1 Aralık 2008 Pazartesi

Belediye Ücretsiz Hazırlayacak...

Karşıyaka Belediyesi, dershaneye gitme imkanı bulamayan bin 500 başarılı öğrenciye ücretsiz eğitim verecek..

KARŞIYAKA Belediyesi, okullarında başarılı olmuş, ancak maddi sıkıntılar nedeniyle dershaneye gitme imkanı bulamayan bin 500 öğrenciye hiçbir ücret talep etmeden eğitim vermeye başladı. İlköğretim ve lise düzeyindeki öğrenciler için kurulan Karşıyaka Gençlik Merkezi için Katlı Pazaryeri üzerinde bir kat boşaltılarak yeniden dizayn edildi. Kısa sürede tamamlanan eğitim birimi için eğitmen kadrosu da hazırlanarak 2008-2009 eğitim dönemine yetiştirildi. Kargem'de ayrıca yarıyıl süresi içersinde hızlandırılmış eğitim programı da uygulanacak.

Hava Kuvvetleri'nde E-Sınav

Hava Kuvvetleri Komutanlığı kendisini çağa hızla adapte etmeye devam ediyor. E sınav uygulamasına geçiliyor..

Personelinin her geçen gün gelişen dünyaya "ayak uydurabilmesi" için 2003 yılından bu yana bilgisayar destekli hizmet içi eğitim faaliyetlerine ağırlık veren Hava Kuvvetleri Komutanlığı, şimdi de "e - sınav" uygulamasına geçiyor. Yeni uygulamayla Hava Kuvvetleri personeli, yurdun herhangi bir köşesindeki görev yerinden hiç ayrılmadan bilgisayarının başında elektronik ortamda eğitim alacak ve eğitimin sonuçları da yine elektronik ortamda yapılacak sınavlarla değerlendirilecek.

Türk Silahlı Kuvvetleri, personelini görev yaptığı sınıflara ait temel eğitimlerin yanı sıra, göreve başladığı andan itibaren sürekli eğitime tabi tutuyor. Ancak askeri personelin Türkiye coğrafyasına yayılmış yüzlerce merkezde görev yapması, hizmet içi faaliyetlerinin tek bir merkezde verilmesini verimsiz hale getiriyor. Personelin eğitim faaliyetleri için karargahlara çağrılması zaman ve hizmet kaybına yol açıyor. Bu olumsuzlukların giderilebilmesi için "uzaktan eğitim" sistemine geçiş faaliyetlerine hız verildi. Böylece hem iş ve personel verimliliğini artırılması, hem de eğitimlerde fırsat eşitliği sağlanması hedeflendi.

Hava Kuvvetleri Komutanlığı eğitim sistemini elektronik ortama taşıma çalışmalarına 28 yıl önce başladı. 1980'den bu yana uygulanan görev başı eğitiminde 88 farklı uzmanlık dalında, yılda yaklaşık 2 bin personel eğitim gördü. 2003 yılında Bilgisayar Destekli Eğitim Üretim Merkezi Komutanlığı kurularak okul komutanlıklarında verilen eğitim görsel eğitim içeriğiyle desteklendi.

Sürekli eğitim modeli çerçevesinde, ikinci adım olarak 2005 yılında Uzaktan Eğitim Komutanlığı kuruldu. Böylece sosyal, politik, kültürel ve askeri alanlarda yaşanan gelişmeler karşısında kurumsal boyuttaki eğitim ihtiyacının karşılanması hedeflendi.

-e – SINAV BAŞLIYOR-

Uzaktan eğitim faaliyetleri kapsamında sürekli eğitim programlarını uygulamaya koyan Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın son adımı ise e - sınav sistemine geçiş oldu. Pilot uygulamalarda ve denemelerde başarı sağlanmasının ardından, personele verilen uzaktan eğitimlerin sonuçlarının e - sınav yöntemiyle değerlendirmesine başlanıyor. Hava Kuvvetleri Komutanlığı personeli, yurdun herhangi bir köşesindeki görev yerinden hiç ayrılmadan bilgisayarının başında elektronik ortamda eğitim alacak ve eğitimin sonuçları da yine elektronik ortamda yapılacak sınavlarla değerlendirilecek.

