3 Haziran 2009 Çarşamba

Kız Öğrenciler Kampanya Başlattı

Mardin'in Kızıltepe ilçesinin Arıklı köyünde 8 yıllık ilköğretim okulunu tamamlayan kız öğrenciler köylerine lise istiyor.

Mardin'in Kızıltepe ilçesine 45 kilometre uzaklıktaki Arıklı köyünde 8 yıllık ilköğretim okulunu tamamlayan kız öğrenciler köylerine lise istiyor. Arıklı köyündeki öğrenciler, hem lise hem de bir sağlık ocağı yaptırılması için imza kampanyası başlattı. Arıklı Köyü İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencilerinden Zini Ünal, Enise Ektiren ve Sultan Yiğit'in sağlık ve eğitim konusunda başlattıkları imza kampanyasına köy halkı da destek veriyor. Öğrencilerden Zini Ünal, "Okulumuz her yıl yaklaşık 100 öğrenci mezun veriyor ama bunların ancak 10-15'i liseye gidebiliyor. Biz kız öğrenciler olarak eğitim hayatımızın sadece 8 yılla sınırlı kalmasını istemiyoruz. Birçok arkadaşımızın gelecekle ilgili güzel hayalleri var. Bu hayalleri gerçekleştirebilmek için lisenin önemli olduğunu biliyoruz. Ancak bize en yakın lise 45 kilometre uzaklıktadır. Biz okuyup ideallerimizi gerçekleştirmek istiyoruz." şeklinde konuştu.

SBS'de artık 12 tercih yapılacak

İlköğretim 8'inci sınıflar bu yıl Seviye Belirleme Sınavı sonucuna göre 20 yerine en fazla 12 tercih yapabilecek.

Sınava girecek diabet, astım, tansiyon ve epilepsi hastalığı olan öğrenciler için ilaç ve tuvalet kolaylığı sağlanacak Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, '2009 Seviye Belirleme Sınavı Uygulaması' konulu bir genelge yayımlayarak, SBS'nin ilköğretim 6'ncı sınıflar için 13 Haziran, 7'nci sınıflar için 7 Haziran'da, 8'inci sınıflar için 6 Haziran'da gerçekleştirileceğini anımsattı. Çubukçu, kimlik kontrollerinin ve salonlara yerleştirmenin zamanında yapılabilmesi için öğrencilerin en geç saat 09.30'da fotoğraflı sınav giriş belgelerinde belirtilen salonlara alınacağını ifade etti. Çubukçu, SBS'ye girecek diabet, astım, tansiyon ve epilepsi hastalığı olan öğrencilerin sınav anında ilaç kullanmaları ve tuvalet ihtiyacının karşılanmasında kolaylık gösterileceğini bildirdi. KONTENJANLARA STANDART Bakan Çubukçu'nun kontenjan girişi, tercih ve yerleştirme işlemlerinde dikkat edilecek hususlara da değindiği genelgeye göre, her türlü Anadolu liseleri ile fen ve sosyal bilimler liseleri ve merkezi yerleştirme ile öğrenci alan diğer liselerin kontenjanları belirlenirken, alan seçimleri de göz önünde bulundurulacak. TERCİHLER 13-17 TEMMUZDA Kontenjan girişleri okullar tarafından 1-8 Haziran 2009 tarihleri arasında e-okul sisteminden yapılacak. Bakanlık birimleri de 15-19 Haziran 2009 tarihleri arasında bunları kontrol edecek. Ortaöğretim Yerleştirme Puanı ise 13 Temmuz 2009 tarihinde ilan edilecek. Tercihler, 13-17 Temmuz 2009 tarihleri arasında okul müdürlüklerince alınacak. Bu yıl öğrenciler en fazla 12 tercihte bulunacak.

İlk Öğretim Kaydı İçin Başvuru Şartı Yok

İlköğretim okuluna kayıt için internetten form doldurma, okula başvurma, ön kayıt yaptırma, kayıt parası yatırma gibi işlemlerin gerekmediğini açıkladı.

Milli Eğitim Bakanlığı, ilköğretim okuluna kayıt için internetten form doldurma, okula başvurma, ön kayıt yaptırma, kayıt parası yatırma gibi işlemlerin gerekmediğini açıkladı. Çocuklar, Ulusal Adres Veri Tabanı'ndaki adres bilgileri ve T.C. kimlik numaralarının okul adresleriyle eşleştirilmesi sonucunda otomatik olarak kendilerine en yakın okula kaydedilecek. Veliler, çocuklarının hangi okula kaydedildiğini, 29 Haziran 2009'dan itibaren Milli Eğitim Bakanlığı'nın internet sitesindeki veli bilgilendirme sisteminden veya evlerine en yakın ilköğretim okulundan sorarak öğrenebilecek. Öğrenci, okullar açıldığında, isminin çıktığı yere giderek ders başı yapacak. Öğrencinin isminin çıkması aynı zamanda kayıt belgesi anlamına gelecek.

