bu çocukların eğitimlerinde uygulanan yöntemin doğruluğu ya da yanlışlığı adeta iki ucu keskin bıçak gibidir. Eğer yanlış yöntem uygulanırsa adeta bir değer yok olacak, eğer doğru yöntem uygulanırsa topluma ve insanlığa bir cevher kazandırılacaktır. Çünkü doğru adımlar atıldığı için tarih bir çok hiperaktif bireylerin buluşlarına tanık olmuştur. Diğer taraftan da yanlış adımlar atıldığı için birçok hiperaktif çocuğun olası becerileri de daha henüz doğmadan yok edilmiştir.

Sınav kaygınızı kontrol altına alabilirsiniz. Nasıl Mı? İşte uzman psikologların önerdiği bir kaç yöntem:

Aslında sınavlarda hemen herkes kaygılanır. Kaygı ölçülü olduğu takdirde, gizli güç kaynaklarımızı ortaya çıkarır. Kaygı ile birlikte "başaracak potansiyelim var, elimden geleni yapmalıyım" olumlu düşüncesi ile duyulan tatlı bir heyecanla vücutta adrenalin ve seretonin (mutluluk hormonu) salgılanarak motivasyon artar.

Kişi tam tersi kaygıyı yanlış değerlendirir de "bu heyecanla başaramazsam, sınav kaygısından cevapları unutursam veya karıştırırsam, ya kontrolümü kaybeder sınavdan çıkmak zorunda kalırsam" gibi olumsuz düşünceler üretirse paniğe kapılır. Bu da dikkat dağılmasına yol açar ve başarıyı düşürür. Siz de sınava çok az kalan bugünlerde aşağıdaki hususlara dikkat ederek kaygınızı kontrol altına almaya çalışın.

Sağlığınıza önem verin

Uykunuzun düzenli, beslenmenizin çeşitli ve dengeli olmasına dikkat edin. Çay, kahve gibi kafein içeren içecekleri, şeker içeren yiyecekleri de ölçülü tüketin. Daha çok taze veya kuru meyveyi tercih edin. Günde en az 8 bardak su için. Yaşınıza uygun spor yapın. Sporu ölçülü olduğu takdirde (haftada 3-6 saat) vakit kaybı olarak düşünmeyin. Zira spor, biriken toksinleri de atmaya yardımcı olarak stresin vücut biyokimyasında meydana getirdiği olumsuz etkileri azaltır ve zihinsel gücü artırır.

Gevşemeyi öğrenin

Doğru nefesle birlikte gevşemeyi öğrenmek kaygıyı kontrol altına almanızı kolaylaştırır. Alın ve göz kaslarınızdan başlayarak ayak kaslarınıza kadar kademe kademe bütün kas gruplarınızı sıkıp gevşetmeyi öğrenin. Burnunuzdan sakince nefes alıp ağızdan verin. Bunu doğru yapıp yapmadığınızı görmek için bir elinizi midenizin, bir elinizi göğsünüzün üzerine koyun, nefes alırken mideniz şişiyorsa doğru nefes alıyorsunuz demektir. Kaygı belirtilerini yüksek derecede hissettiğinizde gevşeyerek ve nefes aldığınızdan daha çok vererek kaygı seviyenizi düşürün.

Olumsuz düşünceleri kontrol altına alın

Kişide kaygı meydana getiren durumların düşüncesi de aynı derecede kaygı meydana getirir. Sınavda başarısız olacağı ile ilgili senaryo üreten bir kişi, bu senaryoyu zihninde defalarca canlandırdığından stres hormonlarının salgılanması ile birlikte sınavı iyi gitmeyen kişi kadar bedeninde artan kaygı belirtileri ortaya çıkacaktır.

Olumlu düşünceler üretin

Yapabildiklerinizi görün. Olumlu düşünmek kaygıyı düşürür, kişinin motivasyonu ve başarısı yükselir. Olumlu düşünme, gayret ve çalışma ile ilişkili ve gerçekçi olmalıdır.