Meslek Okulları Ayağa Kaldırılacak...

Yüksek Öğretim Kurulu, yüzbinlerce öğrenciyi yakından igilendiren kapsamlı değişiklikler yapmaya hazırlanıyor.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), iki yıllık meslek yüksekokulları ve dört yıllık mesleki- teknik eğitim fakültelerinde yüzbinlerce öğrenciyi yakından ilgilendiren kapsamlı değişiklikler yapmaya hazırlanıyor. Bu okullarda kaliteyi artırmak için 'sınavsız geçiş' sisteminin kaldırılması, eğitim süresinin uzatılması, öğrencilere staj karşılığında sigorta yapılması ve belli miktar ücret ödenmesi planlanıyor.
Mesleki ve teknik eğitimi yeniden yapılandırılmak için başlatılan çalışmada sona gelindi. YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay son yapılan YÖK Genel Kurulu toplantısında 'Mesleki -Teknik Yükseköğretimin Yeniden Düzenlenmesi' konulu bir sunum yaptı. Toplantıda, bu okulların ayağı kaldırılması için yapılan hazırlık çalışmaları, incelemeleri için YÖK üyelerine de dağıtıldı. Genel Kurul, aralık ayında çalışmalara son şeklini verecek. Yeni düzenlemeler 2009 -2010 eğitim yılında uygulanmaya başlanacak.

Sınavsız geçiş kalkıyor: Meslek yüksekokullarında kaliteyi düşürdüğü belirtilen sınavsız geçiş sistemi kaldırılacak. Sınavsız geçiş yerine 145 taban puan korunarak kontenjanlar dolana kadar öğrenci alınması planlanıyor.
Eğitim süresi artırılacak: Meslek yüksek okullarında dört sömestr eğitim, altı sömestre çıkarılacak. İki yıllık eğitimin yarısı işyerlerinde stajla, yarısı okulda geçirilecek. Staj imkanı için iş dünyasıyla ortak planlama yapılacak.
Sigorta ve asgari ücret: Meslek yüksekokullarında öğrenim gören öğrenciler de meslek liselerinde olduğu gibi staj karşılığında kazalara karşı sigorta ve asgari ücretin üçte birinin ödenmesi gibi olanaklardan yararlanacak.
Dikey geçiş hakkı: Meslek Yüksekokullarında eğitim gören öğrencilerden 15 -20 bin kadarının dikey geçişle dört yıllık fakültelere gidebilmeleri sağlanacak.
Bazı fakülteler kapatılacak: Temel amacı endüstri meslek ve teknik liselere öğretmen yetiştirmek olan ancak mezunlarının yüzde 2- 5'i öğretmen olarak istihdam edilen teknik eğitim fakülteleri ile artık öğrenci alınmayan ticaret turizm ve endüstriyel sanatlar fakülteleri kapatılacak.
Turizm fakültesi kurulacak: Kurulacak teknoloji fakültelerinde uygulama mühendisi mezun edilecek. Ayrıca turizm ve sanat- tasarım fakülteleri kurulacak.
Formasyon imkânı: Öğrenciler öncelikle alanlarında yetiştirilecek. Meslek liseleri için öğretmen ihtiyacı, isteyen öğrencilere eğitimlerinin sonlarında bir yıllık pedagojik formasyon eğitimi imkânı verilerek karşılanacak.

PKK Yaktı Davul Zurnayla Açıldı...

Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Balı köyündeki vatandaşlar, PKK terör örgütü tarafından 1992 yılında yakılan okulu onararak eğitime açtı.

Beytüşşebap Kaymakamı Murat Uzunparmak'ın da katıldığı törende davul zurna eşliğinde kurban kesildi.

