19 Aralık 2008 Cuma

Üniversite Kameralarla Takip Edilecek...

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde yaşanabilecek başta terör ve diğer olayların önlenmesi, asayişin sağlanması amacıyla kampus alanında 42 ayrı noktaya kameralar yerleştirildi.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde yaşanabilecek başta terör ve diğer olayların önlenmesi, asayişin sağlanması amacıyla kampus alanında 42 ayrı noktaya kameralar yerleştirildi. Öğrencilerin ve personelin her hareketi MOBESE kameralarla izlemeye alınırken, giriş kapısına da otomatik bariyerler yerleştirildi.

Rektör Prof. Dr. Hasan Ceylan, çok geniş bir alana sahip olan üniversite kampusunun güvenliğini sağlamak amacıyla böyle bir sisteme başvurduklarını belirterek, “Terör olayları dahil olmak üzere hertürlü olayın önlenmesi ve faillerinin yakalanması için buna gerek duyduk. Daha huzurlu, rahat bir ortam oluşturmak ve iyi bir eğitim verebilmek için bu gerekliydi. Bundan sonra çağın gerekleri neyse teknolojiden yararlanma yoluna gideceğiz” dedi.

YYÜ'de, yönetim kampus güvenliğini en üst seviyede tutmak için bir dizi önlem aldı. Bu önlemler çerçevesinde kampus alanının çevresi duvarla örülmeye başlanırken, üniversitenin girişi dahil olmak üzere öğrencilerin bulunduğu 42 noktaya da MOBESE kamera kuruldu. Kamera kurulmasını bazı öğrenciler olumlu karşılarken, bazı öğrenciler ise gereksiz buldu. Öğrenciler, tüm fakültelerin giriş kapılarına kurulan kameraların özel hayata müdahale etmediği sürece problem olmayacağını söyledi.

Kampus alanının kameralarla izlenmesinin gerekli olduğunu belirten Rektör Prof.Dr. Hasan Ceylan, terör dahil her türlü olayın önlenmesi için güvenlik önlemi aldıklarını belirtti. Prof. Dr. Ceylan, şunları söyledi:

“Kampus alanı çok geniş olduğu için her yerden girilme imkanı var. Güvenliği açısından her alanın gözetim altında olması gerekiyordu. Türkiye'nin bir çok yerinde çok gereksiz şeyler oluyor. Ortaokul hatta ilköğretimde lüzumsuz hadiseler oluyor. Bu tür olayların olmaması ve teşebbüs edenlerin yakalanması için böyle bir şey yaptık. Terör dahil her şey bunun içine giriyor. Kimsenin buna tepki göstermesi gerektiğini düşünmüyorum. Parmak okutma sistemini de belki daha sonra devreye sokmayı düşünüyoruz. O bir iki yerde bize kolaylık sağlayacak. Hem güvenlik hem de herkesin mesaiye zamanında gelmesini sağlayacak. Bu çok tartışılacak bişey olabilir. Artık bundan sonra çağın gerekleri neyse teknolojiden yararlanma yoluna gideceğiz.”

Okulda Deney Tüpü Patladı...

Ankara'nın Kazan ilçesinde Tahsin Şahinkaya İlköğretim Okulunda fen laboratuvarında deney tüpünün patlaması sonucu 2 öğrenci hafif yaralandı.

Kazan'da 4. Ana Jet ÜS Komutanlığı yerleşkesindeki Tahsin Şahinkaya İlköğretim Okulundaki fen laboratuvarında deney yapıldığı sırada deney tüpü patladı.

Patlama sonucu adları öğrenilemeyen 2 öğrenci ellerinden hafif şekilde yaralandı. Yaralı öğrenciler, Ankara'daki hava hastanesinde tedavi altına alındı.

Kazan Kaymakamı Özlem Bozkurt Gevrek, AA muhabirine, fen laboratuvarında deney yapıldığı sırada deney tüpünün patlaması sonucu 2 öğrencinin ellerinden hafif şekilde yaralandığını ve öğrencilerin kontrol amacıyla hava hastanesine götürüldüğünü kaydetti.

Kimsesizlere Öğrencilerden Yardım Eli...

Eskişehir'de bir grup ilköğretim okulu öğrencisi, topladıkları temizlik maddelerini Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı Halis Toprak Çocuk Yuvası'ndaki kimsesiz çocuklara teslim etti.

Mehmet Akif İlköğretim Okulu Yayın ve İletişim Kulübü üyesi bir grup öğrenci, kimsesiz çocuklara destek çıkmak amacıyla 'Toplum hizmeti' adlı bir kampanya düzenledi. 1 ay önce başlatılan kampanya çerçevesinde öğrenciler, 150 kilogram sıvı sabun, 480 rulo tuvalet kâğıdı, 200 paket kâğıt mendil, 20 paket peçete, 10 kilogram el sabunu, 15 adet diş macunu, 15 rulo havlu peçete, çok sayıda diş fırçası, tarak ve el havlusu topladı. Öğrenciler, kendi harçlıklarından artırdıkları paralarla aldıkları malzemeler ile okul müdürü yardımcısı Abdullah Uğur, öğretmenleri İlker Atasever ve Hilal Çobanoğlu ile birlikte topladıkları temizlik maddelerini Halis Toprak Çocuk Yuvası yetkililerine teslim etti. Kampanyaya destek veren veliler de yaptıkları baklava, börek ve pastaları yuvadaki çocuklara ikram etti.

