27 Mart 2009 Cuma

30 Mart Pazartesi Tatil...

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 30 Mart Pazartesi günü okulların tatil edildiğini bildirdi.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 29 Mart yerel seçimlerinde öğretmenlerin çoğunluğunun görevli alması ve okul binalarında oy kullanılacak olması nedeniyle, eğitim-öğretime hazırlıklar hemen tamamlanamayacağı için 30 Mart Pazartesi günü okulların tatil edildiğini bildirdi. Çelik, 29 Mart Pazar günü gerçekleştirilecek yerel seçimlerde öğretmenlerin sandık kurullarında görev alacaklarını ve okullarda oy kullanılacağını kaydetti. Öğretmenlerin bir kısmının da sandık başkanı olarak görev yapacağını söyleyen Çelik, "Özellikle köylerde görev yapan öğretmenlerin dönmesi, sandık başkanlarının gece yarılarına kadar ilçe seçim kurullarına teslimat yapması gerekiyor. Bu öğretmenlerin de sabah erkenden okulda olmaları mümkün görünmüyor" dedi. Okul binalarında seçim sandıklarının kurulacağına işaret eden Çelik, temizlik yapılması ve sandıkların kaldırılmasının da zaman alacağını belirtti. Çelik, öğretmenlerin dinlenmiş olarak görev yapabilmeleri ve okul binalarının eğitim-öğretime hazırlanabilmesi için 30 Mart Pazartesi günü ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarının tatil edildiğini bildirdi. Çelik, konuya ilişkin genelgenin de valiliklere gönderileceğini söyledi.

Aday Sayısı 5 Milyonu Geçti...

Yükseköğretim Kurulu Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, 2008 yılında yaptıkları 40'a yakın sınava giren aday sayısının, 5 milyonu geçtiğini bildirdi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) düzenlenen bir toplantıya katılmak üzere Samsun'a gelen Prof. Dr. Yarımağan, OMÜ Rektörlüğü Senato Salonu'ndaki toplantı öncesinde açıklamada bulundu. ÖSYM olarak 2009 yılında 8 ayrı merkezde yapacakları toplantıların 7'incisi için Samsun'da bulunduklarını belirten Prof. Dr. Yarımağan, ÖSYM'nin Türkiye'de çok sayıda sınavı yürüten bir kurum haline geldiğini söyledi. ÖSYM'nin yoğun bir çalışma temposu içinde olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yarımağan, şunları kaydetti: ''Sadece 2008 yılında yaptığımız 40'a yakın sınava giren adayların sayısı 5 milyonu geçti. ÖSYM olarak ülkemizde çok sayıda sınavı yürüten bir kurum haline geldik. Bu sınavları biz sadece ÖSYM'nin 300 kişilik kadrosuyla yürütmüyoruz. 300 kişilik kadroya ek olarak 151 sınav merkezindeki yöneticilerimiz, yönetici yardımcıları, sınavlarda görev alan öğretim üyesi ve öğretmenler ile soruların hazırlanmasında ve araştırmalarda Ankara'da bize destek olan sayıları yüzü aşan öğretim üyesiyle birlikte bu başarıyı sağlıyoruz.'' Böylesi geniş katılımlı sınavları yürütebilmek için yılda bir kez de olsa sınav merkezi yöneticileri ile bir araya geldiklerini ifade eden Prof. Dr. Yarımağan, ''Sorunlarımızı birlikte konuşmak, belirli konuları hep birlikte çözmek için bir araya geliyoruz'' dedi. -REKTÖR AKAN- Toplantıya katılan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan da ÖSYM'nin Türkiye'de güven sağlamış önemli kurumlardan biri olduğunu söyledi. ÖSYM gibi herkes tarafından kabul gören ve güven duyulan köklü kurumlara ülkenin ihtiyacı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Akan, ÖSYM'nin önemli bir görevi yerine getirdiğini belirtti. Daha sonra toplantıya, ÖSYM temsilcileri ve fakülte dekanlarının da katılımıyla basına kapalı devam edildi.