Kaymakam Murat Uzunparmak, vatandaşların örnek gayreti sayesinde okulun yeniden açıldığını belirterek, "Bu okulun yapılmasıyla 25 öğrencimizi daha okula kazandırmış olduk. Yalnız burada bulunan hocamıza ve öğrencilerimize sahip çıkalım. Burası Beytüşşebap köylerinden en ücra köşesi, fakat artık okulumuzda Türk bayrağımız dalgalanıyor. Bu bizim için gurur verici, bu bayrak her tarafta dalgalanacak. Biz de bu vesileyle dalgalandırmış olduk." dedi.

Okula gidecek 25 öğrenciye önlük ve kırtasiye yardımı yapılırken, köylülerle beraber okulun açılışına geçen Murat Uzunparmak, davul zurna eşliğinde halay çekti.

Üniversitede Kürtçe Bölümü Kuruluyor...

Mardin'deki üniversitede Kürt dili ve edebiyatını da kapsayacak yeni bölüm için çalışma başlatıldı. Rektör Omay: Toplumsal barış ve huzura katkı yapar..

Türkiye yükseköğretiminde bir tabu yıkılıyor. Mardin'de bulunan Artuklu Üniversitesi Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü açmak için harekete geçti. Üniversite Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, bir-iki ay içinde YÖK'e başvuru yapacaklarını açıkladı. Prof. Dr. Omay, üniversitede "Doğu Dilleri ve Dinleri Araştırma Enstitüsü" tarzında bir yapı hazırlığında olduklarını, Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü'nün de bu enstitü içinde doğu dillerinden biri olarak yerini alacağını söyledi. Üniversitenin bulunduğu Mardin'in Kürtçe'nin yoğun olarak konuşulduğu bir yer olduğuna işaret eden Omay, kurmak istedikleri enstitüde ayrıca İbranice, Sümerce, Arapça ve Süryanice'nin bulunacağını anlattı. "Demokratik bir toplum neyi gerektiriyorsa bilimsel olarak onun yapılması için çalışıp uğraştığını anlatan Omay, "Toplumsal huzur ve barışa katkısı olur. Yönetimlerin bilimsel olarak danışabilecekleri tink-tank kuruluşları oluşturmaya zemin hazırlar" dedi. Rektör Omay, bölümün öğretim üyesi ihtiyacı için bu konularda uzmanlaşmış üniversitelere yüksek lisans ve doktora öğrencileri göndereceğini belirtti. Çalışmanın tamamlanmak üzere olduğunu anlatan Omay, bir-iki ay içinde YÖK'e başvuru yapacaklarını da söyledi.

YÖK'TEN İLK TEPKİ OLUMLU
YÖK Eğitim Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Halis Ayhan, buna "Üniversitelerin memleketin bütün sorunlarına bilimsel açıdan çözüm üretmesi gerektiğini düşündüğü için" olumlu baktığını söylerken Hakkâri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Belenli de toplumsal "Barış ve huzura katkı yapar" görüşüne destek verdi.

'Engelsiz Dersane' Başladı...

Çankaya Belediyesi ve Uygar Görme Engelliler Derneği’nin işbirliği ile oluşturulan eğitim merkezinde yer alan “Engelsiz Dersane” 2009 yılı sınav hazırlıklarına başladı.

Çankaya Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre, ODTÜ, Hacettepe, Ankara ve Bilkent üniversitelerinden yardımsever gönüllü öğrencilerin desteklediği dersane görme engelli çocuklar için 2009 yılı sınav hazırlıklarına başladı.
“Engelsiz Dersane”nin sezon açılışında konuşan Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz engellilerin yaşama katılması için örnek bir projeyi hayata geçirmekten duyduğu memnuniyeti belirterek, şunları ifade etti:

“Gönüllü öğretmenlerimiz sayesinde gönül gözüyle hayata tutunmaya çalışan öğrencilerimiz çözülemeyecek sorun olmadığını gösterdiler. Geçtiğimiz yıl 60 öğrenciyle yola çıkan Engelsiz Dersane, hukuk fakültesinden eğitim fakültelerine dek pek çok bölüme öğrenci yerleştirerek yüzde 100 başarı elde ettiler. Bu yıl yurdun farklı illerinden gelen öğrencilerimizle başlayan sınav maratonunda da aynı başarıyı göstereceklerinden emin olduğum için yeni okullarını şimdiden kutluyorum”
Uygar Görme Engelliler Derneği Başkanı Yusuf Sayıdan da, desteklerinden dolayı Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz'a teşekkür ederek “2005 yılından bu yana Çankaya Belediyesi ile devam eden çalışmalarımızla başarı çıtasını daha da yükselterek yolumuza devam ediyoruz,” dedi.

