7 Şubat 2008 Perşembe

ABD ordusu, Irak'taki Kaide üyelerini küçük çocuklara savaşçı eğitimi verirken gösteren videoları yayımladı


4 Aralık'ta Bağdat'ın kuzeyindeki Han Bani Saad'da düzenlenen baskında ele geçirildiği söylenen beş video kaydında, kar maskeleri takmış dokuz yaşlarında çocuklar boylarından büyük silahları taşırken görülüyor. Bazılarının üzerinde Avrupa futbol takımlarına ait formalar var. Tabanca, makineli tüfek ve roket atar taşıyan çocuklara antrenman da yaptırılıyor.

Videolardan birisinde bisikletli bir sivil adam kaçırma tatbikatında 'gönüllü' olarak kullanıyor. Kafasına tabanca dayanan bu kişiye ellerini başının arkasında birleştirmesi söyleniyor. ABD'li yetkililer, çocukların kaçırılmış ya da zorla alıkonulmuş olmadığını, bizzat ailelerinin isteğiyle eğitildiklerini düşünüyor.

Açık lisede türbana karışmayın

Eğitim-İş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in valilere 'Açık liselerde türbana karışmayın' talimatı verdiğini iddia etti.

Adıbelli, 17 Ocak 2008 tarihinde valilerle bir araya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in valilere "27-28 Ocak'ta yapılacak sınavlarda kılık kıyafet serbest olacak, karışmayın" uyarısında bulunduğunu ileri sürdü.

Adıbelli, 27-28 Ocak'ta açık lise sınavlarına türbanlı ve çarşaflı öğrenci girmesine izin verdikleri için 81 il valisi hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, "Suç duyurusu sonrasında bazı valilerin açıklamaları oldu. Valilerimiz, 17 Ocak'ta Başbakan Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Çelik ile bir araya geldiklerini hatırlattılar. Valiler bu toplantı sırasında Bakan Çelik'in kendilerine 27-28 Ocak'ta yapılacak açıköğretim sınavlarında herkesin istediği kılık kıyafetle sınavlara girebileceğini ve kendilerinin buna izin vermesi uyarısında bulunduğunu açıkladılar" dedi.

Yasaklar kızları eve hapsediyor

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun (TİSK) 15-29 yaş arası kızların eğitim ve istihdamıyla ilgili araştırması, eğitimdeki yasakların yol açtığı olumsuzlukları gözler önüne serdi.

Araştırma, kızların yüzde 60'ının eve hapsedildiğini ortaya çıkardı. Çalışma ve iş çevrelerinde faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri, eğitimdeki yasakçı zihniyetin kızları eve hapsettiğine dikkat çekti. İş çevreleri, başörtüsü ve katsayı engelinin kaldırılmasının kızları evden kurtaracağını vurguladı.

TİSK'in önceki gün açıkladığı araştırmaya göre, Türkiye'de 15-29 yaş grubundaki kızların yüzde 60'ı, 25-29 yaş grubundaki kızların da yüzde 66'sı ne öğrenim görüyor ne de çalışıyor. Türkiye'deki ev kızlarının sayısı 5,5 milyona dayanırken, bu sayı Avrupa'daki 16 ülkenin nüfusundan daha fazla. TİSK söz konusu tabloyu sert bir dille eleştirerek, "Genç kızların eğitim ve istihdamdan dışlanmasına son verecek bir seferberlik başlatılarak 'kadının yeri evidir' yaklaşımı terk edilmelidir." çağrısında bulundu.

TİSK'in 'çağ dışı nitelikteki bu durumun alarm zili olarak kabul edilmesi' tespitine çalışma çevrelerinden destek geldi. Yasakçı zihniyetin kızları eve hapsettiğine dikkat çeken Türkiye Kamu-Sen Başkanı Bircan Akyıldız, "Kızlarımızın eğitim ve istihdam edilebilmesi için siyasetin ürettiği tedbirlerin öne çıkması gerekir." dedi. Başörtüsüne özgürlük açılımına destek verdiklerini vurgulayan Akyıldız, "Yasakları kaldıran yasal düzenlemeler yeterli değil. Burada sivil topluma çok büyük sorumluluk düşüyor. Toplum, eğitim almak isteyenlerin başörtüsüyle üniversiteye girebileceği konusunda rahatlatılmalı. Bu konunun birileri tarafından malzeme olarak kullanılmasını engellemek için hep beraber bilgilendirme çalışmaları yapmalıyız. Böylece inanç ve geleneksel değerimiz başörtüsünün yıpratılmasını önleyebiliriz." diye konuştu.

