23 Eylül 2009 Çarşamba

"Haydi Okula" Ama Nereye?

Okullar açılıyor ancak derslik sıkıntısı nedeniyle 453 bin öğrenci birleştirilmiş sınıflarda öğrenim görecek. Üstelik 228 bin çocuğun okulu bile yok.
Okullar açılıyor ancak derslik sıkıntısı nedeniyle 453 bin öğrenci birleştirilmiş sınıflarda öğrenim görecek. Üstelik 228 bin çocuğun okulu bile yok. İlköğretim Genel Müdürü İbrahim Er, göç nedeniyle İstanbul, Mersin, Antalya, Ankara, İzmir, Gaziantep, Diyarbakır ve Şanlıurfa'da çok ciddi derslik ihtiyacı bulunduğunu söyledi. Er “İstanbul'a her yıl 60 bin kadar öğrenci geliyor” dedi. Derslik sıkıntısı nedeniyle yarım milyon öğrenci, birleştirilmiş sınıflarda öğrenim görüyor. İlköğretim çağındaki 228 bin çocuk ise hiç okula gitmiyor. Türkiye'nin dünya okullaşma sıralamasında 106'ncı olması da zaten bunu kanıtlıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürü İbrahim Er, bazı illerde derslik açısından ciddi sıkıntı yaşandığını belirterek, göç kaynaklı olarak 22 bin okulun da kapandığını bildirdi.
Er, yaptığı açıklamada, Türkiye'deki 32 bin 662 ilköğretim okulunun 12 bin 191'inde birleştirilmiş sınıf uygulaması olduğunu ve bu okullarda, tüm öğrencilerin yüzde dördünü oluşturan 453 bin çocuğun eğitim aldığını söyledi. İstatistiklere göre, kırsal bölgelerde, 586 yatılı ilköğretim okulunda 148 bin öğrenci kayıtlı.
Derslik kapasitesi olarak, Türkiye genelinde derslik başına 31 öğrenci düşüyor, ancak bu rakam kırsal kesimlerde 19, kentlerde ise 35. İbrahim Er, özellikle göç alan büyük iller derslik sıkıntısı yaşandığını, ancak 53 ilde hiç derslik ihtiyacı bulunmadığını vurguladı.
Okul öncesi eğitimin bu yıldan itibaren 32 ilde zorunlu olacağına işaret eden Er, “Kapanan okullar 'tasnif' ediliyor. Bir kısmı okul öncesinin ihtiyacı için onarılıp kullanılacak. Bir kısmını da muhtarlıklara veriyoruz, köy konağı, köy oturma odası, kütüphane yapmaları için. Bazıları da köy tüzel kişiliği tarafından satılacak'' dedi.
Kayıtlarda 128 bin 814'ü kız olmak üzere toplam 228 bin 662 çocuğun okula gitmediğinin görüldüğünü bildiren Er, “Bunların bir kısmı engelli, bir kısmı ölmüş ve nüfustan düşülmemiş ama halen kayıtlarda gözüküyor'' dedi. Gönderilmeyen 100 bin çocuk Okula “özellikle gönderilmeyen'' 100 bine yakın çocuk bulunduğunu bildiren İbrahim Er, “Bunların herbirini bir okulla ilişkilendirdik. O okul, çocuğun okula gitmeme nedenlerini belirliyor ve kayıt yaptırmaları için çalışıyor'' diye konuştu.

Haydi Bilardo Dersine...