Ankara'nın önemli üniversitelerinden gelen öğrencilerden oluşan ve “Engelsiz bilinç” eğitiminden geçtikten sonra bire bir ders vermeye başlayan 70 gönüllü öğretmen, SBS, Lise Destek ve ÖSS kurslarında çok iddialı olduklarını ifade ettiler.
Konuşmaların ardından Eryılmaz ve gönüllü öğretmenlere birer şükran plaketi sunulurken, Eryılmaz kursiyer çocuklara ders takibini rahat yapmaları amacıyla birer ses kayıt cihazı armağan etti.

Bütçe Rakamları Açıklandı...

2009 yılına ait bütçe rakamları oluşturulurken, üniversitelere ve YÖK’e ayrılan bütçe de belirlendi...

2009 yılında üniversitelere ve YÖK'e toplam 8 milyar 772 milyon 719 bin YTL ödenek ayrılırken, üniversitelerin 1999 yılındaki bütçesi ise 676 milyon 899 bin YTL idi. 10 yılda üniversitelere ayrılan bütçe yaklaşık olarak 13 kat artış gösterdi.

Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi oluşturulurken, üniversitelere ve YÖK'e ayrılan bütçede geçen yıla göre 1 milyar 454 bin 435 YTL artış sağlandı. Bu artış içerisinde 2008 yılında kurulan 9 üniversite için ayrılan pay ise sadece 101 milyon 2 bin 200 YTL gibi çok düşük bir rakamda kaldı. Toplam olarak 94 üniversite ve YÖK'e 2009 yılının bütçesinden 8 milyar 772 milyon 719 bin 225 YTL kaynak ayrılırken YÖK'ün bütçesi ise 43 milyon 615 bin YTL oldu.

-ÜNİVERSİTELERE 1999 YILINDA GSYH'DEN YÜZDE 0.65 PAY”

YÖK ve 50 devlet üniversitesine 1999 yılında ayrılan bütçe 676 milyon 899 bin YTL olurken, bu bütçenin Gayrisafi Yurtiçin Hasıla (GSYH) içerisindeki payı 0.65'e denk düşüyordu. 2000 yılında ayrılan bütçe 1 milyar 54 milyon 610 bin YTL'ye çıkarken GSYH içindeki payı ise 0.62'ye düştü. 2001 yılında ayrılan bütçe 1 milyar 364 milyon 901 bin YTL'ye çıkartılmasına karşın GSYH içindeki payı yüzde 0.58'e kadar düştü. 2001 ekonomik krizinin ardından ise 2002 yılında üniversitelere ayrılan bütçe 2 milyar 495 milyon 967 bin YTL'ye GSYH içindeki payı ise yüzde 0.70'e kadar çıktı.

-2005 YILINDA BÜTÇEDE ÖNEMLİ ARTIŞ-

2003 yılında da üniversitelere ayrılan bütçe yapı 3 milyar 346 milyon 669 bin YTL'ye ve GSYH içindeki payı yüzde 76'e çıkartılırken, 2004 yılında üniversitelere ayrılan bütçedeki artış biraz düşük tutuldu. 2004 yılında 3 milyar 689 bin 754 YTL'ye artırılan üniversite bütçesinin GSYH içindeki payı neredeyse 1999 yılı oranına gerileyerek yüzde 0.67'ye düştü. Dönemin hükümeti, 2005 yılında ise üniversiteye ayrılan bütçede 1 milyar 528 milyon 711 bin YTL'lik artış sağlayarak bütçeyi 5 milyar 218 bin 465 bin YTL seviyesine, GSYH içindeki payını ise yüzde 0.79'a kadar yükseltti.

