5 Şubat 2008 Salı

Piri Reis Üniversitesi

Türk Deniz Eğitim Vakfı, Piri Reis Üniversitesi'ni bu yıl İstanbul Tuzla'da açmayı planlıyor. Üniversite, Kamu tüzel kişiliğine sahip dört yıllık bir vakıf üniversitesi olacak.

1995'ten bu yana denizcilik eğitimi veren Türk Deniz Eğitim Vakfı (TÜDEV), Piri Reis Üniversitesi'nin kurulumunda son aşamaya geldi. Piri Reis Üniversitesi'nin kurulmasına olanak tanıyan kanunun çıktığını açıklayan AKP İstanbul Milletvekili Kemal Yardımcı, mevcut denizcilik meslek liselerinin kapasitelerinin artıralacağını ve sahili olan her şehre bir denizcilik lisesi kurulacağını ifade etti.
Kamu tüzel kişiliğine sahip dört yıllık bir vakıf üniversitesi olacak Piri Reis Üniversitesi, İstanbul, Tuzla'da bulunan TÜDEV tarafından kurulacak.


İlk yıl yüzde 80 burs
Zabitan ve gemi adamları yetiştirerek denizcilik sektöründe istihdama katkı sağlanacağını söyleyen Yardımcı, "Ayrıca yetiştirilen zabitanlarla dünya deniz ticaret filosuna kaliteli personel gönderebileceğiz" diye konuştu.
Bu yayımlanacak ÖSYM kitapçığında yer alacak üniversitenin bir vakıf üniversitesi olacağını belirten Yardımcı, öğrencilerin YÖK'te belirtilen kurallar çerçevesinde okula alınacaklarını ve ilk yıl öğrencilerin ilgisini artırmak için yüzde 80'lere varan oranlarda burs verileceğini belirtti.
Yardımcı, denizcilik sektöründe eğitim konusunda yapılacak yatırımlar konusunda şunları anlattı:
"Öncelikle deniz meslek liselerinde kapasite artırmına gideceğiz. 10 bin öğrenciye ulaşmayı hedefliyoruz.
Okul yatırımı yapılamayacak illerde de mevcut meslek liselerinin içine denizcilikle ilgili bölümler açacağız. Hedefimiz sahili olan her ile bir lise."
Haliç tersanesinin tarihi eser olması nedeniyle yıkılamayacağını ve müze olmasının yerinde bir karar olacağını belirten Yardımcı, 80'li yıllara kadar Haliç Tersanesi içinde eğitim veren Haliç Meslek Lisesi'nin Tuzla'da yeniden açılması için çalışmalara başladıklarını belirtti.

Sınıftaki gösterileriyle izlenme rekoru kıran Vanlı küçük rap'çiler

Van'ın rapçi çocukları Yusuf Özaras ile Batuhan Çalışkan tarzları ve kendine has müzikleriyle Türkiye'nin gündemine oturdu. İstanbul'da yoğun bir televizyon trafiğine takılan çocuklar, şöhret yolunda ilk rap reaksiyonlarını verdiler: "Ne menem şeymiş bu şöhret dedikleri, 3 gündür sokakta fotoğraf çektirmekten Boğaz'ı bile göremedik."

Vali Mithatbey Mahallesi İnönü İlköğretim Okulu 6. sınıf öğrencileri Yusuf ve Batuhan'ın hikayesi, geçen sene ilköğretim 5. sınıfta İngilizce öğretmenleri olan ve şu anda Afganistan'da vatani görevini yapan Cezmi Şakar'ın sınıfta kaydettiği görüntüleri video paylaşım sitesi Youtube'a koymalarıyla başladı. Bir anda Türkiye'de en çok tıklananlar arasında yer alan görüntüler, sitede izlenme rekorları kırdı. Hocaların hatıra için çektiği görüntünün bu kadar ilgi uyandıracağını rüyasında bile hayal edemediğini kaydeden Yusuf, "Hocamız 'bir sıraya vurmak nasıl bu kadar izlenir?' diye şaşkınlığını dile getirdi. Ben de inanamadım. Her şey hayal gibi" dedi.