Doğal güzelliklere vakit ayırın

Hafıza bantlarınızı dolduracak ve güzel düşünceler üretmenize yardımcı olacak kadar doğal ortamlarda bulunun.

Şimdiyi düşünün

Öncelikle önce zihninizi canlı tutmaya önem verin. Zihinsel rahatlık ve bedensel huzur başarınızı artıracak. Geçmişte yapamadıklarınızı ve gelecekte olabilecekleri düşünmek yerine şimdi neler yapabileceğinizi düşünüp içinde bulunduğunuz süreçlere odaklanın. İyi bildiğiniz konuları tekrar hızlı bir şekilde gözden geçirin, siz başarısız olduğunuz konularla rahatsız olsanız da ne kadar çok konuyu öğrenmiş olduğunuzu görün. Hızlı bir tarama, az çalıştığınız konuları da hatırlamanızı kolaylaştırır. Kaygısını kontrol edebilen ve sadece yapabildiklerine odaklanan kişiler sınav günü maksimum seviyede performans göstermektedir. Onlardan biri olacağınızdan emin olun.

*Uzman psikolog

Kaygının belirtileri

Fizyolojik belirtiler: Kan basıncı, kalp atışı, solunum sayısında artma, kan şekeri yükselmesi, mide bağırsak hareketlerinde artış, ağız kuruluğu, göz bebeklerinde genişleme, titreme, dişlerin ve yumrukların sıkılması, terleme, baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, güçsüzlük.

Duygusal belirtiler: Şaşkınlık, korku, panik hali takıntılı düşünceler (sınavda başarılı olamayacağını, hastalanacağını, sınavda paniğe kapılıp sınava devam edemeyeceğini vb. düşünmek). Davranışsal belirtiler: Sınavlara hazırlanamamak veya sınavlara girmemek vb.

YÖK'te Büyük Toplantı!

Eski YÖK Başkanı Erdoğan Teziç ile hükümet arasındaki gerginlik sebebiyle toplanmayan Öğretmen Yetiştirme Milli Komitesi, 5 yıl sonra bir araya geldi.

Eski Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erdoğan Teziç ile hükümet arasındaki gerginlik sebebiyle toplanmayan Öğretmen Yetiştirme Milli Komitesi, 5 yıl sonra bir araya geldi. Toplantıda eğitim fakültesi kontenjanlarının düşürülmesi veya hoca sayısının artırılarak kontenjan artırımına gidilmesi masaya yatırıldı. Ayrıca mevcut öğretmenlere 1 yılık tezsiz yüksek lisans programı verilmesi, eğitim fakültesi öğrencilerinin son sınıfı okullarda geçirmesi gibi konular gündeme geldi.

YÖK Üyesi ve Denklik Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç başkanlığında toplanan komite, öncelikli olarak eğitim fakültelerinde ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretmen istihdamında yaşadığı problemleri ortaya koydu. İlk toplantının gündemsiz yapıldığını ifade eden Saraç, haziran ayında yapılması planlanan ikinci toplantının sorunların çözümüne katkı sağlayacak şekilde gündemli olacağına işaret etti. Komite bundan sonra her ay toplanacak. Ankara, Marmara, Kayseri Erciyes, Karadeniz Teknik ve Eskişehir Osmangazi üniversiteleri eğitim fakültesi dekanları ile bakanlık bürokratlarından oluşan komitenin birinci hedefi nitelikli ve kaliteli öğretmen yetiştirmek olacak. Bu amaçla öğretmenlerin meslek içi eğitim ve lisanüstü eğitim çalışmaları ile niteliklerini artırılarak, istihdam konusunda koordinasyon sağlanacak. Bu arada toplantıya katılan eğitim fakültesi dekanları, öğretim elemanı eksikliği, kontenjanların yüksek oluşu ve eğitim fakültelerinde öğrenim gören öğrencilerin stajları sırasında okullarda yaşadıkları sorunları gündeme getirdi. Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürü Ömer Balıbey ise, nitelikli öğretmen yetiştirmek için lise öğrencilerine son sınıfta köy okullarında staj uygulaması koyduklarını belirtti.