-BÜTÇE ARTIŞI DÜŞÜK KALDI-

2006 yılında ise yeni üniversite açılışlarına tüm hızıyla devam eden hükümet bütçede artışı düşük bırakarak üniversitelerin bütçesini 5 milyar 846 milyon 82 bin YTL'e kadar artırırken GSYH içindeki payını ise yüzde 0.78'e düşürdü. 2007 yılında ise üniversitelere ayrılan bütçe 6 milyar 586 milyon 692 bin YTL'ye çıkarken, GSYH içindeki payı ise yüzde 0.77'şe düştü. 2008 yılı bütçesinde ise 17 yeni üniversite kurulmasına karşın bütçedeki artış sadece 731 milyon 592 bin YTL'de kaldı ve 7 milyar 318 milyon 284 bin YTL'ye çıktı. Üniversitelere ayrılan bütçenin GSYH içindeki payı ise yüzde 0.72'ye kadar geriledi. 2009 yılı bütçesinde ise yeni kurulan 9 üniversite ile birlikte üniversitelere 8 milyar 772 milyon 719 bin YTL bütçe verilirken GSYH içindeki pay da yüzde 0.79 oldu.
Üniversitelere son 10 yılda yapılan bütçe artışı 8 milyar 95 milyon 820 bin YTL olmasına karşın GSYH içindeki pay bakımından artış on binde 14 gibi düşük bir oranda kaldı. Ayrıca 10 yıl içerisinde 44 yeni üniversitenin kurulması nedeniyle üniversitelere ayrılan bütçe artışının düşük kaldığı gözler önüne serildi.

-YÖK VE ÜNİVERSİTELERE AYRILAN BÜTÇE


YIL BÜTÇE(Bin YTL) GSYH Payı
1999 676.899 0,65
2000 1.054.610 0,62
2001 1.364.901 0,58
2002 2.495.967 0,7
2003 3.346.669 0,74
2004 3.689.754 0,67
2005 5.218.465 0,79
2006 5.846.822 0,78
2007 6.586.692 0,77
2008 7.318.284 0,72
2009 8.772.719 0,79

Öğrencilerin Çamurlu Yol Çilesi...

Şanlıurfa'daki GAP Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerinin yağışlı havalarda okula gitmesi adeta zulüm.

Gençler, yaklaşık 3 kilometrelik çamurlu yolda mahsur kalan servis araçlarını ayaklarına poşet geçirip iterek kurtarıyor.

Patinaj yapan tekerleklerden sıçrayan çamurlar, öğrencilere 'çamur banyosu' yaptırıyor. Bağlarbaşı Mahallesi'ne bağlı Açıksu mevkiindeki yol, Şanlıurfa Belediyesi ile Karayolları arasındaki anlaşmazlık yüzünden bir türlü asfaltlanamıyor. "Yolu olmayan okulda eğitim görüyoruz. Bilseydik buraya kaydımızı yaptırmazdık." diyen gençler, bir an önce bu işkenceden kurtulmak istiyor. Belediye Başkan Vekili Fevzi Yücetepe ise yolu ancak 2009 yılında asfaltlayacaklarını belirtiyor.

Ardahan'da Tek Odalı Üniversite...

Cumhurbaşkanı Gül'ün onayıyla kurulan Ardahan Üniversitesi'nin tek bir binası hatta tabelası bile yok. Rektör ve yardımcıları, eski Köyişleri binasında çalışıyor..

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayıyla yeni kurulan 23 üniversite arasında bulunan Ardahan Üniversitesi'nin ismi, rektörü ve rektör yardımcıları atandı ancak ne tabelası, ne rektörlük binası ne de öğrencilerin eğitim göreceği bir bina yok. Kâğıt üstünte onaylanan Ardahan Üniversitesi için aylardır bina arayan kurucu Rektör Prof. Dr. Ramazan Korkmaz öğretmen evinde, yardımcısı Prof. Dr. Rüstem Hayat ve Mühendislik Fakültesi'nin Dekanı Prof. Dr. Doğan Kaya ise Köy Hizmetleri'nin misafirhanesinde kalıyor. Çalışma odaları ise Köyişleri'ne ait eski bir binada...