Disiplin Yönetmeliği Görüşülüyor

YÖK Genel Kurulu, 24-25 Mart tarihlerinde yaptığı toplantılarda YÖK Kanunu’nun yanı sıra Disiplin Yönetmeliği’nde yapılacak değişikliklere ilişkin görüşmelere devam etti.

YÖK Genel Kurulu, 24-25 Mart tarihlerinde yaptığı toplantılarda YÖK Kanunu'nun yanı sıra Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nde yapılacak değişikliklere ilişkin görüşmelere devam etti. YÖK, görüşmeleri 31 Mart'ta yapılacak toplantıda sürdürme kararı aldı. YÖK'ten yapılan açıklamada, Yükseköğretim Kurulu'nun dün ve önceki gün gerçekleştirilen Genel Kurul toplantılarında 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun bazı maddelerinin değiştirilmesi konusunu görüştüğü, Eğitim Komisyonu raporlarına ilişkin çalışmalar gerçekleştirdiği, ayrıca “Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği”nde yapılacak değişikliklere ilişkin görüşmelere devam ettiği kaydedildi.
Açıklamada, Toplantıda 10 Şubat 2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan “Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”te belirtilen, uzaktan eğitim programları diplomalarının alındığı yükseköğretim kurumunun ve ilgili programın değerlendirilmesine ilişkin usul ve esasların da belirlendiği açıklandı. Yükseköğretim Yürütme Kurulu üyesi Prof. Dr. Atilla Eriş ve Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman'ın Bologna Süreci ve Yükseköğretim Yeterlikler Çerçevesi konusunda Genel Kurul'a sunum gerçekleştirdiği de ifade edilen açıklamada, Yükseköğretim Kurulu'nun bir sonraki toplantısının 31 Mart 2009'da olacağı bildirildi.

Harp Okulu Ders Notlarını Satıyordu...

Ankara Kızılay'da bir kırtasiyeye Kara Harp Okulu'nun 'Bitişik Nizam' ders notlarını öğrencilere sattığının belirlenmesi üzerine baskın düzenlendi.

Kara Kuvvetleri Komutanlığı son günlerin en ilginç operasyonuna imza attı. Ankara Kızılay'da bir kırtasiyeye Kara Harp Okulu'nun 'Bitişik Nizam' ders notlarını öğrencilere sattığının belirlenmesi üzerine baskın düzenlendi. Kırtasiye sahibinin gözaltına alındığı operasyonda dükkândaki tüm ders notlarına el konuldu. Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askerî Savcılığı'nca yürütülen soruşturma, Kara Harp Okulu'na ait ders notlarının piyasada çoğaltılarak satıldığının ortaya çıkmasıyla başladı. Harp Okulu'ndaki komutan öğretmenler, öğrencilerden birçoğunda fotokopi ile çoğaltılmış ders notlarını görünce harekete geçti. Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askerî Savcılığı'na suç duyurusunda bulundular. Fotokopilerle ders çalışan öğrencilerin, notları, Necatibey Caddesi'ndeki bir kırtasiyeden edindiklerini söylemesi üzerine dükkâna 'Bitişik Nizam' kod adlı operasyon yapıldı. Gözaltına alınan kırtasiyeci, notları getiren öğrenciyi tanımadığını öne sürdü. Dükkan sahibi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, savcılık öğrenciyi bulmak için okuldaki talebelerin yazılarını notlarla karşılaştırılacak.

Sabancı Üniversitesinden Nanoteknolojiye...

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, vakfın en büyük yatırımı olan Sabancı Üniversitesi'nin nanoteknoloji alanında 50 milyon TL'lik yatırım yapma kararı aldığını kaydetti.

