7 Ekim 2008 Salı

YÖK Heyeti Washington'da...

YÖK Başkanı Özcan ve YÖK üyelerinden oluşan heyet, ABD ile Türkiye arasında yükseköğretim alanındaki işbirliğini artırmak için Washington'da bulunuyor.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ve YÖK üyelerinden oluşan bir heyet, Türkiye ile ABD arasında yükseköğretim alanındaki ilişkileri güçlendirmek amacıyla ABD'ye düzenlenen ziyaret kapsamında Washington'da temaslarına başladı.

Özcan başkanlığındaki heyette YÖK üyeleri Prof. Dr. Atilla Eriş, Prof. Dr. Durmuş Günay, Ankara Üniversitesi Çankırı Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Sabahattin Balcı ve YÖK Başkan Danışmanı Doç. Dr. Talip Küçükcan bulunuyor.

Washington ve New York'u kapsayan, 15 Ekimde tamamlanması öngörülen temaslar çerçevesinde heyet önce Washington'da, ABD'nin akademik işlerden sorumlu Dışişleri Bakan yardımcılığı yetkililerinden Thomas A. Farrell, ABD'nin Eğitim ve Kültür İşleri Dışişleri Bakan yardımcısı Goli Ameri, ABD Dışişleri Bakanlığı Küresel Eğitim Programları Direktörü Paul Hiemstra, İngilizce Dili Programları Dairesi Direktörü John Connerly ile bir araya geldi.

Toplantılarda YÖK Başkanı Özcan'ın başkanlığındaki heyet, Amerikalı muhataplarıyla, Türkiye-ABD arasında eğitim ilişkilerinin geliştirilmesi çerçevesinde, Türkiye'de yeni açılan üniversitelerde İngilizce okutman sayısının artırılması, ABD üniversitelerinin Türkiye'de kampüs açması ve uzaktan eğitim konularını ele aldı. ABD'deki meslek yüksekokullarının yapısı hakkında bilgi edinilirken, teknoloji ve bilgi transferi konuları tartışıldı, Fulbright bursunun artırılması konuşuldu.

Heyet, daha sonra, Washington Metropolitan bölgesinde bulunan Maryland Üniversitesine geçerek, burada öğretim görevlileriyle görüşmelerde bulundu ve üniversitenin yapısı konusunda bilgi aldı.

Prof. Dr. Özcan başkanlığındaki heyetin, Washington, Philadelphia ve New York'taki bazı üniversiteler ve meslek yüksekokullarının temsilcileriyle görüşmelerde bulunması ve temaslarını tamamlamasının ardından, 16 Ekimde New York'tan Türkiye'ye hareketi öngörülüyor.

Ek Kontenjan Başvuruları Başlıyor...

Üniversitelerde yerleştirme sonrası boş kalan kontenjanlar için yapılacak ek yerleştirmeye başvurular yarın başlıyor.


Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), ÖSS merkezi yerleştirme sonucunda boş kalan kontenjanlar ile üniversitelere yeni tahsis edilen kontenjanlara ek yerleştirme yapacak. Ayrıca, üniversitelere kayıt işlemleri sonrasında boş kalan kontenjanlara da ek yerleştirme yapılacak.

Adaylar ek yerleştirme için hazırlanan kılavuza ÖSYM'nin "www.osym.gov.tr" internet adresinden ulaşabilecek.

Ek yerleştirmeye, merkezi yerleştirmede bir yükseköğretim programına yerleştirilmiş olan adaylar (Açıköğretim Fakültesinin kontenjansız programlarına yerleşenler hariç) başvuramayacak. Ek yerleştirmede tercih yapabilmek için hiçbir yere yerleştirilmemiş veya Açıköğretim Fakültesinin "kontenjansız programlarına yerleştirilmiş" olmak gerekiyor.

Üniversitelere merkezi yerleştirme sonucunda 17 bini ön lisans programlarında olmak üzere toplam 24 bin boş kontenjan kalmıştı. YÖK, üniversitelere toplam 8 bin 400 yeni ek kontenjan tahsis etmişti. Üniversitelerde, kayıtlardan sonra boş kalanlar hariç toplam 32 bin 400 kontenjan bulunuyor.

Ek yerleştirme ile üniversitelere girmeye hak kazanan adaylar, 20-22 Ekim arasında kayıt yaptıracak.

ÖĞRETMENLERE GÖRE TÜRKİYE EĞİTİMDE YERİNDE SAYIYOR

Hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı, Eğitim Konusunda Dünya Standartlarının Yakalandığını Açıklamasına Karşın, Öğretmenler Bu Fikri Onaylamıyor. Okullarda Görev Yapan Öğretmenlerin Yüzde 79'u Milli Eğitim Bakanlığı'nın Yönlendirdiği Ulusal Eğitim Sisteminin İçeriğinin, Öğretim Materyalleri ve Çalışma Yöntemleri Temelinde Dünyadaki Son Gelişmeleri Takip Edemediğine İnanıyor.



Eğitim-İş'in öğretmenler arasında yaptığı anket çalışması, öğretmenlerin, eğitim sistemine güvenmediğini ve eğitim ile ilgili tüm yeni çalışmaların öğretmenlerden görüş alınmadan uygulanmaya çalışıldığını ortaya koydu. Öğretmenlere göre eğitim sistemi öğrencilerin temel gereksinimlerini bile karşılamaktan uzak olurken, Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda ayrımcılığı engelleyecek önlemleri bile almaktan çok uzak.
Eğitim-İş tarafından Kocaeli, Adıyaman, Isparta, Zonguldak, Konya, Muğla, Aydın, Kırşehir, Adana, Artvin illerinde eğitim çalışanları arasında yapılan anket, öğretmenlerin, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından uygulanan eğitim sistemine güvenmediğini ortaya koydu. Öğretmenler, öğretim programlarının hazırlanmasında Milli Eğitim Bakanlığı'nın danışma, görüş alma, birlikte görüş oluşturma, birlikte karar alma gibi katılımcı süreçlere yer vermediği görüşünde birleşti.

