22 Nisan 2009 Çarşamba

Matematik Şampiyonu İskenderun'dan

OYAK Grubu’nun yedincisini düzenlediği Liselerarası Matematik Yarışması’nın 2009 yılı şampiyonu İskenderun Tosçelik Fen lisesi oldu.

OYAK Grubu'nun yedincisini düzenlediği Liselerarası Matematik Yarışması'nın 2009 yılı şampiyonu İskenderun Tosçelik Fen lisesi oldu. 15 Kasım 2008'de 17 ilde düzenlenen il birinciliği sınavlarına katılan 1972 öğrenci arasından İskenderun Tosçelik Fen lisesi ekibi 33.6 puan alarak şampiyonluğu yakaladı. Yarışmada ikinciliği Sivas Fen Lisesi, üçüncülüğü de Batman Fen Lisesi aldı. OYAK Grubu'nun bu yıl yedincisini gerçekleştirdiği yarışmanın birinci etabı 15 Kasım 2008 tarihinde Adana, Balıkesir, Batman, Bolu, Düzce, Hatay, Kahramanmaraş, Kırıkkale, Manisa, Mardin, Ünye, Rize, Sakarya, Sivas, Şanlıurfa, Tekirdağ, Zonguldak illerinde eş zamanlı gerçekleştirildi. 20 Nisan 2009'da ise TÜBİTAK tarafından hazırlanan sorular ile İTÜ Gümüşsuyu Kampüsü'nde 17 ilin birincileri kendi aralarında şampiyon okulu belirlemek için yarıştılar. 17 – 21 Nisan tarihlerinde il birincisi okulların öğrencileri, ekip lideri öğretmenleri ve okul müdürleri aileleri ile birlikte İstanbul'da OYAK Grubu'nun misafiri olarak ağırlandı. Dört günlük program boyunca İstanbul'un tarihi ve kültürel yerlerinin gezen öğrenciler Boğaziçi Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi kampüslerini de ziyaret etti. 20 Nisan gecesi Swiss Otel'de yapılan ödül töreninde yarışmaya katılan tüm öğrencilere çeşitli hediyeler dağıtılırken, şampiyon okula 15 bin TL değerinde karma labarotuar kurulması, öğrenci, öğretmen ve okul müdürüne 1000 TL değerinde 1'er kese altın ve başarılı öğrencilerin ailelerine de 1000 TL değerinde hediye çeki verildi. Ödül töreninin açılışında bir konuşma yapan OYAK Otomotiv ve Çimento Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Celal Çağlar, OYAK Çimento Grubu olarak 2002'den beri her yıl Liselerarası Matematik Yarışmaları düzenlediklerini belirterek “Bir ülkenin kalkınmasında bilimin, matematiğin önemi tartışılmazdır ama biz hâlâ ülkemizde bilimsel kalkınmanın önemini yeterince anlayabilmiş değiliz. Bu durumda bizlere çok önemli bir görev düşüyor, birilerinin çıkıp gençlerimize, toplumumuza yol göstermesi gerekiyor” dedi. “KALKINMA FELSEFESİNE İHTİYAÇ VAR”Çağlar konuşmasında, matematiğin kalkınmanın dayanağı, teknolojik kalkınmaya olanak sağlayan temel bilimlerin esası olduğunu ifade ederek özetle şu görüşleri dile getirdi: “Bu gerçeğe rağmen görüyoruz ki ülkemizde matematik bilmemenin bir eksiklik olduğunu düşünen sayısı çok az. Aksine matematik bilmemenin sıradan bir durum olduğunu düşünüp kolayca matematikten kaçmayı tercih ediyorlar. Toplumsal bazda gerçekleşen tüm olaylara karşı sinik yaklaşımımız ve kolay inanışımıza kadar pek çok durum matematiksel düşünmeyi bilmeyişimizden; her şeyi sorgulamadan, kanıt aramadan kabul edişimizden kaynaklanıyor. Eğitim, sağlık, yönetim, adalet, araştırma, geliştirme ve buluş çalışmalarında dünya standartlarının çok gerisindeyiz..Kitlelerin anlayabileceği, prensip ve hedefleriyle kaynaşabileceği bir kalkınma felsefesine ihtiyacımız vardır ve hiç şüphesiz ki bu felsefe matematik temelli olmalıdır”

Üniversiteleri Bölme Kararı Geri Çekildi...