Nanoteknoloji'nin Türkiye'nin geç kalmadığı, dünyayla birlikte yakalayacağı bir konu olduğunu ifade eden Sabancı, "Sabancı Üniversitesi olarak bu konuda Türkiye'nin iddiasına katkıda bulunmak liderlik yapmak istiyoruz. Dünyadaki bu gelişmeler(ekonomik kriz) bizim bu konudaki hızımızı kesmiyor." dedi.
Sabancı Vakfı'nın 35. Yılı dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan Güler Sabancı, bundan 35 yıl önce Sabancı Kardeşlerin kurmuş oldukları Sabancı Vakfı'nın dönemin ihtiyaçlarına göre faaliyet alanlarını belirlemiş ve geçen yıllar boyunca bu alanlarda çok önemli çalışmalar yaptıklarını anlattı. Sabancı, bugün ise Türkiye'nin yeni bir döneme girdiğini ve ihtiyaçların farklılaştığını belirterek, "Sabancı Vakfı olarak bizlerin de bu ihtiyaçlara göre stratejilerimizde değişikler yapmamız kaçınılmazdı." dedi.
Küresel Vakıflar düzeyinde işler başarmak amacıyla yürütülen çalışmaların 2008 yılı sonunda tamamlandığını belirten Güler Sabancı, sözlerine şöyle devam etti: "Bundan böyle var olan yatırımlarımızın yanında toplumda kadınlar, gençler ve engellilere eşit fırsatların yaratılması amacıyla yeni bir hibe programı başlattık. Bu hibe programı ile cesaretlendirmek ve teşvik etmeye çalışıyoruz. Sabancı Vakfı bugün ulaşmış olduğu boyut ve birikim itibariyle yeni bir döneme girmeye hazır gördük. Hedefimiz hibe programlarıyla 5 milyon TL'ye yakın bir hibe vermeyi planlıyoruz."
Vakfın en büyük yatırımı olan Sabancı Üniversitesi'ni kurarken disiplinler arası çalışmaları yapabilecek bir alt yapıda kurduklarını ifade eden Sabancı, "Çünkü önümüzdeki dünyada hiçbir soruna tek bir disiplinle çözüm bulamayacağız. Görüyoruz ki dünyada en önemli konulardan biri ve Türkiye'nin geç kalmadığı, dünyayla birlikte yakalayacağımız bir konu var. O da nanoteknoloji konusu. Sabancı Üniversitesi'nde 2 gün önce 50 milyon TL tutarında bir yatırım yapma kararı aldık." diye konuştu.
Üniversitenin kuruluşundan itibaren mühendislik ve doğa bilimleri fakültesinde nanoteknoloji konusunda araştırma yapabilme kapasitesinin zaten var olduğunu; bu yatırımla Türkiye'yi nanoteknoloji konusunda daha iddialı yapmak istediklerini aktaran Sabancı, "Sabancı Üniversitesi olarak bu konuda Türkiye'nin iddiasına katkıda bulunmak liderlik yapmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.
35 YILDA 78 YERLEŞİM MERKEZİNDE 121 KALICI ESER Sabancı Vakfı Genel Müdürü Hüsnü Paçacıoğlu ise, Vakfın 2006 yılında Adana'dan İstanbul'a taşınmasıyla birlikte başlayan değişim sürecini anlattı. Vakfın 78 yerleşim merkezinde 121 kalıcı eser yaptırdığını, her yıl bin 200 öğrenciye burs verdiğini aktaran Paçacıoğlu, bugüne kadar eğitim. sanat ve spor dallarında 700'ün üzerinde ödül verdiklerini söyledi.
Sabancı Vakfı'nın kalıcı eserler, kültür sanat, burslar, ödüller ve toplumsal katkı alanlarındaki faaliyetlerine yeniden yapılandırma çerçevesinde kadınlar, gençler ve engelliler alanlarını eklediklerini dile getirdi.
Paçacıoğlu, ekonomik krizin yaşandığı bu dönemde Vakıf'ta alınan tedbirlere ilişkin bir soru üzerine, global krizin tabtüm dünyada olduğu gibi Türkiye'deki STK'ları da etkilediğini söyledi. Vakıf olarak her yıl 50-52 milyon TL arası bir harcama yaptıklarını belirten Genel Müdür, bu yıl da buna yakın harcama planladıklarını, 2010 yılı için de önlem aldıklarını söyledi.