'ZORLUKLARI BİLEREK GELDİM'

Sorunları bilerek Elazığ Fırat Üniversitesi'nden Ardahan'a geldiğini belirten rektör Korkmaz engelleri aşmakta kararlı: "Zor şartları yenip, Türkiye'nin gurur duyacağı bir üniversite kuracağız. Kampusun zemin etütlerini yaptırdım. Çalışmak için seçtiğim arkadaşlar uluslararası tecrübesi olan arkadaşlar. Türkiye'nin en büyük botanik bahçesini Ardahan'a yapacağız. Gıda teknikerliği bölümü açacağım. Organik gıda üretip bunu dünyaya pazarlayacağız." Üniversite için tahsis edilen binaya Ardahan Valiliği ile il Milli Eğitim Müdürlüğü'nün taşınması ile ortada kalan üniversitenin rektörü, Ardahan'a geldiği eylül ayından bu yana gece gündüz bina sorununu çözmeye çalışıyor. "Üniversitemizin 'tabela üniversitesi' olmaması ve gelecek yıl öğrenci kabul edebilmesi için acil olarak en az iki binaya ihtiyacımız var" diyen Prof. Ramazan Korkmaz, "Kalabileceğim bir lojman yok. Elbiselerim de halen arabamın bagajında. Bütçemiz yok, zaman zaman kendi cebimizden harcama yaparak üniversite için yazışmalar yapıyoruz" şeklinde konuştu.

'ELBİSELERİM HÂLÂ BAGAJDA'

Bölgede belirlenen kampusu 3 yıl içinde bitireceklerini belirten Korkmaz, sorunlar nedeniyle öğretim üyelerinin gelmekten vazgeçtiklerini anlatarak şunları vurguladı: "YÖK 9 milyon YTL bütçe ayırmış. Ardahan'a yakından tanıdığım üç profesör geldi. Üçümüz aynı odada çalışıp, sorunları çözmeye çalışıyoruz. 30'a yakın öğretim üyesi alacağız. Öğretim üyeleri misafirhanelerde kalacaklar. Var olan boş binaların hemen hepsi çürük. Öğrenci almamız lazım. Aksi takdirde bütçe alamayız, hoca gelmez. Ardahan halkı öğrencilerini, öğretim üyelerini dışarıda bırakmaz."

Çadır bile bulamadı

Bina bulamayınca "Gerekirse çadırda üniversiteyi kurarım" diyerek Ardahan Kızılay Şubesi'ne başvuran Rektör Prof. Ramazan Korkmaz, burada da aradığını bulamadı. Çünkü Kızılay'ın Ardahan'da çadırı olmadığı ortaya çıktı. Ardahan Valisi Selim Cebiroğlu ise boş binalardan birinin üniversite yerine 23 Şubat İlköğretim Okulu'na tahsis edilmesi ile ilgili olarak, eski ilkokul binasının depreme dayanıklı olmaması nedeniyle böyle bir durum yaşandığını kaydetti.

İşte Uyuşturucunun Belirtileri...

Çocuğunuzun uyuşturucu kullanıp kullanmadığını nasıl anlarsınız? İşte çocuğunuzun uyuşturucu kullanıp kullanmadığını anlamanın yolu:

Ebeveynler gençliği saran tehlike konusunda uyanık olmalı. Birçok emare ergenlik dönemi belirtileriyle benzerlik gösterse de aşırı huzursuzluk, titreme, ter boşanması ve sinirlilik gibi haller uyuşturucu belirtisi olabilir.