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) dağınık kampuslara sahip ve öğrenci sayısı 40 bine ulaşan üniversiteler için aldığı bölme kararını geri çekti.

Sait Gürsoy/ Sabah
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) dağınık kampuslara sahip ve öğrenci sayısı 40 bine ulaşan üniversiteler için aldığı bölme kararını geri çekti. İleride bölünmesi düşünülen üniversite için, önce o üniversitenin rektörünün görüşü alınacak. Şayet rektöre göre herhangi bir sorun yoksa o kuruma dokunulmayacak. Böylece üniversitelerin özerk yapıları yok ediliyor yorumlarından da uzaklaşılmış olacak. Bu geri çekme kararı üniversiteli gençlerimizi de mutlu etmeli. Şayet üniversiteleri bölünseydi, yeni kurumun öğrencisi sayılacaklardı. Artık böyle bir sorun yok. En tabii hakları olan, okudukları üniversitenin adını taşıyan diplomaya sahip olacaklar. Yeni üniversite adayları da bölünme olmayacağı için, ideallerindeki üniversitenin; tarihçesini, fakülte ve yüksekokullarını eğitim dilini, bölümler arası geçiş kurallarını, kampus yaşamını ve uluslararası ilişkiler gibi konularını iyi araştırıp, doğru karar vermeliler. Bence YÖK doğru bir karar aldı. YÖK' te yapılması düşünülen değişiklikler Bakanlar Kurulu' na iletildi. Buna göre, tüm araştırma görevlileri Türkiye'de doktora tez yazım aşamasına geldiğinde, teziyle ilgili olarak eğer yurtdışında bir araştırma merkezinde çalışması gerekiyorsa, bir yıllık süreyle gönderilecek. Bu öğrenciler tezini Türkçe olarak yazacak, Türkiye'ye geldiklerinde doktora unvanını alacak. Devlet bursuyla yurtdışına gidenler için mutlaka zorunlu hizmet olacak. Gidenlerin yurtdışında bulundukları sürede, devlet imkânlarından yararlandığı sürece Türkiye'ye döndüğünde zorunlu hizmet yapacak. Yöneticiler yüzde 10, 15, 35 oranlarında döner sermayeden pay alacak. Tam gün düzenlemesi vakıf üniversitelerini de kapsayacak. Bu üniversitelerdeki öğretim üyeleri de döner sermayeden pay alabilecek. Yeni sınav netleşmedi Biliyorsunuz, 2010' da üniversiteye girişte yeni sınav sistemi uygulanacak. Ne yazık ki hâlâ kuralları netleşmedi. Gençler oldukça tedirgin. YÖK için önemli olmayan konular, onlar için önemli olabilir. Haziran'ın ikinci haftası her şeyi açıklayacağız vaadini vermek, bence doğru değil. Sıralama sınavlarına hazırlık uzun ve planlı bir süre ister. Geçtiğimiz günlerde YÖK üniversitelerimizden, yükseköğretim programlarına hangi puan türünde öğrenci alınması ve o puan türünü oluşturan ders düzeyindeki testlerin ne şekilde ağırlandırılması konusunda görüş istedi. Üniversitelerimiz de 17 Nisan'a kadar bu konudaki görüşlerini YÖK' e bildirdi. Ancak bilgilendirmede içim pek rahat değil. Ben YÖK'ün yerinde olsaydım, önce üniversitelerimizden bu konuyla ilgili kişileri Ankara'ya çağırırdım. Onlara yeni sistemi detaylarıyla anlatırdım. Onlar da, üniversitelerinde sorumlu kişilere bu konuyu aktarabilirlerdi. Zannedersem böyle bir çalışma yapılmadı. Çünkü bu konuyla ilgili birçok devlet ve vakıf üniversitesi beni aradı, puanların oluşumuyla ilgili bilgi istedi. Ben de bilgimin yettiği kadarıyla onlara yardımcı olmaya çalıştım. Yeni sistemi daha akademik alt yapıyla seçeceği için beğeniyorum. Üniversite adayları, ayrı bir zaman diliminde, her dersten düzey sınavına girecekleri için, bilgileri daha gerçekçi değerlendirilecek. Takdir edersiniz ki her yenilikte olduğu gibi, bu sistemde de aksayan yönler olabilecek. Öneri getirmeden eleştirmeyelim. Elimizden geldiği kadar da YÖK'e yardımcı olalım.