KIZLAR PEŞİMİZDEN KOŞUYOR

"Sıraya bir vurduk, sesimizi Türkiye duydu" diyen ikili, hayellerinde bile görmedikleri üne sahip olduklarını söyledi. Şöhretin ilk kez "bundan iyi ses çıkmıyor" diyerek arka sıradan ön sıraya terfi olarak tezahür ettiğini belirten Yusuf ve Batuhan, "Yüzümüze bakmayanlar, peşimizden koşmaya başladı. Kızlar 'saçma sapan' diyorlardı, ama şimdi peşimizden ayrılmıyorlar" dedi.

Son olarak "Matematik" isimli bir beste yaptıklarını ve şöhret sonrası yaşadıklarını bir besteyle anlatacaklarını ifade eden Yusuf doktor, Batuhan ise savcı olmak istiyor. Yusuf ile Batuhan'ın aynı sırayı paylaşmanın ötesinde ortak bir başka noktası ise ikisinin de sıkı bir Galatasaray taraftarı olmaları.

ONCA YIL MEMURUM, AMA

Çocuklarıyla İstanbul'a gelen veliler Burhan Çalışkan ve Ferzande Özaras ise, burs yardımı beklediklerini dile getirdi. Yusuf'un babası Ferzande Özarslan, "Oğlum 4 yaşından beri evde kap kaçak ne varsa onlarla ritim tutardı. Komşularımız 'bari cumartesi ve pazar günleri çalmasın' diye ricada bulunuyorlardı. Açıkçası iç geçirmedim değil, 30 yıl önce İstanbul'a iş aramaya geldiğimde kimse yüzüme bakmadı, bunca yıllık devlet memuriyetim var, bu kadar alaka görmedim. Şimdi herkes oğlumla resim çektirmek için yarışıyor” diye konuştu. Çocuklar dün son televizyon programından sonra Van'a geri döndü.

Of yine matematik

'Matematik'

Dersimiz yine

Matematik

Of ne yapıcam

Üstelik bir de yazılı

Yapıcam

Dedi hocam

Kesin bir alıp

Sırada oturcam

Galiba yine

Bu sene

Sınıfta kalıcam

Ortaöğretimde burslu okuyan öğrencilere burslarını zamanında ödemeyen okul müdürlükleri izlemeye alınıyor

Ortaöğretim Burs ve Yurtlar Dairesi Başkanlığı, ortaöğretimde burslu öğrenim gören öğrencilere verilecek bursların okul müdürlükleri tarafından geciktirildiğini bildirerek, okul müdürlüklerinin İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından izlenmesini istedi.

Ortaöğretim Burs ve Yurtlar Dairesi Başkanı Halis Koyuncuoğlu, İl Milli Eğitim Müdürlerine iletilmesi amacıyla gönderdiği yazıda, ilköğretim kurumlarının 6, 7 ve 8'inci sınıfları ile ortaöğretim kurumlarından öğrenim gören burslu öğrencilerin mağdur edildiğini kaydetti. Koyuncuoğlu, söz konusu öğrencilere belli dönemlerde yapılan burs ödemelerinin okul müdürlüklerince aksatıldığını belirtti. Koyuncuoğlu, “Burslu öğrencili olan okul müdürlüklerinin konu hakkında daha duyarlı kalmaları konusunda gerekli izleme ve rehberlikte bulunulması gerekmektedir” dedi.

ÖZEL YURTLAR DENETLENMİYOR

Özel öğrenci yurtlarının denetlenmesinde de aksaklıklar olduğunu kaydeden Koyuncuoğlu, her özel öğrenci yurdunun, yönetmeliğin öngördüğü şekilde mutlaka iki görevliden oluşan ekiplerce yılda iki defa denetimlerinin sağlanması ve sonuçlarının değerlendirilmesi gerektiğini de hatırlattı.(ANKA)

Başörtüsüne Özgürlük Bildirisi’ne imza atan bazı akademisyenler üniversite çevrelerinden gelen ‘ağır baskılar’ nedeniyle imzalarını geri çekti

Prof. Dağı ve Doç. Çalış kampus baskısını doğruladı.

