30 Aralık 2009 Çarşamba

YurtKur'dan Eşek Eti Açıklaması...

Yurtkurdan Adana Fevzi Çakmak öğrenci yurdunda eşek eti açıklaması.

YURTKUR Genel Müdürü Hasan Albayrak, YURTKUR'a bağlı Adana Fevzi Çakmak Öğrenci Yurdu ile ilgili olarak, sadece kebap yapılan çiğ kıymada tek tırnaklı hayvan eti karışımının olduğunun tespit edildiği ve işletmecinin sözleşmesinin fesh edildiği bildirildi. Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (YURTKUR) Genel Müdürü Hasan Albayrak, kurumlarına bağlı Adana Fevzi Çakmak Öğrenci Yurdu ile ilgili olarak, sadece kebap yapılan çiğ kıymada tek tırnaklı hayvan eti karışımının olduğunun tespit edildiği ve işletmecinin sözleşmesinin fesh edildiği bildirildi. Albayrak, yaptığı yazılı açıklamada, bölge ve yurt müdürlüklerinin talebi doğrultusunda YURTKUR işletmelerinin ilgili sağlık kuruluşları ve Tarım İl Müdürlükleri tarafından da periyodik olarak denetlendiğini belirtti. Albayrak, 22 Aralık'ta YURTKUR'a gönderilen rapordan, Adana Tarım İl Müdürlüğü'nün Adana Fevzi Çakmak Öğrenci Yurdu lokanta kantin işletmesinden alınan numunelerde lokanta kısmında satılan yemeklerin normal çıktığının ancak kebap yapılan çiğ kıymada tek tırnaklı hayvan eti karışımının olduğunun anlaşıldığını kaydetti. Albayrak, ayrıca, aynı gün işletmecinin sözleşmesinin bildirimsiz olarak fesh edildiği ve YURTKUR'da bulunan depozitosunun irat kaydedilerek işine son verildiği de belirtilerek öğrencilerin mağdur edilmemesi için aynı gün yeni bir işleticinin hizmete başlatıldığını bildirdi. Öğrencilerin sağlıklı, dengeli ve hijyenik şartlara uygun olarak beslenmesi için her tür tedbirin alındığına değinen Albayrak, bu konuda diğer ilgili kuruluşlarla koordineli çalışmaların sürdürüleceği de kaydetti.

Üniversite Sınav Tarihleri Belli Oldu...

YÖK Genel Kurulu, üniversiteye giriş başvuru ve sınav tarihlerini açıkladı.
Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ile Lisans Yerleştirme Sınavı'na (LYS) ilişkin kılavuzu görüşerek karara bağladı. Buna göre, YGS için 18 Ocak-12 Şubat, LYS için ise 5-14 Mayıs tarihlerinde başvuru alınacak. YGS 11 Nisan'da, LYS ise 19-20 Haziran ve 26-27 Haziran 2010'da yapılacak. Diyanet'ten üniversite müjdesi Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul'da 'Ön Asya Üniversitesi' adıyla bir okul kurmak için YÖK'e başvurdu. YÖK, din eğitimi alanında söz sahibi olacak üniversite için destek isteyen vakıfa olumlu cevap verirken, kanun çıkarılması için teklifi Milli Eğitim Bakanlığı'na gönderme kararı aldı.

Öğrencilere Eşek Eti Yedirmişler...

Adana'da YURTKUR'a bağlı bir öğrenci yurdu ve iki hastanenin yemek ihalesini alan firmanın at ve eşek eti kullandığı ortaya çıktı.
Yerel Kent Gazetesi'nin duyurduğu skandalı Adana Valisi İlhan Atış da doğruladı. Kredi ve Yurtlar Kurumu Adana Bölge Müdürlüğü'nün, olayın ortaya çıkmasının ardından firmanın ihalesini feshettiği kaydedildi. Öğrencilere sadece bir gün yemek verilmediği öğrenildi. Çukurova Üniversitesi Balcalı Kampüsü içindeki Fevzi Çakmak Öğrenci Yurdu'nda kalan öğrencilerin kullandığı kafeterya ve yemekhanesinde at ve eşek etinin kullanıldığı, Tarım İl Müdürlüğü Kontrol Şube Müdürlüğü'nün denetimleri sayesinde tespit edildi. Konuyla ilgili açıklama yapan Vali Atış, yemek ihalesini alan firma hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu ve şirkete ağır para cezası vereceklerini söyledi. Yurt ve Adana Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde yemek ihalesini alan şirketle işbirliği halinde olduğu belirlenen diğer firmalardan yola çıkan Tarım İl Müdürlüğü, Kozan Devlet Hastanesi yemekhanesinde de tek tırnaklı hayvan eti kullanıldığını saptadı. Çukurova Üniversitesi'nin bir tesisi ile Gaziantep ve Kırklareli'deki 2 işletmenin de uyarıldığı öğrenildi. Bu arada firmanın, etlerin Mersin İl Tarım Müdürlüğü'ne bağlı laboratuvarlarda yeniden incelenmesine yönelik talebi üzerine yapılan tahlillerde, etin tek tırnaklı hayvana ait olduğu 2. kez kanıtlandı.

6 Kişi Okul Bastı...

Samsun'da bir okulu basan 6 kişilik grup, beden eğitimi öğretmenini bıçakla yaraladı, bir öğrenciyi de darp etti.
Olay, saat 10.30 sıralarında Samsun'un Atakum ilçesi Çatalçam bölgesinde bulunan Atatürk Sağlık Meslek Lisesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, okulda bulunan kız arkadaşının başkası tarafından rahatsız edildiğini öğrenen başka okulun öğrencisi U.S., arkadaşları ile birlikte okula girmeye çalıştı. Okulun girişinde İsmail Ö. isimli öğrenciyi kafa atarak yaralayan U.S., okulun koridorunda kendilerini dışarıya atmaya çalışan beden eğitimi öğretmeni Erdem Ünal'ı da bıçakla yaralayarak yanındakilerle olay yerinden kaçtı. Saldırının ardından olay yerine gelen polis ekipleri, okulun öğrencisi olmadıkları öğrenilen 6 kişiden 2'sini yakaladı. Bu şahıslarla ilgisi olduğu belirlenen Atatürk Sağlık Meslek Lisesi öğrencisi 4 genç de gözaltına alındı. Bacağından yaralanan beden eğitimi öğretmeni Erdem Ünal ve burnundan yaralanan öğrenci İsmail Ö., Gazi Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Soruşturma sürüyor.

Her Öğrenciye Bir Bilgisayar...

Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin 'Bilgisayarı Olmayan Kalmasın Projesi' kapsamında düzenlenen bilgisayar dağıtımı yapıldı.
Başbakan Tayyip Erdoğan, Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin 'Bilgisayarı Olmayan Kalmasın Projesi' kapsamında düzenlenen bilgisayar dağıtım etkinliğine video konferans ile katıldı. Başbakanlık Resmi Konutu'ndan törenin yapıldığı salona bağlanan Erdoğan, öğrencilere seslendi. Ankara'dan öğrencileri gözlerinden öptüğünü ifade eden Erdoğan şunları kaydetti: 5 YILDA 130 BİN BİLGİSAYAR 'Kocaeli Büyükşehir belediyemiz, 29 Mart seçimleri öncesinde Kocaeli'ndeki ilköğretim okulu öğrencilerimizin 5 yıl içerisinde bilgisayar sahibi olacağı taahhüdünde bulunmuştu. Bugün bu taahhüdün gerçekleşiyor olmasından dolayı büyük bir memnuniyet duyduğumu da ifade etmek istiyorum. Beş yılda 130 bin dizüstü bilgisayar dağıtılacak olması, nereden bakarsanız bakın büyük bir olaydır, büyük bir hizmettir.' Gençleri en iyi şekilde hazırlamanın görevleri olduğunu belirten Erdoğan, "Sevgili öğrenciler, sizlerden bir de isteğim var. Bilgisayarlarınızdan internete bağlandığınızda bana elektronik posta göndermenizi ve duygularınızı benimle paylaşmanızı sizden rica ediyorum. Benim elektronik posta adresim 'bimer@basbakanlik.gov.tr'. Bu projeyi hayata geçiren belediyemize ve destek veren tüm kuruluşlara teşekkür ediyorum.' dedi.

29 Aralık 2009 Salı

11 Fakülteye Yeni Dekan Ataması...

YÖK Genel Kurulu toplantısında 11 fakülteye dekan ataması yapıldı. Fakülteler ve atanan dekanlar şöyle:

YÖK Genel Kurulu toplantısında 11 fakülteye dekan ataması yapıldı. YÖK Genel Kurulu toplantısının sona ermesinin ardından yapılan açıklamaya göre, fakülteler ve atanan dekanlar şöyle: Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Prof. Dr. Eser Köker, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Prof. Dr. Rıfkı Hazıroğlu, Bitlis Eren Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Prof. Dr. Metin Başarır, Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Prof. Dr. Turhan Baykal, Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Prof. Dr. Nail Ünsal, Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof. Dr. Orhan Yalçın, Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Prof. Dr. Celal Tümer, Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Prof. Dr. Lütfiye Ömür Demirezer, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Prof. Dr. Uğurcan Akyüz, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Prof. Dr. Raşit Küçük, Uşak Üniversitesi Eğitim Fakültesi Prof. Dr. Fatma Acun. Toplantıda; Başarı Eğitim, Kültür ve Sağlık Vakfı ile Tanrıverdi Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Vakfı'nın Samsun'da kurmak istediği ''Canik Başarı Üniversitesi'', Sistem Eğitim ve Kültür Vakfının kurmak istediği ''Süleyman Şah Üniversitesi'', Türkiye Diyanet Vakfının kurmak istediği ''İstanbul Ön Asya Üniversitesi''ne ilişkin sunumlar izlendi ve olumlu görüşle Milli Eğitim Bakanlığına bildirilmesine karar verildi. aa

TEMA'dan Köy Okullarına 5 Bin Kitap...

''Her Okula Bir Kütüphane, 10 Bin Kitap'' Kampanyası kapsamında 3 yılda toplanan 5 bin kitap 30 okula aktarıldı.

TEMA Vakfı Temsilcisi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Coşkun Erüz, yaptığı açıklamada, TEMA Vakfının ana amacının doğal ve tarihi değerleri korumak, aynı zamanda toprak erozyonu ile mücadele etmek olduğunu söyledi. Vakfın 7'den 77'ye her yaştan bin 500 gönüllüsü ile doğa ve toprak koruma bilincinin, ancak eğitim ve bilgiyle olacağının bilinciyle faaliyetlerini sürdürdüğünü belirten Erüz, ''Temsilciliğimiz ve gönüllüler, sosyal birey ve kuruluş olmanın verdiği sorumlulukla, eğitimin yanında sosyal dayanışma konusunda da imkanlar oranında, ihtiyaçlı olan birey ve okullara destek vermeye çalışıyor. Bu kapsamda 3 yıldır 'Her Okula Bir Kütüphane, 10 Bin Kitap' projesini sürdürüyoruz'' dedi. Proje süresince 5 bin civarında hikaye, roman, araştırma, referans ve okuma kitabı ve yardımcı ders kitabı toplandığını ifade eden Erüz, ''Bu kitaplar ihtiyacı olan il ve ilçelerin köyleri ve kentin yan mahallelerindeki 30 okula aktarıldı. Öğrencilerin kitap okuma ve bilgiyi araştırarak öğrenme alışkanlığını teşvik amacı ile okulların kitaplık ve kütüphanelerine destek verilmektedir'' diye konuştu. Ayrıca 3 bin parça kıyafetin de aynı proje kapsamında ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığına dikkati çeken Erüz, ''Kullanılmayan temiz, yıpranmamış, yıkanmış ve de mümkünse ütülenmiş kıyafetlerin derneğimize ulaştırılması durumunda, kırsal ve kent merkezi dışındaki okul öğrencileri ve ailelerinden ihtiyacı olanlara iletilecektir. Bu çalışmalarımız halkımızın desteği ve katkılarıyla artarak devam etmektedir'' diye konuştu.

28 Aralık 2009 Pazartesi

49 Asistana Soruşturma...

İşten çıkarılmalarına neden olan YÖK yönetmeliğini protesto eden İÜ'lü 49 asistana soruşturma başlatıldı.

İstanbul Üniversitesi, YÖK'ün doktorasını bitiren araştırma görevlilerinin işten çıkarılmasına neden olan Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) yönetmeliğini, eylemler yapıp, 'Dipolamalı işsiz olmak istemiyoruz' diyerek protesto eden 49 asistana soruşturma açtı. Asistanlar, Danıştay'ın yönetmeliğin yürürlüğünü durdurmasına karşın üniversitenin kendilerini oyaladığını belirterek, “Angarya tüm görevleri yapıyoruz. Yoğun bir emek veriyoruz ama belirsizlik çok acı” diyor. Yükseköğretim Kanunu'na göre üniversitelerde araştırma görevlileri iki şekilde istihdam ediliyor. Kanunun 33/a maddesine göre araştırma görevlileri rektör tarafından bu kadrolara üç yıllığına atanıyor. 50/d maddesine göre ise burslu öğrenci statüsünde bir yıllığına görevlendiriliyorlar. Bugüne kadar pek çok üniversite 50/d kadrosundaki araştırma görevlilerini doktoraları bittiğinde daha güvenli kadro imkânı sağlanan 33. maddeye geçiriyordu. Ancak YÖK 31 Temmuz 2008'de bir yönetmelik çıkararak öğretim elemanı kadrolarına naklen ve açıktan yapılan tüm atamalar için ALES, Kamu Personeli Dil Sınavı (KPDS) veya Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavı (ÜDS) şartı konmuştu. Ayrıca YÖK 26 Kasım 2008'de aldığı kararla da 50/d'ye göre istihdam edilenlerin 33. maddeye göre kadroya geçirilmemesi istenmişti. Bu karar, Türkiye genelinde doktorası bittikten sonra işsiz kalacak yüzlerce araştırma görevlisinin tepkisine neden olmuş, Eğitim-Sen dava açmıştı. Danıştay 8. Dairesi de geçen mayıs ayında dava sonuçlanana kadar kararın yürütmesini durdurmuştu. Bazı üniversitelerde iş güvencesi olmayan 50/d kadrosundan 33/a'ya geçişler yapıldı. Belirsizlik çok acı Ancak İstanbul Üniversitesi'nde geçişler yapılmadığı gibi 'Doktoralı işsiz olmak istemiyoruz' diyen 49 asistana soruşturma açıldı. İkisi 'rektörlük binasını amacı dışında kullanmak'tan maaş kesim, beşi de 'huzuru bozmaktan' uyarı cezası aldı. İstanbul Üniversitesi Araştırma Görevlisi Temsilciler Kurulu, şu açıklamayı yaptı: “Doktorasını bitirenler 33/a kadrosuna geçebilir dendi, başvurular yapıldı. Ancak henüz geçebilen yok. Ayrıca asistanlar arasında ayrım yapılıyor. Enstitüdeki asistanlar 33/a'ya geçirilmeyecek, fakültedekiler geçirilecek diyorlar. İki grup da aynı işi yapıyor. Kanununu değiştiriyorlar. Bu değişklik olana kadar da oyalanıyoruz. Uygulama derslerine giriyoruz, ders programlarını hazırlıyoruz, angarya tüm görevleri yapıyoruz. Yoğun bir emek veriyoruz ama belirsizlik çok acı.”

