21 Ocak 2009 Çarşamba

Eğitime Yüzde Yüz Zorunlu Destek

Milli Eğitim Bakanlığı’nın, eğitim alanına yapılacak yatırımlar amacıyla başlattığı “Eğitime Yüzde 100 Destek” kampanyası “zorunlu” oldu.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın, eğitim alanına yapılacak yatırımlarda özel sektör ve yurttaşların da gönüllülük esasıyla katılımının sağlanması amacıyla başlattığı “Eğitime Yüzde 100 Destek” kampanyası “zorunlu” oldu. İstanbul'da Küçükçekmece Kaymakamlığı, kendisine bağlı tüm okullara bir yazı göndererek, her okulun “Eğitime Yüzde 100 Destek” kampanyası kapsamında 1 Şubat'a kadar 750'şer TL ödeme yapmasını emretti. Son yıllarda eğitim alanında uygulamalarda yapılan değişiklikler nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimi paralı hale getirmekle ve ticarileştirmekle eleştirilirken; işadamlarının, vergi muafiyetiyle teşvik edilerek eğitime desteğinin sağlandığı “Eğitime Yüzde 100 Destek” kampanyasında okullardan zorla para alınmaya başlandı. -“İLÇEMİZİN FARKINI GÖSTERELİM, 750 TL YATIRIN”- Küçükçekmce Kaymakamlığı, kendisine bağlı bulunan tüm okullara bir yazı gönderdi. Yazıda, İstanbul'da ilçe öğrenci meclislerinin “Eğitime Yüzde Yüz Destek” kampanyasına katkı yapmak amacıyla toplanan paraların yeterli olmadığı belirtilerek, “İlçemizin diğer ilçelerden farkının ortaya konulabilmesi, İstanbul geneli ortalamasına ulaşılabilmesi amacıyla 1 Şubat 2009 tarihine kadar okulunuz adına 750 TL 'bağış' miktarının İl Milli Eğitim Müdürlüğü hesabına yatırılması” ifadesi kullanıldı. -EĞİTİM-İŞ: “ÖĞRENCİ MÜŞTERİYE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”- ANKA'ya konuyla ilgili açıklamada bulunan Eğitim-İş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli ise, okulların elektrik, su, telefon, yakıt giderlerinin okul aile birlikleri tarafından karşılandığını söyleyerek, gönüllülük esasına dayanan Eğitime Yüzde 100 Destek Kampanyasına katılımın Valiler ve Kaymakamlar tarafından zorunlu bağış kampanyasına hatta yarış kampanyasına dönüştürüldüğünü kaydetti. Anayasa'ya göre devlet okullarının parasız olduğunu anımsatan Adıbelli, “Devleti yönetenler Anayasaya aykırı iş görmeye devam etmektedirler. Eğitim kurumları birer 'ticarethaneye', okul müdürleri 'tüccara', öğretmenler 'tahsildara', öğrenci ve velisi, 'müşteri' durumuna düşürülmüştür. Para veremeyen öğrenciler rencide edilmekte, bu durum psikolojileri üzerinde de ağır etkilere neden olmaktadır. Okullarda toplanan paraların devamsızlık nedeni haline geldiği, para veremeyen kimi öğrencilerin dersi astığı da bilinmektedir. Bir an önce bu yanlıştan dönülmeli, bu uygulayamaya son verilmelidir” dedi.

Obama'nın Okulunda Bayram Var!

Dün yemin ederek göreve başlayan ABD'nin yeni başkanı Barak Obama'nın Cakarta'taki sınıf arkadaşları kendisinin başkanlığını okulada verdikleri parti ile kutladılar.

ABD'nin dün yemin ederek göreve başlayan Başkanı Barack Obama'nın Endonezya'nın başkenti Cakarta'ta okuduğu okuldaki sınıf arkadaşları okulda toplanarak, Obama'nın başkanlığını kutladı. Başkentin merkezindeki Menteng mahallesinde bulunan Besuki İlkokulunda 1960'larda okuyan Obama'nın sınıf arkadaşlarıyla mevcut öğrencilerden oluşan 200 kişilik grup, o dönemde "Barry" diye çağrılan arkadaşlarının ABD'nin 44. başkanı olmasından büyük mutluluk duyduklarını söyledi. Bugün milletvekili olan Dewi Asmara Oetojo, "Çocukluğumuzun bir parçası olan Barry'nin dünyanın en güçlü ulusulunun başkanı olmasından elbette gurur duyuyoruz" dedi ve Obama'nın çocukken de lider ruhlu olduğunu kaydetti. Okuldaki kutlamaya katılan ABD'nin Cakarta Büyükelçisi Cameron Hume da büyük tezahüratla karşılandı. Büyükelçi, Obama'yı Cakarta'da ağırlamak istediklerini, o zaman okulunu da ziyaret edebileceğini belirtti. Arkadaşlarının Barry diye çağırdıkları Obama 4 yıl, 6 yaşından 10 yaşına kadar Endonezya'da oturmuştu.