Bilardo Federasyonu, Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalayacağı protokolle bilardo sporunu okullara sokmayı hedefliyor.
Federasyonun MEB ile imzalayacağı bilardo sporunun yaygınlaşmasını sağlayacak protokolün süresinin 1 yıl olarak belirlendiği, bu bir yılın son bir ayında, taraflardan itiraz gelmemesi halinde sürecin devam etmesi öngörüldüğü kaydedildi. Federasyon yetkilileri, bu sürenin 3-4 yıl olması yönündeki taleplerini MEB'e illettiklerini ve görüşmelerin devam ettiğini belirttiler. Federasyon yetkililerinden edinilen bilgiye göre, bilardo sporunun okullarda oynanmasının önündeki en büyük engelin MEB Talim Terbiye Kurulu'nun "Okullara bilardo masası konulmaz" kararı olduğu, ancak bu kararın MEB ile imzalanacak protokolle ortadan kalkacağı belirtildi. Yetkililer, federasyonun Talim Terbiye Kurulu'nun almış olduğu bu kararın bilardonun önündeki en büyük engel olarak nitelerken, okullar projesi aracılığıyla bu sporun daha geniş kesimlere yayılacağını ifade etti. Lise ve dengi okullarda ve üniversitelerde bilardonun, alt spor dalı olmasının yanı sıra okullarda seçmeli ders olacağı, böylelikle federasyonun çalışma ortamının artacağı ve lisanslı sporcu sayısının yükseleceği kaydedildi. Federasyon başkanı Uğur Kurugöllü, MEB ile yapılacak protokolle Bilardo Federasyonu'nun çok farklı görüleceğini bildirdi. Başkan Kurugöllü, Türk halkının bilardoyu kahvehanelerle özdeşleştirdiğini belirterek, "Açılan nezih salonlar görmezden geliniyor. Bu konuda bir imaj sorunu var. Okullar projesiyle bilardonun kahvehanelerle ilgisi olmadığını göstermeyi hedefliyoruz" dedi. Bilardonun okullara ulaşmasıyla bu sporun temel eğitimde yer alacağını, dolayısıyla sporun da gençleri kötülüklerden arındıracağını söyleyen Kurugöllü, "Gençler, disiplin altına girmeyi öğrendiği zaman, her anlamda devletine faydalı bir birey haline gelecektir. Okullar projesiyle buna katkıda bulunmak istiyoruz" diye konuştu. Kurugöllü, okullar projesinin Avrupa Birliği'ne (AB) de sunulacağını ifade ederek, şunları kaydetti: "Bu projenin Avrupa Birliği'ne sunulmasıyla bilardonun önü çok açı lacak. Bu konuda iki arkadaşımızın üzerinde çalıştığı, AB'den okullara hibe bilardo tesisi projesini gerçekleştirmeyi arzu ediyoruz."

Veliler 'Ezber' Eğitime Karşı

Veliler, Türk eğitim sisteminin en büyük sorununun "ezbercilik" olduğunu düşünüyor.

Veliler, Türk eğitim sisteminin en büyük sorununun "ezbercilik", okulların en büyük sorununun da "sınıfların kalabalıklığı'' olduğunu düşünüyor Bağımsız Eğitimciler Sendikası, velilerin eğitim-öğretim konusundaki görüşlerini belirlemek için Ankara'da 1297 veli arasında anket yaptırdı. Anket sonuçlarına göre, velilerin yüzde 45.2'si ilk ve ortaöğretimde verilen eğitimi ''yetersiz'', yüzde 28.1'i ''zzbere dayalı'', yüzde 19.1'i ''basmakalıp'' buluyor. Eğitimin ''kaliteli'' olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 5.4. Velilerin yüzde 46.9'u Türk eğitim sisteminin ''ezbere dayalı'' olmasından şikayet ederken, yüzde 19.8'i ''her yıl yapılan değişikliklerden'', yüzde 11.8'i de ''deney ve uygulama yapılmamasından'' yakınıyor. Ankete katılanların yüzde 37.5'i eğitimin amacının ''meslek edindirmek'', yüzde 31.4'ü ''gelişme ve ilerleme sağlamak'', yüzde 23.4'ü ise ''topluma yararlı insanlar yetiştirmek'' olması gerektiğini dile getiriyor. ÖZEL OKULLAR REVAÇTA Velilerin yüzde 40.5'ine göre en kaliteli eğitimi fen liseleri veriyor. Fen liselerini, Anadolu liseleri ve kolejler izliyor. ''Normal liselerin'' kaliteli eğitim verdiğini düşünenlerin oranı yüzde 3.1, imam hatip liselerinin kaliteli eğitim verdiğini düşünenlerin oranı yüzde 1.7, meslek okullarının kaliteli eğitim verdiğini düşünenlerin oranı ise yüzde 1.5. Ankette, çocuklarını özel okullarda okutmak isteyenlerin oranının yüksek çıktığı görülüyor. Velilerin yüzde 76.1'i çocuğunu özel okulda, yüzde 11.5'i devlet okullarında, yüzde 8.8'i yurtdışındaki okullarda okutmak istiyor. Veliler, çocuğunu göndereceği okulu seçerken eve yakın olmasını veya bulunduğu çevreyi değil, iyi eğitim vermesini dikkate alıyor. Ankete katılanlar yüzde 88.9'u ise özel okulların devlet okullarına göre daha kaliteli eğitim verdiğini düşünüyor. ''Okullarda verilen eğitim günlük hayatta kullanılıyor mu?'' sorusuna ise velilerin yüzde 73.1'i ''hayır'' dedi.