İşletmelerde Mesleki Eğitim Dönemi...

Türkiye genelindeki 100 işletmeden 32’si, çalışanlarına mesleki eğitim verdi.

Türkiye genelindeki 100 işletmeden 32'si, 2007 yılında çalışanlarına mesleki eğitim verdi. Çalışan sayısı 10-49 arasında değişen işletmelerde mesleki eğitim veren işletme oranı yüzde 29.4 olarak belirlenirken, bu oran 50-249 arasında kişinin çalıştığı işletmelerde yüzde 40.3, 250 ve üzeri çalışanın bulunduğu işletmelerde yüzde 46.6 olarak gerçekleşti. Türkiye genelinde çalışanlarına mesleki eğitim çalışmasına en çok ağırlık veren sektör yüzde 55.4 ile motorlu taşıt ve motosiklet satış, bakım ve onarımı olurken, onu yüzde 53.4 ile ulaşım araçları imalatı sektörü izledi. Mesleki eğitimin en düşük olduğu sektör ise yüzde 18.2 ile ulaştırma ve depolama faaliyetleri oldu. Türkiye genelinde 2007 yılında çalışanlarına mesleki eğitim kursu veya mesleki eğitimin diğer türlerini sağlayan girişimlerin tüm girişimler içindeki oranı yüzde 32 oldu. İşyeri büyüklük grubunda bu oran, en yüksek yüzde 46.6 ile 250 ve daha fazla çalışanı olan girişimlerde görülürken, en düşük oran yüzde 29.4 oranıyla 10 ile 49 kişinin çalıştığı işyerlerinde belirlendi. Çalışanlarına mesleki eğitim kursu sağlayan girişimlerin tüm girişimler içindeki oranı Türkiye genelinde yüzde 17.1 iken, 250 ve daha fazla çalışanı olan girişimlerde bu oran yüzde 35.6'ya yükseldi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Girişimlerde Mesleki Eğitim Araştırması Sonuçları, 2007'yi açıkladı. Hayat boyu öğrenme kapsamında girişimlerin çalışanlarına yönelik verdiği mesleki eğitim hakkında ayrıntılı bilgileri derleyen TÜİK, Türkiye'de ilk defa uygulanan Girişimlerde Mesleki Eğitim Araştırması'nın alan uygulamasını Ekim 2008-Ocak 2009 döneminde, 10 ve daha fazla çalışanı olan ve seçilmiş 20 ekonomik faaliyet grubunda yer alan girişimlerle yüz yüze görüşme yöntemi ile gerçekleştirdi. Araştırma ile ulusal düzeyde ihtiyaç duyulan ve uluslararası düzeyde karşılaştırılabilir verilerin elde edilmesi sağlanırken, aynı zamanda girişimlerde sağlanan mesleki eğitimin maliyeti, türü ve içeriği hakkında detaylı istatistiklerin yanı sıra, mesleğe hazırlık eğitimi ile girişimin eğitim politikasına ilişkin bilgiler de elde edildi. Araştırmanın referans dönemi olan 2007 yılı itibariyle Türkiye genelinde çalışanlarına mesleki eğitim kursu veya mesleki eğitimin diğer türlerini sağlayan girişimlerin tüm girişimler içindeki oranı yüzde 32 oldu. İşyeri büyüklük grubunda bu oran, en yüksek yüzde 46.6 ile 250 ve daha fazla çalışanı olan girişimlerde görülürken, en düşük oran yüzde 29.4 oranıyla 10 ile 49 kişinin çalıştığı işyerlerinde oldu. 50-249 kişinin çalıştığı işletmelerde, 2007 yılında mesleki eğitim faaliyeti sağlayan girişimlerin oranı yüzde 40.3 olarak gerçekleşti. -ÇALIŞANLARINA MESLEKİ EĞİTİM SAĞLAYAN GİRİŞİMLERİN ORANI YÜZDE 17.1- Çalışanlarına mesleki eğitim kursu sağlayan girişimlerin tüm girişimler içindeki oranı ise Türkiye genelinde yüzde 17.1 iken, 250 ve daha fazla çalışanı olan girişimlerde bu oran yüzde 35.6 olarak gerçekleşti. Türkiye genelinde, tüm mesleki eğitim kursu veren girişimlerde içeriden mesleki eğitim kursları düzenleyen girişimlerin oranı yüzde 40.9 iken, bu oran dışarıdan mesleki eğitim kursları sağlayan girişimler için yüzde 82.5 olarak gerçekleşti. -OTOMOTİV SATIŞI MESLEKİ EĞİTİMDE İLK SIRADA- Türkiye genelinde çalışanlarına mesleki eğitim kursu veya mesleki eğitimin diğer türlerini sağlayan girişimlerin tüm girişimler içindeki oranı, ekonomik faaliyet grubunda en yüksek motorlu taşıt ve motosiklet satış, bakım ve onarımı yüzde 55.4 ve ulaşım araçları imalatı sektöründe yüzde 53.4 olarak belirlendi. Sigorta ve emeklilik fonları hariç, mali aracı kuruluşların faaliyetleri ve zorunlu sosyal güvenlik hariç, sigorta ve emeklilik fonlarıyla ilgili faaliyetlerde mesleki eğitim faaliyeti sağlayan girişimlerin oranı yüzde 52.6, mali aracı kuruluşlara yardım faaliyetleriyle ilgili faaliyetlerde yüzde 48 olarak tespit edildi. -MESLEKİ EĞİTİMİN EN DÜŞÜK OLDUĞU ALAN ULAŞTIRMA VE DEPOLAMADA- Mesleki eğitimin en düşük olduğu alan ulaştırma ve depolama faaliyet grubu oldu. Bu grupta yer alan girişimlerde mesleki eğitim oranı yüzde 18.2 olarak belirlendi. Onu yüzde 19.2 oranıyla tekstil ve tekstil ürünleri imalatı ile deri ve deri ürünleri imalatı ile yüzde 22.9'la ağaç ürünleri ve başka yerde sınıflandırılmamış imalatlar izledi. -İÇERİDEN MESLEKİ EĞİTİM ALAN KURUMLARIN ORANI YÜZDE 7- İçeriden mesleki eğitim sağlayan girişimlerin oranı yüzde 7 iken, dışarıdan mesleki eğitim sağlayan girişmelerin oranı yüzde 14.1 oldu. Hem içeriden, hem dışarıdan mesleki eğitim faaliyeti sağlayanların oranı ise yüzde 17.1 olarak belirlendi. TÜİK, girişim referans süresi olan 12 ay içinde hem içeriden hem de dışarıdan mesleki eğitim faaliyeti sağlanabildiğine dikkat çekerek, bu nedenle mesleki eğitim kursu sağlayan girişim oranının içeriden mesleki eğitim kursları ile dışarıdan mesleki eğitim kursu sağlayan girişim oranlarının toplamından farklı olduğunu bildirdi. -MESLEKİ EĞİTİM KURS KATILIMCISI BAŞINA DÜŞEN KURS SÜRESİ 29 SAAT- Mesleki eğitim kurslarına katılım süresi 250 ve üzerinde çalışanın bulunduğu Türkiye genelindeki tüm işletmelerde yüzde 5 saat, 50 ile 249 kişinin çalıştığı işletmelerde 2 saat olarak belirlendi. 10-49 kişinin çalıştığı işletmelerde çalışan başına düşen kurs süresi ise 3 saat olarak gerçekleşti. Mesleki eğitim kurs katılımcısı başına düşen kurs süresi ise toplamda 29 saat iken, 10-49 kişiden oluşan küçük işletmelerde 37 saat, 50-249 kişilik işletmelerde 27 saat, 250 ve üzeri işletmelerde 28 oldu. Çalışanlarına eğitim sağlayan girişimlerin tüm girişimlerdeki oranı,2007 (yüzde) Mesleki eğitim faaliyeti sağlama durumu Mesleki eğitim faaliyet türü İşyeri büyüklük Mesleki eğitim Mesleki eğitim Mesleki eğitim kursu Mesleki eğitimin Grubu (kişi) sağlamayan sağlayan sağlayan girişimlerin diğer şekillerini girişimlerin oranı girişimlerin oranı oranı sağlayan gir. oranı Toplam 68.0 32.0 17.1 23.7 10-49 70.6 29.4 14.7 21.7 50-249 59.7 40.3 23.7 30.0 250+ 53.4 46.6

İmamlardan Takdir Edilecek Davranış...

Kız çocuklarını okutmak için seferber oldular.

Erzurum Palandöken Müftülüğü bünyesinde görevli imam hatipler kız çocuklarını okutmak için karşılıksız burs kampanyası başlattı. İhtiyaç sahibi ailelerin eğitim gören kız çocuklarına yardım elini din görevlileri uzattı. Palandöken Müftülüğü'nde görevli imam hatipler, her ay ilköğretim ve ortaöğretim çağındaki 15 kız öğrenciye 100 TL burs veriyor. Kız öğrencilere yaklaşık 3 aydan beri burs verdikleini dile getiren din adamları, kız çocuklarının eğitimine büyük önem verdiklerini söyledi. Palandöken Müftüsü Mustafa Baytar, müftülük çalışanlarıyla birlikte 15 imam hatipin, kız çocuklarını okutmak için kendi aralarında burs verme kararı aldığını dile getirdi. Müftü Baytar; mahalle muhtarları, cami imamları ve okul idarecileri ile yaptıkları görüşmeler sonucu derslerinde başarılı ve zeki yoksul kız öğrencilerin tesbit edildiğini kaydetti. Daha sonra bu öğrencilere her ay düzenli olarak 100'er TL karşılıksız burs verilmesine başlandığına dikkat çeken Müftü Baytar, şöyle konuştu: "Her şeyi devletten beklemek yanlış. Kız çocuklarının okula gitmesi ve bunların eğitimlerini sürdürmelerine büyük önem veriyoruz. Sağolsun imam hatip arkadaşlarımızla, müftülükteki memur arkadaşlarımız tesbit edilen yoksul ancak derslerinde başarılı 15 kız öğrencimize ceplerinden karşılıksız her ay aksatmadan 100 TL burs veriyor. Din görevlisi arkadaşlarımızın bu örnek davranışının diğer kamu kurumlarında çalışanlara da örnek teşkil etmesini bekliyoruz. Çünkü dinimiz okumaya ve ilme büyük önem vermiştir."

Abur Cubur Tuzağı Kantinlere Dikkat...

Çocukların okul hayatına başlamasıyla birlikte anne babaların yanındaki beslenme şekilleri değişmeye başlar...

Çocukların okul hayatına başlamasıyla birlikte anne babaların yanındaki beslenme şekilleri değişmeye başlar. Alıştığı yemeklerin değişmesi, arkadaşlarıyla birlikte olması, psikolojik durumu yemek yemesini etkileyen faktörlerden bazılarıdır. Derslerdeki başarısı ve büyümeye devam etmesi düzenli ve yeterli bir beslenmeyle tamamlanır. Bu nedenle beslenmesi okul hayatı boyunca çok önemlidir. Kahvaltı şart Kahvaltının günün en önemli öğünü olduğunu her zaman belirtiyorum. Kahvaltı sadece çocuklar için değil tabi ki yetişkinler içinde önemlidir. Okula başlamasıyla birlikte çocukları düzenli kahvaltıya alıştırmak gereklidir. Kahvaltı; • Öğrenmeyi kolaylaştırır, beyinin çalışması için glukoz gerekiyor ve sabah kahvaltısı bunu sağlar • Günün ilerleyen zamanında dayanıklı olmayı sağlar !! Yapılan çalışmalarda düzenli kahvaltı yapan çocukların derslerde daha başarılı olduğu görülmüştür. Kahvaltıda neler olmalı peki; ekmek, peynir, yumurta ve süt olmazsa olmaz temel besinlerdir. Mevsimine göre domates, yeşillik veya taze meyve, meyve suyu da vitamin mineral açığını kapatır. Çocukların okul beslenmelerini mutlaka kontrol edin. Okullarda, büyümeye devam eden çocukların enerji ihtiyacı için kalorili ve yağ içeriği yüksek kahvaltı , ara beslenme veya öğle yemekleri olabilir. Çocuklarda da artan obezite maalesef yanlış beslenme ve hareketsiz olmaktan kaynaklanmaktadır. Eğer çocuğunuz kilo almaya eğimliyse onu spora veya daha hareketli oyunlara yönlendirin. Çünkü artık çocuklar sokakta değil bilgisayar başında oyun oynamaktalar. Son yıllarda çocuklardaki obezite oranının gittikçe artmasının en büyük nedeni hareketsizliktir. Ailelerin beslenme alışkanlıkları Anne ve baba çocuk için birer örnektir. Eğer sizin beslenme alışkanlıklarınız kötüyse çocuğunuzu sağlıklı beslemeniz daha zor. Çocukları tabi ki sadece evdeki alışkanlıklar değil okul ve arkadaş çevresin de gördükleri de etkiler ama sizin yemediğiniz bir yemeği çocuğunuza yemesi için ısrar etmeniz inandırıcı olmaz. Çocuğunuza beslenmesi içinde örnek olmalısınız, unutmayın evdeki mutfak kültürü onun ilerdeki beslenme alışkanlıklarını oluşturacaktır. Hamburger çocukları Çocukların çoğu sebze ve salata yemeyi sevmezler. Bu yüzden sebze yemesi için çocuğu zorlamak yerine köfte, makarna, çorba gibi yemekleri sebzeli yapabilirsiniz. Fast food yemekler çocuklar için her zaman daha kolay ve lezzetlidir. Hamburgeri de çocuğunuza yasaklamayın, ekmek ve köfte gibi düşünebilirsiniz. Ne kadar sık yediğine dikkat etmelisiniz. Çikolata, gofret, cips gibi abur cuburlar aslında hamburgerden daha zararlıdır. Abur cubur tuzağı kantinler Okullarda kantinler çocuklar için maalesef yanlış beslenme ve abur cubur tuzağı olmaktadır. Bu kantinlerin denetlenmesi gerekmektedir. Ama ülkemizde okullarda bunlar ne kadar denetleniyor ve ne kadar yasaklara uyuluyor bilemiyoruz. Buna rağmen çocuklarınıza kantinden alacaklarını sınırlandırmalı veya evden daha sağlıklı beslenme hazırlayabilirsiniz. Sandviç ve yanında içecek olarak ayran veya süt en ideal öğle yemeğidir.