Karne Baskısı Bunalıma Sokuyor...

Patnos Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Sinan Demir, karnesinde zayıf olan öğrencilere baskı yapılmaması, başarılı olan öğrencilerin de ölçülü ödüllendirilmesi gerektiğini söyledi.

Sinan Demir, yüksek başarı beklentisi, başarının sadece notlarla değerlendirilmesi, ilgi ve yetenekler gözetilmeksizin öğrencinin her dersten başarılı olmasının beklenmesinin, öğrenci üzerinde yoğun baskı oluşturduğu gibi başarısını da etkilediğinin altını çizdi. Demir, yoğun baskıyla başa çıkamayan öğrencinin bir süre sonra başarısızlıkların sebebini kendi yapısında arayabileceği gibi buna bağlı olarak kendilerini başarısız, yetersiz, işe yaramaz gibi olumsuz sıfatlarla etkileyebileceklerini ifade etti. Ailelere önemli sorumluluklar düştüğünü vurgulayan Demir, ''Aileler, sadece karnedeki notlara bakarak çocuğun başarısını ya da gelişimini değerlendirmek yerine çocukta baskın olan ilgi ve yeteneklere odaklanmalı. Örneğin çocuğun karnesinde sözel ağırlıklı dersler daha iyiyken, sayısal ağırlıklı ders notları daha düşük olabilir. Bu durumda öğrenciye kızmak ve onu yargılamak yerine onun ilgi ve yeteneklerine odaklanılmalıdır.'' diye konuştu. Çocukların değerinin karneyle ölçülmemesi gerektiğini belirten Demir, çocuğa 'karnen nasıl olursa olsun, sen bizim için daima değerlisin' mesajı verilmesi gerektiğini kaydetti. Demir, ''Karneler alındıktan sonra yapılan en önemli hatalardan biri de çocuğunu başkasıyla kıyaslamaktır. Çocuklar çoğu kez kendilerini bir kıyaslama içinde bulurlar. Çocuğu, kardeşleriyle, akrabalarıyla, sınıf arkadaşlarıyla ya da komşu çocuklarıyla kıyaslamak öğrenciyi olumsuz etkiler. Kıyaslama, çocuğun kendini değersiz hissetmesine ve derslerden daha da uzaklaşmasını sağlayacağı gibi aileye karşı da öfke geliştirmesine neden olabilir.'' ifadesini kullandı. İyi bir karne getiren öğrenciyi ödüllendirirken de aşırıya kaçmamaya özen gösterilmesi gerektiğine dikkat çeken Demir, şunları söyledi: ''Maddi ödüllerden çok manevi ödüllere başvurmak daha yararlı olacaktır. 'Aferin kızıma', 'Tebrik ederim', 'Seninle gurur duyuyorum' gibi ifadelerle de çocukları ödüllendirmek mümkün. İyi bir karne bazen aileleri daha da hırslandırabilir. Çocuğu yoğun bir çalışma temposuna sokmak için zorlayabilir. Tatilin büyük bir kısmını ders çalışarak geçirmesini isteyebilir. Elbette ki bu çocuğu olumsuz etkileyecektir. Çocuklar tatillerini doyasıya yaşabilmeli ama bunun yanında zaman zaman tekrarlar yapılarak, derslerden uzaklaşmaması da sağlanmalıdır.''

Şırnak'ta Okul Kundaklandı...

Şırnak’ta bir ilköğretim okulunun müdür odası kundaklandı. Öğretmenler odasına bırakılan notta ise eylemin okul müdürüne karşı PKK adına yapıldığı yazıyordu.

Şırnak'ın Güçlükonak İlçesi'ne bağlı Karalar Beldesi'nde bulunan 31 öğretmenin görev yaptığı Karalar İlköğretim Okulu'na dün saat 21.00 sıralarında kimlikleri belirlenemeyen kişi veya kişilerce kapısı kıralarak girildi. Okul Müdürü Ali Sidar'ın odasını ateşe veren saldırganlar, duvarda asılı müdürün fotoğrafının üzerine de çarpı işareti attı. Saldırganlar öğretmenler odasına bıraktıkları el yazısında ise, 'Biz bu eylemi müdür ve yandaşlarına karşı PKK adına yapıyoruz' denildi. Saldırganlar olay yerinden ayrılırken, okuldan dumanların yükseldiğini gören vatandaşlar kendi imkanlarıyla yangını büyümeden söndürdü. Güvenlik güçleri okula düzenlenen kundaklamayla ilgili soruşturma başlattı. Güçlükonak Kaymakamı Ahmet Arık ve ilçe Milli Eğitim Müdürü yetkilileri incelemelerde bulundu. Açıklama yapan Güçlükonak Kaymakamı Ahmet Arık, okula giren bazı kişilerin müdür odasında yangın teşebbüsünde bulunduğunu, çok ciddi bir durum olmadığını belirterek, “Müdürün odasında yangın çıkarıldıktan sonra bir not bırakılmış. Bizim ilk incelememizde edindiğimiz izlenim bu işin tehdit amaçlı örgütünde adı kullanılarak kişisel bir durum olduğuyla ilgili. Ama net bir şey söylemek henüz erken, güvenlik güçlerinin araştırmaları devam ediyor” dedi. Yarı yıl tatiline 3 gün kala okuldaki kundaklama yüzünden okul tatile erken sokuldu.