ÜNİVERSİTELERDE özgürlük bildirisine imza atan yazar Aziz Nesin'in oğlu Prof. Dr. Ali Nesin'in yanı sıra çok sayıda öğretim üyesine imzasını geri çekmesi için mahalle baskısı yapıldığı ortaya çıktı. Bildiriyi hazırlayanlardan Prof. Dr. İhsan Dağı ve Doç. Dr Şaban Çalış akademik çevrelerden imza atan bazı isimlere gelen baskıyı doğruladı.

DÜŞÜNCEYE DE ÖZGÜRLÜK

AMAÇLARININ yasakçı hocaların yanında yasağa karşı çıkan hocaların olduğunu göstermek olduğunu kaydeden Dağı, bildirinin sadece başörtüsünün üniversitelerde serbest olmasından ibaret olmadığını, düşüncelerin ve yaşam biçimlerinin de serbest olması gerektiğini altına çizen bir metin olduğunu kaydetti. İmza atanların arasında sağ, sol, liberal, demokrat çok farklı kesimlerden akademisyenler bulunduğunu dile getiren Dağı, 'Bu kesimlerin üzerinde uzlaştığı nokta özgür üniversite. Ama, arkadaşlarımız çok yoğun baskı altında. Bu baskılara rağmen imza sayısı giderek artıyor. Hepsi birer kahraman' diye konuştu.

İMZA SAYISI 2 BİN 150 OLDU

SELÇUK Üniversitesi öğretim üyesi olan Şaban Çalış da imzasını çekmek isteyen öğretim üyeleri olduğunu bildirdi. Kendilerinin, öğretim üyelerinin sıkıntıya düşmemesi için isteyenlerin imzasını kaldırdıklarını anlatan Çalış, şunları söyledi: 'Bana baskı yapılıyor, imzamı çekmek istiyorum diyen öğretim üyeleri var. Bunlara nereden baskı yapıldığını bilmiyoruz. Bu üniversite baskısı olabilir, mahalle baskısı olabilir. Bir şekilde baskı yapılıyor demek ki. Öğretim üyelerinin haklarına zarar gelmemesi için sayı vermek istemiyorum. Bunun yanı sıra, bildiriye imza sayısı her geçen gün yükseliyor. Müthiş bir ilgi ve destek var. Yoğunluktan anlıyoruz ki, bildiri gereken yerlere ulaştı.' Bu arada bildiriye atılan imza sayısı 2150'ye ulaştı.

Büyük Abi'den Ali Nesin'e destek

Ateş Nesin, başörtüsü bildirisini imzaladığı için ağır eleştirilere uğrayan Ali Nesin'e destek verdi.

YAZAR Aziz Nesin'in büyük oğlu Ateş Nesin, Özgürlük Bildirisi'ne destek verdiği için kardeşi Ahmet Nesin ve sol çevrelerin eleştiri yağmuruna tuttuğu kardeşi Ali Nesin'e sahip çıktı. Ateş Nesin, 'Ali, bildiriye imza atarak türban yasağına karşı olduğunu söyledi. Ali'nin görüşlerine karşın 'Babasının kemiklerini sızlattılar' dediler. Olayı bu noktaya çekmek yanlış. İnsan düşüncelerin söylemeyecek mi, bu da demokrasinin bir parçası değil midir? İnsanlar inandıklarını yanlış da olsa söylemeli' dedi.

HAZIMSIZ TOPLUMUZ

Başörtüsü konusunun toplumda tartışılmasının yanlış olduğuna, bu nedenle toplumun ikiye bölünmesinin büyük bir tehlike yaratabileceğine inanan Nesin, şöyle konuştu: 'Bazı insanlar bu nedenle Nesin Vakfı'na bağışlarını kesmişler. Orada Ali Nesin'e bağış yapılmıyor ki. Hazırlıksız ve hazımsız bir toplumuz. Amaç, bağcıyı dövmek mi, üzüm yemek mi, Vakfın ne suçu var?'
(Star)

Eğitim-iş: Gelişmeler Kaygı Verici

Eğitim ve Bilim İş görenleri Sendikası (Eğitim-İş) Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, Laiklik ilkesinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na girişinin 71. Yıldönümü'nde Türkiye Cumhuriyeti'nin laik yapısına yönelik kaygı verici gelişmeler yaşandığını söyledi.
Eğitim-İş Genel Başkanı Adıbelli, Laiklik ilkesinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na girişinin 71. Yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Adıbelli, Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti'nin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşılabilmesi için öncelikle devletin toplumsal ve hukuksal yapısının dinsel kurallardan arındırılmasına bağlı olduğuna inandığını söyledi. Bu çerçevede Türk Devrimi'nin eksenini laiklik ilkesinin oluşturduğuna işaret ederek, “5 Şubat 1937'de laiklik ilke olarak Anayasa'ya girmiştir. Laiklik ilkesine, 1961 ve 1982 anayasalarında da özel önem verilmiş, devletin değiştirilemez temel nitelikleri arasında yerini almıştır” hatırlatmasında bulundu.