Üniversiteye Girişte Yeni Uygulama

2009'da ÖSS sisteminde değişiklik yapmayan YÖK, 2010'da 2 aşamalı ve 6 sınavlı bir modele geçme kararı aldı.

YÖK Genel Kurulu 2010 yılında ÖSS'de uygulanacak kararları açıkladı. Karara göre 2009 yılında ÖSS sisteminde bir değişiklik yapılmayacak. 2010'da ise üniversiteye giriş sistemi iki aşamalı ve altı oturumlu bir sınav şekline dönüştürüldü. Yapılan değişikliklerin öğrencilere neler getirdiğini Uğur Dershaneleri ÖSS koordinatörü Turgay Polat ve Banu Gürün değerlendirdi. Buna göre 2010'da sınavın birinci aşaması Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS), ikinci aşama Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) olarak adlandırıldı. YGS'ye orta öğretimi başarıyla tamamlayan kişiler tabi tutulacak. Nisanda yapılacak bu sınav yükseköğretime geçiş için yeterliliği ölçecek. Öğrenciler sadece YGS puanı ile açık öğretim ve 2 yıllık ön lisans programlarına yerleştirilebilecek. YGS'den alınan asgari puan ile 4 yıllık lisans programlarına yerleştirilebilmek için girilmesi gereken LYS'ye hak kazanılacak. YGS'de basit düzeyde Türkçe, Temel Matematik, Sosyal Bilimler, Fen Bilimleri alanlarında test usulü sınav yapılacak. Temmuz başındaki LYS'de uygulanacak 5 sınav ise şöyle: 1- Matematik, Geometri Sınavı (LYS1) 2- Fen Bilimler (Fizik, Kimya, Biyoloji) Sınavı (LYS2) 3- Türk Dili ve Edebiyatı, Coğrafya 1 Sınavı (LYS3) 4- Sosyal Bilimler (Tarih, Coğrafya 2, Felsefe Grubu) Sınavı (LYS4) 5- Yabancı Dil Sınavı (LYS5) LYS'ye giren öğrencilerin puanları Matematik-Fen (MF), Türkçe-Matematik (TM), Türkçe-Sosyal (TS) ve Yabancı Dil bölümlerinde hesaplanacak. YGS'deki Türkçe ve Matematik testleri de belli oranda LYS'yi etkileyecek. LYS, haziran ayında 2 hafta içinde 5 oturumda yapılacak. BÖLÜM VE SINAV * MF bölümlerindeki programlara yerleşmek için LYS1 ve LYS2, * TM bölümlerindeki programlar için LYS1- LYS3, * TS bölümlerindeki programlar için LYS3-LYS4, * Yabancı Dil programları için sadece LYS gerekecek. Öğrenciler kendilerine güvenmeleri halinde 5 LYS sınavına da girip tercih yapabilecek. Örneğin lisede TS bölümünden mezun olan bir öğrenci kendi alanında devam etmek isterse TS içindeki LYS3-LYS4 testlerine girecek. Bu öğrenci mühendislik isterse mühendislik MF grubunda yer aldığından LYS1 ve LYS2 sınavlarına da katılacak. Meslek lisesi öğrencileri ilgi alanlarına göre TS, TM, MF testlerine girecek. Bu öğrenciler kendi alanları dışında bir alan seçerse o alanın sınavlarına katılacak. Böylece yıllardır tartışılan farklı katsayı uygulaması da ortadan kalkmış olacak.