Okan Ve Işık'ta Da Sabancı Sistemi

YÖK'ün 'Üniversitelerin hepsinde yok' diye karşı çıktığı bölüm değiştirme özgürlüğünü, Okan ve Işık Üniversiteleri de veriyor.

İSTANBUL- Sabancı Üniversitesi'nin 10 yıldır uyguladığı ancak YÖK'ün 'Güzel uygulama ama ya tüm üniversiteler uygulamalı ya da hiçbiri' diye karşı çıktığı bölümsüz üniversite sisteminin benzerini Işık ve Okan Üniversiteleri de hayata geçirdi. Sabancı Üniversitesi'nden farklı olarak bu iki üniversite fakülte tercihi yapan öğrencilere önce o fakültenin ortak programını uyguluyor. Öğrenci birinci sınıfın sonunda sadece o fakülte içindeki bölümler arasında geçiş yapabiliyor. YÖK'ün 'program gruplarına göre değil bölüme göre öğrenci alın' kararı sonrasında, iki üniversite belirli şartlarla sistemlerini sürdürebilecek. YÖK'ün eleştirilerine karşın Işık ve Okan Üniversitesi rektörleri Türkiye'de üç üniversitede uygulanan bu sistemi “Kaldırmak yerine korumanın yollarını aramak lazım” diye savunuyor. Işık'ta üç yıldır var Işık Üniversitesi üç yıldır fakülteye göre tercih yapılan sistemi uyguluyor. Öğrencilerinin yüzde 30'u birinci sınıfın sonunda, ilk tercih ettikleri bölümden başka bir bölümü seçebiliyor. Rektör Prof. Dr. Ekrem Ekinci öğrencilerin baskı altında tercih yaptıklarını, kendi uyguladıkları sistemin ise buna karşı bir çözüm oluşturduğunu söylüyor. Prof. Dr. Ekinci daha ileri uygulamalardan yana. YÖK'ün de bu sistemi benimsemesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Ekinci, şöyle konuşuyor: “Fakülte seçiyorsunuz. Örneğin mühendislik seçtiniz. Birinci sınıfı fakültenin diğer bölümlerindeki öğrencilerle ortak derslerden oluşan bir sistemle okuyorsunuz. Meslekleri, bölümleri tanıyorsunuz. Sonra mühendislik fakültesi içindeki bilgisayar, elektronik, endüstri, makine mühendisliği arasında bir seçim yapıyorsunuz. Öğrencileri puana hapsetmek yanlış. YÖK'ün geçmesi gereken sistem bu. Bu sistemi uygulayan üniversiteler azınlıkta olduğu için eşitlik adı altında kapatıyorlar. Bütün üniversiteler bu sisteme çekilmeli. Sabancı'nın uyguladığı sistem daha da ileri bir sistem. YÖK'ü ikna ettik. YÖK'ün en yetkili ağzı da zaten uygulanan sistemin çok ileri olduğunu, böyle bir düzenleme mümkün olmadığı için bu kısıtlamaya gittiğini söylüyor.” Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadık Kırbaş da gençleri üniverteye girerken ya anne babalarının kendi isteklerine göre ya da dershanedeki rehber öğretmenlerin puana göre yönlendirdiğini vurgulayarak şöyle konuşuyor: “Gencin kişisel yapısı, yetenekleri dikkate alınmıyor. Öğrencilerin yüzde 56'sı üniversitede yanlış tercih yapıyor. Bunlar bölümünü bırakıyor tekrar sınava giriyor. Biz de bunun önüne geçmek istedik. Sabancı Üniversitesi örneğini gördük. Onların bize sunuş yapmalarını sağladık, dünya örneklerini gördük, inceledik. Kendi tarzımızı uygulamaya karar verdik. Bu yıl sistemin ilk yılı. Öğrencilerimiz üniversiteyi kazandıktan sonra geçici tercih yapıyor. Mühendislik fakültesinin beş bölümü varsa örneğin makine mühendisliğini işaretliyor. Birinci sınıfta o fakültenin ortak programını alıyor. İş dünyasından gelenlerle sohbetler oluyor, kendisini tanıyor. Birinci sınıfın sonunda o fakülte bölümleri arasında tercihini yapıyor. Yükseköğretimde de yatay geçiş, yan dal gibi yollar var ama kontenjanlar sınırlı.” Puan haksızlığı yok Prof. Dr. Kırbaş, YÖK'ün sisteme yönelik endişelerini ve bunları nasıl giderdiklerini de şöyle anlattı: “YÖK bizim uygulamada düşük puanla girip yüksek puanlı bir yere geçilebilir diye düşündü. Sonuç olarak geçişlerde bir şart getirildi. Diyelim öğrenci makine mühendisliğinden endüstri mühendisliğine geçecek. Bu öğrencinin ÖSS'de almış olduğu puan, diğer üniversitelerdeki endüstri mühendisliği taban puanının altında olmayacak. YÖK 'sistem yanlıştır' demedi. Pedogojik açıdan doğru buldular. Üniversitelerde çeşitlilik olmasından yanayım. Yasal statüde sorun varsa, giderilir. Sistemler pedogojik açıdan yararlı ise korumanın yolunu aramak lazım.” 