-“TÜRKİYE CUMHURİYETİ, ŞEYHLER, DERVİŞLER, MÜRİTLER VE MECZUPLAR MEMLEKETİ OLAMAZ”-

Adıbelli, Anayasa'nın 2. maddesi olan laiklik ilkesinin Türkiye Cumhuriyeti'nin değiştirilemez, değiştirilmesi önerilemez nitelikteki ilkelerinden olduğuna değinerek, “Laiklikten ne anlaşıldığı Anayasa'nın 24. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, Devletin sosyal, ekonomik, siyasal ve hukuksal düzeni din kurallarına dayandırılamaz. Laiklik kuşkusuz demokrasinin olmazsa olmaz koşulu, özgürlüklerin güvencesidir. Son günlerde Cumhuriyetimizin laik yapısına yönelik kaygı verici gelişmeler yaşanmaktadır” dedi.
Adıbelli, Mustafa Kemal Atatürk'ün “Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz” sözünü hatırlatarak, laiklik ilkesinin Anayasa'ya girişinin 71. yıldönümünü kutladığını bildirdi.(ANKA)

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Kız Teknik Genel Müdür Yardımcılığı'na asaleten atama yapıldı

MEB Kız Teknik Genel Müdürlüğü'nde boş bulunan Genel Müdür Yardımcılığı makamına asaleten İnci Köksal'ın atanmasına ilişkin kararname bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı.(ANKA)

Genelkurmay, Türk Silahlı Kuvvetleri eğitim-öğretim kurumlarına genel başvuru koşullarını açıkladı

Başvuru koşulları arasında “siyaseti kışlaya sokmama”nın yanı sıra meslek liseleriyle ilgili düzenlemeler de yer aldı.

İHL'lerden mezun olmasalar dahi, bu okullarda bir süre eğitim görenler Kara, Deniz ve Hava Harp Okulu sınavlarına başvuramayacaklar. Çünkü genel başvuru koşullarında, “Öğreniminin herhangi bir safhasında meslek veya mesleğe yönelik okullarda okumamış olmak gerekmektedir” maddesi yer alıyor.

Ayrıca başvuru sahibinin “Kendisinin, annesinin, babasının, kardeşlerinin ve velisinin, tutum ve davranışları ile yasa dışı, siyasi, yıkıcı, irticai, bölücü ideolojik görüşleri benimsememiş, bu gibi faaliyetlerde bulunmamış veya bu gibi faaliyetlere karışmamış olmaları; TSK'nın manevi şahsiyetine gölge düşürmemiş ve askerliğin şeref ve haysiyeti ile bağdaşmayacak fiil ve hareketlerde bulunmamış olmaları” gerekiyor.

Şehit-gazi çocuklarına kontenjan

Harp okullarına giriş sınavlarında şehit ve gazilerin çocuklarına öncelik verilecek. Buna göre; şehit, malul gazi ve muharip gazi çocuklarından belirlenecek baraj puanının yüzde 90'ını alanlar, ikinci seçim aşamalarına davet edilecek. Seçim aşamalarında başarılı olan ve yüzde 5 kontenjanına giren adaylar Harp Okulu'na girmeye hak kazanacak.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün YÖK'e yaptığı son atamalarla tüm dengeler değişti

Başkanı ve Gül'ün atamalarıyla üye bileşimi değişen YÖK, ÖSS'de imam-hatiplere avantaj sağlayan değişiklikleri perşembe görüşebilir

AKP'nin üniversitelerde türbanı serbest kılacak düzenlemeyi Meclis'e sunmasının yarattığı tartışma devam ederken, gerilim konusu yeni bir düzenlemenin daha gündeme gelmesi bekleniyor:

Özellikle imam hatipleri ilgilendiren, meslek liselerindeki katsayı sorunu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün geçen aralıkta atadığı yeni Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın göreve geldikten sonra başkanlık edeceği ilk YÖK Genel Kurulu'nun meslek lisesi mezunlarına üniversite sınavında uygulanan 'katsayı engelini' gündeme alması bekleniyor.