Ağabey Milli Eğitim Müdürü Oldu...

Hazineden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in ağabeyi Selahattin Şimşek, Iğdır Milli Eğitim Müdürlüğü görevine asaleten atandı.

Selahattin Şimşek'in asaleten Iğdır Milli Eğitim Müdürlüğü görevine getirilmesine ilişkin karar bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. 11 Ekim 2007 tarihinde Iğdır Milli Eğitim Müdürlüğü'ne vekaleten atanan Selahattin Şimşek, Batman Milli Eğitim Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı görevinden istifa etmişti. 22 Temmuz Genel Seçimleri'nde AKP'den aday olmak amacıyla görevinden istifa eden Şimşek, kardeşi Mehmet Şimşek'in adaylık için başvuru yapması nedeniyle milletvekili adaylığından vazgeçmişti. AKP'nin yüzde 47 oy alarak yeniden hükümetin kurmasının ardından ise Şimşek, görevine Milli Eğitim Müdürü olarak geri döndü. Selahattin Şimşek, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Yönetimi Bölümü mezunu.

7 Üniversiteye Hukuk Fakultesi...

Bakanlar Kurulu'nun 7 vakıf üniversitesinde hukuk fakültesi kurulmasına ilişkin kararı, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.

Bakanlar Kurulu'nun 7 vakıf üniversitesinde hukuk fakültesi kurulmasına ilişkin kararı, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.


Karara göre, TOBB Ekonomi ve Teknoloji, Fatih, İzmir, Okan, İstanbul Aydın, Doğuş ve Beykent Üniversiteleri bünyesinde hukuk fakültesi kurulacak.

En Gözde Meslekler...

Üniversite adayları dikkat: En yeni ve gözde meslekler hangileri? Hizmet sektöründe kimler kazanacak?

Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) sonuçları açıklandı. Gençler geleceklerini şekillendirecek tercihlerini yapacak. Ancak hepsinin tercihlerine aynı kriterler yön verecek: Kolay iş bulmak, yüksek bir gelir ve başarılı bir kariyer...

GELECEK HÂLÂ TIPTA VE MÜHENDİSLİKTE YATIYOR
Bilgisayar, elektrik, elektronik mühendislikleri, tıp gibi "geleneksel" bölümler hâlâ güncelliğini koruyor. Son dönemde popüler hale gelen genetik mühendisliği, moleküler biyoloji gibi alanların yanı sıra pek gündeme gelmeyen, ancak uzmanların "geleceğin meslekleri" arasında saydığı; aktüerya, finans matematiği, hidrojeoloji mühendisliği gibi programlar da, istikbal kaygısı taşıyan gençlere yeni alternatifler olarak öne çıkıyor. Avrupa Birliği (AB) süreci üniversitelerde ilgili programların açılmasını sağlarken, küresel ısınma ve su kaynaklarının hızla tükenmesi gibi "çevresel" konularda, bu alanlardaki uzmanların işsiz kalmayacağının bir göstergesi olarak kabul ediliyor...