Öğretmenlik İçin Bugün Son...

MEB165 kadrolu ve 6 bin 122 sözleşmeli öğretmenlik kadrosuna yapacağı atamalar için başvuru süresi bugün son..

MEB, resmi eğitim kurumlarının öğretmen ihtiyacını karşılamak amacıyla 16 Aralıkta 10 bin kadrolu öğretmen atamasında boş kalan 165 kadro ile bu atamada sözleşmeli öğretmenlikten kadrolu öğretmenliğe atananlardan boşalan 6 bin 122 pozisyona sözleşmeli öğretmen ataması yapacak. Bakanlık, 50 alandan 2008 ve 2009 KPSS 10 puan üstünlüğü esasına göre öğretmen atayacak. Adaylar, başvurularını internet aracılığıyla yapabilecek. Başvurular, il ya da ilçe milli eğitim müdürlüklerinde oluşturulan başvuru bürolarından herhangi birinde onaylatıldıktan sonra resmiyet kazanacak. Atamalar, 30 Aralık 2009 Pazartesi günü yapılacak. Kadrolu öğretmenlik için başvuracakların görevlendirilecekleri alanlar, taban puanları ve kontenjanları şöyle: ''Beden Eğitimi (77-2), Bilişim Teknolojileri (83-7), Biyoloji (85-6), Coğrafya (78-4), Çocuk Gelişimi ve Eğitimi (69-3), Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (71-8), Fen ve Teknoloji (88-11), Fizik (87-3), Görsel Sanatlar/Resim (73-5), İlköğretim Matematik Öğretmenliği (88-13), İngilizce (79-9), Kimya/Kimya Teknolojisi (87-5), Matematik (89-3), Okul Öncesi Öğretmenliği (76-12), Rehber Öğretmen (73-14), Sınıf Öğretmenliği (84-21), Sosyal Bilgiler (82-6), Tarih (83-3), Türk Dili ve Edebiyatı (81-10), Türkçe (85-8), Zihinsel Engelliler Sınıfı Öğretmenliği (57-12).'' Sözleşmeli öğretmenlik için başvuracakların görevlendirilecekleri alanlar, taban puanları ve kontenjanları ise şöyle: ''Ahşap Teknolojisi (70-20), Beden Eğitimi (72-123), Bilişim Teknolojileri (75-160), Biyoloji (80-98), Büro Yönetimi ve Sekreterlik (70-3), Coğrafya (71-177), Çocuk Gelişimi ve Eğitimi (50-97), Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (50-266), El Sanatları Teknolojisi/El Sanatları (72-3), El Sanatları Teknolojisi/Nakış (70-4), Elektrik Elektronik Teknolojisi/Elektrik (75-19), Elektrik Elektronik Teknolojisi/Elektronik (78-4), Felsefe (78-61), Fen ve Teknoloji (84-416), Fizik (82-61), Gazetecilik (60- 1), Giyim Üretim Teknolojisi (81-3), Görme Engelliler Sınıf Öğretmenliği (50-9), Görsel Sanatlar/Resim (69-40), Grafik ve Fotoğraf/Grafik (70-1), Güzellik ve Saç Bakım Hizmetler (50-19), İHL Meslek Dersleri (50-13), İHL Meslek Dersleri Arapça (50- 6), İlköğretim Matematik Öğretmenliği (80-225), İngilizce (73-378), İnşaat Teknolojisi/Yapı Tasarımı (65-3), İşitme Engelliler Sınıfı Öğretmenliği (50-12), Kimya/Kimya Teknolojisi (80-74), Makine Teknolojisi/Makine ve Kalıp (69-2), Matematik (80-344), Metal Teknolojisi (70-5), Muhasebe ve Finansman (70-31), Müzik (50-101), Okul Öncesi Öğretmenliği (40-853), Pazarlama ve Perakende (75-3), Plastik Teknolojisi (74-1), Rehber Öğretmen (50-279), Sağlık Bilgisi (40-1), Sağlık/Çevre Sağlığı (40-1), Sağlık/Hemşirelik (40-7), Sağlık-Tıbbi Sekreterlik (40-5), Sınıf Öğretmenliği (77-960), Sosyal Bilgiler (79-222), Tarih (79- 78), Teknoloji ve Tasarım (40-112), Tesisat Teknolojisi ve İklimlendirme (68-7), Türk Dili ve Edebiyatı (75-471), Türkçe (81- 181), Yiyecek İçecek Hizmetleri (75-1), Zihinsel Engelliler Sınıfı Öğretmenliği (40-168).''

25 Aralık 2009 Cuma

Katsayı Düzenlemesi Tatmin Etmedi...

Eskisine göre haksızlık 40 puan azalırken, yeni düzenleme de sanayicileri tatmin etmedi.

Danıştay'ın eşit katsayının yürütmesini durdurmasının ardından YÖK, farklı katsayıya geri dönmek zorunda kaldı. Bu kez aradaki makas daraltılarak katsayı farkı 10 puana düşürüldü. Buna göre meslek liselilerin ortaöğretim başarı puanları 0,13, genel lise mezunlarının puanları ise 0,15 katsayı ile çarpılarak, sınavdan aldıkları puana eklenecek. Meslek liselileri mağdur eden eski katsayıda (0,3-0,8) fark 50 puanı buluyordu. Ancak sanayiciler yeni katsayıyı da 'kötünün iyisi' olarak değerlendiriyor. Üniversite sınavında 1 sorunun bile binlerce kişiyi geride bıraktırdığına dikkat çeken işadamları, adaletsizliğin giderilmemesi halinde ailelerle birlikte yargıya başvuracaklarını söylüyor. Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Celal Beysel, "sanayici kalifiye eleman bulmakta güçlük çekerken bütün odaklanma noktasının katsayı konusu olmasını son derece düşündürücü" buluyor. Katsayı sisteminin eşitlik ilkesine aykırı, mesleki eğitimin cazibesini azaltan, eğitimin kalite kazanmasını güçleştiren yapay bir sistem olduğunu vurguluyor. Beysel, nihai çözümü şöyle açıklıyor: "Resmin bütününü içeren, siyasi yönlendirmelerin dışında ve iş dünyasının ihtiyacı olan meslek sahibi elemanların kalitesini gözeten bir çözüm olmalı." Türkiye Teknik Elemanlar Vakfı (TÜTEV) Başkanı Selçuk Özdemir de meslek lisesi ve genel lise arasındaki 8 soruluk farkın meslek liselerindeki kan kaybını sürdüreceğine dikkat çekiyor: "Karar, tatmin edici değil. Meslek lisesi ve normal lise öğrencileri arasındaki katsayısı adaletsizliği kaldırılmalı ve meslek lisesi mezunlarına pozitif ayrımcılık yapılarak, üniversite giriş sınavında ek puanlar verilmeli." Türk sanayisinin geleceğinin meslek liselerine bağlı olduğuna işaret eden TÜTEV Başkanı, "İş dünyasının mesleki eğitim almış nitelikli elemana ihtiyacı var. Sanayicimiz meslek lisesi mezunu istihdam etmek isterken, meslek liseleri eğitecek öğrenci bulamamaktadır." diyor. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç de mesleki eğitime verilen önemin artırılması için ellerinden geleni yapacaklarını vurguluyor.

YÖK'ün Katsayı Kararına Dava...

Erhan Atlı, ÖSS'ye girecek ikiz çocukları için, yeni sistemin 2010'daki sınavda uygulanmaması istemiyle Danıştay'a başvurdu.

Üniversite sınavına bu yıl sınava girecek ikiz çocukları için, yeni sistemin 2010'daki sınavda uygulanmaması istemiyle Danıştay'a başvuran İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erhan Atlı, YÖK'ün alan dışı puan farkını azaltan yeni katsayı kararının uygulanmaması talebiyle yeniden Danıştay'a başvurdu. Hakim Erhan Atlı, dava dilekçesinde, YÖK'ün katsayı farkını tümüyle kaldıran kararının yürütmesinin, İstanbul Barosunun başvurusu üzerine durdurulduğunu belirtti. YÖK'ün 17 Aralık 2009 tarihinde aldığı kararla farkı azaltan yönde bir karar verdiğini ve uzmanların hesaplarına göre alan dışı tercihlerde cüzi bir fark bırakıldığını kaydeden Atlı, dilekçede şu ifadelere yer verdi: ''Alınan yeni kararla yargı kararını etkisiz bırakmak ve kanunu dolanma düşüncesiyle hareket edilmiştir. YÖK Başkanı da medya karşısındaki açıklamasında maalesef, 'Hukuku dolanacağız' tabirini kullanarak, gerçek niyetini ortaya koymuştur. Halbuki alınan kararlarda geleceğe yönelik geçiş süreci tanınmış olsaydı, binlerce öğrenci yaratılan belirsizlikle karşı karşıya kalmayacaktı.'' Velisi bulunduğu lise son sınıf öğrencisi çocuklarının 2006-2007 öğretim yılında lise öğrenimine başladıklarını, o dönemde geçerli kurallara göre gelecekte hukuk fakültesinde okumak düşüncesiyle 2007-2008 öğretim yılı içinde alan tercihlerini yaparak Türkçe-Matematik grubunda eğitim aldıklarını kaydeden Atlı, ''Getirilen yeni sistem ile sayısal grubundan birçok öğrenci hukuk-siyasal gibi TM grubunun tercih edeceği okullara yönelmişler. Bu husus dershanelerdeki bölüm ayrışmalarında da açıkça ortaya çıkmıştır. Matematik Fen grubunu seçen bu yıl üniversite sınavına girecek öğrenciler açısından yarışta avantaj sağlanmıştır'' görüşünü savundu. Erhan Atlı, devlet, kamu kurum ve kuruluşlarının işlemlerinde, hukuk devleti ve eşitlik ilkesi ve güvenilirlik ilkelerini zedelememesi gerektiğini kaydederek, katsayıya ilişkin alınan kararın 2009-2010 öğretim yılı içinde uygulanmamasını, önceki kurallarda olduğu gibi kendi alanı için 0,8 alan dışı tercihinde 0,3 katsayısının uygulanmasını temin yönünden yürütmesinin durdurulması ve iptal edilmesini talep etti.

YÖK : Karar Maliye'nindir...

Anadolu Üniversitesi’nin 500 milyon lirasına el konulması haberlerine açıklık getirdi.

YÖK üyelerinden Prof. Dr. Ali Ekrem Özkul, konuyla ilgili olarak ANKA'ya yaptığı açıklamada, “YÖK'ün kararı değildir, Maliye Bakanlığı'nın kararıdır, tasarrufudur. Anadolu Üniversitesi'nin çeşitli sınavlardan, banka sınavları vs. gibi hizmetleri karşılığında bankada biriken parasıdır. YÖK'e projeleri için finansman sağlanmış oldu” dedi. Prof. Dr. Özkul ayrıca, “Maliye'nin bu kararı alırken 1 milyondan fazla öğrencisi olan ve Açıköğretim Fakültesi gibi önemli bir hizmet veren Anadolu Üniversitesi'ne ihtiyaçlarını sorup sormadığını bilmiyorum” diye konuştu.

TEB'e Dekanlardan Destek...

Türkiye genelindeki 13 eczacılık fakültesi dekanı Türk Eczacıları Birliği’ne destek verdi.

Türkiye genelindeki 13 eczacılık fakültesi dekanı Türk Eczacıları Birliği'ne (TEB) destek verdi. TEB'de yapılan basın toplantısında 13 dekan adına konuşan Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Başaran, 13 eczacılık fakültesi dekanı ile biraraya gelerek eczacılık mesleğinin geleceği ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun tutumunu değerlendirdiklerini belirtti. Prof. Dr. Başaran, eczacılık mesleğinin işlevini yitirmesine, birer sağlık merkezi olan eczanelerin ise ticarethane gibi görülmesine ve gösterilmesine sonuna kadar karşı çıktıklarını dile getirerek, “Bunun aksini yapanlar hem mesleğimize, hem bilime, hem de üniversitelerde eğitim veren bizlere haksızlık etmiş olurlar. Türk Eczacıları Birliği 54 yıllık bir meslek birliğidir. TEB, yasa gereği kurulmuş olan, üyelerinin mesleki haklarını koruyan bir sivil toplum örgütüdür. Örgütün, Avrupa Birliği ülkelerindeki uygulamalara bakıldığında, ilaç ile alınan kararlarda ülkemizde de daha aktif rol oynamasına fırsat tanınmalıdır” diye konuştu. -TEB'İN VAZGEÇİLMEZ OLDUĞUNA İNANIYORUZ- Prof. Dr. Başaran, TEB'in, bilim ve teknolojilerdeki gelişmeleri üyeleri olan eczacılara aktarabilmek için Eczacılık Akademisi'ni kurduğunu ve bu olanaklarla, eczacılara bilimsel ve mesleki yönden kendilerini geliştirecek eğitim programları verildiğini kaydederek, “Eczacıların mesleki uygulamalarında önemli işlevler meydana getirdiğini ve bu nedenle vazgeçilmez olduğuna inanmaktayız” dedi. Prof. Dr. Başaran, TEB'in yok sayılmasını mesleki etik açısından uygun bulmadıklarını belirterek, “Örgütün yok sayılması demek, eczacılık mesleğinin yok sayılması, eczacıların yok sayılması, üniversiter eğitimin yok sayılması anlamına gelmektedir. Ayrıca eczanelerle birebir sözleşmelerin imzalanmasının da etik olmadığına inanıyoruz” diye konuştu. Prof. Dr. Başaran, sağlık alanından tasarrufun olmayacağını dile getirerek, giderlerin azaltılması için yeni stratejilerin belirlenmesi, bu stratejilerin hazırlanırken de üniversitelerin ve sivil toplum örgütlerinin fikrinin alınması gerektiğini bildirdi. Prof. Dr. Başaran, eczacının geleceğinin sağlıklı bir toplumun ortak geleceği olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Biz eczacılık fakültesi dekanları, sağlık alanının tüm halkalarının sadece ekonomi yönü ile irdelenmesini ve ekonominin insafına bırakılmasını doğru bulmuyoruz. Sağlık alanında yaratılan bu kaos ortamına bir an önce son verilmesini talep ediyor, alınacak kararlardan önce bilim çevrelerinin de fikrinin alınmasının öneminin artık anlaşılması gerektiğini savunuyoruz.” Prof. Dr. Başaran, toplumda eczacıların eylemlerini kar hadleri düştüğü için yaptıkları imajının yaratıldığına dikkat çekerek, “Sağlık alanında önemli bir kamu işlevini yerine getiren eczacıya 'paragöz esnaf' imajının giydirilmesi kabul edilemez” dedi.

YÖK Stüdyosundan Canlı Ders...

YÖK Ankara'daki binasının üst katına canlı yayın stüdyosu, 30 üniversitede ise elektronik sınıflar inşa ediyor.