Katsayı hortladıCumhurbaşkanı Gül'ün YÖK Genel Kurulu'na dün dört yeni üye atamasının ortaya çıkardığı yeni dağılımla, 7 Şubat Perşembe günü toplanacak genel kurulda, katsayı engelinin kaldırılmasından yana olan üyelerin çoğunlukta olması bekleniyor.

Daha önce de gündeme geldi
İmam-hatip liseleri ekseninde yürüyen meslek liselerinin üniversite sınavlarındaki katsayı sorunu, 59'uncu AKP hükümeti döneminde hem Erkan Mumcu, hem de Hüseyin Çelik'in milli eğitim bakanlıkları sırasında gündeme gelmiş, ancak YÖK ve yargı engeline takılmıştı.
YÖK'de katsayı değiştirme hazırlıkları sürerken, Milli Eğitim Bakanı Çelik'in de katılacağı 8 Şubat Cuma günü Antalya'da yapılacak 'Orta öğretim sisteminde arayışlar' sempozyumununda da katsayı tartışılacak. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Ünal Yarımağan'ın da katılacağı bu katsayı tartışmasından bir gün önce 7 Şubat Perşembe günü toplanacak YÖK'te de katsayı konusunun ele alınması bekleniyor.

Bir eksik üye ile toplanacak genel kurulda dengeler, katsayı engelini kaldırmak isteyenlerden yana olacak. Cumhurbaşkanlığı, Bakanlar Kurulu ve Üniversitelerarası Kurul'dan 7'şer üye olmak üzere toplam 21 üyesi olan YÖK Genel Kurulu'nda AKP'ye yakın üyelerin sayısı dün Gül'ün atadığı isimlerle birlikte 11'e yükseldi. Buna karşılık, katsayı engelinin kaldırılmasına karşı çıkanların sayısı ÜAK'ın aday göstermesiyle birlikte yeniden atanan Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu ile birlikte dokuzla sınırlı kaldı.

YÖK Genel Kurulu'nda katsayı meselesi en son 22 Haziran 2005 tarihinde gündeme gelmişti. İstanbul Üniversitesi Baltalimanı Tesisleri'nde yapılan genel kurulda katsayı uygulamasında düzenleme yapılmamasına karar verilmiş, buna karşılık, sınavda çıkacak soruların bütün müfredatı kapsaması kararlaştırılmıştı. YÖK eski Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç başkanlığında yapılan toplantıya 18 YÖK üyesi katılmıştı. Teziç, toplantı sonrasında katsayı uygulamasının devam edeceğini vurgulamıştı.

Kılavuza yetişsin telaşı
Her yıl şubat ayında ÖSYM ve YÖK'ün işbirliğiyle hazırlanan ÖSS kılavuzu YÖK Genel Kurulu'na sunuluyor. Yine şubat ayında YÖK Genel Kurulu tarafından onaylanan kılavuz ÖSYM tarafından baskıya gönderiliyor. Kılavuzda katsayıya ilişkin düzenlemelere de yer veriliyor. YÖK Genel Kurulu'nun katsayı engeline ilişkin düzenlemesini 2008 ÖSS için hazırlanacak kılavuza yetiştirememesi halinde, daha sonra ek bir kılavuz hazırlanması da mümkün oluyor. ÖSYM'nin bu takdirde gazetelere yapılan düzenlemeye ilişkin duyuru yapması gerekiyor. Mevcut katsayı uygulamasına göre, Sosyal Bilimler, Fen ve Türkçe-Matematik. Bu alanlarda seçimlerini yaptıkları takdirde, yani lisede seçmiş oldukları alandan bu alanlara ilişkin tercihler yapıldığı zaman, bunların kendi alanlarında başarıları 0.8 katsayısı ile çarpılıyor. Alan değiştirmek isterlerse, bunların değerlendirilmesi 0.3 katsayısı ile oluyor.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Yüksek Öğretim Kurumu’ndaki boş olan 4 üyeliğe atama yaptı

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Gül, boşalan YÖK üyeliklerine, Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı Ömer Demir'i, İstanbul İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berrak Kurtuluş'u ve Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay'ı seçti.