Hak-İş Başkanı Salim Uslu, araştırma sonuçlarının başörtüsü tartışmalarına büyük ışık tutacağını belirtirken, başörtüsüne özgürlük getirecek düzenlemenin söz konusu sorunu gidereceğini vurguladı. Kız çocuklarının okumasını her platformda dillendirenlerin başörtüsü yasağını savunmasını ikilem olarak niteleyen Uslu, 'türban' bahanesiyle kadının eve kapatıldığının altını çizdi. Genç kızların okumamasının geleneksel sebeplerle açıklanmasını doğru bulmayan Uslu, "Türk ailesi 'kızın yeri evidir' anlayışını terk edeli çok oldu. Kırsaldaki anne-babalar da kız çocuklarını okutabilmek için her şeyi yapıyor. Kızım iş sahibi olsun diye yemiyor içmiyor, okutmak istiyor. Ancak başı kapalı olduğu için üniversite kapısından içeriye giremeyen çocuk, mecburen işsiz kalıyor." dedi. Araştırmanın sonuçlarının eksik olduğunu belirten Uslu, "5,5 milyon kızımızın evde oturması eleştiriliyor; ama öbür tarafta da inancı gereği başını kapatan binlerce kızımızın üniversiteye girmesinin yasaklanması göz ardı ediliyor." ifadelerini kullandı.

Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ergün Atalay da genç kızların eğitim ve istihdamın dışında kalmasının; yükseköğrenimdeki başörtüsü yasağı, mesleki eğitimdeki katsayı uygulaması ve 'kadının yeri evidir' anlayışıyla hareket eden ailelerden kaynaklandığını söyledi. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı ise kızların eğitiminin önündeki engeli açıklarken, "En büyük sıkıntı kafalardaki kilitler." şeklinde konuştu. Satıcı, mesleki eğitimin önündeki katsayı engelinin de kızların okula gitmesini engellediğini dile getirdi.
Hasan Bozkurt

Diyarbakırlı Kız Öğrencilerden Kaymakama Teşekkür Ziyareti

Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde Kaymakamlık tarafından "Haydi Kızlar Okula" kampanyası çerçevesinde eğitime destek faaliyetleri sürüyor. Çınar'a bağlı Ortaşar Köyü'nde oturan 20 kız öğrenci, İlçe Kaymakamı Dr. Hasan Tanrıseven'e teşekkür ziyaretinde bulundu.

Milli Eğitim Şube Müdürü Servet Yalçın ve Ortaşar İlköğretim Okulu Müdürü İdris Zaman ile birlikte Çınar Kaymakamı Dr. Hasan Tanrıseven'i ziyaret eden kız öğrenciler, eğitimlerine yapılan katkılardan dolayı Kaymakam Hasan Tanrıseven'e teşekkür etti. Yıllardan bu yana ilk kez Kaymakamlık tarafından kendilerine büyük ölçüde yardım yapıldığını ifade eden kız öğrenciler, ilköğretimden sonra liseye devam etmenin mutluluğu içinde olduklarını söyledi.

Çınar Kaymakamı Dr. Hasan Tanrıseven ise "Haydi Kızlar Okula" kampanyası ile bütün kız çocuklarının okullaşmasını hedeflediklerini belirterek, "Bu kampanyayı yalnız ilköğretimle sınırlı tutmuyoruz. Amacımız bütün kızlarımızın liseye ve mümkün olduğunca üniversiteye devamlarını sağlamak. Kız öğrencilerimizin eğitim yılı boyunca tüm ulaşım masraflarını karşılıyoruz. Son sınıf öğrencilerinin ÖSS hazırlık kurslarına da destek vereceğiz. Liseyi ve üniversiteyi bitirin iş sahibi ve ailede söz sahibi olun"
dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda Anayasa Değişiklik Teklifi Görüşmeleri

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, 'Siyasetçi dinden elini çekmeli' diyen CHP'lilere, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın dünkü grup konuşmasına atıfta bulunarak karşılık verdi. Şahin, "Önce bunu dün bir cami kürsüsünde konuşuyormuş gibi konuşan Genel Başkanınıza söyleyin. O çeksin dinden elini" dedi.

Anayasa'nın 10. ve 42. maddesinde değişiklik yapılmasını öngören Anayasa'nın bazı maddelerinin değiştirilmesi hakkında kanun teklifinin 3. maddesinin görüşmeleri tamamlandı. Görüşmelerin sonunda milletvekillerinin sorularını cevaplayan Adalet Bakanı Şahin, bu Anayasa değişikliği teklifinin, herhangi bir dinin bir kuralının devlet kuralı haline gelmesini öneren bir teklif olmadığını vurguladı. Anayasa teklifinde yükseköğretim kurumlarında hiç kimsenin eğitim öğretim hakkından mahrum edilmemesinin

önerildiğine işaret eden Şahin, "Üniversiteye giden bir öğrenci devletin memuru değildir. Devlet yetkisi kullanan bir kişiyle ilgili bir kural getirirseniz, ona derseniz ki 'İstediğin kılıkla devlet yetkisini kullanabilirsin', burada laiklikle ilgili bir sorunla karşılaşırız ama belediyeye gidip emlak vergisini yatıran vatandaş neyse üniversitede harcını yatırıp bilim alan kişi de odur. Ona herhangi bir kural dayatamazsınız. Şu kılıkla gelemezsin diyemezsiniz. O nedende bu düzenleme üniversitelerde

kılık kıyafetle ilgili bir özgürlük sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. Bunun laiklikle bir ilgisi yoktur. Herhangi bir dini kuralın devlet kuralı haline getirilmesi şeklinde bur öneri değildir" diye konuştu.