Ergenlik yaşları çocukların çevre ve arkadaşlarının da tesiriyle aileden uzaklaşıp farklı denemelere giriştiği çalkantılı bir dönemdir. Bu yaşlarda çocuklar, gerginlikten kurtulmak, zevk duymak ve toplumdan kabul görmek için başta sigara, alkol ve uyarıcı haplar olmak üzere çeşitli uyuşturucu maddeleri de kullanabiliyor. Onların böyle tehlikeli bir sapma içinde olup olmadığını anlamak için ebeveynlerin azami dikkat ve gözlem halinde olması gerekiyor. Çünkü çocuğun uyuşturucu kullanıp kullanmadığı davranışlarının değişmesine bakılarak takip edilebilir. Ancak, kötüye doğru gidişi anlamak için öncelikle normal davranışlarını bilmek gerekir. Ancak bu şekilde önemli değişiklikler fark edilebilir. Aslında ebeveynleri korkutan pek çok değişiklik ergenlik çağındakilerin normal gelişiminin bir parçası olabilir. Pek çok genç yeni arkadaşlar edinir. Aileleriyle daha az vakit geçirir ve yetişkinlerin değerlerine karşı çıkar. Davranışlardaki farklılıklar uyuşturucu kullanımıyla ilgisi olmayan sorunlardan kaynaklanıyor da olabilir. Duygusal, ailevi ve ilişkisel çalkantılar bu yaşlarda sık görülür. Ancak tüm değişiklikler üzerinde düşünmek için bir sebeptir ve ilginizi hak eder.

Uyuşturucu kullanımının işareti olarak sayılan belirtilerin bazıları uyuşturucu dışındaki pek çok sebepten kaynaklanıyor olabilir. Sorunlu değişikliklerin ancak bir kısmı uyuşturucuyla alakalıdır. Sebebi ne olursa olsun çocuğunuz önemli değişiklikler yaşıyorsa bu sorunlara eğilmelisiniz. Onların sizin ilginize ihtiyacı var. Acele sonuçlara varmaktan kaçınmanız gerekir. Ancak çocuğunuzdaki görünüşte sebepsiz değişiklikler uyuşturucu kullanımının habercisi de olabilir. Çocukların deneme amaçlı kullanım ve duygu durumundaki değişiklikleri arzulama aşamalarında zaman zaman uyuşturucu kullandığının farkına varmak çok zordur. Bu nedenle onunla açık konuşmak uyuşturucu kullanımını engellemenin anahtarıdır. Uyuşturucu kullanımına dair gözle görülebilir işaretler, genellikle zararlı düzenli kullanım ve bağımlılık aşamalarında ortaya çıkar.

Okul başarısı düşer

Okula devamsızlıkları artar ve sınıfa daha sık geç girmeye başlar.

Notları düşer.

Okulda davranış sorunları yaşar.

Okula ilişkin olumsuz tavırları artar.

Çevresiyle ilişkileri değişir

Eski faaliyetlerinden vazgeçer.

Eski arkadaşlardan vazgeçip uyuşturucu kullanan başka arkadaşlar edinir.

Gizli kapaklı bir şekilde uyuşturucunun konu edildiği tuhaf telefon görüşmeleri yapar.

Duygusal hayat karışır

Kişiliğinde temel değişiklikler olur: Eskiden dışa dönükken şimdi içe kapanık veya eskiden içine kapanıkken şimdi dışa dönük, eskiden rahatken şimdi gergin gibi.

Sebepsiz duygu durumu değişiklikleri yaşar. Gerginliğin ve rahatsızlığın ardından gelen marazi neşe hali, aşırı şüphecilik ve paranoya gibi.

Her şey hakkında (okul, spor, diğer faaliyetler) daha umursamaz olur.

Unutkanlığı artar.

Ailesinden uzaklaşır

Çok gizli kapaklı yaşamaya çalışır. (bunu özel hayata gereksinimi ile karıştırmayın)

Aileden uzaklaşır.

Evde daha sorumsuz davranmaya başlar.

Evde daha fazla çekişme yaşar.

Fiziksel olarak geriler

Kızarmış gözler

Kişisel temizlikte kötüye gidiş

Kilo kaybı (bazı uyuşturucular söz konusu ise)

Uyku bozuklukları

Yorgunluk ya da aşırı hareketlilik halleri görülmeye başlar.