7 Ağustos 2008 Perşembe

Bir Türkiye Çıkmazı, "Yabancı Dil"...

Günümüzde tek bir yabancı dilin bile yetmiyor. Peki üniversitede ve lisede gerçekten yabancı dil öğretilebiliyor mu? Rıfat Sarıcıoğlu'nun yazısı...

Eskiden yabancı dil bilmenin önemini anlatabilmek için bir yabancı dil eşittir bir diploma denirdi. Bugün bir yabancı dil de yetmiyor. Zira, globalleşen dünyamızda “internet”le mesafeler kalktı. İngilizce halen en tercih edilir dil ve bilgisayar-internet dünyası sayesinde çok uzun yıllar bir numarada kalacağını varsaymak yanlış olmayacaktır. Bu arada Çince'ye ve İspanyolca'ya talep artıyor. Bu dillere talebi iş dünyası sürüklüyor. Çin büyüyor. İspanyolca ise bugün ABD'deki 50 milyon kişi dahil olmak üzere Avrupa, Orta Amerika ve Güney Amerika'da konuşuluyor.
Türkiye'de özel liseler ve Anadolu liselerinin, üniversitelerde ise ODTÜ, Boğaziçi gibi devlet üniversiteleri ve neredeyse tüm vakıf üniversitelerinin tercihi İngilizce.
Devlet ve vakıf üniversitelerinde Türkçemizin güçlendirilmesi yanında yabancı dil öğrenimine Çince ve İspanyolca'nın da eklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bugün eğitim yükünün yüzde 90'dan fazlasını çeken devlet üniversiteleri İngilizce yanında Çince ve Ispanyolca'ya da ağırlık vererek mezunlarını globalleşen dünyaya hazırlamak zorunda.

***

Şimdi gelelim birçoğumuzu rahatsız edecek noktaya. (Vakıf Üniversiteleri Birliği yönetim kurulu üyesi olarak belki benim de başımı ağrıtacak konuya!) Eleştirim, yapıcı bir bakışla ele alınırsa ne denli haklı olduğum görülecek, lise ve üniversiteleri yabancı dil öğreniminde çıtayı yükseltmeye, kaliteyi artırmaya teşvik edecektir. Rektörlerin, okul müdürlerinin ve mütevelli heyet başkanlarının eleştirimi yapıcı bir bakışla ele almasını içtenlikle diliyorum.
Bilindiği gibi hem liselerde hem de üniversitelerde tercihler yapıldı, artık bundan sonra yerleştirme heyecanı başlayacak.
Birçok lise ve üniversite İngilizce yeterlilik için kendi sınavını düzenliyor. Yurt dışından gelecek öğrencilerin veya Türk vatandaşı olan öğrencilerin dünyaca ünlü ve kabul edilirliği tartışılmaz TOEFL veya IELTS sınavlarını almalarına izin veriliyor. Dünya standartla-rında herkesin kabul ettiği
TOEFL'dan eski skorlamaya göre 550, Computer (bilgisayar) based skordan 213 veya Internet based TOEFL'dan 79-80, IELTS'den ise 6.0 - 6.5 gibi bir skor alanlar İngilizce hazırlığa girmeden akademik başlangıca geçebiliyor veya hazırlıktaki bir öğrenciyse hazırlıktan çıkıp akademik programa girebiliyor.

Bir de gerçeklere bakalım:

Hazırlık programlarından çıkıp akademik derslere devam eden ve yeni mezun olmuş öğrencilerin çoğunun bu skorlara yakın bir skor alamayacağını iddia ediyorum. İddiamın arkasında 10 binin üzerinde öğrencinin yurt dışında eğitim sağlayabilmesine yardımcı oluşumun, görev yaptığım kurumlardaki tecrübemin ve özellikle bu alanda yaptığım çalışmaların bulunduğunu vurgulamak isterim. Yabancı dil öğretiminde başarılı liselerimiz ve üniversitelerimiz de var tabii. Ama burada önemli olan çoğunluğun durumu.

***

YÖK'ü ve MEB'i bu konuda göreve davet etmek istiyorum: Yabancı dilde öğrenim veren tüm okullardan hazırlığı bitirmiş rastgele 1, 2, 3, 4. yılındaki öğrencileri de dahil ederek (denek sayısı 100 olabilir) bir TOEFL sınavı düzenlesin, gerçek ortaya çıkacaktır.
Çözüm, daha iyi denetlemeyle, kadrolara daha iyi yerli-yabancı öğretim üyelerini dahil etmekle ve mevcut öğretim görevlilerinin sürekli geliştirici eğitim görmeleriyle mümkündür. Tabii bu arada öğrencinin de devamlılığı ve eğitime katılması şart. Sonuçta, milli gelirimizden milyonlarca YTL para harcanıyor. Karşılığını almak hakkımız.

Matematik Dehaları Türkiyede...

Hacettepe ve ABD'den Louisiana Üniversitelerinin ortaklaşa düzenleyeceği konferans, matematiğin dünyaca ünlü dehalarını Türikye'de buluşturacak.

18-22 Ağustos tarihleri arasında yapılacak konferansa aralarında Rus asıllı matematikçi Prof. Efim Zelmanov'un da bulunduğu 30 ülkeden 160 matematikçi son bilimsel çalışmalarını Türk araştırmacılarla paylaşacak.


Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Matematik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Tercan, sayı sistemlerinde yapı, bağıntı ve denklemler üzerinde çalışmaların yapıldığı cebirin, Orta Doğu'da bin yılı aşkın temellere sahip olduğunu söyledi. Bu bölgede cebir üzerinde araştırmaların son 40 yıldır yeniden canlanmaya başladığını ifade eden Tercan, konferansın da bu canlanmayı desteklemek amacıyla düzenlendiğini bildirdi.


HÜ'nün 18-22 Ağustos 2008 tarihleri arasında ''Uluslararası Halka ve Modül Teori Konferansı''nı Louisiana Üniversitesi Matematik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gary Birkenmeier ile birlikte düzenlediğini anlatan Tercan, konferansta 30'u aşkın ülkeden 160'nın üzerindeki cebir araştırmacısının bir araya geleceğini bildirdi.

Üniversitelerde İstifaların Nedeni...

Gazi Üniversitesi Rektörlüğü, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Dursun ve yardımcılarının istifa etmesinin nedenlerini anlattı

Gazi Üniversitesi'nde dün yeni Rektör Prof. Dr. Rıza Ayhan'ın göreve başlamasının ardından Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Dursun, dekan yardımcıları Prof. Dr. Sabri Uslu, Doç. Dr. Sinan Sözen, Başhekim Prof. Dr. Mustafa Şare ile Hastane Müdürü Prof. Dr. Ali Kıyaz Koç'un da aralarında bulunduğu 9 kişi istifa etti.

Söz konusu istifaların Prof. Dr. Ayhan'ın atanmasına yönelik tepki istifaları olduğu yolundaki haberler sonrasında Gazi Üniversitesi Rektörlüğü, yazılı açıklamada bulundu. Yapılan açıklamada, “Tıp Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. Ayşe Dursun ve yardımcılarının bizzat yaptıkları açıklamalarda yeni yönetime karşı bir tepki değil, yönetimi rahatlatma ve önünü açma amacıyla istifa ettikleri ifade edilmiştir” denildi.