'Tek tip zihniyeti' Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Prof. Dr. Tahsin Yeşildere ise YÖK'ü, “YÖK başarılı yapıları yok etmeye çalışıyor. Bu karar YÖK'ün üniversiteleri tek tip yapma zihniyetini ortaya koyuyor. Karşı çıktığı sistem fırsat eşitsizliği değil, aksine yaratılan fırsat eşitsizliğini fırsat eşitliğine çeviriyor” diye eleştirdi. Tercih yanlışından erken dönen mutlu 3 bin 600 öğrencisi olan Sabancı Üniversitesi'nde 'Mühendislik ve Doğa Bilimleri', 'Sanat ve Sosyal Bilimler' ile 'Yönetim Bilimleri' olmak üzere üç fakülte var. Öğrenciler fakülte tercihleri yapıp, okulu kazandıktan sonra ilk yıl 'temel geliştirme' adlı programdan geçiyor. Sayısal, eşit ağırlık farkı gözetmeksizin tüm öğrenciler Türkçe, ınkılap tarihi, fen bilimleri, sosyal bilimler dersleri alıyor. Birinci sınıfın sonunda kimi öğrenciler üniversiteye girdiği puan türü dışında daha başarılı olduğunu fark ediyor, yeteneklerini keşfediyor ve buna göre ilk seçtiği bölümü değiştirebiliyor. İkinci sınıfta öğrenciler seçmek istedikleri bölümün temel derslerini alıyorlar. Üçüncü sınıfta karar veriliyor. Temel derslerini aldıkları bölümle üçüncü sınıfa devam edebiliyorlar. Öğrenciler temel derslerini aldıkları bölümü de kendilerine uygun bulmazsa başka seçim hakları da var. Ancak o zaman seçmek istedikleri bölümün temel derslerini almaları gerekiyor, bu da bir yıl kaybettirebiliyor. Sayısal yerine eşit ağırlıklı bölüm Üniversitenin 'Sanat ve Sosyal Bilimler', 'Mühendis ve Doğa Bilimleri' ve 'Yönetim Bilimleri' fakültelerinde biyoloji bilimleri ve biyo mühendislik, bilgisayara bilimi ve mühendisliği, elektronik mühendisliği, üretim sistemleri ve endüstri mühendisliği, malzeme bilimi ve mühendisliği, mekatronik mühendisliği, görsel sanatlar ve iletişim tasarımı, ekonomi, kültürel çalışmalar, siyaset bilimi gibi pek çok bölüm yer alıyor. Öğrenciler, Sabancı Üniversitesi'nin sisteminden oldukça memnun. 22 yaşındaki Yavuz Altun Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Kültürel Çalışmalar bölümü 4. sınıf öğrencisi. Sayısal'da Türkiye 571'incisi olarak üniversiteye giren Altun eşit ağırlıklı bu bölümü bitirerek mezun oluyor. Sistemin çok yararlı olduğunu söyleyen Altun şöyle konuşuyor: “Sayısalda çok yüksek puan almıştım, şimdi bu puanın çok altında bir bölümdeyim ama istediğim bölümde okuyorum. Temel Geliştirme Programı'nda mühendislik derslerinin yeteneklerimi karşılamayan dersler olduğunu anladım. Sözelde kendimi rahat ifade ediyorum. İnsanlar puanına yazık ediyorsun dediler. Birçok arkadaşım okuduğu bölümü beğenmeyip bir sene sonra sınava girdi ve bölüm değiştirdi. Bence diğer üniversiteler de buna göre düzenlemeli.” Mühendislik tercihi yapan ancak yönetim bilimleri fakültesini tercih edecek olan Görkem Güneş de karar sürecini şöyle anlatıyor: “Birinci sınıfta Temel Geliştirme Programı alıyoruz. 58 krediyi tamamlayan ikinci sınıfta seçmeyi düşündüğü bölümün temel derslerini alabiliyor. Mühendislikte olması gereken analitik düşünce yapısına sahip değilim. Mühendisliğin temel dersleri fizik, matematik, kimya... Bunları zorlama öğrendiğimi fark ettim. Serbest ders seçme hakkımda işletme dersi aldım. Çok zevk aldım. Şimdi ikinci sınıftayım, yönetim bilimlerinin temel derslerini alıyorum. Çok şanslıyım.”