24 Eylül 2009 Perşembe

Bakın Okulu Kimler Temizliyor...

Eğitime bütçeden ayrılan payların ortalama yüzde 65’inin personel harcamalarına ayrılması, eğitimin finansmanını öğrencilerin, dolayısıyla velilerin omuzlarına yıkıyor

Milyonlarca öğrenci dün ders başı yaparken, velilerin de zorlu süreci başladı. Sözde 'parasız' olan eğitimin yükü, bu yıl da velinin sırtında olacak. Velinin okula ödediği para kayıtla başlıyor, eğitim yılı bitene kadar devam ediyor. En az 100 TL kayıt parası veren veliler, ardından etüt, teknoloji, küçük bakım, hizmetli, memur maaşları derken yılda ortalama 2 bin TL'yi okula veriyor. Bazı veliler ise, istenen paraları ödeyemediği için okulun temizlik ve bakım onarım gibi işlerine yardımcı oluyor. Devletin eğitim harcaması az Eğitim kademelerine göre öğrenci başına yapılan harcamalarda Türkiye, OECD ülkeleri arasında en son sırada yer alıyor. OECD rakamlarına göre, Türkiye'de devletin öğrenci başına yaptığı yıllık eğitim harcaması miktarı ilköğretimde 1130 ABD doları, ortaöğretimde 1834 ABD doları, yükseköğretimde 4 bin 648 ABD doları. İlköğretimden yükseköğretime kadar yıl bazında öğrencilere yapılan ortalama kamusal harcamada Türkiye 35 OECD üyesi ülke arasında en alt sırada yer alıyor. Söz konusu harcama Almanya'da 7925, Slovenya'da 7869, Portekiz'de 6624, Çek Cumhuriyeti'nde 5174 iken, Türkiye'de 1614 dolar. OECD üyesi ülkelerin ortalaması ise 7840 dolar. Eğitim-Sen'in hazırladığı “2009-2010 Eğitim Öğretim Yılı Başında Eğitimin Durumu” başlıklı raporda, eğitimin maliyetinin giderek öğrenci ve velilerin sırtına yüklendiği, Türkiye'de eğitime ayrılan payın ekonomik açıdan Türkiye'nin çok gerisinde kalan Barbaros Adaları, Fildişi Sahilleri, Vanuatu gibi ülkelerin dahi gerisinde kaldığı belirtiliyor. İşte velinin zorlu süreci - 100 TL'den başlayan bağış. Bu paralarla okulda görev yapan temizlik çalışanlarının maaşları ödeniyor. - Etüt ücreti: 400 - 600 TL. - Kıyafet, kırtasiye (pek çok okul kendisi satıyor): 250 TL - Beslenme: Kantin için verilen harçlıklar aylık 40-80 lira. - Teknoloji parası: Projeksiyon, bilgisayar almak veya parçalarını yenilemek için bir sınıftan alınan para 4 bin lira civarında. Bu rakam öğrenci sayısına göre bölünüyor. - Öğrenci servisi: Mesafeye göre ücret değişmekle birlikte ortalama 150 TL. - Spor malzemeleri parası: İlköğretim 1. kademe için yılda 5, 2. kademe için 10 TL. - Katkı payı: Yeni kayıt sırasında 100 TL civarında bir para okulun küçük bakım ve onarımı için alınıyor. - Sosyal sanatsal etkinlikler gideri: Gezi veya tiyatro gibi etkinliklerin bilet ücretleri. - Öğrenci pasosu: Ortalama 5 TL. Veliler cam sildi, öğretmenler yardım etti Sivas'ta yaz tatilinin ardından tadilata alınan ve yenileme çalışmaları yapılan Kanuni İlköğretim Okulu'nun temizliği 2009-2010 eğitim-öğretim yılının ilk gününe yetişmeyince, halk seferber oldu. Öğrenci velileri ellerinde paspas ve bezlerle okulun içini temizlerken, öğrenciler okul bahçesinde bekletildi. Öte yandan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun bir soru önergesine verdiği yanıta göre geçen yıl okulların temizlikçi ihtiyacını gidermek için velilerin cebinden 75 milyon TL çıktı.

Andımız'ı Kaldırmak İçin Bir Çalışma Yok...

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, 2009-2010 eğitim-öğretim yılının ilk dersini "ayrımcılık" konusunda verdi.