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) üniversitelerde 24 saat canlı yayınla uzaktan eğitim vermek için Ankara'daki binasının en üst katında TV stüdyosu inşaatı başlattı. YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali Ekrem Özkul, bahar döneminde 30 üniversiteye aynı anda derslerin başlayacağı Üniversitelerarası Uzaktan Eğitim Video Konferans Merkezi'ni Yeni Şafak'a açıkladı. 30 üniversitede elektronik sınıflar kurulacağını söyleyen Prof. Özkul, "Elektronik sınıflarda aynı anda 30 üniversiteden öğretim üyeleri birlikte bilimsel toplantılar ve tez sınavları yapabilecek. Sayı sınırlaması olmadan öğrencilere Ankara'daki stüdyodan ders verilebilecek" dedi. HOCALARA İŞ İMKANI Prof. Özkul, Ankara'daki stüdyodan canlı olarak verilecek dersler ile özellikle yeni kurulan üniversitelerin öğretim üyesi ihtiyacının giderileceğini söyledi. Bir öğretim üyesinden aynı anda binlerce öğrencinin ders alabileceğini anlatan Özkul, böylece alanında uzmanlaşmış köklü akademisyenlerden isimlerden daha çok öğrencinin yararlanacağını belirtti. Öğrenciler elektronik sınıfların yanı sıra kampüs dışında da istedikleri an kendilerine verilecek özel şifrelerle internet üzerinden dersleri takip edebilecek. HERKESE ÜNİVERSİTE ÖSS'de kontenjanı sınırlı olan örgün eğitim bölümlerine yerleşemeyen öğrenciler, uzaktan eğitimde sınırsız kontenjandan yararlanırken, herkese üniversite kapısı açılacak. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşarlığı tarafından da desteklenen proje yaklaşık 2 milyon avroya maledilmesi bekleniyor. KAYITLAR ARŞİVLENECEK Bu arada, öğrenci ve öğretim üyeleri birbirlerine canlı yayında anlatılan derslerle ilgili soru da yöneltebilecek. Derslerin kayıtları da montajlanarak arşivlenecek. Böylece öğrenciler istediği an istedikleri dersleri tekrar izleyebilecek. İlk davetli Gül YÖK stüdyosundan ilk canlı yayın dersin Şubat ayında verilmesi planlanıyor. Üniversitelerarası Uzaktan Eğitim Video Konferans Merkezi Stüdyosu'ndan ilk canlı yayın dersi vermek üzere Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün davet edilmesi planlanıyor. Danıştay'a nezaket ziyareti YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Danıştay Başkanı Mustafa Birden'i ziyaret etti. Özcan, beraberinde YÖK üyesi Prof. Dr. Yekta Saraç ile birlikte Danıştay'a geldi. Birden'in makamında gerçekleşen ziyaret bir saate yakın sürdü.Danıştay'dan ayrılırken, ziyaret nedenine ilişkin sorusuya Özcan, 'Bu gerçekten bir nezaket ziyareti. Başka hiç bir şey yok' karşılığını verdi. Özcan, 'Görüşmenizde katsayı konusunu gündemi geldi mi?' sorusu üzerine de 'Bu tamamen bir nezaket ziyareti' yanıtını yineledi. 'Danıştay'a daha önce de ziyaret yapılmak istendiğinin ancak bunun gerçekleşmediğinin' hatırlatılması üzerine Özcan, 'O zaman da nezaket ziyareti yapacaktık. Ancak ziyaretimiz şimdi nasip oldu' dedi.

Atamada Basit Hesaplar Mı Var...

Yönetici Atama yönetmeliği yayımlanalı 4 ay geçtiği, sınavlar da gerçekleştirildiği halde sürecin başlatılmaması Düşündürüyor.
Atamalar için duyuruya çıkmak ya da atamaları yapmak için hiçbir engel bulunmamaktadır. Bu konuda Bakanlığa düşen görev İLSİS yeni adıyla MEBBİS'te modülü düzenlemektir. Bu konuya ilişkin olarak öğretmenler bölümü editörlerimizin yaptığı bir değerlendirme için için başlığa tıklayınız. Atamalar için duyuruya çıkmak ya da atamaları yapmak için hiçbir engel bulunmamaktadır. Bu konuda Bakanlığa düşen görev İLSİS yeni adıyla MEBBİS'te modülü düzenlemektir. Bu modül; düzenlenmek istendikten sonra kısa sürede hazırlanabileceği açıktır. Bazı illerimizin duyuruya çıkmasını takiben bakanlıktan gelen 08/12/2009 tarihli emre göre 23–25 Aralık 2009 tarihleri arasında ülkede bütünlük sağlamak için Antalya'da Yönetici ve Öğretmen atamadan sorumlu Şube Müdürleri ile seminer düzenleneceği açıklandı. Bu seminerin düzenlenmesi tabii ki yerinde bir karardır fakat sürecin bu kadar uzatılması düşündürücüdür. Seminer düzenlenmeden duyuruya çıkmanın bir sakıncası bulunmaktadır. Çünkü atamalardan on gün önce duyuruya çıkılacağına göre seminer döneminde duyuruya çıkılmasının bir sakıncası bulunmamaktadır. Yönetici atama ile ilgili olarak bize gelen yüzlerce mailin yanı sıra İl Milli Eğitim Müdürlüklerinden gelen bilgiler ışığında sürecin uzatılması ve atamaların yapılması noktasındaki basit hesapları sizlerle paylaşmak bu hesaplara girenleri hak, hukuk, hakkaniyet, kamu yararı ilkelerine davet etmek amacıyla bu yazıyı kaleme almayı uygun gördüğümüzü belirtmek isteriz. Bilindiği üzere yönetici atama sınavları 31 Ekim ve 01 Kasım 2009 tarihlerinde yapıldı. İtiraz süresi de itirazları değerlendirme süresi de sona erdi. Tabii ki kişi ve kurumların yargı süreci her zaman saklıdır. Hesap 1: Yönetici atamada Anadolu liseleri oyunu Fen ve Anadolu Liseleri ile diğer gözde kurumları 76.madde kapsamında dolduran bakanlığın asaleten atama yapamadığı kurumları doldurmak hesabı üzerinedir. Bilindiği gibi yönetmeliğe göre Anadolu Liselerine yönetici atamada öncelik Anadolu Lisesi öğretmenlerinindir. Yani bir Anadolu lisesine 2 kişi başvurmuşsa bunlardan biri Anadolu Lisesi öğretmeni diğer ise genel lise öğretmeni ise Genel Lise öğretmeninin puanı 100 dahi olsa daha düşük puana sahip olan Anadolu Lisesi öğretmeni yönetici olarak atanacaktır. Bu hesabı tutturabilmek için çok kısa sürede Anadolu Liselerine öğretmen ataması yapılması gerekmektedir. Bunun için süreci hızlandıran Bakanlığın yayımladığı takvime göre bakanlık en geç 19 Şubat 2009 tarihine kadar Fen, Sosyal Bilimler ve Anadolu Liselerine Öğretmen atamalarını tamamlayacaktır. Bu öğretmenler atandıktan sonra bu okullara yönetici olabileceklerdir. Yönetmelikte bu yönde hüküm bulunmadığı halde bakanlıkça yayımlanan görüşe göre bu durumdaki öğretmenlerin atanmalarına olanak verilmiştir. Yani bir gün dahi Anadolu Lisesinde öğretmen olduğunuzda emre göre bu okullara öncelikli olarak atanmanız mümkündür. Konuyu daha önce Öğretmen olarak atanan eski yöneticiler hakkında yanlış görüş yazısı başlığıyla ele almıştık. Öğrencilerin bir dersten başarılı olabilmeleri için İlköğretimde dahi en az 45 puan almaları gerekirken Anadolu Lisesi sınavlarında başarı puanının 40 olarak belirlenmesi de ayrı bir muamma olmaktan öteye eğitim adına utanılacak bir durumdur. Bu konuyu daha detaylı olarak yeniden ele alacağımızı belirttikten sonra konumuza devam edelim. Hesap 2: Ödüller Bilindiği gibi 2009 yılı Aylıkla ödüllerle ilgili işlemler henüz sonuçlanmıştır. Bu ödüllerin nasıl dağıtıldığını defalarca ele almıştık. Aylıkla ödülün aynı kişiye 3 yılda 3 kez üst üste verildiğine şahit olmuştuk. Yönetici adaylarından en muhteremlerinin bu puanları eksik kalmış ise bu eksikliği tamamlamak adına sürecin tamamlanmasını beklemek gerektiğinden atam süreci süreç başlatılamamıştır. Aynı durum Teşekkür ve Takdir Belgelerinde yaşanmaktadır. 24/04/2008 tarihli yönetmelikle başlayan ödül furyası 13/08/2009 yönetmeliğindeki küçük ayrıntı nedeniyle şekil değiştirmiştir. Daha önce İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine birkaç Teşekkür yazdıranlar şimdi yönetmelik maddesi gereği Kaymakamlıklardan aldıkları Takdir Belgelerinin yanına yine Kaymakamlık makamından bir Teşekkür Belgesi ekleme telaşına düşmüşlerdir. Hesap 3: Bazı kurumları nasıl duyurmayız? Yönetmelik maddesi; “Yöneticilikleri boş olan eğitim kurumları için duyuru MADDE 32 – (1) Eğitim kurumu yöneticilikleri için yapılacak duyurularda yöneticiliği boş olan tüm eğitim kurumları için bu Yönetmeliğin 23 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan sıralama esas alınarak duyuru yapılır.” Şeklinde olduğu halde halen bazı vekil yöneticileri sahiplenmek adına bazı kurumları duyurmamanın uğraşı söz konusudur. Bunu biz söylemiyoruz bizzat bir İl Milli Eğitim Müdürünün ağzından “yok yönetmelik bu konuda yetki veriyor, bazı kurumlar duyurulmayabilir işte bu konuları konuşmak için 23–25 Aralık'ta seminer yapılacak” sözlerine hayretle şahit olduk. Hesap 4: Bu işi biraz daha ileri atalım. Yönetmeliği yayınladık, sınavı da yaptık kamuoyu biraz olsun rahatladı. Atamaları sürüncemede bırakma yöntemi uygulanarak sınav geçerliliğinin sona erdirilmesi yöntemi. Bilindiği gibi sınava dayalı atamalar Mayıs ayına kadar tamamlanmazsa süreç tıkanacaktır. Çünkü Mayıs ayında İsteğe Bağlı Yer değiştirmeler söz konusudur. Sınava dayalı atamalar yapılamadığı taktirde sınav kazanan adaylar yargı yoluna başvurabilecekler ve haklarını arayabileceklerdir. Bu da tabii ki Rotasyonu da etkileyecek ve yönetici atamada “Durmak yok vekalete devam” stratejisi uygulamada kalacaktır. Hesap 4'e pek ihtimal vermediğimizi belirtirken yukarıda yazılı hesapların hiçbirinin gerçekleşmemesi için sürecin dikkatle ve özenle yönetilmesi atamaların bir an önce yapılmasının sağlanması kamuoyunun beklentisidir. Bunun için yarıyıl tatili başında müdürlerin, yarıyıl tatili sonuna doğru da müdür başyardımcısı ve müdür yardımcılarının göreve başlatılması en uygun uygulama olacaktır. Daha önce de belirttiğimiz gibi atama sürecinde duyuru dâhil her türlü işlemin şeffaflık ilkesine uygun olarak yapılması, başvuruların ülke genelinde aynı anda alınması, başvurunun bittiği gün İl MEM web sitelerinde adayların Ek–2 Puanları, Sınav puanları ve Tercihlerinin yayımlanmasının yerinde olacağına ilişkin düşüncelerimizi tekrar ediyoruz.

24 Aralık 2009 Perşembe

Üniversitede Taşlı Sopalı Kavga...

Marmara Üniversitesi'nde karşıt görüşlü öğrenciler arasındaki taşlı sopalı kavgada, 3 öğrenci yaralandı.

Marmara Üniversitesi'nde karşıt görüşlü öğrenciler arasındaki taşlı sopalı kavgada, 3 öğrenci yaralandı. Nişantaşı Yerleşkesi'nde İletişim Fakültesi ve Diş Hekimliği Fakültesi'ndeki kantinin önünde toplanan bir grup PKK sempatizanı öğrenci sloganlar atmaya başladı. Gruba sağ görüşlü öğrenciler sloganlarla yanıt verdi. Çıkan gerginlik taşlı sopalı kavgaya dönüşünce 3 öğrenci yaralandı. Olay üzerine fakülteye yönlendirilen çevik kuvvet polisi bina çevresinde önlem aldı.

Keloğlan Örümcek Adama Karşı!

"Milli Kahramanlar Bizim Sınıfta" projesi Keloğlan gibi milli kahramanlar benimsetilerek, onları örnek almaları hedefleniyor.

