25 Şubat 2009 Çarşamba

Bir Yılda 5 Kitap!...

Ankara'da yapılan araştırmada üniversite öğrencilerinin yüzde 46'sının bir yıl içinde en fazla 5 kitap okuduğu belirlendi.

Erzurum Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü öğretim üyeleri Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Odabaş ve Yrd. Doç. Dr Coşkun Polat ile Ankara Üniversitesi Sosyoloji bölümü araştırma görevlisi Yonca Odabaş tarafından yapılan ''Üniversite Öğrencilerinin Okuma Alışkanlığı: Ankara Üniversitesi Örneği'' konulu bilimsel çalışmada, üniversite öğrencilerinin yeterli okuma alışkanlığına sahip olmadığı tespit edildi. Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Odabaş, bilimsel çalışmalarında Ankara Üniversitesi'nde eğitim gören 153'ü kız 304 öğrenciyle yaptıklarını, bu öğrencilerin 151'nin fen, 153'ünün de sosyal bilim eğitimi gördüğünü söyledi. ÜNİVERSİTELİ BİLE OKUMUYOR Yılda okuduğu kitap sayısı 5'i geçmeyen az, 6 ile 11 kitap arasında okuyanların orta, 12'yi aşan kitap okuyanların ise çok okuyan okur tipi olarak nitelendirildiğini ifade eden Odabaş, yaptıkları çalışmada, üniversite öğrencilerin yüzde 46'sının bir yıl içinde en fazla beş kitap okuduklarını belirlediklerini söyledi. Öğrencilerin yüzde 4.5'inin hiç kitap okumadıklarını beyan ettiklerini anlatan Odabaş, ''Öğrencilerin sadece yüzde 11'i üst düzey okuma alışkanlığına sahip olduğunu belirledik. Orta düzey kitap okuma alışkanlığına sahip öğrenci oranı ise yüzde 38.5 oldu'' şeklinde konuştu. KIZ-ERKEK FARKI YOK AMA Kız ve erkek öğrenciler arasında da kitap okuma oranı açısından anlamlı bir fark bulmadıklarına dikkati çeken Odabaş, ''Alt düzey ve orta düzey okuma alışkanlıklarında erkek ve kız öğrenciler arasında erkeklerin daha az okuduklarının gösteren bir ilişkinin varlığından söz edilebilir. Ayrıca bir yıl içinde hiç okumayan erkek öğrenciler, kız öğrencilerden yarı yarıya fazladır'' şeklinde konuştu. OKUMAYA AYRILAN SÜRE Çalışmada, öğrencilerin günlük okumaya ayırdıkları süreyi de belirlediklerini ifade eden Odabaş, öğrencilerin yüzde 14'nün okuma için günlük 2 saatten fazla zaman ayırdıklarını belirtti. Üniversite öğrencilerinin yüzde 35'nin okumaya 1-2 saat, yüzde 38'nin yarım saat ila 1 saat arasında, yüzde 13'nün de en fazla yarım saat ayırdıklarını söyledi. Odabaş, çalışmada sosyal bilim öğrencilerinin fen bilim öğrencilerine göre daha fazla okumaya süre ayırdıklarını da kaydetti. ENGELLER Yaptıkları bilimsel çalışma için düzenledikleri ankette öğrencilere okuma alışkanlığı kazanma ve bu alışkanlığı sürdürme konusunda karşı karşıya kaldıkları en önemli engelin ne olduğu da sorduklarını kaydeden Odabaş, şunları söyledi: ''Öğrencilerin yüzde 34.5'i bir işte çalışıyor olmaları nedeniyle okuyamadıklarını belirtmişlerdir. Kitap pahalılığı ve gelir düşüklüğü nedeniyle okumalarına engel olarak ekonomik koşulları ileri süren öğrencilerin oranı ise yüzde 15'dir. Ama çalışmamızda sosyoekonomik bakımdan orta üstü ve üst sıralarda yer alan öğrencilerin 6 ve üzeri kitap okuyanların orta altı sosyoekonomik düzeyli öğrencilerden daha düşük bir okuma alışkanlığına sahip olması dikkate değer bir durumdur. 12'den çok kitap okuyan öğrenci grubuna bakıldığında ise sosyoekonomik bakımdan alt ve üst sıralarda yer alan öğrencilerin sosyoekonomik bakımdan orta altı ve orta üstü gruba göre oldukça düşük okuma yüzdesine sahip olduğu görülmektedir. Ancak alt ve üst gelir grubunun oldukça yakın değerlere sahip olması okuma davranışı konusunda sosyoekonomik koşulların öğrenciler arasında derin bir farka neden olmadığını göstermektedir.'' ÖĞRENCİLERİN KÜTÜPHANE KULLANMA KONUSUNDAKİ TUTUMLARI Üniversite öğrencilerinin yüzde 3.5'inin her gün, yüzde 15.5'inin ise hafta bir kütüphane gittiğini belirlediklerini söyleyen Odabaş, öğrenciler arasında her ay kütüphaneye gidenlerin oranının yüzde 16, nadiren gidenlerin oranın ise yüzde 64 olduğunu ifade etti. Öğrencilerin yüzde 72'sinin kütüphanelerden yılda en fazla üç kitap ödünç aldığını da kaydeden Odabaş, sadece yüzde 1.5'inin yıl içinde 16'dan fazla kitap aldığını belirtti.