ABD'nin 2000 yılında yaptığı yatırımlar, mühendisliğin farklı alalarının öne çıkacağının sinyallerini veriyor. Bunlar arasında malzeme sentezi ve üretimi, lojistik, bilişim ve iletişim, bioteknoloji gibi alanlar dikkati çekiyor. Önümüzdeki yıllarda makine, bilgisayar, malzeme, endüstri, çevre, balıkçılık teknolojisi, metalurji ve malzeme gibi mühendislik alanların daha çok ön plana çıkması bekleniyor. Ayrıca işletme, fiyatlandırma uzmanlığı, promosyon analistleri, kalite mühendisleri, marka araştırmacıları aranan mesleklerden olmaya aday. Örneğin Fransa'da yeni açılan iş yerlerinin yüzde 79'u teknoloji tabanlı. Şirketlerin yüzde 61'i teknoloji eğitimi almış elemanları tercih ediyor. ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, bazı mesleklerin moda olmasının öğrenci tercihlerini etkilediğini söylüyor. Eczacılık ve kimya mühendislerinin modası geçtiğini anlatan Akbulut, hem dünyada hem Türkiye'de elektronik ve elektrik ile bilgisayar mühendisliğinin ilk sırada tercih edilen programlar olduğunu anlatıyor.

'BİLGİSAYAR SEKTÖRÜ CAZİP'
Yazılım ve elektroniğin daha 15 yıl gözde olacağını anlatan Akbulut, ABD Avrupa ve Türkiye'de bu alanlardaki mühendislere yönelik bir "açlık" olduğunu vurguluyor, İngilizce eğitim veren tıp fakültelerine de büyük ilgi olduğunun da altını çiziyor. Prof. Akbulut, gelecekte yıldızı parlayacakların ise özellikle metalurji ve malzeme mühendisliği olduğunu belirtiyor, nano teknoloji ile uzay ve havacılık alanlarının da önemine işaret ediyor. Bu dalların önemli olduğunu bildikleri için yıllar öncesinden bu programları açtıklarını hatırlatan Akbulut'un gençlere tavsiyesi ise şöyle: "Bazıları sadece ODTÜ olsun hangi bölüm olursa olsun diyor. Bence sevdikleri bölümde okusunlar. O bölüm Anadolu üniversitelerinde varsa oraya gidebilirler. Sadece diploma artık işe alınmanıza yetmez."

'HEMŞİRELİK DE ÇOK CAZİP'
Son yıllarda tıp fakülteleri özellikle de İngilizce eğitim verenler yine yükselişe geçti. Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necla Pur Marmara Üniversitesi olarak Tıp Fakültesi'nde de disiplinlerarası çalışmalar yönünde girişimlerde bulunduklarını anlatarak şöyle konuşuyor: "Tıp bence geleceğin mesleği. Biyomedikal mühendisliği yükselecek bir alan. YÖK'e bu programı açmak için başvurduk. Kardiyoloji, kalp nakil ameliyatları, genetik alanındaki çalışmalar, organ nakli, genetik mühendisliği geleceği olan alanlar. Yine tüp bebek konusunda yapılacak çalışmalar da çok önemli olacak." Prof. Pur, Türkiye'nin iyi yetişmiş hemşire ihtiyacının doktordan daha fazla olduğunu da belirterek, "Sağlık özelleştirmeleri nedeni ile yüksekeğitimli hemşirelere ihtiyaç artıyor. Bir profesör maaşı kadar ücret aldıklarını ve iyi yetişmişlerin kapışıldığını söyleyebilirim. Özel sektör iki yıllık değil, 4 yıllık üzerine, yüksek lisans ve doktora yapan hemşireleri istiyor. Ayrıca bizimki ile birlikte Türkiye'deki 4 Sağlık Eğitim Fakültesi Bakanlar Kurulu onayı ile Sağlık Bilimleri Fakültesi oldu" diyor.

Bakanlığın ÖSS Modeli...

YÖK Başkanı'nın üniversiteye giriş için "İngiliz modeli" önerisinin ardından, Milli Eğitim Bakanlığı'nın üzerinde çalıştığı modelin ayrıntıları netleşti.