Kocaeli Milli Eğitim Müdürlüğünün "Milli Kahramanlar Bizim Sınıfta" projesiyle anaokulu çağındaki çocuklara, yabancı çizgi roman veya masal kahramanları yerine Atatürk, Mevlana, Nasrettin Hoca, Fatih Sultan Mehmet ve Dede Korkut gibi Türk milli kahramanlarını benimseyerek, onları örnek alınması hedefleniyor. Her ay farklı bir kahramanın tanıtılacağı proje için masal kitabı, kostüm ve şarkı hazırlanacak, parmak oyunu ve sanat etkinliği çalışmalarıyla miniklerin Türk kahramanlara ilgisi artırılacak. Kocaeli Milli Eğitim Müdürü Nevzat İspirli, bir ilköğretim okulunda ilköğretim ve anasınıfı öğrencilerine uygulanan anketin sonucunda, çocukların en çok sevdiği kahramanların yabancı kültür kaynaklı olduğunun belirlendiğini söyledi. Anaokulu ve anasınıflarında adeta "hayal okulu" olan masalların, çocukların iç dünyasını zenginleştirmesi bakımından büyük önem taşıdığına işaret eden İspirli, ankette çocukların "en sevdiğin masal kahramanı kim" sorusuna, Kırmızı Başlıklı Kız, Sinderalla, Hansel ve Gratel, Heidi, Örümcek Adam, Barbie ve arkadaşlarıile Bugs Banny gibi yanıtlar verdiğini belirtti. Çocukların milli kahramanları anımsayıp, sevmesi için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade eden İspirli, şöyle konuştu: "Çocuklarımızın şanlı tarihimizde yer alan milli kahramanlarımızı bilmesi, onların ahlakı ve kültürüyle donanması, daha küçük yaştan körpe dimağlarında bu insanların örnek bir model olması, kendi kültürümüzü özümsemiş nesiller yetiştirmemize yardımcı olacaktır. Amacımız geçmişten güç alan, geleceğe iz bırakacak öğrenciler yetiştirmektir." İspirli, yabancı kültür kaynaklı figürler yerine çocukların sevmesi, benimsemesi, bilmesi ve örnek almasını sağlamak amacıyla Atatürk, Mevlana, Hacivat ve Karagöz, Dede Korkut, Oğuz Kağan, Keloğlan, Fatih Sultan Mehmet, Nasrettin Hoca ve Yunus Emre gibi Türk milli kahramanlarını belirlediklerini, proje kapsamında söz konusu kahramanların çocuklara anlatılması, benimsetilmesi konusunda çalışma yapılacağını anlattı. Uygulama okulu seçilen Nuh Çimento İlköğretim Okulunun anasınıfında her ay farklı bir kahramanın tanıtılacağı projeye ilgiyi artırmayı hedeflediklerini vurgulayan İspirli, şunları söyledi: "İlk kitabımızda Keloğlan ve Altın Kase masalı odak alınarak çocukların anlayabileceği şekilde masal yazıldı. Uygulamada öncelikle kahramanlar hakkında sohbet edilecek, Keloğlan hikayesi anlatılacak. Ardından soru cevap tekniği ile öğrenilenler tekrar edilecek. Keloğlan kostümüyle uygulama yapılarak dramatizasyon gerçekleştirilecek. Canlı saz eşliğinde 'Ben Bir Garip Keloğlanım' şarkısı öğretilecek, Keloğlan konulu sanat etkinliği çalışması yapılacak." Her kahramanın tanıtımında bu etkinliklerin devam edeceğini vurgulayan İspirli, çocuklara bilgisayar laboratuvarında önce milli kahramanlarla ilgili hazırlanan slayt gösterisinin izletileceğini, ardından çizilen resimler üzerine boyama yaptırılacağını anlattı. -Kahramanları tanıyarak öğrenecekler- Üzerinde kahramanların resimlerinin bulunduğu balonlar ve maketler de hazırlanacağını kaydeden Milli Eğitim Müdürü Nevzat İspirli, proje kapsamında yazılan masal kitapları, parmak oyunu, müzik ve sanat etkinliği çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi: "Çocuklarımız, masal kitabının Türkçe dil etkinliğinde kullanılmasıyla o ay hangi kahraman anlatılacaksa onun hakkında bilgi sahibi olacak. Dilimizi akıcı ve dil kurallarına uygun olarak konuşmayı öğrenecek, kelime hazineleri genişleyecek. En önemlisi çocuklara kitap sevgisi aşılanacak. Müzik etkinliği ile Türk milli kahramanlarımızla ilgili şarkı öğrenilerek çocukların ses eğitimleri geliştirilecek. Müzikli dramatizasyon çalışmalarıyla rol yapma ve ritme göre hareket etme davranışları pekişecek. Parmak oyunu uygulamasıyla çocuklarımız milli kahramanları daha yakından tanıyacak. Çocukların taklit yeteneği gelişerek sözle hareket arasında uyum oluşacak. Sanat etkinliği çalışmasında ise çocuklardaki yaratıcı güç geliştirilerek ürün, olay ve olguları estetik, eleştirel bir yaklaşımla değerlendirebilme davranışı kazandırılacak."

Servetini Eğitime Harcadı...

TTK'dan emekli Yılmaz Yavuz, yaşamı boyunca biriktirdiği tüm parası olan 1 milyon TL'yi eğitime bağışladı.

Zonguldak'ta memur olarak çalıştığı Türkiye Taşkömürü Kurumu'ndan (TTK) emekli olan 67 yaşındaki Yılmaz Yavuz, yaşamı boyunca biriktirdiği 1 milyon TL'yi eğitime bağışladı. Yavuz, yaptıracağı okulun protokolünü imzalarken ağladı. TTK Eğitim Daire Başkanlığı'nda eğitim uzmanı olarak çalışan ve 2002 yılında emekliye ayrılan Yılmaz Yavuz, iş hayatı boyunca biriktirdiği 1 milyon TL'yi eğitime bağışladı. Uzun süre önce eşinden boşanan ve hiç çocuğu olmayan Yılmaz Yavuz, 100'üncü Yıl İlköğretim Okulu'na yaptırılacak 80 derslikli ek binanın protokolünü Vali Erdal Ata ile imzaladı. Vali Ata'nın makamında imzalanan protokole göre, Yılmaz Yavuz'un babası Şükrü Yavuz'un adı da, 1943- 1945 yıllarında öğretmenlik yaptığı Kilimli Merkez İlköğretim Okulu'na verilecek. Okulun adı Şükrü Yavuz İlköğretim Okulu olacak. İmzaların atılmasından sonra konuşan Vali Erdal Ata, bağış yapmak için ille de bir işadamı veya zengin olmanın gerekmediğini belirtti. Ata, “Emekli bir madenci var karşımızda. Yıllardır biriktirmiş ve okul için bağış yapıyor. Gerçekten duygulanmamak elde değil. Allah herkese böyle bir evlat nasip etsin. Bunun bir örnek teşkil etmesini temenni ediyorum. Hayırseverlerimizi okul yaptırmaya davet ediyorum” dedi. Vali Ata'nın konuşması üzerine ağlayan Yılmaz Yavuz, “Çok duygulu anlar yaşamaktayım. Çok mutluyum. Hayalimi gerçekleştirdim. Babamın öğretmenlik yaptığı okula isminin verilecek olmasından dolayı mutluyum” diye konuştu.

Emekli Öğretmen Çift Kaza Yaptı...

ESKİŞEHİR’de çevre yolunda kırmızı ışıkta geçtiği öne sürülen TIR, otomobile çarptı.

Kaza dün saat 23.30'da Çevreyolu Tepebaşı kavşağında meydana geldi. Bilecik istikametine gitmekte olan Halil İbrahim İbrahim Özata (26) yönetimindeki 06 PLS 03 plakalı TIR, kavşakta Batıkent Mahallesi istikametine geçmek isteyen Adnan Kuyubaşı (54) yönetimindeki 26 KU 743 plakalı otomobile çarptıktan sonra, orta refüje çıkarak bir ağaca bindirerek durdu. TIR'ın yaklaşık 30 metre sürüklediği otomobilde bulunan sürücü Adnan Kuyubaşı, eşi Gülsen Kuyubaşı (52) ve annesi Makbule Kuyubaşı (73) araç içerisinde sıkışarak öldü, Akrabaları Nazmiye Avanas (62) ile Gökhan Avanas da (22) yaralandı. Yaralı 2 kişi 112 ambulansıyla Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Otomobilde sıkışan Adnan Kuyubaşı, Gülsen Kuyubaşı ve Makbule Kuyubaşı'nın cesetleri Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri tarafından yaklaşık bir saat süren çalışmayla araç kaportası kesilerek çıkartıldı. Cesetler cenaze aracıyla ESOGÜ Hastanesi morguna kaldırıldı. TIR KIRMIZI IŞIKTA GEÇTİ İDDİASI Kazada yara almadan kurtulan TIR şoförü İbrahim Özatan polis tarafından gözaltına alındı. Görgü tanıkları, TIR şoförünün kırmızı ışıkta geçtiğini öne sürdü. Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı da kaza yerine gelerek incelemede bulundu. Ölenlerden Adnan Kuyubaşı ile eşi Gülsen Kuyubaşı'nın uzun yıllar Eskişehir'deki çeşitli ilköğretim okullarında sınıf öğretmeni olarak görev yaptıktan sonra birkaç yıl önce emekli oldukları belirtildi. İki çocukları olan Kuyubaşı çiftinin cenazeleri, Eskişehir Sami Ramazanoğlu Camii'nde öğle namazının ardından kılınan cenaze namazından sonra Büyükşehir Belediyesi Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi. Adnan Kuyubaşı'nın annesi Makbule Kuyubaşı'nın cenazesi ise yakınları tarafından toprağa verilmek üzere Bilecik'e götürdü. Emniyet Müdürlüğü yetkilileri TIR şoförü Halil İbrahim Özata'nın 'Taksirle öldürme' suçundan adliyeye sevk edileceğini bildirdi.

Kayıp Öğretmen Bulundu...

Erzurum'da 4 gündür haber alınamayan kayıp vekil öğretmen bulundu.

4 gün önce babası Nedim Yeşilyurt'a ait otomobille arkadaşlarının yanına gitmek üzere evden ayrılan Burhanettin Yeşilyurt'un (24) evine dönmemesiyle ilgili olarak Yeşilyurt'un ailesi ve yakınlarının ifadesine başvuruldu. Bu sabah, polise, Yeşilyurt'un Ahmet Yesevi Mahallesi'nde görüldüğü ihbarında bulunuldu. Bunun üzerine bölgeye giden polis ekipleri, Yeşilyurt'u bir binanın önünde beklerken buldu. Hastanede sağlık kontrolünden geçirilen Yeşilyurt, ardından emniyet müdürlüğüne götürüldü. Yeşilyurt'un İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesinde sorgusunun sürdürüldüğü bildirildi.

Sorular Geçen Yılla Aynı Türden...

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, ''Bu yılki sınavda sorulacak sorular geçen yılki ile aynı türden olacak.

Sadece uygulama değişti. Bu nedenle öğrenciler paniğe kapılmasın'' dedi. Yarımağan, Bu yılki sınavda, Ortaöğretim Başarı Puanı (OBP) ile Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı'nın (AOBP) hesaplanmasında da yöntem değişikliği yapılmadı. Sadece değer aralığı eskiden 50-100'dü, şimdi 100-500 oldu.'' Açıklamasında bulundu.

23 Aralık 2009 Çarşamba

Çocuk Üniversitesi 2010'da Hizmette...

İstanbul Üniversitesi Senatosu yaptığı toplantıda, "Yaşam Boyu Eğitim" kapsamında, "Çocuk Üniversitesi" kurma kararı aldı

İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Yunus Söylet, "yaşam boyu eğitim" ve "her yaşta eğitim" düşüncesiyle yola çıkılarak ortaya koydukları projelerini anlattı. Üniversitelerin toplumun tüm kesimleriyle iletişim kurması ve birlikte üretim yapması gerektiğini belirten Söylet, "Üniversiteler ülkelerin öncü kurumları olmak zorunda. Bu aşamada Çocuk Üniversitesi kurma kararı aldık. Çocuk Üniversitesi yoluyla değişik zekâ ve yaş gruplarına hitap etmek istiyoruz. Özellikle üstün zekâlı çocukların eğitimlerinde sıkıntılar var. Üniversitenin bilgi üretim kapasitesiyle bu çocukların kreatif (yaratıcı) özelliklerini bir araya getirmek istiyoruz. Çocukların eğitim gördükleri kurumlarla üniversitemizin bilgisini bir araya getirip, çocuklarımıza gerekli katkıyı sağlamayı amaçlıyoruz" diye konuştu. 2010 YILINDA BAŞLIYOR Üniversitenin içinde kurulacak "Çocuk Üniversitesi" hakkında bilgi veren üniversite yönetimi de, üniversitenin eğitime 2010 yılı haziran ayında başlayacağını açıkladı. Her ay 3 haftalık olmak üzere toplam 3 aylık (haziran, temmuz ve ağustos 2010) eğitimde öğretim üyeleri, doktora öğrencileri ve yüksek lisans öğrencileri görev alacak. Üniversite yetkililerinden alınan bilgiye göre, 20 kişilik sınıflarda eğitim alacak olan öğrencilere ilgi duydukları dersler verilecek. Bilimsel meraka sahip öğrenciler herhangi bir alanda, müfredat ötesi bilgi sahibi olmak istediklerinde, bu bilgiyi üniversitede çalışan ve alanlarının önde gelen bilim adamlarından kolaylıkla alabilecek. İlköğretim ve ortaöğretim düzeyindeki öğrencilerin yararlanacakları 'Çocuk Üniversitesi'nde, öğrencilere ilgi duydukları bilimsel alanlarla ilgili, hâlihazırda gördükleri müfredatın ötesinde bilgiler verilecek. Böylece öğrencilerin gelecekte İstanbul Üniversitesi'ni tercih etmeleri sağlanacak. Öğrencilerin seçimi, okudukları okul ve üniversite işbirliğiyle gerçekleşecek. Küçük yaşlarda ilgi duyduğu alanla tanışan, o konuda bilgi sahibi olan öğrencilerin, "meslek tercihlerinde hata yapmalarının da önlenmiş olacağını" belirten üniversite yetkilileri, "Öğrenciler piyasayı tanıyacaklar. Pratik yapma, araştırma olanağına kavuşacaklar. Sıradışı bir yeteneğe sahip olan öğrenci daha rahat şekilde yönlendirilecek. Aileler çocukları hakkında bilgi sahibi olacaklar" diyerek, projenin yararının altını çizdiler.

Okul Servisinde Etüt...

İki saatlik yolu etüt yaparak değerlendiriyorlar...

Kırıkkale'deki evlerinden servisle Sulakyurt ilçesindeki okullarına giden Sağlık Meslek Lisesi öğrencileri gidiş-geliş yaklaşık 2 saat süren yolu öğretmenleri ile birlikte etüt yaparak değerlendiriyorlar. Kırıkkale Kent merkezinde oturan ancak Sulakyurt ilçesindeki Sağlık Meslek Lisesi'nde eğitim gören 65 öğrenci, okullarına gitmek için sabah saat 07.00'de 52 kilometre mesafedeki okullarına gitmek için servislere biniyor. Yaklaşık 1 saat süren yolculuğu değerlendirmek isteyen öğrencilere, beraber yolculuk yaptıkları öğretmenleri, anlayamadıkları konularla tekrar yaparak yardımcı oluyor. İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sulakyurt Sağlık Meslek Lisesi'nde eğitim gören ve il merkezinde yaşayan 65 öğrencinin servislerle okula taşındığını belirterek, yaklaşık 1 saat süren yolculuk boyunca servislerdeki öğretmenlerin öğrencilere eksik oldukları bazı konuları anlattığını söyledi. Öğretmenlerin fedakarlığının, öğrencilerin ise sevkinin görülmeye değer olduğunu dile getiren Yıldırım, ''Bu uygulama yeni değil daha önceki dönemlerde de servis minibüsünde öğrencilerimiz öğretmenlerinden bilmedikleri konularda eğitim alıyordu. O çocuklarımızın bugün iyi yerlerde olduğunu görüyoruz. Şimdiki öğrencilerimizi de ilerleyen dönemlerde girecekleri sınavlara en iyi biçimde hazırlamak bizim başlıca görevimizdir'' dedi.

Tezsiz Yüksek Lisans Fırsatı...

İstanbul Üniversitesi, nitelikli öğretim üyesi kadrosuna tezsiz yüksek lisans programları açtı.