Gül, Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu'nun Üniversitelerarası Kurulca yeniden yapılan seçimini de onayladı.

YÖK'te görev süresi 16 Ocak'ta sona eren Prof. Dr. Ergin Nami Nomer ile Prof. Dr. İlhan Tekeli, istifa eden Prof. Dr. Aybar Ertepınar ve Üniversitelerarası Kurul kontenjanından 14 Aralık 2007'de yeniden YÖK üyeliğine aday gösterilen Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu ve Galatasaray Üniversitesi Rektörlüğüne atandığı için istifa eden Prof. Dr. Ethem Tolga'dan dolayı 5 üyelik boş bulunuyordu.

Üniversitelerarası Kurul, Yüzbaşıoğlu'nun yanı sıra 24 Ocak'taki toplantısında da Prof. Dr. Celal Şengör'ü YÖK üyeliği için aday göstermişti.

(AA)

Hem Din Kültürü Hem Din Eğitimi Verecek

Alevi bir öğrencinin mahkeme kararıyla muaf tutulmasının ardından yeniden tartşma konusu olan zorunlu din dersinde geri adım atmadı. Yeni anayasa taslağında da din dersi zorunlu tutuldu. Ayrıca talep halinde ikinci bir ders olacak.

Üniversitelerde türban yasağını kaldırma girişimi nedeniyle açıklanması belirsiz bir tarihe kalan AKP'nin yeni anayasa taslağında yer alacak din öğretimi ve eğitimiyle ilgili düzenlemeye son hali verildi. Taslak, basıma hazır hale getirilerek Başbakan Tayyip Erdoğan'a sunuldu.

AKP'nin taslağında, "Din ve vicdan hürriyeti" başlıklı 24'ncü maddedeki şu fıkralar korunacak: "Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve orta-öğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır."

Anayasa'nın madde ve genel gerekçesinde de yer verilmesi beklenen uygulamaya dönük adımlara göre, halen İslam dinine ait namaz, dua gibi ritüellerin öğretildiği Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi, içeriğine uygun olarak yeniden düzenlenecek ve zorunlu ders olarak okutulacak. Derste, bütün dinsel inanış ve öğretiler, dinler tarihi, din felsefe ve sosyolojisi ve ahlak öğretileri genel anlamda öğretilecek.

Talebe bağlı ders

24'üncü maddenin, "Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır" fıkrası kapsamında da, "Din eğitimi ve öğretimi" talebe bağlı olarak verilecek. Bu kapsamda devlet, öğrencilere taleplerine uygun olarak İslam, Hıristiyanlık ve Museviliğin gerekleri olan dua, namaz, oruç, ayin ve benzeri ritüellerini öğretecek, Alevi öğrencilerin de talepleri karşılanacak. Bu uygulama için Milli Eğitim Bakanlığı ve ilgili dinsel kurumlar işbirliği yapacak.

Şanlıurfa'da, kızların eğitimi için yardım dağıtılması sırasında izdihamlar yaşandı

Okullaşma oranının çok düşük olduğu Şanlıurfa'da, kızların eğitimi için yardım dağıtılması sırasında izdihamlar yaşandı. Kadınlar, 18-39 YTL'lik yardıma ulaşabilmek için yerlere düştü, ezilme tehlikesi geçirdi.

Siverek ve Viranşehir ilçelerinde, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'na bağlı olarak başlatılan Sosyal Riski Azaltma Projesi kapsamında çocuklar için eğitim yardımı dağıtılacaktı. Siverek'te 10 bin, Viranşehir'de ise 15 bin 500 ilk ve ortaöğrenimde eğitim gören kız ve erkek çocuk önceden belirlenmişti. Bu çocuklara üç ayda bir verilen 18 ile 39 YTL arasında değişen yardımların dağıtımına dün başlandı. Sabah saatlerinden itibaren Viranşehir'de, PTT binası önünde toplanan kadınlar, kapılar açılınca izdiham yarattı.