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, yaklaşık 15 milyon öğrenci ile 600 bin öğretmenin ders başı yaptığı 2009-2010 eğitim-öğretim yılının ilk dersini "ayrımcılık" konusunda verdi. Çubukçu Okullarda öğrenciler tarafından okunan 'Andımız'ın kaldırılması için bir çalışma içinde olmadıklarını belirtti. İstanbul Beşiktaş'taki İsmail Tarman İlköğretim Okulu'nda düzenlenen yeni eğitim-öğretim yılı açılış törenine katılan Çubukçu, ayrımcılık konusunu işlediğui dersin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin "Demokratik açılım çerçevesinde 'Andımız'ın kaldırılacağı" iddialarını" hatırlatması üzerine Çubukçu "Böyle bir çalışma yok. Olduğu zaman söyleriz" diye konuştu. Bu arada, 'Andımız'a yönelik itirazlar, okulların açılması dolayısıyla bazı sivil toplum örgütleri tarafından bir kez daha dile getirildi. Kurdi-Der Van Şubesi Başkanı Levent Ürün, Van'ın Hacıbekir Mahallesi'ndeki Dumlupınar İlköğretim Okulu önünde gerçekleştirdikleri eylemde, ana dilleri Kürtçe olan çocukların okullarda okudukları 'Andımız'da geçen 'Varlığım Türk varlığına armağan olsun' ile 'Ne mutlu Türküm Diyene' cümlelerinin değiştirilmesini istedi. Mazlum- Der Diyarbakır Şubesi de bir basın açıklaması düzenleyerek Anrımız'ın kaldırımsanı isteyerek Türkiye Cumhuriyeti, Türk etnik kimliğiyle bareber, otuzu aşkın diğer etnik kimlikleri barındıran çok kimlikli bir mozaiktir" dedi. BEN AYRIMCILIK GÖRMEDİM AMA... Çubukçu, verdiği ayrımcılık dersinde "Ben cinsiyetimden dolayı bir ayrımcılığa uğramadığım için bugün bu noktadayım. Bu ülkede benimle aynı şansa sahip olmayan sayısız kız çocuğu var" dedi. Okulların sırayı, dersi, bilgiyi, silgiyi, simidi, düşünceyi, sevinci, korkuyu, başarıyı paylaşmanın mekanı olduğunu söyleyen Çubukçu, "Çocukların, geleceğin Türkiyesi'nde ayrımcı unsurlar barındırmayan, bir başkasını ötekileştirmeyen, bireyler olmasını istiyorum" diye konuştu.

Öğretmenlere Ödenek Müjdesi

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, öğretim yılına hazırlık ödeneğinin öğretmenlere ödenmesini istedi.
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, 515 TL'lik öğretim yılına hazırlık ödeneğinin yarından itibaren öğretmenlere ödenmesini istedi. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, eğitim öğretim hizmetleri sınıfına dahil öğretmen unvanlı kadrolarda görevli olup, filen öğretmenlik yapanlara (ilköğretim ve okul müdürler ile yardımcıları, cezaevi okullarında çalışan öğretmenler, yönetici, eğitim uzmanı ve eğitim uzman yardımcıları dahil, ilköğretim müfettişleri hariç) 515 TL öğretim yılına hazırlık ödeneğinin yarından itibaren ödenmesini istedi. Öğretim yılına hazırlık ödeneği, geçen yıl 475 TL olarak belirlenmişti.

Çubukçu'dan 'Seçmeli Ders' Önerisi

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, öğrencilerden ilköğretim 6, 7 ve 8. sınıflarda seçmeli olarak okutulan ''Medya Okuryazarlığı'' dersini tercih etmelerini önerdi.

Çubukçu, Medya Okuryazarlığı dersi ile ilgili oluşturulan internet sitesinde mesaj yayımladı. Mesajında, Türkiye'nin son 20 yılına damga vuran en önemli gelişmelerden birinin iletişim alanında gerçekleştiğini ifade eden Çubukçu, ''Okuyarak değil, dinleyerek ve görerek öğrenmeyi seven bir toplum olduğumuz düşünülecek olursa, 20. yüzyılın insan hayatını değiştiren en büyük icatlarından olan radyo ve televizyonun toplumu etkilemekteki yeri ve önemi daha iyi ortaya çıkacaktır'' dedi. Çubukçu, Türkiye'de sayıları her geçen gün artan ulusal, bölgesel ve yerel televizyon kanallarının ve yüzde 90'ların üzerindeki televizyon izlenme oranlarının da televizyonun Türk ailesinin temel referans noktalarından biri haline geldiğini ortaya koyduğunu belirtti. -''KÖRELTİYOR''- Televizyonun, ''sahip olduğu yüksek anlatım kabiliyeti ile toplumun her kesimine uygun tutum ve kanaatler geliştirdiğini, bunları benimsettiğini ve yaygınlaştırdığını'' dile getiren Çubukçu, şöyle devam etti: ''Türk ailesinin nesilden nesile aktararak günümüze taşıdığı insani ve etik değerler, televizyonun güçlü söylemi karşısında önemini kaybetmektedir. Bir başka ifadeyle kitle iletişim araçları ve özellikle televizyon, ailenin değer üretme kabiliyetini köreltmektedir. Çocuklar artık anne babalarını ya da öğretmenlerini değil televizyon kahramanlarını model olarak benimsemekte, onlarla özdeşim kurmaktadır. Üzülerek söylemek gerekir ki televizyon hayatımızı, bizim ona atfettiğimiz önemden de fazla etkilemektedir. Televizyon, internet ve benzerleri, çocuğun yakın çevresini oluşturan okul dışı ortamlar, okulların en büyük rakibi haline gelmiş bulunmaktadır. Dolayısıyla okul öğrenmelerini etkisizleştiren bu tür süreçleri disipline etmenin yolu da yine eğitimden geçmektedir. Çocuklarımız, her gün asgari 4-5 saatlik sürelerle televizyonun her türlü olumsuz görüntü ve içeriğine maruz kalıyor. Bu probleme çözüm üretmek, başta eğitimciler olmak üzere medya çalışanları ile tüm kişi ve kurumların en öncelikli görevlerinden biridir.'' Milli Eğitim Bakanlığı ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun ortaklaşa yürüttükleri Medya Okuryazarlığı dersinin de bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini belirten Çubukçu, dersin 2006-2007 eğitim öğretim yılında 5 ilköğretim okulunda pilot uygulanmaya başladığını, 2007-2008 eğitim öğretim yılında 425 bin, 2008-2009 eğitim öğretim yılında da 1 milyon 20 bin öğrenci tarafından seçildiğini anlattı. Çubukçu, şunları kaydetti: ''Velilerimizin sağduyusu ve eğitim yöneticilerimizin gösterecekleri liderlik sayesinde 2009-2010 Öğretim Yılında da Medya Okuryazarlığı dersinin hemen tüm ilköğretim ikinci kademe öğrencilerimiz tarafından bir fırsat olarak değerlendirileceğine inanıyorum. Dileğimiz Medya Okuryazarlığı dersinin birçok gelişmiş ülkede olduğu gibi zorunlu ders olmasıdır. Medya Okuryazarlığı eğitimi ile yayınlanan programların olası zararlarından çocuklarımızın en az etkilenmeleri sağlanmaya çalışılırken, medyadan da çocuklara ve gençlere kötü örnek olacak, onların fiziksel ve zihinsel gelişimini olumsuz etkileyebilecek yayınlara karşı daha duyarlı davranmalarını bekliyoruz.''