İstanbul Üniversitesi, nitelikli öğretim üyesi kadrosunun ders vereceği halkla ilişkiler, gazetecilik ve radyo-televizyon alanında tezsiz yüksek lisans programları açtı. İstanbul Üniversitesi, üniversitelerin 4 yıllık bölümlerinden mezun, Akademik Lisansüstü Eğitime Giriş Sınavı'ndan (ALES) 55 ve üzeri puan almış adayları iletişim alanına hazırlayan tezsiz yüksek lisans eğitimine çağırıyor. Adaylar bahar dönemi için 21 Aralık 2009 tarihinden itibaren Beyazıt'taki İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'ne başvuru yapabilecek.

22 Aralık 2009 Salı

Engelli Öğrencilerin 3 Saati Okul Yolunda Geçiyor...

Konya'da Engelli Öğrencilerin, İlçelerinden Eğitim ve Uygulama Okulu Bulunmadığı İçin 3 Saatini Yollarda Geçiriyor. Kontenjanın Sınırlı Olmasından Dolayı da Çok Sayıda Engelli Öğrenci Okula Alınamıyor. Konya'da engelli öğrencilerin, ilçelerinden eğitim ve uygulama okulu bulunmadığı için 3 saatini yollarda geçiriyor. Kontenjanın sınırlı olmasından dolayı da çok sayıda engelli öğrenci okula alınamıyor.
Konya'da resmi rakamlara göre yaklaşık 5 bin engelli birey yaşıyor. Engelli öğrencilerin en büyük sıkıntısı ise okulların yetersiz kalması. Konya'da 3 eğitim ve uygulama merkezi bulunuyor. Kent merkezinde ise sadece Selçuklu Öğretmen Fatma Menekşe Eğitim Uygulama Okulu, engelli öğrencilerden gelen talebi karşılamaya çalışıyor. 118 öğrenci kapasiteli okul, Meram ve Karatay ilçelerinden gelen çocukları geleceğe hazırlıyor. Engelli çocukların aileleri, her ilçeye eğitim ve uygulama okulu açılmasını istiyor.
Okul Aile Birliği Başkanı Mehmet Karabacak, diğer ilçelerden gelen öğrencilerin çok zorluk çektiğini aktardı. Kendisinin de engelli bir çocuğunun bulunduğunu dile getiren Karabacak, "Çocuklarımızın ömrü yollarda geçiyor. Engelli olmalarının vermiş olduğu zorluğun yanında birde yol yorgunluğu çekiyorlar. Sabah saat 6'da servise biniyor, 9'da okulda oluyorlar. Böyle bir yolculuğu sağlıklı bireyler bile dayanamazken, bu çocuklar nasıl dayansınlar. Meram ve Karatay'a böyle bir okul açılırsa çok iyi olur. Gelen talebe göre okul kapasitesi yetersiz. Sırada bekleyen çok sayıda öğrenciler var. Kimsenin eğitim hakkı elinden alınmamalıdır." dedi.
Engellilerin ailelerine bağımlı bir hayatlarını sürdürdüğünü belirten Karabacak, okul bittikten sonra çocukların hayata kazandırılması için bir iş eğitim merkezine gitmeleri gerektiğini aktardı.
Konya İl Genel Meclis Başkanı Ali Selvi, konuyu meclis olarak gündeme aldıklarını söyledi. Engelli bireylerin her türlü sorununa karşı duyarlı olduklarını aktaran Ali Selvi, "Bu işi sözle değil diğer birimlerle irtibat içerisine geçerek halletmeliyiz. Gereken bütçe çalışması düzenlenerek ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Okulun yapımı için ne gerekiyorsa alınmalı" diye konuştu.

ÖSS Başvuruları Geç Başlayacak...

Katsayı adaletsizliğini gideren düzenlemenin durdurulması, üniversite sınav takviminin başlamasını geciktirdi

10 puanlık katsayı farkını içeren yeni YÖK kararıyla birlikte süreç işlemeye başladı. İlk aşama olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nın (YGS) başvuru tarihi daha önce belirlenen 11 Ocak'tan en az bir hafta sonraya alınacak. Milyonlarca öğrenci için hayatî önem taşıyan sınavların uygulanma tarihlerinde ise bir değişiklik yok. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, YÖK'ün onayının ardından 2010 sınav kılavuzunun basımına geçileceğini, kılavuzda yeni sistemin detaylarının anlatılacağını vurguladı. Puan türleri, testlerin kapsamı gibi tüm bilgilerin burada yer alacağını ifade eden Yarımağan, YGS'ye başvuru tarihinin 11 Ocak-12 Şubat olarak açıklandığını, bunun bir hafta gecikeceğini kaydetti. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Yarımağan, şunları söyledi: "Şimdi bu tarihi en az bir hafta ileri atacağız. Sınav tarihlerini ise değiştirmeyi düşünmüyoruz. YGS daha önce planlandığı gibi 11 Nisan 2010'da yapılacak. İkinci aşama sınavları da daha önce açıkladığımız tarihlerde gerçekleştirilecek. İkinci sınavın başvuru tarihleri de değişmeyecek. Şu anda işler yolunda görünüyor.'' ÖSYM, bir süre önce üniversiteye girişte uygulanacak yeni sınav sisteminin takvimini açıklamış, YGS başvuru tarihini 11 Ocak-12 Şubat 2010, YGS tarihini 11 Nisan; Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) başvuru tarihini 3-14 Mayıs, LYS tarihlerini de 19-20 Haziran ile 26-27 Haziran 2010 olarak belirlemişti.

Öğrencilere Zam Müjdesi...

6,5 saat süren Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklama yapan Cemil Çiçek, öğrencilere zam müjdesi verdi. İşte alınacak miktarlar...

Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, 6.5 saat süren Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, ele alınan konular hakkında bilgi verdi. Kurul'da Dış Türkler Başkanlığı kurulmasına ilişkin yasa tasarısı ile Gümrük Müsteşarlığı Teşkilat Kanunu Tasarısının görüşüldüğünü anlatan Cemil Çiçek, üniversite öğrencileri için de zam müjdesi verdi. Çiçek, üniversite öğrencilerine Kredi Yurtlar Kurumu tarafından verilen kredilere zam yapıldığını söyledi. Yeni düzenlemeye göre, lisans öğrencilerinin alacakları kredi miktarı 180 TL'den 200 TL'ye çıkarıldı. Master öğrencilerinin kredi miktarı 400 TL, doktora öğrencilerinin kredi miktarı ise 600 TL'ye çıkarıldı.

21 Aralık 2009 Pazartesi

Okullardaki Engeller Kalkıyor...

Fiziksel engelli öğrenciler için yapılmasına ihtiyaç duyulan düzenlemeleri genelgeyle açıklandı.

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, bütün eğitim yapılarında fiziksel engelli öğrenciler için yapılmasına ihtiyaç duyulan düzenlemeleri genelgeyle açıkladı. Buna göre, okul bina girişlerinde rampalar inşa edilecek, fiziksel engelli asansörü yapılacak, okul bahçelerinde otopark zincirleri olmayacak. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Bakan Çubukçu, ''Fiziksel Engelliler İçin Okul Binalarında Yapılması Gereken Düzenlemeler'' konulu bir genelge yayımladı. 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunu'nun yürürlüğe konulduğunu anımsatan Çubukçu, konunun önemi ve bugüne kadar yapılan uygulamaların izlenmesi sonucunda, Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) bağlı bütün eğitim yapılarında fiziksel engelli öğrenciler için yapılmasına ihtiyaç duyulan düzenlemelerin bir kez daha açıklanmasının gerekli görüldüğünü belirtti. Buna göre, bina girişlerinde en fazla yüzde 6 eğimli, serbest genişlikleri en az 152,5 santimetre, yüzeyi kaymayan ve tekerlekli sandalye hareketlerini güçleştirmeyen malzeme ile kaplanmış rampalar inşa edilecek. Her 6 metrede bir dinlenme amaçlı sahanlık yapılacak. Giriş kapıları, menteşeli ve normal açılır kanat olacak, döner veya çarpma kapı yapılmayacak. Merdiven ve rampalarda, engelli öğrencilerin hareketlerini rahatça sağlayacak tutunma küpeşteleri düzenlenecek, rampanın korumasız kenarlarına koruma bordürü yapılacak. Merdivenlerin basamak yükseklikleri en çok 16 santimetre, genişlikleri en az 28 santimetre olacak. Çıkıntılı uçlu basamak tasarımından kaçınılacak, az görenler için her basamağın ön kenarında farklı renkler kullanılacak. FİZİKSEL ENGELLİ ASANSÖRÜ Birden fazla katlı eğitim binalarında tekerlekli sandalyedeki engelli öğrenci ve refakatçisi düşünülerek fiziksel engelli asansörü yapılacak. Asansörün işlemleri otomatik ve tehlike alarmı olacak, kabin içinde katları belirten sesli anons sistemi bulunacak. Elektrik kesilmelerinde akülü acil aydınlatma, otomatik kata getirme sistemi, havalandırma tertibatı ve müdür yardımcısı odası ile telefon bağlantısı olacak. Asansör kabini, elektrik kesintisi veya aksamın arızalanması hallerinde kabinin serbest düşmesini veya kumanda edilemeyen yukarı doğru hareketi engelleyen tertibata sahip olacak. DERSLİKLERDEKİ DÜZENLEME Genelgeye göre, derslikler tekerlekli sandalyelerin hareketlerine uygun inşa edilecek, derslik zemininde herhangi bir kot farkı oluşturulmayacak, derslik kapıları eşiksiz, dışarıya açılır ve 100 santimetre boşluklu olarak projelendirilecek. Kapı kolları yerden belli yükseklikte, tek ile kavranabilecek ve kullanılabilecek biçimde olacak. Yazı tahtaları yerden 70 santimetre yükseklikten itibaren monte edilecek. Askıların bir kısmı ihtiyaca göre fiziksel engelli öğrencilerin yetişebileceği yüksekliğe konulacak. Fiziksel engelli tuvaletleri tekerlekli bir kişinin içeriye girip kapıyı kapatmasına elverişli olacak. Tuvaletin iki yanında tutunma bantları bulunacak, engelliye göre üretilen özel lavabolar takılacak. TÖREN ALANINA GİRİŞLER ENGELSİZ OLACAK Okullardaki bahçe kapısından tören alanına girişler, yaya kaldırımından itibaren engelsiz olacak. Tören alanı ile bahçe girişi arasında seviye farklılığı olması halinde yol zemin kaplamalarından farklı dokuda, uygun ölçüde ve eğimde rampa yapılacak. Tören alanları fiziksel engelli öğrencilerin ulaşabilirliğini ve hareketini kolaylaştıracak şekilde engellerden arındırılacak. Okul bahçelerinde zemin düz satıhlı ve kaymaz yüzeyli yapılacak. Yüksek, keskin, kavisli veya köşeli düzenlemelerden, çukur, yükselti, döşeme farklılığı, otopark zincirleri, yer ızgaraları gibi tehlikeli her türlü düzensizlikten kaçınılacak. Okul bahçesi içerisindeki dolaşım yolları en az 2 metre genişliğinde, gevşek ve kaygan olmayan malzeme ile döşenecek, engelli öğrencilerin açık spor sahalarına ulaşmaları sağlanacak. IŞIK YANSITAN YÜZEYLERDEN KAÇINILACAK Eğitim yapılarında az gören veya belirli düzeyde işitme sorunu yaşayan öğrenciler de düşünülecek. Buna göre koridorlardaki boşluklar, kapılar, rampalar, merdivenler ve acil kaçışlar kolayca fark edilecek şekilde ve renklerde düzenlenecek. Işığı yansıtan ve göz kamaştıran yüzeylerden kaçınılacak. Kapılardaki yazılar standart sembol veya kabartma karakterli, büyük harf karakterinde, bulundukları zeminle zıt renkli, kapı kolunun bulunduğu kenarda olacak. Cam kapılar ve camlı yüzey ara bölmeleri yatay bant şeklinde işaretlenecek. Her tür ve kademedeki eğitim-öğretim binalarına ait yeni projeler, eski tip projeler uygulanmak suretiyle veya özel proje hazırlanıp uygulanarak bağış olarak yaptırılacak bütün okul binalarında, fiziksel engelli öğrenciler için bu genelgede belirtilen düzenlemeler yapılacak. Bu genelge ile konuya ilişkin 2000 yılında yayımlanan genelge yürürlükten kaldırıldı.

Okul Öncesi Eğitim %70'e Çıkacak...

Nimet Çubukçu okul öncesi eğitim oranının 2014 yılında yüzde 70'e çıkaracaklarını söyledi.

TBMM Genel Kurulunda, Milli Eğitim Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ile 94 devlet üniversitesinin 2010 yılı bütçeleri kabul edildi. Bütçe üzerinde Hükümet adına söz alan Bakan Çubukçu, temel önceliklerinin eğitimin tüm kademelerinde çocukların ve gençlerin en iyi şekilde yetişmesini sağlamak olduğunu söyledi. Milli Eğitim Bakanlığının 2010 yılı hedeflerini anlatan Çubukçu, 2008-2009 öğretim yılında okul öncesi okullaşma oranının yüzde 33'e çıkarıldığını bildirdi. Okul öncesi eğitimde okullaşma oranı yüzde 51'in üzerinde olan 32 ilde pilot uygulamaya geçildiğini belirten Çubukçu, hedeflerinin bu illerde yüzde 100, ülke genelinde de yüzde 40'a ulaşmak olduğunu söyledi. Bakan Çubukçu, stratejik plan hedeflerine göre 2014 yılında okul öncesi eğitimi yüzde 70'e çıkaracaklarını anlattı. İLKÖĞRETİMDE HEDEF YÜZDE 100 Bakan Çubukçu, ilköğretim alanında 2008-2009 öğretim yılında yüzde 98 olan net okullaşma oranını yüzde 100'e çıkarmayı hedeflediklerini, bu amaçla zorunlu ilköğretim çağında olup okula kayıtlı olmayan ya da devam edemeyen öğrenciler için uygulamaya konulan e-okul sistemiyle takip çalışmalarının devam ettiğini belirtti. KIZ ÇOCUKLARININ OKULLAŞMA ORANI Çubukçu, orta öğretim alanında, kız çocuklarının okullaşma oranının artırılması için kız ve erkek öğrenciler arasındaki makasın 5 yıl içinde yüzde 2'nin altına indirilmesinin, en önemli hedeflerinden biri olduğunu kaydetti. Bakan Çubukçu, gelecek dönemde, mesleki eğitim sisteminin, katsayı sorununun da çözüldüğü ölçüde, payının ve kalitesinin artacağına inandığını dile getirdi. Mesleki ve teknik eğitimin genel eğitim içindeki oranının 2002-2003 öğretim yılında yüzde 28 olduğunu anımsatan Çubukçu, kendi dönemlerinde tüm olumsuzluklara rağmen bu oranın yüzde 43'e yükseltildiğini belirtti. Çubukçu, hedeflerinin bu alanda 2012 yılına kadar yüzde 50'ye ulaşmak olduğunu söyledi. YENİ KURULAN ÜNİVERSİTELER Bakan Çubukçu, 2003-2009 yılları arasında 41'i devlet, 22'si vakıf olmak üzere 63 üniversite kurulduğunu ve 81 ilin üniversiteye kavuşturulduğunu söyledi. Üniversitelerin kaderlerine terk edilmediğini ifade eden Çubukçu, şöyle devam etti: "Türkiye'yi dolaşıyorum. Yeni kurulan üniversiteleri özellikle ziyaret ediyorum. Bir çok üniversitenin, çok ilerisine geçtiklerini görüyoruz. Burada, 'bir ev parasına üniversite kuruluyor...' itirazları dile getirildi. 2007 yılından bu güne kadar, üniversite bütçelerini imzalarken gördüm ki hepsinin bütçeleri milyonların üzerinde. Elbette üniversitelere daha fazla destek vermek istiyoruz. Yüksek öğrenime yaptığımız yatırımlar, dönemimizin parlak çalışmalarından birisidir."