Siverek'te de aynı yoksulluk manzarası vardı. Burada yaşanan izdihamda da bazı kadınlar yere düştü ve ezilme tehlikesi yaşadı. Bir kadın, "Saatlerce sırada bekleyince ister istemez herkes sıkıntı yaşıyor. Bunca sıkıntı 18 YTL için çekilmez ama yoksulluktan dolayı üç ayda bir bu sıkıntıya mecburen katlanıyoruz" diyordu. Çocukları ise mevsimlik işçi olarak okulların kapanmasından çok önce tarlaların yolunu tutacaktı.

ÜAK'ın, Prof. Şengör'ün YÖK üyeliği adaylığına ilişkin kararının Cumhurbaşkanlığı'na ulaşmadığı öğrenildi

Üniversitelerarası Kurulun (ÜAK) Prof. Dr. Celal Şengör'ün YÖK üyeliği adaylığına ilişkin kararının henüz Cumhurbaşkanlığı'na ulaşmadığı öğrenildi.

Üniversitelerarası Kurul, Prof Dr. Ethem Tolga'dan boşalan YÖK üyeliği için 24 Ocak Perşembe günü 16 aday arasından seçim yapmış, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Şengör'ü aday olarak belirlemişti.

ÜAK'ın Prof. Dr. Şengör'ün YÖK üyeliği adaylığına ilişkin kararı, henüz Cumhurbaşkanlığı'na ulaşmadı.

TSK'nın tarihinin ve yapısının anlatıldığı Genelkurmay’ın dördüncü prestij kitabı, geçen hafta tamamlandı ve Genelkurmay’a teslim edildi

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tarihinin ve yapısının anlatıldığı Genelkurmay'ın dördüncü prestij kitabı, geçen hafta tamamlandı ve Genelkurmay'a teslim edildi.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tanıtılmasını hedefleyen ve birincisi 1995, ikincisi 1999, üçüncüsü 2003 yılında yayımlanan Türk Silahlı Kuvvetleri Kitabı'nın son baskısı yayımlandı. Mönch Yayıncılık tarafından hazırlanan kitap kuşe kağıda, baştan sona renkli, 390 sayfa olarak basıldı. Türkçe ve İngilizce birlikte hazırlanan kitapta Türk Silahlı Kuvvetleri ve Savunma Konsepti dahil olmak üzere Kuvvet komutanlıkları ve Özel Kuvvetlerin özellikleri tarihleriyle beraber anlatılıyor. Kitapta 388 adet renkli fotoğraf ve 14 adet kuruluş şeması, grafik ve resim yer alıyor.

TSK'ya bağlı Askeri liseler ile Bando Astsubay Hazırlama Okullarına başvuruları başlıyor

Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde yer alan duyuruya göre, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları adına Askeri Liseler ile Bando Astsubay Hazırlama Okullarında öğrenim görmek isteyen öğrenciler için Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nce (ÖSYM) 27 Nisan 2008 tarihinde sınav yapılacak.

Sınava başvurular 11 Şubat'ta başlayacak ve 29 Şubat'ta sona erecek. Başvurular, il ve ilçe merkezlerinde bulunan ÖSYM sınav merkezi yöneticilikleri ile bazı ortaöğretim kurumlarında oluşturulacak Başvuru Merkezleri tarafından internet aracılığıyla alınacak. Başvuru merkezleri ÖSYM'nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden yayınlanacak.

Başvurmak isteyen adayların şu koşulları taşıması gerekiyor:

“-Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve erkek olmak,

-2004 yılında ilköğretim okulundan mezun olmak,

-En fazla 16 yaşında olmak,

-Halen Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilköğretim okullarının, 8. sınıfında okuyor olmak ve 2008 yılı Haziran döneminde doğrudan mezun olmak

-Okul bitirme derecesi Askeri Liseler için 3.50, Astsubay Hazırlama Okulları için 3.00 olmak.”

Adaylar, diğer koşulları sınav kılavuzundan öğrenebilecekler.

Yazılı sınav sonuçları, 2008 Mayıs ayının son haftasında adayların adreslerine gönderilecek olan sınav sonuç belgesiyle bildirilecek.

HARP OKULLARI VE MESLEK YÜKSEK OKULLARINA ÖĞRENCİ ALIMLARI

Harp okulları, Gülhane Askeri Tıp Fakültesi ile astsubay meslek yüksek okullarına başvuru koşulları da belirlendi.