Silivri'de Okullar Haftaya Açılacak

İstanbul'un Silivri ilçesinde, sel suları dolduğu için okullar haftaya açılıyor..

İstanbul'un Silivri ilçesinde, sel suları dolduğu için hasar gören 9 okulda, yeni eğitim öğretim dönemine 28 Eylül Pazartesi günü başlanacağı bildirildi. Silivri Kaymakamı Ahmet Mesut Demirkol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sel nedeniyle ilçedeki 5 ilköğretim okulu ile 3 lise ve 1 zihinsel engelliler okulunun hasar gördüğünü söyledi. Bazı okulların bodrum, bazılarının ise zemin katlarının suyla dolduğunu kaydeden Demirkol, ''O günden sonra okullarımızın bir an önce onarılması için çalışmalara başladık. Ancak çalışmalar yetiştirilemedi. Bu nedenle ilçemizdeki 9 okulda yeni eğitim öğretim sezonu 28 Eylülde başlayacak'' dedi. Okul binalarındaki sel sularını tahliye çalışmalarının tamamlandığını bildiren Silivri Kaymakamı Demirkol, ''Ancak elektrik ve ısıtma tesisatlarındaki bakım ve onarım işlemleri sürüyor. Pazartesi günü çocuklarımız okullarına gidecektir'' diye konuştu. Çatalca Kaymakamı Yüksel Ayhan ise ilçede 11 okulun selde zarar gördüğünü, ancak yaptıkları çalışmalar sonucunda okulların zamanında açıldığını söyledi. Bu arada, sel baskınlarının yaşandığı Başakşehir ve Küçükçekmece ilçelerinde kapalı okul olmadığı belirtildi.

Silivri'de Okullar Haftaya Açılacak...

İstanbul'un Silivri ilçesinde, sel suları dolduğu için okullar haftaya açılıyor..

İstanbul'un Silivri ilçesinde, sel suları dolduğu için hasar gören 9 okulda, yeni eğitim öğretim dönemine 28 Eylül Pazartesi günü başlanacağı bildirildi. Silivri Kaymakamı Ahmet Mesut Demirkol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sel nedeniyle ilçedeki 5 ilköğretim okulu ile 3 lise ve 1 zihinsel engelliler okulunun hasar gördüğünü söyledi. Bazı okulların bodrum, bazılarının ise zemin katlarının suyla dolduğunu kaydeden Demirkol, ''O günden sonra okullarımızın bir an önce onarılması için çalışmalara başladık. Ancak çalışmalar yetiştirilemedi. Bu nedenle ilçemizdeki 9 okulda yeni eğitim öğretim sezonu 28 Eylülde başlayacak'' dedi. Okul binalarındaki sel sularını tahliye çalışmalarının tamamlandığını bildiren Silivri Kaymakamı Demirkol, ''Ancak elektrik ve ısıtma tesisatlarındaki bakım ve onarım işlemleri sürüyor. Pazartesi günü çocuklarımız okullarına gidecektir'' diye konuştu. Çatalca Kaymakamı Yüksel Ayhan ise ilçede 11 okulun selde zarar gördüğünü, ancak yaptıkları çalışmalar sonucunda okulların zamanında açıldığını söyledi. Bu arada, sel baskınlarının yaşandığı Başakşehir ve Küçükçekmece ilçelerinde kapalı okul olmadığı belirtildi.