Dünya Nasreddin Hoca İle Gülüyor

Ünlü mizah ustası Nasreddin Hoca'nın fıkralarının yer aldığı Almanca, İngilizce, Arapça gibi farklı dillerde basılan kitaplar, yabancılardan büyük ilgi görüyor.

Konya'nın Akşehir ilçe Belediye Başkanı Mustafa Baloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüm insanlığa hoşgörü, kardeşlik, barış ve iyimserliği öneren gül-düşün ustası Nasreddin Hoca'nın dünyaya tanıtımı noktasında belediye olarak birçok hizmete imza attıklarını söyledi. Nasreddin Hoca'nın hayatının ve fıkralarının yer aldığı çeşitli kitaplar bastırdıklarını ifade eden Baloğlu, “Bunlar arasında 'Tüm yönleriyle Nasreddin Hoca', 'Anadolu ve dünya bilgesi Nasreddin Hoca', 'Dünyaya gülmek', 'Nasreddin Hoca fıkraları', 'Nasreddin Hoca Figürlü El Sanatları kitabı', 'Menakıb-ı Nasreddin Hoca' gibi eserler yer alıyor” dedi. FIKRA KİTAPLARINA YABANCILARDAN YOĞUN TALEP VAR Baloğlu, daha önce Nasreddin Hoca'nın fıkralarının yer aldığı ve hayatının anlatıldığı Arapça, İngilizce, Almanca ve Hollandaca olmak üzere 4 dilde kitaplar bastırdıklarını belirterek, şunları kaydetti: “Bastırdığımız bu kitapları yurt dışında Hollanda, Fransa, Belçika, Türkmenistan, Almanya, Kırgızıstan, İran gibi birçok ülkeye gönderdik. Elçiliklerimiz aracılığıyla bunların dağıtımını sağladık. Fıkra kitapları için yabancılardan yoğun talep alıyoruz. Dağıtılan bu kitaplar Nasreddin Hoca'nın tanıtımı açısından çok etkili oldu. Çocuklar Nasreddin Hoca'yı öğrendi. Hoca ile ilgili kitapları okuyanlar, Nasreddin Hoca'ya ilgi duymaya, onun hayatını araştırmaya başladılar.” NASREDDİN HOCA İLE İLGİLİ BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR ARTTI Yaptıkları araştırmalarda, internette, kütüphanelerde, Hoca'yla ilgili yazıların, öğrencilerin kompozisyon ödevlerinin, bilimsel çalışmaların sayısının arttığını tespit ettiklerini dile getiren Baloğlu, “Bu fıkra kitapları sayesinde yabancılar, mizahı konu alan, güldürürken düşündüren bir Türk bilge olduğunun farkına vardılar. Artık sadece Türkiye'de değil, dünyanın birçok ülkesinde Nasreddin Hoca çok iyi biliniyor ve tanınıyor. Yani dünya Nasreddin Hoca'nın fıkralarıyla gülüyor” diye konuştu. Baloğlu, Nasredin Hoca'yı tüm dünyaya gerçek kimliğiyle tanıtmak için bundan sonra da çalışacaklarını bildirdi. NASREDDİN HOCA ADINA YARIŞMALAR Nasreddin Hoca ve Turizm Derneği Başkanı Taner Serin ise Hoca'nın felsefesinin dünya görüşü ve mizah anlayışının daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla her yıl çeşitli faaliyetler gerçekleştirdiklerini söyledi. Her yıl Nasreddin Hoca ile ilgili ilköğretim okulu öğrencilerine yönelik mizah üzerine karikatür, resim ve afiş yarışmaları düzenlediklerini anımsatan Serin, 2007 yılında da uluslararası çapta Nasreddin Hoca fotoğraf yarışması düzenlediklerini bildirdi. Akşehir Belediyesinin de farklı dillerde basılan fıkra kitapları olduğunu anlatan Serin, sivil toplum kuruluşları ve resmi kurumların yaptıkları çalışmalar sayesinde dünya çapında Nasreddin Hoca'ya olan ilginin ciddi şekilde arttığını kaydetti.