Adaylarda, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma, hazırlık sınıf okutulan liselerden mezun olanlar için en fazla 20 (1988 ve sonrası doğumlu), diğer liselerden mezun olanlar için en fazla 19 (1989 ve sonrası doğumlu) yaşında olma şartları aranıyor.

Adaylar Genelkurmay Başkanlığı'nın www.tsk.mil.tr internet adresinden detaylı bilgiye ulaşabilecek.

10 milyon 675 bin ilköğretim öğrencisi, birinci dönemde 32 milyon 35 bin kitap okudu

Öğrenciler, bakanlığın belirlediği '100 Temel Eser'in dışında daha çok çizgi filmi yapılan Heidi, Peter Pan, Pinokyo gibi kitapları okudu.


Öğrencilerin sanal karnelerine öğretmenleri tarafından yazılan kitap isimlerine göre 2007-2008 öğretim yılının birinci döneminde her öğrenci ortalama 3 kitap okudu. Kitap okumada bir öğrenciye 7,8 kitap düşen Burdur ile 7,2 kitap düşen Isparta başı çekti. Bunları Karabük, Trabzon, Afyon ve Kütahya izledi. Bu illerde bir öğrenci ortalama 5'in üzerinde kitap okudu. En az kitap okunan iller ise öğrenci başına 1-2 kitap düşen Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Gaziantep ve Iğdır oldu. Milli Eğitim Bakanlığı'nın istatistiklerine göre ilköğretim öğrencileri birinci dönemde 'kitap kurdu' oldu. Bakanlığın belirlediği 100 Temel Eser'den sonra kitap okuma alışkanlığının arttığı görülürken, çoğu okuldaki kitap okuma saati de okuma alışkanlığını geliştirdi.

İlköğretim öğrencilerinin en çok okuduğu ilk dört kitap; Pinokyo, Heidi, Peter Pan ve Polyanna oldu. Pinokyo 300 bine yakın, Peter Pan, Heidi ve Polyanna ise 200 bine yakın sayıda okundu. Bunları 'Yalnız Efe, Falaka, Define Adası, Alice Harikalar Diyarında, Mutlu Prens, Kırmızı Başlıklı Kız, 80 Günde Devri Alem, Robin Hood, Çizmeli Kedi ve Ezop Masalları' izledi. Bu kitaplar 100 binden fazla öğrenci tarafından okundu. En çok okunanlar listesinin ilk 7 sırası ile ilk 50'nin 27'si, bakanlığın öğrenciler için belirlediği 100 Temel Eser içinden çıktı. 40 binin üzerinde okunan ilk 50 kitabın 23 tanesinin 100 Temel Eser'in dışında olması dikkat çekerken, bunlar da daha çok çizgi filmi yapılan çocuk kitapları oldu.

Türk toplumunun okuma alışkanlığı açısından iç açıcı durumda olmadığını hatırlatan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 40 milyon kişinin hiç kitap okumadığı Türkiye'de öğrencilerin bu durumu değiştirdiğini kaydetti. Okullarda kitap okuma saatleri olduğunu, velilerin de çocuklarının elinde kitap gördüğünü anlatan Bakan Çelik, tatillerde de öğrencilerden kitap okumalarını istedi. Düzenli kitap okuma alışkanlığı açısından diğer ülkelere göre Türkiye'nin durumunu 'hazin ve trajik' olarak değerlendiren Çelik, Türk toplumunun kitabın yerine televizyonu tercih ettiğini ifade etti. Kitap okumanın 'boş zaman işi' olmadığını vurgulayan Çelik, kitabın insanların bütün duyu organlarını işletmesini sağlarken televizyonun sadece göze hitap ettiğine dikkat çekti.


'Türkiye Okuyor'a Çankaya'dan destek

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün himayesinde, Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın koordinasyonunda düzenlenen "Türkiye Okuyor'' kampanyası, mart ayında başlayacak ve 4 yıl sürecek. Kampanyayla Türkiye'deki 3 milyon okuma yazma bilmeyen yetişkine okuma yazma öğretilmesi ve kitap okuma alışkanlığının artırılması hedefleniyor.