-İLKÖĞRETİM PROGRAMI ÖĞRETMENDEN GÖRÜŞ ALINMADAN HAZIRLANDI-

Ankete göre, öğretmenlerin yüzde 97'si ilköğretim kademesi öğretim programları hazırlanması sürecinde görüşlerinin alınmadığını, yüzde 83'ü, ilköğretim kademesi öğretim programları değişikliklerinin tutarlı bir sistem bütünlüğü içinde hazırlanmadığını düşünüyor. İlköğretim kademesi öğretim programları değişikliğinin eğitimciler ve toplum için zihniyet değişimini sağlayacak yapısal bir boyutu olmadığına inanan öğretmenlerin oranı yüzde 87'yi bulurken, öğretim programları değişikliğinin temel ilkeleri üzerinde eğitimcilerin uzlaşmasının sağlanmadığını düşünen öğretmenlerin oranı ise yüzde 91 oldu. Öğretmenler, yeni program çerçevesinde kendilerinin bilgilendirilmediği görüşünde de birleştiler.

-MEB, ÇOCUKLARIN OKULA ERİŞİMİNE DESTEK VERMİYOR-

Ankete göre, öğretmenlerin yüzde 79'u kırsal yerleşim alanındaki çocukların okula erişebilmesi için gerekli olanak ve desteğin de verilmediğini açıklarken, bakanlığın kentlerde düşük gelir düzeyindeki ailelerin çocuklarının okula erişebilmesi için gerekli olanak ve desteği vermediğine inanan öğretmenlerin oranı ise yüzde 81 oldu. Öğretmenlerin yüzde 78'i ise Milli Eğitim Bakanlığınca, özel eğitim gereksinimli çocukların okula erişebilmesi için gerekli olanak ve desteğin sağlanmadığını bildirirken, bu konuda bilinçlendirme de yapmadığını savundu.

-MEB İNANÇ AYRIMCILIĞINA ENGEL OLMUYOR-

Öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı'nın çalışan, madde bağımlılığı olan, sokakta yaşayan çocukların okula erişimini sağlayacak ulusal bir stratejisi bulunmadığına işaret ederken, çocuğun ailesinin durumları, dini inançları, etkinlikleri nedeniyle ayrımcılığa uğraması karşısında bakanlığını gerekli tedbirleri almadığı görüşünde birleşti. Ankete göre, öğretmenlerin yüzde 85'i Milli Eğitim Bakanlığı'nın çocuğun ana babasının, yasal vasilerinin veya ailesinin öteki üyelerinin inançları nedeniyle her türlü ayrımcılığa ve cezaya tabi tutulmasına karşı etkili bir biçimde korunması için gerekli önlemleri almadığını söyledi.

-EĞİTİM SİSTEMİ ÇAĞIN GERİSİNDE-

Öğretmenler yüzde 82'si eğitim sisteminin kalitesinin izlenmesi, ölçülmesi ve değerlendirilmesinde kullanılan nesnel olarak geliştirilmiş standartların bulunmadığını söylerken, yüzde 87'si bu konuda uzlaşma bile sağlanamadığını açıkladı.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın dünya ve Türkiye'deki pedagojik kuram ve uygulamalardaki son gelişmeleri zamanında saptayıp, öğretmenlerin yararlanmasına sunabilen bir eğitim destek sisteminin bulanmadığına inanan öğretmenlerin oranı yüzde 90 gibi büyük bir kısmını bulurken, eğitim sisteminin öğretim programlarının içeriği, öğretim materyalleri ve çalışma yöntemleri temelinde dünyadaki son gelişmelerle uyum bakımından güncel olmadığına inanan öğretmenlerin oranı ise yüzde 79 oldu.

-EĞİTİM SİSTEMİ ÖĞRENCİLERE GEREKLİ ŞEYLERİ VERMİYOR-

Ulusal eğitim sisteminin öğrencilerin güvenlik, sağlık, taktir edilme gibi temel gereksinimlerini karşılamaktan uzak olduğuna inanan öğretmenlerin oranı ise yüzde 79 gibi büyük bir oran olurken, sistemin topluma yararlı olmaları için öğrencilere gerekli olan şeyleri öğrenmelerinde yardımcı olmadığını savunan öğretmenlerin oranı ise yüzde 65'i buldu.

Öğretmenler eğitim sistemini geliştirmeye yönelik çalışmalarda Bakanlıkça benimsenen anlayışa ise katılmıyor. Öğretmenlerin yüzde 83'ü bakanlığın anlayışını benimsemezken, eğitim sistemini geliştirmeye yönelik uygulamaların izleme ve değerlendirme sonuçlarına göre yapılmadığına inanan öğretmen oranı ise yüzde 83'e kadar çıktı.

-OKS ÖĞRETMENLERDEN DESTEK GÖRMÜYOR-

Milli Eğitim Bakanlığı'nın orta öğretime geçiş sistemi (OGES), seviye belirleme sınavı boyutunun öğrenci merkezli, yapılandırmacı ve öğrencinin öğrenmeyi öğrenmesine odaklı olmadığını söyleyen öğretmenlerin oranı ise yüzde 76 oldu. Yeni sistemin kısmen etkili olduğuna inanan öğretmen oranı yüzde 18 olurken, yüzde 6'sı ise programın öğrenci merkezli, yapılandırmacı ve öğrencinin öğrenmeyi öğrenmesine odaklı olduğuna inanıyor.