8 Bin 285 Kişinin Görev Yerleri Belli Oldu...

Milli Eğitim Bakanlığı, 2009-1 öğretmen atamalarında 7 bin 81'i kadrolu olmak üzere, toplam 8 bin 141 öğretmen atadı.

Milli Eğitim Bakanlığı, 2009-1 öğretmen atamalarında 7 bin 81'i kadrolu olmak üzere, toplam 8 bin 141 öğretmen atadı. Milli Eğitim Bakanlığı'nda Bakan Hüseyin Çelik'in katılımıyla gerçekleştirilen atama töreninde, 8 bin 141 öğretmenin ataması yapıldı. Bilgisayar ortamında yapılan atamaların 834'ü açıktan atama, 48'i milli sporcu, 86'sı kurumlar arası atama, 492'si kurayla atama, 7 bin 81'si ise kadrolu olarak yapıldı.

Kız Öğrenciye Reis Dayağı...

Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğrencisi Gamze Ö. (24), kantinden çıkmaması üzerine, bir grup öğrenci tarafından darp edildiği iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

Sanat Tarihi Bölümü öğrencisi Gamze Ö., suç duyurusu dilekçesini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdi. Gamze Ö., Ankara Adalet Sarayında gazetecilere yaptığı açıklamada, bir arkadaşıyla birlikte bugün fakülte kantininde oturduğu sırada, bir grup öğrencinin yanlarına gelerek kantinden çıkmalarını istediğini savundu. Gamze Ö., şunları kaydetti: “Bunu neden istediklerini sorunca, fakülte reisi devir-teslimi için toplantı yapacaklarını söylediler. İtiraz ettim. Beni tartaklamaya başladılar ve küfür ettiler. Karşı koymaya çalışınca 5-6 kişilik bir grup, yumruk ve tekmelerle bana saldırdı. Yere düştüm ve başıma darbe aldım.” Görevlilerin araya girmelerinin ardından kantinden çıktıklarını ifade eden Gamze Ö., Adli Tıp Kurumundan, “başında ödem ve göğsünde darbe sonucu hiperemi oluştuğuna ilişkin rapor aldığını” bildirdi.