Önceki gün "Yeni bir model üzerinde çalışıyoruz. Gençleri şok etmeyecek bir uygulamayı hayata geçireceğiz" diyen Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in onayladığı sisteme göre üniversiteye girişte öğrencilerin 10, 11 ve 12'nci sınıflarda gireceği "olgunlaşma sınavlarında" elde ettiği puanlar belirleyici olacak. Başlangıçta üniversiteye girişte olgunlaşma sınavları yüzde 25 ağırlıklı olurken, zamanla, ÖSS de dahil olmak üzere dört sınavın da giriş puanının eşit ağırlıkta olması planlanıyor. Çelik, model içerisinde, ÖSS sonrası tercihleri yüzünden bir yere yerleştirilmeyen lise birincilerinin, "açık kalan kontenjanlardan birine yerleştirilmesinin" de bulunduğunu ifade etti. MEB'in sistemi şöyle:

EN AZ 4 SINAV OLACAK

* Üniversiteye girişte en az dört sınav uygulanacak. Öğrenciler 10, 11 ve 12'inci sınıflarda, dönem sonunda "Olgunlaşma Sınavı" adı verilen sınavlara girecek. ÖSS de her yıl yapılmaya devam edilecek. Sistem oturduktan sonra, zamanla, ÖSS'ye alternatif bir sistem haline getirilecek.

* Başlangıçta üniversiteye giriş puanında olgunlaşma sınavlarının yüzde 25, ÖSS'nin ise yüzde 75 etkisi olacak. Olgunlaşma sınavlarının etkisi zamanla artırılacak ve sonunda dört sınav da eşit oranda etki eder hale gelecek.

* Yeni sistemle tartışmalı katsayı problemi de çözülecek. Buna göre meslek liseleri, kendi alanlarındaki üniversitelerin 4 yıllık bölümlerini katsayı engeli olmadan tercih edebilecek. Kendi alanı dışında tercih yapanlar içinse katsayı uygulaması devam edecek.

* Olgunlaşma sınavı iki güne yayılacak. Soru sayıları, haftalık ders saatinin 6 katı olarak tespit edilecek. Yani haftada 6 saat matematik dersi veriliyorsa, sınavda 36 matematik sorusu olacak.

* Sınavla, ortaöğretim sisteminin performans değerlendirmesi de yapılacak. Bakanlık, hangi sınıflarda, hangi alanlardaki ve hangi derslerde sıkıntı olduğunu görecek. Sınıflar, illere göre de değerlendirilebilecek. Sınav, ÖSS'den önce öğrencilerin başarı durumlarını tespit etmeyi de sağlayacak.

14 Mayıs 2008 Çarşamba

Okulu Basıp, 4 Öğretmeni Dövdüler...

Mersin'de müdür yardımcısı tarafından darp edildiği öne süren öğrencinin yakınları okula gelerek tepkilerini gösterdi.

Müdür Yardımcısı'nın kafasını sıra parçaları ile yaralayan şahıslar, kavgayı ayırmaya çalışan 3 öğretmeni de hastanelik etti. Müdür yardımcıları ve öğretmenleri gözleri önünde darp edilen öğrenciler ise geldikleri hastanede gözyaşlarını tutamadı.

Alınan bilgiye göre, Sabiha Çiftçi İlköğretim Okulu'nda yaklaşık 10 gün önce meydana gelen olayda iddiaya göre 7-A sınıfı öğrencilerinden K.A. (14) ile E.D. (14) okul koridorunda kavga etti.

Kavga sırasında K.A., arkadaşı E.D.'ye küfretti. Bu sırada koridorda gezen Müdür Yardımcısı Serbülent S. (32) sürekli disiplinsiz hareketlerde bulunduğu öğrenilen K.A.'yı kavga sırasında arkadaşına küfrettiği gerekçesiyle darp etti. Bunun üzerine taraflar karakolluk olurken K.A. olayı yakınlarından gizledi. Olayı 10 gün sonra duyan K.A.'nın ağabeyinin de aralarında bulunduğu 5 kişi, okula gelerek tartıştıkları müdür yardımcısını darp etmeye başladı.