ÖSYM'den Yeni Sınav Tüyoları...

ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda öğrencilere yeni sınav tüyoları verdi.

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, bu yıl öğrencilerin Lisans Yerleştirme Sınavı'nda (LYS) 5 ayrı sınava gireceğini söyledi. Yarımağan, "Sınav süreleri de ayrı ayrı olacak. Fen bilimleri testinde kimya bölümü sorularının süresi bitince görevli cevap anahtarlarını toplayıp, diğer kitapçığı dağıtacak" dedi. Sınavın daha önceki yıllarda olduğu gibi ÖSS, ÖSYS değil de Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ile Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) olduğunu belirten Yarımağan, YGS'de lise düzeyinde Türkçe, fen bilimleri, sosyal bilimleri ile matematikgeometri soruları olacağını belirtti. Yarımağan "Öğrencilere soru başına 1 dakika süre verilecek. Öğrenciler verilen süre sonunda cevap kağıtlarını bırakıp sınavdan çıkacak. Bu sınavda başarılı olan öğrenciler LYS'ye girme hakkı kazanacak" diye konuştu. Geometride 30 soru 45 dakika ÖSYM Başkanı ikinci aşama testinde LYS içinde yer alan matematik ve geometriyi birbirinden ayırdıklarını da sözlerine ekledi. Yarımağan, "Şimdiye kadar bizim uyguladığımız testlerde matematiğin içinde geometri de yer alıyordu. YGS'de matematik ve geometri testlerini birbirinden ayırıyoruz. Matematik testinde 50 soru yer alacak. 75 dakika süre vereceğiz. Geometri testinde 30 soru 45 dakika sürece verilecek. Dikkat ederseniz ikinci aşama sınavlarında soruların biraz daha uzun olacağı dikkate alınarak, soru başına ortalama 1.5 dakika süre verilecek" dedi.

18 Aralık 2009 Cuma

Okul Ve Dershane Eve Taşındı...

MEB uyumlu 'DİGİPROTEİN' sayesinde, 20 bin öğrenciye online eğitim verilecek.

Eğitimde fırsat eşitliği sunan ve öğrencilerin 1 yıllık okul ve dershane dokümanı ihtiyacını karşılayacak olan eğitim hizmeti, Tuzla Belediyesi web sitesi üzerinden hizmet verecek. Tuzla Belediyesi, çeşitli nedenlerle dershaneye gidemeyen, okul derslerinden geri kalan öğrenciler için fırsat eşitliği sağlayacak önemli bir projeye imza attı. Belediye, 20 bin öğrenciye vereceği 'DİGİ KART'la dershane ve okulu evlere taşıyacak. Bu projeyi bölgedeki öğrenci ve öğretmenlere bir sosyal sorumluluk amacıyla kazandırmak olduğunu belirten Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, "Bu sayede bölgesinde dershane bulunmayan veya maddi sorunlar nedeniyle dershaneye gidemeyen örgencilere eğitimde fırsat eşitliği sağlarken, mevcut okul derslerine de destek olacağız. Özellikle Domuz Gribi tehlikesine karşın yapılacak olası bir erken tatili değerlendirmeleri için bu projeyi bir fırsat olarak görüyorum" dedi. HER YERDE OKUL Maddi sorunları nedeniyle dershaneye gidemeyen öğrencilere fırsat eşitliği sağlamayı hedefleyen proje, MEB uyumlu ders destek ve SBS-YGS ve LYS sınavlarına hazırlık programlarını kapsıyor. İçeriği güncel, tüm sınıfları içeren ve 2009-2010 müfredatına uygun, kısaca adı 'DİGİPROTEİN' olan proje; evde, okulda, internete bağlı tüm bilgisayarlarda kullanılabiliyor. Bunun için yapmanız gereken tek şey; Tuzla Belediyesi'nin www.tuzla.bel.tr adresli web sitesine ücretsiz üye olarak bir şifre almak. 17 BİN KONU, 250 NİN SORU İçeriği bin 200 seçkin öğretmen tarafından hazırlanan ve her yıl güncellenen DİGİPROTEİN, öğrencilerin hem sınavlarda hem de okul derslerinde başarılı olmasını hedefliyor. Proje içerisinde yer alan konular, sorular ve testler her sınıf için o sınıfın bilgi ve birikimine uygun olarak hazırlanıyor. Uygulanan deneme sınavları da yıl boyunca kapsam ve zorluk derecesi artacak şekilde sıralanıyor. Eğitim programının haftalık dilimler halinde okul ve dershane müfredatının gerisinden gelmesi sağlanarak, pedegojik olması amaçlanıyor. DİGİPROTEİN, tüm sınıflarda toplam 17 bin konu, 250 bin soru, 224 deneme ve yardımcı kaynak içeriyor.

15 Aralık 2009 Salı

Tatil İçin Bakanlıktan Açıklama...

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, yarıyıl tatilinin öne çekilmesinin şu an için söz konusu olmadığını bildirdi.

Çubukçu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugün bazı basın yayın organlarında "yarıyıl tatilinin öne çekileceğine" ilişkin haber yer aldığını anımsattı. Bakan Çubukçu, "yarıyıl tatilinin öne çekilmesinin şuan için söz konusu olmadığını" ifade etti. Bu arada, daha önce planlanan çalışma takvimine göre öğrenciler 25 Ocak-5 Şubat arasında yarıyıl tatili yapacak. Eğitim-öğretim yılının ikinci yarısı 8 Şubat 2010 Pazartesi günü başlayacak.

Okullar Erken Kapatılacak...

Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı görüşmede önemli bir konuyu masaya yatırdı.

Düzenlenen kampanyalara rağmen domuz gribine karşı aşılanma oranının okullarda yüzde 7 civarında kalması Milli Eğitim Bakanlığı'nı arayışa itti. Bu çerçevede Sağlık Bakanlığı'nın da görüşü alınarak yarıyıl tatilinin öne çekilmesi gündeme geldi. Normalde her yıl Ocak ayına denk gelen yarıyıl tatilinin, “Domuz gribi riski” nedeniyle öne çekilmesi masaya yatırıldı. Milli Eğitim Bakanlığı'nda bu konuda hazırlık ve çalışma yapıldı. İlköğretim okullarına sınavların Aralık ayı içinde bitirilmesi için müfredatın hızlandırılması yönünde talimat gönderildi. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, “Sömestr tatilini öne mi çekiyorsunuz” sorusuna, “Bakalım” demekle yetindi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın, sömestr tatilini öne çekmesine, kesin gözüyle bakılıyor.

SBS Puanına İnceleme...

YBP ve SBS puanları arasında 20'den fazla fark olanların belirlenmesi ve sorumlular hakkında işlem yapılmasını istendi

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, il milli eğitim müdürlüklerine, Seviye Belirleme Sınavı'na (SBS) katılan öğrencilerden Yılsonu Başarı Puanı (YBP) ile SBS puanları arasında 20 ve daha fazla fark olanların belirlenerek bunun nedenlerinin incelenmesi, sorumlu öğretmen ve yöneticiler hakkında işlem yapılması talimatı verdi. Çubukçu, il milli eğitim müdürlüklerine 'SBS Sonuçlarının Değerlendirilmesi' konulu bir genelge gönderdi. Genelgede, OKS'nin 2008'de son kez yapıldığını ve aynı yıl Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Sistemi'nin uygulamaya konulduğunu anımsatan Çubukçu, Ortaöğretime Geçiş Sistemi'nin en önemli unsuru olan SBS'nin ilköğretimin 6, 7 ve 8. sınıflarında sadece o sınıf düzeyindeki öğretim programlarında yer alan kazanımların dikkate alındığı, öğrencinin kişisel başarısını ölçen objektif bir ölçme aracı olduğunu belirtti. YBP'nin ise öğrencilerin öğretim yılı boyunca tüm derslerde göstermiş oldukları performansa dayalı değerlendirmelerin sonucu olarak ortaya çıktığını ifade eden Çubukçu, her iki boyutta da değerlendirmelerin öğretim programlarındaki kazanımlarla ilişkili olarak belirlendiğini anlattı. İDDİALAR İNCELENİYOR SBS sonuçları ile e-Okul imkanlarının uygun şekilde, değerlendirilmesinin öğrenci ve okul başarılarının artırılmasında önemli katkılar sağlayacağını ifade eden Çubukçu, bakanlıkta bu yönde araştırma ve değerlendirme çalışmalarının sürdüğünü, değerlendirme sonuçlarının ilgili konuların geliştirilmesi ve iyileştirilmesi amacıyla kullanıldığını dile getirdi. Söz konusu verilerin öğrenci ve okul bazında değerlendirmesinin yapılarak öğrenci başarısının artırılmasına yönelik önlemler alınmasının 'önemli ve gerekli' olduğunu vurgulayan Çubukçu, şunları kaydetti:'Bu sebeple 7 ve 8. sınıflarda görev yapan öğretmenlerimizin sınıflarında bulunan öğrencilerin e-Okul bilgileri ve SBP sonuçlarına göre incelemeler yaparak, veli ile iş birliği suretiyle öğrencinin zayıf yönlerini belirleyerek noksanlıklarının giderilmesi ve başarının artırılması için çalışmalar yapmaları gerekmektedir. Bunun için okul içinde veya aynı eğitim bölgesinde bulunan okullarda zümre öğretmenlerinin, öğrencilerin başarısına katkı sağlayacak çalışmaları işbirliği içinde yürütmeleri gerekmektedir. Ayrıca, son zamanlarda çeşitli platformlarda dile getirilen, bazı okullarda YBP'lerin gerçeğe aykırı olarak yükseltildiği iddiaları öğretmenlik mesleğinin onuru ve okullarımızın itibarı açısından kabul edilemez bir duruma gelmiştir. Söz konusu iddialar Bakanlığımız tarafından incelenmektedir.' Konuya ilişkin geçen yıl da bir genelge yayımlandığını belirten Çubukçu, bu genelgede de il milli eğitim müdürlüklerinde komisyonlar kurularak öğrencilerin YBP ve SBS puanı arasında 30 ve daha fazla fark görülen öğrencilerin durumlarının incelenmesinin, haksız bir uygulama söz konusu ise mevzuat çerçevesinde gerekli işlemin yapılmasının istendiğini anımsattı. FARK VARSA GEREKLİ İŞLEM YAPILACAK Nimet Çubukçu, 'Bu yıl da aynı çalışmaların yapılarak, sınava katılan öğrencilerden YBP ve SBS puanları arasında 100 puanlık sisteme göre 20 ve daha fazla fark olanların belirlenmesi, bu farkın nedenleri ile ilgili inceleme yapılması, haksız bir uygulama varsa sebep olan öğretmen ve yöneticiler hakkında gerekli işlemin yapılması, sonuçtan ilgili genel müdürlüklere bilgi verilmesini' istedi.

81 İl'de 81 Anasınıfı Projesinde Rekor...

Türkiye Yardım Sevenler Derneği (TYSD) 81 İl'de 81 Anasınıfı Projesinde Rekor 97 sınıfa ulaştı..

Türkiye Yardım Sevenler Derneği (TYSD) Genel Sekreteri Dilek Bayazıt, 2011 şubat ayında sona erecek ”81 Yıl - 81 İl - 81 Anasınıfı “ projesiyle 10 ayda bağışçıların ve şubelerin katkılarıyla 81 hedefinin geçilerek, 97 adete ulaştıklarını bildirdi. Bayazıt yaptığı açıklamada, Atatürk'ün önerileri ile 1928 yılında kurulmuş ilk sivil toplum kuruluşlarından olan TYSD'nin Şubat 2010'da 82. kuruluş yıldönümünü kutlamaya hazırladığını hatırlatarak, kuruluşundan bugüne kadar Türkiye genelinde ulaştığı 154 şubesi ile öğrencilere karşılıksız burs verdiklerini kaydetti. İhtiyaç sahibi ailelere ayni ve nakdi yardımda bulunduklarını da ifade eden, Bayazıt şöyle devam etti: “Amacımız, eğitimin küçük yaşalrda başlamasının, büyük öneminin farkındalığı içinde, ülkemize emanet edeceğimiz Atatürkçü, çağdaş, aydın, seven, paylaşan, okuyan, okuduğunu Anlayan, eğitimli gençlerimizi yetişmesine 154 şubemiz ile birkez daha destek olmaktır.” Bayazıt, ayrıca huzurevleri, öğrenci yurtları, ilköğretim okulları, liseler, kan merkezleri, öğretmen lojmanları, sağlık ocakları, acil sağlık istasyonları olmak üzere 24 kalıcı eser yaptırdıklarını söyledi.

RÜ'e Fizik Tedavi Yüksek Okulu Açıldı...

Rize Üniversitesin'e bağlı Fizik Tedavi Yüksekokulu açıldı.

Rize Üniversitesi'ne bağlı Güneysu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu açıldı. Güneysu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu kurulmasıyla ilgili karar Resmi Gazetede yayımlandı.

12 Aralık 2009 Cumartesi

Liseli Gençlerin Ekmek Kardeşliği...

Sakarya'nın Erenler ilçesinde lise son sınıf öğrencileri, Diyarbakır'daki bir liseyi kardeş okul seçti.
Sakarya'nın Erenler ilçesinde lise son sınıf öğrencileri, Diyarbakır'daki bir liseye kardeşliğin sembolü olarak böldükleri ekmeklerini gönderdi. Erenler Yunus Emre Çok Programlı Lisesi son sınıf öğrencileri, Kardeş Okul Projesi kapsamında, 40 ekmeği bölerek Diyarbakır'daki Yunus Emre Lisesi öğrencilerine ulaştırılmak üzere kargoya verdi. AMACIMIZ HALKA ÖRNEK OLMAK Kent Meydanı'nda düzenlenen programda konuşan Lise Müdürü Erdoğan Ceyhan, öğrencilerinin dostluk ve kardeşlik projesinde görev almalarının onur verici olduğunu söyledi. Ceyhan, "Siyasi olaylar bizi hiçbir şekilde ilgilendirmiyor. Amacımız insanlara örnek olabilmek.' İYİ ŞEYLER OLACAK Projenin mimarı olan öğrenci Özlem Yıldız ise yaptıkları işten gurur duyduklarını belirterek, 'Projenin devamında daha güzel şeyler olacak, mektup kardeşliği oluşturmayı düşünüyoruz. Özellikle ekmek gönderiyoruz, çünkü hayatta bu zamanda en zor kazanılan şey ekmektir.'

