19 Kasım 2008 Çarşamba

Bu Fotoğraftaki Kişi Kız Değil!

Hatay'daki 'Saç adağı' Mehmet Ali'nin başına dert oldu. Öğretmenleri ve arkadaşları ilk bakışta onu kız zannediyor...

Bazı yörelerdeki ilginç âdetler çocukları sıkıntıya sokuyor. Hatay'da iki bebeği de doğduktan kısa süre sonra ölen ve 9 yıl çocuk hasreti çeken bir kadın, adağı nedeniyle 7 yaşındaki oğlunun yarım metreyi bulan saçını kestirmiyor.

Arkadaşları ve öğretmenleri tarafından ilk bakışta kız zannedilen Mehmet Ali ise adak kurbanı parasının denkleştirilip törenle saçının kesileceği günü bekliyor. Hatay'ın Alazi köyünde yaşayan ve uzun süre çocuk sahibi olamadığını ifade eden anne Recimoğlu, yörede oldukça yaygın olan 'saç adağı'nda bulunduğunu söyledi. Allah'a dua ederek, "Çocuğum olursa 7 yaşına kadar saçını kestirmeyeceğim. Koyun kesip, davullu zurnalı tören yapacağım." diyen Recimoğlu, 2 yıl sonra Mehmet Ali'yi dünyaya getirdiğini anlattı. Oğlunun okula başlamasıyla rahatsız olduğunu vurgulayan anne, "Mehmet renkli gözlü ve uzun saçlı olunca herkes onu kız zannediyor. O da bir an önce saçlarından kurtulmak istiyor." diye konuştu. Maddi imkânsızlıklar nedeniyle kurban alamadıklarından yakınan anne Recimoğlu, en kısa zamanda parayı temin edip Mehmet Ali'yi yaşadığı sıkıntıdan kurtarmak istediğini sözlerine ekledi.

Öğrenciler Hayal Kurmayı Bilmiyor...

İlköğretim 7 ve 8. sınıf öğrencilerinin haftada bir saat gördükleri "Oku, Düşün, Paylaş" dersi öğrencilerin hayal kurmayı bilmediklerini gösteriyor..

Geçen yıl Milli Eğitim Bakanlığı ile Hayal Ortakları Derneği ortak bir projeye imza attı. Bu proje ilköğretim 7 ve 8. sınıf öğrencilerine haftada bir saat "Oku, Düşün, Paylaş" adını taşıyan dersin Türkçe derslerinden birinde işlenmesiydi. İlk dersleri Young Guru Academy'nin (YGA) "geleceğin liderleri" olarak seçtiği üniversiteden yeni mezun iki genç, gönüllü olarak Denizli ve Adana'da verdi. Bu yıl da bir başka gönüllü Marmara Üniversitesi mezunu Volkan Yıldırım, Rize'de beş ilköğretim okulunda bu dersleri işliyor. Dersler yalnızca YGA'nın gönüllüleri tarafından değil, onların eğittiği Eğitim Fakültesi öğrencilerinin yanı sıra Türkçe öğretmenleri tarafından da sürdürülüyor. Şu anda bu dersler 22 ildeki ilköğretim okullarında kurulan 62 "Yaratıcı Kütüphane"de işleniyor.

SADECE MESLEK BİLİYORLAR

Volkan Yıldırım, öğrencilerin hayal kurmak konusunda zorlandıklarını dile getirerek, öğrencilere ilk olarak özgür düşünmeyi ve düşündüklerini ifade edebilmeyi öğrettiklerini söylüyor: "Onlara farklılıkları ve farklı düşünmeyi, yani kutunun dışına çıkabilmeyi gösteriyoruz. Amaç kendine güvenen, başkalarını saygı ile dinleyebilen, kendini ifade edebilen, yaratıcı düşünebilen ve yarattıklarını ortaya koyabilen bireyler yetiştirmek. Zaten dersimiz oku, düşün, paylaş. Biz onların okumayı sevmelerini, düşünmelerini ve sonra bu düşüncelerini diğerleri ile paylaşabilmelerini hedefliyoruz." Yıldırım öğrencilerin ilk derslerde hayal kurmaktan ne kadar uzak olduklarını gördüğünü dile getiriyor: "Hayalleri olarak meslek sıralıyor, SBS'den iyi not almayı söylüyorlar" diyor.

En fazla ODTÜ'den çıkıyor

YGA'nın geleceğin liderleri olarak seçtiği öğrenciler arasında ilk sırayı ODTÜ'lüler alıyor. Boğaziçi, Bilkent, Koç, Sabancı, Marmara, Hacettepe, İstanbul Teknik ve Galatasaray üniversiteleri ODTÜ'yü izliyor. Fakültelerde ilk sırada mühendislikler geliyor.

Öğrenciden Düşük Not Alan Yandı...

Öğrenciler verdikleri notlar ile öğretim üyesinin işinin devam edip etmemesine karar veriyor. Nasıl mı?...

Pervin Kaplan/Sabah

Öğrenciden düşük not alan gidiyor

Geçtiğimiz günlerde YÖK üniversitelerin 2007'de yaptığı ve uluslararası indekslerde yer alan yayınlarını açıkladı. Geçen yıla kadar yani kuruluşundan itibaren dokuz yıl boyunca hiç uluslararası makalenin çıkmadığı Beykent Üniversitesi yaptığı 10 bilimsel yayın ile "sıfırcılıktan" kurtuldu. Bilimsel yayınlarındaki bu artışının sırrı geçen gün Rektör Prof. Dr. Cuma Bayat ve Mütevelli Heyet üyesi Erkan Çelik ile yaptığımız görüşmede ortaya çıktı. Öğretim üyelerine her bilimsel yayın başına 4 bin 200 YTL 'ödül' verilince tablo değişmiş ve uluslararası yayınlara giren 10 bilimsel makale yayımlanmış.