Müdür Yardımcısı Serbülent S.'nin kafasına sıra parçaları ile vurarak yaralayan şahıslar kavgayı ayırmaya çalışan öğretmenlerden Cuma Y., Turgut B., Durmuş İ.'yi de darp etti. Ağır yaralanan Müdür Yardımcısı Serbülent S. 112 ekiplerince kaldırıldığı Mersin Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Hafif yaralanan 3 öğretmen ise tedavilerinin ardından taburcu edildi.

Öğretmenleri gözleri önünde dövülen öğrenciler ise geldikleri hastanede ve okullarında gözyaşlarını tutamadı. Öğrenciler yaşanan olayı gözyaşları içinde anlattı.

Sürekli problemli olan bir öğrencinin yakınları tarafından okullarının basıldığını belirten öğrenciler, müdür yardımcılarının gelen 5 kişi tarafından kafasını sıra vurularak yaralandığını kaydett.

Polisler olaydan sonra kaçan zanlıların yakalanması için çalışma başlattı.

Kastamonu'nun İnebolu ilçesinde çocuğuna 5 gün okuldan uzaklaştırma cezası verilen baba, silahla okul bastı.

İnebolu Anadolu Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesinde yatılı olarak okuyan 11. sınıf öğrencisi İ.D. (17) pansiyon binasının ikinci katından atlayarak bileğini kırdı. Yapılan soruşturma sonucu pansiyondan kaçmaya teşebbüs ettiği tespit edilen öğrenciye, okulun disiplin kurulunca 5 gün okuldan uzaklaştırma cezası verildi.

Daday ilçesinde oturan İ.D'nin babası Ali D, oğluna okuldan uzaklaştırma cezası verildiğini öğrenince, okul yönetimi ile görüşmek üzere İnebolu'ya geldi. Ali D, oğluna verilen cezanın kaldırılmasını istedi. Talebine olumsuz cevap alan Ali D, yaşanan tartışma sonrası belindeki silahını çekerek yere doğru iki el ateş etti.

Bu sırada, büyük korku yaşayan okul müdürü Orhan Özin, olay yerine gelen bir hizmetlinin arkasına saklandı. Ali D, hizmetliye aradan çekilmesi için uyarıda bulunurken, silahını üçüncü kez ateşlemek istedi. Ancak silahın tutukluk yapması üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, Ali D'yi yakalayarak etkisiz hale getirdi.

Okuldaki yüzlerce öğrenci ve öğretmenlerin gözleri önünde yaşanan olay sonrası gözaltına alınan Ali D'nin adliyeye sevk edileceği öğrenildi.

Çelik'ten ÖSS Açıklaması!

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ÖSS'de öngörülen değişikler konusunda, "Nihai karar, hepimiz bir araya geldikten sonra ortaya çıkacak" dedi.

Çelik, Hilton Oteli'nde düzenlenen "İnteraktif Eğitim" konulu toplantıda, gazetecilerin, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın ÖSS'de öngörülen değişikliklerle ilgili açıklamaları hakkındaki bir soru üzerine, "Nihai karar, hepimiz bir araya geldikten sonra ortaya çıkacak. Sayın Başkan, olabilecek bir model öneriyor. YÖK'ten de geçmiş değil. YÖK Genel Kurulunda da görüşülmüş, kabul edilmiş değil. Onun için çok fazla yapılabilecek haber yok ortada" dedi.

Bakan Çelik, YÖK Başkanı ile ÖSS konusundaki açıklamalarının ardından görüştüğünü bildirdi.

Çelik, bir başka soru üzerine, YÖK'ün önerisinin önümüzdeki yıl geçerli olmayacağını söyledi.

Üniversite kontenjanlarının artırılması ile ilgili soruyu yanıtlarken de Çelik, YÖK'ün, kontenjanların yüzde 20-25 oranında artırılacağını zaten açıkladığını anımsattı.

Ankara'da 19 Mayıs Proğramı...

Ankara Valiliği, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı'nın kutlama programını duyurdu.