MEB, Öğrencilerin Notlarını İnceliyor...

MEB, bazı öğretmenlerin ilköğretim okuyan öğrencilere yüksek not verdiği iddiaları üzerine inceleme başlattı.

Liselere giriş için yapılan Seviye Belirleme Sınavları'nda (SBS) ilköğretim notlarının yüzde 27'nin üzerinde etki etmesi nedeniyle öğretmenlerin öğrencilerin notlarını şişirdiği ileri sürülüyordu. Bu iddialar üzerine geçen sene incelemeler yapılmış, ancak ceza verilen okul veya öğretmen olmamıştı. Bakanlık bu yıl not kontrollerini daha sıkı tutacak. Geçen sene öğrencilerin 'ilköğretimdeki yıl sonu notu ile SBS puanı arasındaki farkın 30 puanı geçmesi halinde' inceleme yapılırken, yeni dönemde '20 puan farkı' olan öğrencilerin durumlarına da bakılması istendi. SBS'de düşük puan alırken ilköğretim notları çok yüksek olan öğrencilerin tespit edilmesi hedeflenirken, geçen sene 'abartıldığı şekilde öğrenci notları ile SBS puanları arasında fark bulunmadığı' belirtilmişti. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu imzasıyla il milli eğitim müdürlüklerine gönderilen genelgede, "Son zamanlarda çeşitli platformlarda dile getirilen bazı okullarda Yılsonu Başarı Puanları'nın gerçeğe aykırı olarak yükseltildiği iddiaları, öğretmenlik mesleğinin onuru ve okullarımızın itibarı açısından kabul edilemez bir duruma gelmiştir. Söz konusu iddialar bakanlığımız tarafından incelenmektedir." denildi. Genelgeye göre milli eğitim müdürlüklerinde komisyonlar kurularak öğrencilerin ilköğretim notları ile SBS puanı karşılaştırılacak. İki puan arasında 20 ve daha fazla fark görülen öğrencilerin durumları incelenecek. Bu farkın nedenleri araştırılacak, haksız bir uygulama var ise sebep olan öğretmen ve yöneticiler hakkında gerekli işlem yapılacak.

11 Aralık 2009 Cuma

Gerekirse Hukukun Etrafından Dolanırız...

YÖK Başkanı: Öğrencilerin mağdur olmaması için Gerekirse hukukun etrafından dolanırız

Özcan, Danıştayın katsayı kararının ardından ''B, C, D ve E'ye kadar planları olduğunu'' belirterek, ''Bunu baştan biliyorduk, her şeye hazırlandık'' dedi. Prof. Dr. Özcan, Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü'ndeki sosyal tesislerde düzenlediği basın toplantısında, görevinin ikinci yılına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özcan, Danıştayın, katsayı kararının yürütmesini durdurmasının ardından bütün olasılıkları dikkate aldıklarını belirtti. Özcan, ''B planımız var, C planımız var, D ve E'ye kadar planlarımız var. Bunu baştan biliyorduk. Her şeye hazırlandık'' dedi. Konuyla ilgili son kararın, 17 Aralıkta yapılacak YÖK Genel Kurulunda alınacağını bildiren Özcan, ayrıntılı açıklamanın da o tarihte yapılacağını kaydetti. Özcan, ''planlarına, sınav sisteminin de dahil olup olmadığının'' sorulması üzerine, sınav sisteminin ana hatlarıyla aynı kalacağını, sınav tarihlerinin de değişmeyeceğini bildirdi.

İlköğretim Müfettişinin Alanı Daralmayacak...

Danıştay 2. Dairesi, ilköğretim müfettişlerinin görev alanlarını daraltan yönetmelik maddesinin yürütmesini durdurdu.

Müfettişler Derneği adına Başkan Doğan Ceylan, 24 Mayıs 2009 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Y önetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin bazı maddelerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açtı. Danıştay 2. Dairesi, ilköğretim müfettişlerinin görev alanlarının sayıldığı maddeden, öğretmenevleri, öğrenci yurtları, hizmet içi eğitim merkezleri, spor ve izcilik okulları, çıraklık eğitim merkezleri, halk eğitim merkezleri, rehberlik ve araştırma merkezleri gibi bazı merkezleri çıkaran yönetmeliğin 6. maddesinin yürütmesini durdurdu. Daire'nin kararında, yönetmeliğin bu maddesiyle müfettiş ve müfettiş yardımcılarının inceleme, değerlendirme, soruşturma hizmetlerine yönelik olarak 13 grup halinde sınıflandırılan görev alanlarının sayıldığı 42. maddenin değiştirildiği hatırlatıldı. Kararda, Anayasa Mahkemesi'nin, 3797 Sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un, "İlköğretim müfettişlerinin ve yardımcılarının görev yetki ve sorumlulukları ile çalışma usulü, nitelikleri, yetişme şekli ve atamalarına ilişkin esas ve usuller yönetmelikle belirlenir" şeklindeki tümcesini "bu usul ve esasların Anayasa'ya göre yasayla düzenlenmesi gerektiği" gerekçesiyle iptal ettiği belirtildi. Anayasa Mahkemesinin bu kararıyla müfettiş ve müfettiş yardımcılarının görevlerinin, "yasa koyucu tarafından temel ilkeler konulmadan, yürütmeye yetki verilemeyeceği gerekçesiyle" iptali edildiği hatırlatılan kararda, bu nedenle ilgili yönetmelik maddesinin yasal dayanağının bulunmadığı ifade edildi.

10 Aralık 2009 Perşembe

En Çok Ödül Erciyes Üniversitesi'ne...

Aydın Doğan Vakfı 21. Genç İletişimciler Yarışması sonuçlandı.

Yazılı, görsel, işitsel, reklam, halkla ilişkiler ve internet yayıncılığı alanında 19 üniversiteden 132 öğrencinin 91 projeyle dereceye girdiği yarışmada en çok ödülü Erciyes Üniversitesi aldı. Hilton Convention'da gerçekleştirilen törende 28 dalda birinci, ikinci ve üçüncülüğe hak kazanan genç iletişimciler, ödüllerini Doğan Holding Yönetim Kurulu üyelerinin elinden aldı. İletişim dünyasına yeni yıldızlar kazandıran yarışmada röportaj dalında birinciliği Erciyes Üniversitesi'nden Sercan Topçular kazandı. Mizanpaj dalında gazetemiz tasarımcılarından Yunus Aslan, birinciliğe layık görüldü.

Okuldan Bilgisayar Malzemesi Çaldı...

Okuldan bilgisayar malzemesi çalan lise öğrencisi güvenlik kamerasına yakalandı

Sakarya'nın Adapazarı ilçesinde bir okuldan bilgisayar klavyesi ve faresi (mouse) çalan lise öğrencisi, güvenlik kamerası görüntülerinin incelenmesi sonucunda yakalandı. Hırsızlık olayı, Camili Mahallesi'nde bulunan Mehmet Akif Ersoy İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi'nde açık öğretim derslerinin görüldüğü akşam saatinde meydana geldi. Okula ön kapıdan giren hırsızlık zanlısı genç, ikinci kattaki internet erişim merkezinde bulunan ve öğrencilerin kullandığı 6 bilgisayardan klavye ve mouse malzemelerini çaldı. Hırsızlık zanlısı çaldığı bilgisayar malzemelerini sırt çantasına koyduktan sonra okuldan ayrıldı. Hırsızlık olayını fark eden okul idaresi, güvenlik kamerası görüntülerini incelemeye aldı. Hırsızlık zanlısının okul dışından olduğunu belirleyen idareciler durumu polise bildirdi. Güvenlik kamerası görüntülerini incelemeye alan Sakarya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, hırsızlık zanlısının 1.sınıf öğrencisi Z.H.(16) olduğunu tespit etti. Polis tarafından gözaltına alınan lise öğrencisi, suçunu itiraf ederek çaldığı bilgisayar malzemelerini Ozanlar Mahallesi'ndeki bir bilgisayar mağazasına 35 TL'ye sattığını söyledi. Mağazaya giden polis, çalıntı malzemeleri alarak okula teslim etti. Çalıntı bilgisayar malzemelerini satın alan mağaza sahibi hakkında da işlem yapıldı. Lise öğrencisi Z.H. Çocuk Şube Müdürlüğü'ndeki sorgusunun ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi. Öte yandan hırsızlık zanlısının yakalanmasını sağlayan kamera görüntülerinde, Z.H.'nin bilgisayarların bulunduğu koridora geldiği görülüyor. Bilgisayarların bulunduğu alanda kamerayı fark eden hırsızlık zanlısı genç, kapşonla yüzünü gizliyor. Zanlı yüzünü gizledikten sonra bilgisayar malzemelerini çalarak sırt çantasına koyuyor.

Kreş Öğretmenlerine Drama Dersi...

Çankaya Belediyesi kreş ve etüt merkezlerindeki eğiticiler aldıkları drama eğitimi ile çocukları oyun yoluyla eğitmeyi öğreniyor

Çankaya Belediyesi kreş ve etüt merkezleri, hem eğitim kalitesini artırmak hem de eğitimi çocuklara daha zevkli hale getirmek amacıyla öğretmenlerine “Drama Eğitimi” kursu veriyor. Çankaya Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre Gündüz Bakımevlerindeki öğretmenlerden ilk etapta gönüllü 45 kişi ile başlanan drama kursu, haftada 6 saat üzerinden düzenleniyor. "Oyunla öğretim yöntemi" olan drama eğitimi ile doğaçlama ve rol oynama gibi tiyatro tekniklerinden, bilinen yada türetilen çocuk oyunlarından yararlanarak çocuklara rol içerisinde renk, sayı gibi kavramları öğrenmek ve öğretmek mümkün oluyor. Öğretmenler Drama Eğitim Bilimi Uzmanı Nilgün Tuluk tarafından verilen eğitimden Haziran ayına kadar yararlanabilecek.

İlköğretim Okulunda Yangın...

Adana'da bir ilköğretim okulunda çıkan yangın, korkulu anların yaşanmasına neden oldu.

Yangın, Turhan Cemal Beriker Bulvarı'ndaki Meryem Abdurrahim Gizer İlköğretim Okulu'nun öğretmenler odasında saat 07.30 sıralarında meydana geldi. Bir anda alevlerin yükselmesiyle okuldaki öğretmen ve öğrenciler korkulu anlar yaşadı. Öğretmenler odasındaki elektrik kontağından çıktığı belirtilen yangın sırasında yaklaşık 2 bin öğrencinin tören nedeniyle bahçede olması faciayı önledi. Saat 07.00'de sınıfta olmaları gereken, ancak, Mevlana Haftası nedeniyle yapılan tören nedeniyle bahçede bulunan öğrencilerden bazıları, dumanı fark edip öğretmenlerini uyardı. İhbar üzerine okula gelen itfaiye ekipleri, yangını kısa sürede söndürdü. Yangın sırasında öğrencilerin bahçede törende olmasının faciayı önlediği kaydedildi. Yangın büyük olmasa da etrafı kaplayan duman paniğe yol açabileceği, okulun boşaltılması sırasında izdiham olabileceği kaydedildi. Yangının olduğu binadaki dersliklerde ders tatil edildi.

Online Matematik Soru Bankası Açıldı

Türkiye'nin ilk online çözümlü soru bankası matematikteson.com açıldı. Aşağıda listelenmiş konulara ait yüzlerce teste ulaşabileceğiniz site kağıt kullanımını azaltarak doğayı korumaya destek olmayı da amaçlıyor.


MATEMATİK 1 SORULARI

1 Sayılar
1. Doğal Sayılar (5 test)
2. Bölünebilme (4 test)
3. Obeb-Okek (3 test)
4. Taban Aritmetiği (2 test)
5. Faktöriyel (2 test)
2 Rasyonel Sayılar
1. Rasyonel Sayılar (4 test)
3 Üslü sayılar
1. Üslü sayılar (6 test)
4 Köklü Sayılar
1. Köklü Sayılar (6 test)
5 Sıralama, Mutlak Değer
1. Sıralama, Mutlak Değer (5 test)
6 Birinci Dereceden Denklemler
1. Birinci Dereceden Denklemler (4 test)
7 Oran-Orantı
1. Oran-Orantı (4 test)
8 Problemler
1. Sayı Problemleri (4 test)
2. Yaş Problemleri (2 test)
3. Yüzde-Kar-Zarar-Faiz (5 test)
4. Karışım Problemleri (2 test)
5. İşçi-Havuz Problemleri (3 test)
6. Hareket Problemleri (2 test)
9 Kümeler
1. Kümeler (5 test)
10 Fonksiyon
1. Fonksiyon (10 test)
11 İşlem-Modüler Aritmetik
1. İşlem-Modüler Aritmetik (7 test)
12 Çarpanlara Ayırma
1. Çarpanlara Ayırma

MATEMATİK 2 SORULARI
1 Polinomlar
1. Polinomlar (5 test)
2 İkinci Dereceden Denklemler
1. İkinci Dereceden Denklemler (5 test)
2. Eşitsizlikler (2 test)
3. Parabol (4 test)
3 Permutasyon, Kombinasyon, Olasılık, Binom
1. Permutasyon-Kombinasyon (7 test)
2. Olasılık (5 test)
3. Binom (3 test)
4 Trigonometri
1. Trigonometri (9 test)
5 Karmaşık Sayılar
1. Karmaşık Sayılar (4 test)
6 Logaritma
1. Logaritma (11 test)
7 Diziler-Seriler
1. Diziler-Seriler (5 test)
8 Toplam-Çarpım Sembolü
1. Toplam-Çarpım Sembolü (8 test)
9 Matris-Determinant
1. Matris-Determinant (4 test)
10 Özel Tanımlı Fonksiyon
1. Mutlak Deger Fonksiyonu (1 test)
2. Parçalı Fonksiyon (1 test)
11 Limit ve Süreklilik
1. Limit ve Süreklilik (3 test)
12 Türev
1. Türev Kuralları (5 test)
2. Türev-Limit İlişkisi (0 test)
3. Türevin Geometrik Uygulamaları (1 test)
4. Maksimum-Minimum Problemleri (0 test)
13 İntegral
1. Belirsiz İntegral (0 test)
2. Belirli İntegral (0 test)
3. Alan-Hacim İlişkisi (0 test)