Duygulu anların yaşandığı ziyaret sırasında Mehmet Akif İlköğretim Okulu öğrencileri ile Yuva da kalan çocuklar, birbirleriyle tanışıp sohbet etti. Mehmet Akif İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı Abdullah Uğur, amaçlarının çocuklarda yardımlaşma ve toplumsal hizmet duygusunu geliştirmek olduğunu söyledi.

Öğretmenleri Sömüren Dersaneler...

İşsiz öğretmenler ordusunun giderek büyümesi,genç eğitimcileri "emek sömürüsünün ve dershane rantının mağduru" haline getirdi.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından atanmadığı için resmen mesleğine başlayamayan binlerce öğretmen adayı,dershanelerde sigortasız,12 saati bulan mesai süresiyle,200 YTL'ye kadar inen ücretlerle çalışmak zorunda kalıyor.Genç eğitimcilerin mesleğine saygısı da,sevgisi de giderek körelirken,dershaneler haksız kazanç sağlıyor.


AKP hükümetinin "sınırlı öğretmen alımı" politikası "mağdur eğitimci kitlesi"ni büyütüyor.Okulu bitiren,KPSS'ye giderek branşı için istenen puanı alan,ancak kuradan adı çıkmadığı için devlet okullarına atanamayan öğretmenler,"emek sömürüsünün kucağına" itiliyor.Dershanelerin kapısını çalan genç eğitimcilerin en başta sosyal güvencesi bulunmuyor;çünkü büyük bölümünün sigortaları yatırılmıyor.


200 YTL MAAŞ
Aldıkları ücret de memnuniyet düzeyinden oldukça uzakta kalırken asgari ücreti bulmayan paralara ders verenler bulunuyor.Dershanelerin ödediği maaş 200-300 YTL'ye kadar iniyor.Üstelik sadece atanmayanlar değil,eğitim ya da fen-edebiyat fakültelerinin son sınıflarında okuyan öğretmen adayları da bu çarkın içinde yer alıyor.


YASA YOK SAYILIYOR
Dershanelerden bir bölümünün sözleşme yaparak öğretmenleri çalıştırdığına değinen Eğitim-iş İstanbul 1 No.lu Şube Başkanı Vahap Güzey de "Dershane öğretmenlerinin önemli bir bölümü kendilerine imzalattırılan sözleşmelerin metnini bilmiyor.Sözleşmenin bir örneğinin de öğretmende kalması gerekiyor,ama verilmiyor" dedi.
Vahap Güzey,sorunun boyutlarına şöyle dikkat çekti:
"Özel öğretim kurumlarında çalışacak öğretmenlerin,dengi resmi kurumlarda çalışabilecek yasal koşulları taşıması gerekiyor,fakat uygulamada bu kural yok sayılıyor.Ataması yapılmayan onbinlerce öğretmen,ailelerine yük olmamak için özel dershanelere mahkum oluyor.Ayrıca staj zorunluluğu da bu mahkumiyeti getiriyor.Stajını kaldırmak için dershanede çalışan genç öğretmenlerimiz sömürülüyor;çoğu tüm gün çalışıyor ve hiçbir ücret almıyor,sadece sigortası yatırılıyor."

Üniversite'de Yumruklu Kavga...

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda Müdür Yardımcısı Adem Babacan ile okul sekreteri Adil Köseoğlu arasında yumruklaşma yaşandığı iddia edildi.

Sabah saatlerinde okul binasında meydana gelen olayda iddiaya göre izin verme ve izin kullandırma konusunda yetki tartışmasına giren Müdür Yardımcısı Adem Babacan ile Yüksekokul Sekreteri Adil Köseoğlu arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine karşılıklı olarak yumruklaşmalar oldu. Yüksekokulda bulunan diğer öğretim üyelerinin araya girmesiyle yatıştırılan olay sonrasında taraflar birbirinden şikayetçi olurken, yüksekokul müdürlüğü ile CÜ Rektörlüğü soruşturma başlattı.

Yıkılma Tehlikesi Bulunan Okul Boşaltıldı...

Mersin'in Bozyazı ilçesinde yıkılma tehlikesi olan bir okul, faciaya neden olmadan boşaltıldı.

Bozyazı İlköğretim Okulu'nda incelemelerde bulunan Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, 1980'li yıllardan bu yana hizmet veren okulun, ekonomik ömrünü doldurduğu ve öğrenciler için risk oluşturduğu için boşaltıldığını belirterek, "Buradaki öğrencilerimiz lise öğrencileri ile aynı binada, sabahçı ve öğlenci olarak eğitim ve öğretime devam ediyor. Bu okulumuzu hemen yıkıp, yerine 2009 yılında 32 derslikli yeni bir okul yaparak, öğrencilerimizi buraya tekrar alacağız." dedi.