Karnesini Alamadan Canını Verdi...

Ataköy'de ilköğretim öğrencisi bir çocuk, yoldan karşıya geçerken otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybetti.

Ataköy'de ilköğretim öğrencisi bir çocuk, yoldan karşıya geçerken otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybetti. Cuma günü karne alacak olan Ataköy İlköğretim Okulu 7. sınıf öğrencisi 13 yaşındaki Rasim Can Güloğlu, sabah saat 07.40 sıralarında Ataköy Galleria yakınlarında yoldan karşıya geçmek istedi. Servisi kullanmayıp okula bir arkadaşı ile yürüyerek gitmek isteyen ilköğretim öğrencisi, K.İ.'nin kullandığı Polo marka otomobilin altında kaldı. Talihsiz çocuk olay yerinde can verdi. Olay yerine çok yakın oturan küçük çocuğun ailesi, cesedin başında sinir krizi geçirdi. Sürücü gözaltına alındı.

İzgaz'ın Satışına Üniversitelilerden Tepki...

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin Fransız firması Gaz de France Suez'e sattığı İzmit Gaz A.Ş.'nin devir protokolünün imzası sırasında iki üniversiteli kız, belediyeyi birbirine kattı.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin bir süre önce ihaleye çıkararak 549 milyon dolara Fransız firması Gaz de France Suez'e sattığı İzmit Gaz A.Ş.'nin (İzgaz) bugünkü devir protokolünün imzası sırasında iki üniversiteli kız, belediyeyi birbirine kattı. Halkevleri Derneği üyesi olduklarını söyleyen iki öğrenci 'İzgaz'ı satanlar vatan hainidir' diye bağrıp Fransız firmasının temsilcisine yumurta attı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, bir süre önce yapılan ihale ile özelleştirilen İzgaz'ı, Fransız firması Gaz de France Suez'e 549 milyon dolara sattı. Kentteki siyasi parte ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin büyük bir bölümünün karşı çıkmasına ve satışın iptalini istemesine rağmen Fransız firması dün 317 milyon doları Botaş'a, 232 milyon doları da Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin kasasına girmek üzere toplam 549 milyon doları yatırdı. Bugün de İzgaz A.Ş.'nin devri gerçekleştirildi. Büyükşehir Belediye Başkanı AKP'li İbrahim Karaosmanoğlu, devir sırasında yaptığı konuşmada birçok kişinin karşı çıkmasına rağmen, kanun gereği bu özelleştirmeyi yapmak zorunda olduklarını söyledi. İzgaz'ın satışının da ideal koşullarda gerçekleştirildiğini ileri sürdü. Fransız firmasının temsilcisi Eric Stab ise İzgaz'da hizmet ve kaliteyi daha da arttıracaklarını söyledi. YUMURTALI PROTESTO Devir töreninin ardından imzalar atıldıktan sonra, Halkevleri Derneği üyesi olduklarını söyleyen ve adları açıklamayan Kocaeli Üniversitesi öğrencisi 2 kız, ellerindeki dövizlerle Büyükşehir belediyesi binası önünde sloganlar atmaya başladı. 'İzgaz'ı satanlar vatan hainidir' diye bağıran iki öğrenci, daha sonra merdivenlerden inen Fransız firması temsilcisi Eric Stab'a yumurta fırlattı. Ancak yumurtalar isabet etmedi. Kız öğrencilerin bu protestosu üzerine belediyenin zabıta ekipleri ile özel güvenlik görevlileri hemen onların çevresini sararak etkisiz hale getirmeye çalıştı. Öğrenciler, üniversite öğrencilerinin faturaları ödeyemedikleri için soğukta oturduklarını, özelleştirme ile dogalgaz fiyatlarının daha da artacağını ileri sürdü. Protestocu öğrenciler, belediye önüne gelip çadır kuracaklarını da söyledi. Haklarında herhangi bir işlem yapılmayan 2 öğrenci daha sonra belediyeden ayrıldı.