Valilik'ten yapılan yazılı açıklamada, 19 Mayıs Pazartesi günü yapılacak kutlama programı bildirildi. Saat 7.00'de başlayıp 24.00'e kadar sürecek kutlamalar çerçevesinde resmi daireler, özel kuruluşlar, askeri kurum ve karargahlar Türk bayrakları ve Atatürk posterleriyle donatılacak, gece de ışıklandırılacak.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün katılımıyla Anıtkabir'de yapılacak tören 9.00'da başlayacak. Sivil ve askeri erkan Aslanlı Yol'dan yürüyerek Atatürk'ün mozolesinde saygı duruşunda bulunacak ve çelenk koyacak.
Anıtkabir'deki törenin ardından saat 10.00'da, 19 Mayıs Stadyumu'nda geçit töreni yapılacak. Cumhurbaşkanı Gül'ün şeref tribünündeki yerini almasıyla başlayacak törende beden eğitimi ve spor gösterileri sunulacak.

13 Mayıs 2008 Salı

'Öğretmenlerin Hak Kaybı Olur'

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı, genelge ile ek ders ücretlerinin hesaplanma şeklinin değiştirilmesi nedeniyle öğretmenlerin kaybının olduğunu söyledi.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, bir genelge ile ek ders ücretlerinin hesaplanma şeklinin değiştirilmesi nedeniyle öğretmenlerin 200-300 YTL kaybının olduğunu söyledi. Koncuk, “Sayın Bakan'a sesleniyoruz, Yeter artık çekin elinizi ek ders ücretlerimizden” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı bir genelgeyle öğretmenlerin ek ders ve maaş karşılığı derslerinin hesaplama şeklini değiştirdi. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Koncuk, bu düzenleme öncesindeki uygulamada, öğretmenlerin hangi derslerinin ücretli, hangi derslerinin maaş karşılığı olduğunu bildiğini kaydederek, “ Öğretmenlerin sadece sevkli, izinli olduğu günlere denk gelen ücretli dersleri kesilmekteydi. Bu konuda hiçbir sorun yoktu” dedi. Bu uygulamayı değiştiren Milli Eğitim Bakanlığı'nın tatil, izinli ya da sevkli günlere yansıyan tüm dersleri ek ders olarak kabul ettiğini anlatan Koncuk, MEB'in ek ders ücreti alabilmek için maaş karşılığı olan dersleri doldurmayı bir mecburiyet haline getirdiğini söyledi. öğretmenlerin ayda 200-300 YTL ücret kayıplarına sebep olacak bu uygulama için, 2007 yılının Nisan ayında ülke genelinde iş bırakma eylemi yaptığını anımsatan Koncuk, iktidarın yeni bir kararla ayda dört sevk alınması halinde öğretmenlerin ücretlerinin kesilmeyeceğini ilan etmesine karşın bu kararı seçimlerden sonra kaldırdığını belirtti.

-“İKTİDAR, ÖĞRETMENLE ALAY EDİYOR”-

Öğretmenlerin bu nedenle ek ders ücretleri yönünden büyük hak kayıpları yaşayacaklarını ifade eden Koncuk, “Bu uygulama değişikliği ile öğretmenlerle açıkça alay edilmekte ve öğretmenlerin kazanılmış hakları ellerinden alınmaktadır. İktidar eğitim çalışanları üzerinde oyalama taktiğini uygulamaktadır. Aldatmacayı kural haline getiren hükümet, eğitimcileri sürekli hayal kırıklığına uğratmaktadır” dedi.
Koncuk, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in bu uygulamalar karşısında hiçbir tavır ortaya koymadığını ve öğretmenlerin hakkını hiçe sayan bir yaklaşım sergilediğini kaydederek, “Sayın Bakan'a sesleniyoruz. Yeter artık çekin elinizi ek ders ücretlerimizden. Beş yıldır, eğitimcileri mutlu etmek adına bir tek adım atmadınız. Artık harekete geçiniz ve eğitim çalışanlarına sahip çıkınız” dedi.