3 Mart 2010 Çarşamba

27 Sıfırlı Sayının İsmi...

1.000.000.000.000. 000.000.000.000. 000! Bu sayının ismini biliyor musunuz? Bilim adamları, yüksek sayıların da isimlendirilmesini istiyor.
Bilim adamları, 1.000.000.000.000.000.000.000.000.000 ve daha yüksek sayıların da isimlendirilmesini istiyor. Mevcut birim sistemlerinin artık yeterli olmadığını düşünen bir öğrenci tarafından başlatılan, 27 sıfırlı sayının isimlendirilmesi için açılan online imza kampanyasına, şu ana dek 20 bin kişi katıldı. Mevcut Uluslararası Birimler Sisteminde en büyük sayı 24 sıfırlı "yotta". Kampanyada, 27 sıfırlı sayıya "hella" adı verilmesi en çok destek alan önerilerden biri. Kampanyanın öncüsü California Üniversitesinden fizik öğrencisi Austin Sendek, son bilimsel gelişmelerin ölçü skalasının genişletilmesini zorunlu kıldığını söyledi. Sendek, Facebook'ta açılan imza kampanyasında, "Pek çok fiziksel fenomenin analizi, mevcut sistemin yok saydığı 27 ve daha büyük doğal sayıları ortaya koyuyor" dedi. Bu rakamın galaksiler arasındaki uzaklık veya büyük bir örnekteki atom sayıları gibi pek çok önemli hesaplamada zaruri olduğunu belirten Sendek, örneğin güneşin yaydığı enerjinin 300 yattowat yerine 0,3 hellawatt olarak açıklanmasının daha yerinde olacağını söyledi. Hella, Kuzey California argosunda "çok", "birçok" anlamına geliyor. Kabul edilmesi halinde hella 1991'den beri Uluslararası Ağırlık ve Ölçü Komitesi'nin yotta ve zetta'dan (21 sıfırlı rakam) sonra kabul ettiği ilk birim olacak. Diğer birimler şöyle isimlendiriliyor: 10 = deca 100 = hecto 1,000 = kilo 1,000,000 = mega 1,000,000,000 = giga 1,000,000,000,000 = tera 1,000,000,000,000,000 = peta 1,000,000,000,000,000,000 = exa 1,000,000,000,000,000,000,000 = zetta 1,000,000,000,000,000,000,000,000 = yotta

Tıp Fakültesinde Öğretim Üyesi Krizi...

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde öğretim üyesi krizi...
YÖK'ÜN kadro kullanmasına izin vermediği Dumlupınar Üniversitesi Tıp Fakültesi kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi'nde öğretim yılı başında Bakanlar Kurulu kararıyla açılan Tıp Fakültesi'ne 26 öğrenci alındı. Ancak YÖK, aralarında 5 profesör ve 14 doçentin de bulunduğu 563 kişilik kadronun kullanılmasına hâlâ izin vermedi. Üniversite bünyesinde bulunan ve Tıp Fakültesi'ne atanmayı bekleyen sağlık meslek yüksek okulundaki 35 yardımcı doçent, atamaya izin verilmeyince ayrılıp başka üniversitelere gitti. Resmi hiçbir hocası ve personeli bulunmayan fakültenin öğrencileri, belirli günlerde Osmangazi Üniversitesi'nden gelen hocaların yardımıyla eğitim almaya çalışıyor. Konuyla ilgili olarak görüş aldığımız YÖK yetkilileri, "Üniversite öğretim elemanı alımında yanlışlık yaptı. Bu da işlerin aksamasına neden oldu. Yakın zamanda öğretim üyelerinin atamaları yapılacak" dedi.

Sorulara Bütün Konular Dahil...

Yarımağan, 45 günlük özür devamsızlığı hakkı verilen öğrencilerin de okullardaki tüm müfredattan sorumlu olduklarını belirtti.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bir süre önce üniversite sınavına hazırlanan lise son sınıf öğrencilerinin sahte sağlık raporları almaya çalışmakla uğraşmaması için, devamsızlıkta 'rapor yerine velinin yazılı başvurusunu' yeterli saymıştı. Buna göre 20 gün 'özürsüz', 25 gün de rapor alarak 'özürlü' devamsızlık yapabilen lise öğrencilerinin, bu devamsızlıkları için rapor alma zorunluluğu ortadan kalkmıştı. Sınava hazırlanan öğrencilere 45 gün devamsızlık yapma şansı tanınmıştı. Bu durum ÖSS'ye hazırlanan öğrenciler arasında farklı düşüncelerle yorumlanmaya başlandı. Bir kısım eğitimci 45 günlük sürenin okullardaki iki aylık eğitime denk geldiğini, bu süre içinde işlenecek konulardan öğrencilerin sorumlu olmadığını ileri sürdü. Dershane yöneticileri ise öğrencilerin tüm konulardan sorumlu olduklarını, öğrencilere tanınan 45 günlük devamsızlık hakkının öğrencileri okudukları müfredattan muaf tutmadığını bildirdi. Konuya açıklık getiren ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, bu yıl üniversite sınavlarının iki aşamalı yapılacağını, birinci sınavın 11 Nisan'da ikinci sınavın ise beş oturumlu olarak 19 Haziran'dan başlayarak 27 Haziran'a kadar süreceğini belirterek, öğrencilere şu uyarılarda bulunduı:" Sınav bir bütündür. Bu nedenle öğrenciler bütün konulardan sorumludur. 45 günlük devamsızlık öğrencileri konulardan muaf tutmaz. Bu nedenle öğrenciler son sınıf müfredatında olan tüm konulardan sorumludur. Bu yüzden biz sınav gözetmenlerini eğiteceğiz. Onlar için CD hazırlıyoruz. Ayrıca sınava katılan öğrencilerin de gözetmen gibi davranmasını istiyoruz. Bir haksızlık ve yanlışlık olduğunda gerekli uyarıyı yapmalarını istiyoruz." ESKİ VE YENİYİ KARŞILAŞTIRDI Bu yıl sınavların iki aşamalı olması ve birinci basamak sınavının (YGS) nisan ayında, ikinci basamak sınavının (LYS) haziran ayında başlayacağını belirten Yarımağan ,eski sistemle yeni sistem hakkında şu değerlendirmede bulundu: "ÖSYM eski sistemde adayların Fen ve Sosyal Bilimler gibi ders grubu başarısını ölçebiliyordu. Bu da adayların ilgi ve yeteneklerine uygun olmayan programlara yerleşmelerine sebep olabiliyordu. Yeni sistem grup başarısı yerine ders başarısını ölçecek. Önceki sistemde bir ders için süre sınırlaması yokken, yeni sistemde adaylar ders başarısını görebilmek için süreye karşı yarışacaklar.