Dokuz yıl boyunca üniversiteden uluslararası yayın çıkmaması üzerine mütevelli heyetin yayın sayısını artırmak amacı ile 'teşvik' kararı aldıklarını anlatan Bayat, bu sistemin işe yaradığını vurguluyor. Sempozyum, seminer gibi aktivitelerin gerçekleştiren öğretim üyelerine de değişik oranlarda 'teşvik" veriliyor.

Bu arada Bayat, geçen yıl başlayan ve öğretim üyelerinin tepkilerine yol açan bir başka uygulamayı da anlattı. "Performans değerlendirmesi" adını taşıyan bu uygulamaya gelince öğrenciler verdikleri notlar ile öğretim üyesinin işinin devam edip etmemesine karar veriyor. Nasıl mı? Her öğrenci web sayfasına notunu öğrenmek için girdiğinde karşısına 22 soruluk bir test çıkıyor. Bu soruları yanıtlamayanlar notlarını öğrenemiyor. Bu nedenle 10 bin öğrenci bu sorulara zorunlu olarak yanıt veriyor.

Sorulara gelince bunlar öğretim üyesinin derse düzenli girip girmediğinden dersini iyi anlatıp anlatmadığına, dersinde nasıl davrandığına, öğrencileri tatmin edip etmediğine kadar değişik konuları kapsıyor. Öğrenciler bu testleri doldurarak aslında öğretim üyelerine not veriyor. İşte öğrencinin yaptığı bu değerlendirme yani öğrenci notları hocaların maaşlarının belirlenmesinde kullanıldığı gibi üniversitede görevinin devam edip etmeyeceğinde de etkili oluyor. Benim de aklıma takılan soruyu Bayat hemen "Aralarında kontrol soruları da var, değerlendirmede bunları dikkate alıyoruz" diye yanıtlıyor. Bayat sayıyı vermese de "Birkaç tane diyerek" öğrencilerin verdiği bu "notlara göre" iş akdinin feshedildiği öğretim üyelerinin olduğunu söylüyor. Yani bu üniversitede öğrenciler öğretim üyesinin işine son veriyor.

Okulların Elektriği Kesilmeyecek...

Borcu sebebiyle elektrikleri kesilen okullarla ilgili sorun çözüldü. Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilave ödenek talebine Maliye Bakanlığı'ndan olumlu cevap geldi.

Borcu sebebiyle elektrikleri kesilen okullarla ilgili sorun çözüldü. Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilave ödenek talebine Maliye Bakanlığı'ndan olumlu cevap geldi. Ülke genelinde okulların elektrik borcunun ödenmesi için 148 milyon YTL tahsis edildi.

Bakanlık, öncelikle tüm okulların 2007 ve 2008 yıllarına ait ne kadar elektrik borcu olduğunu tespit etti. Rakamın gecikme faizi ile birlikte 148 milyon YTL'yi bulması üzerine Maliye Bakanlığı'na başvuruldu. Bakan Hüseyin Çelik'in girişimi ile Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim'in istediği miktarı verdi. Okulların tüm elektrik borçlarının ödenmesinin yolu açıldı. Bakanlık, okulların borç durumlarına göre ödeneği illere gönderdi ve bunun sadece elektrik borçlarının kapatılmasında kullanılması uyarısında bulundu. Borçların ödendiğinden de emin olmak için ilgili belgelerin kendilerine gönderilmesini talep etti.

Ödenekle kırtasiye alan okullara uyarı

Öte yandan Ortaöğretim Genel Müdürlüğü'ne bağlı genel, Anadolu, fen, Anadolu güzel sanatlar, sosyal bilimler ve spor lisesi müdürlüklerinin 2008 yılında gönderilen miktar dışında 12 milyon YTL ödenek üstü harcama yaptıkları tespit edildi. Bunun üzerine okullara bir 'uyarı' yazısı gönderildi. 'Okul müdürlüklerinin yakıt ihtiyacını öncelikle karşılamaları gerekirken kırtasiye ve diğer borçlara harcanması sebebiyle yakıt problemiyle karşılaştıkları' bilgisi verildi. Okulların 'mali yıla göre bütçelerini ayarlamaları gerekirken öğretim yılına göre harcamada bulunduğu ve tasarruf tedbirlerine uymadığının anlaşıldığı' belirtildi. Yazıda, "Okulun ödeneklerinin yeterli olmaması halinde her okul ihtiyacını belgeye dayalı olarak bakanlığımızdan zamanında isteyecektir. Talepler bütçe imkânları göz önünde bulundurularak karşılanacaktır." denildi. Bakanlık ayrıca il milli eğitim müdürlüklerinden, 'okulların ödeneksiz kalmaması, ihtiyaç duydukları yakıt, su ve elektrik ihtiyaçlarını zamanında karşılamaları, faiz uygulamalarıyla karşılaşmamaları ve tasarruf tedbirlerine uyulması' konusunda okul müdürlüklerine ikazda bulunulmasını istedi. Özellikle İstanbul'da gündeme gelen okulların doğalgaz faturasıyla ilgi sorun da Milli Eğitim tarafından çözülmüştü. Liselerin borcu bakanlık tarafından ödenmişti. İlköğretim okullarının biriken faturalarını ise il özel idaresi karşılamıştı. Borcun ilk kısmı ödenince problem bu yıl için geçici olarak çözülmüş oldu.