CHP Antalya Milletvekili Atilla Emek'in 'Siyasetçilerin dinden elini çekmesi gerekmez mi?' şeklinde bir soru yönelttiğine işaret eden Şahin şöyle konuştu:

"Evet, siyasetçi dinden elini çekmelidir çünkü Türkiye'de halkımızı din konusunda aydınlatma görevi Anayasa'nın 136. maddesine göre Diyanet İşleri Başkanlığı'na verilmiştir. Önce bunu dün bir cami kürsüsünde konuşuyormuş gibi konuşan Genel Başkanınıza söyleyin. O çeksin dinden elini. Dini siyasete alet etmeme konusunda herkes üzerine düşeni yapmalıdır."

Adalet Bakanı Şahin'in Baykal'la ilgili sözlerine cevap veren CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ise, "Genel Başkanımız dini siyasete alet eden dogmalara karşı bir din dersi vermiştir" dedi.

Teklifin 3. maddesi üzerinde verilen 3 değişiklik önergesi Genel Kurul tarafından reddedildi. Görüşmelerin tamamlanmasının ardından 3. maddenin gizli oylamasına geçildi.

2. Madde için 404 Kabul, 99 Ret Oyu

TBMM Genel Kurulunda görüşülen başörtüsünün yükseköğretimde serbest bırakılmasını içeren anayasa değişikliği teklifinin 2. maddesine 404 kabul, 99 ret oyu çıktı.

Anayasa değişikliği teklifinin birinci turunda, teklifin 2. maddesiyle ilgili yapılan gizli oylamaya, 505 milletvekili katıldı. Oylamada, 404 kabul, 99 ret, 1 çekimser ve 1 oy boş çıktı.

Teklifin 2. maddesiyle, Anayasanın ''Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi'' başlıklı 42. maddesine, ''Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir'' şeklinde yeni bir fıkra ekleniyor.

Teklifin son maddesinin görüşmelerine geçildi. (Anadolu Ajansı)

Nazilli'de İkinci Modern Anaokulu İnşaatı Tamamlanmak Üzere

28 Şubat tarihinde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün emrine verilecek olan anaokulu teşrifinin tamamlanmasının ardından 2008-2009 eğitim ve öğretim yılında hizmete girecek.

Nazilli Kaymakamı Caner Yıldız, İlçe Milli Eğitim Müdürü Faruk Ercan ve Nazilli’nin ilk modern anaokulu olan Latife Hanım Anaokulunun Müdürü olan Hilal Pamukoğlu’ndan oluşan heyet okul inşaatında incelemelerde bulundu. Gazi İlköğretim Okulu bahçesinde 520 metrekare alana inşa edilen ve 100-150 öğrenciye hizmet verecek olan anaokulunun İlçe Milli Eğitim Müdürü Faruk Ercan’ın girişimleri ile yapıldığı belirtildi.

Anaokulu projesi üzerinde ve inşaat alanında incelemelerde bulunan Kaymakam Caner Yıldız ve Faruk Ercan, inşaatın bir an önce tamamlanması için gerekli kriterleri değerlendirdiler. Okulla ilgili açıklama yapan Kaymakam Yıldız, Nazilli’de okul öncesi eğitimde yüzde yetmişlere ulaşmayı hedeflediklerini belirterek “Nazilli’de sadece bir tane modern anaokulumuz bulunmakta idi. İnşaatı tamamlanmak üzere olan bu ikinci okulumuzla birlikte hızlı adımlarla okul öncesi eğitimdeki hedefimize yaklaşıyoruz. Amacımız anaokullarımızı UNESCO standartlarına uygun modern okullar haline getirerek okul öncesi eğitimi yaygınlaştırarak, çocuklarımızı ilköğretime hazırlamaktır” dedi.

Katsayının Kalkmasını Engelleyecekler

İmam hatip lisesi mezunlarına, üniversite yolunu açacak düzenlemenin ele alınması halinde muhalif üyelerin salonu terk ederek, karar yeter sayısına ulaşılmasını engelleyecek. 10. Cumhurbaşkanı ve Üniversitelererası Kurul'un (ÜAK) atadığı üyeler, bu konu gündeme geldiğinde ne yapacakları konusunu önceden kendi aralarında değerlendirdiler. Bu üyelerin konunun gündeme gelmesi durumunda toplantıyı terk edecekler. YÖK Genel Kurul'nda şu anda bir eksikle 20 üye bulunuyor. Bu üyelerin 11 hükümet kontenjanından ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün atadığı isimler. Genel Kurul'un toplanabilmesi için 14 üyenin oy kullanması şart. 9 üyenin toplantı salonunu terk etmesi halinde, Genel Kurul'un katsayı kararını çıkarması mümkün olmayacak ve yeni oran ÖSS kılavuzuna konulamayacak. İmam hatiplilere üniversite kapısı bu yıl da açılamayacak.

Demir’in Türbanlı Eşi Okuldan Atılmış

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün YÖK üyeliğine atadığı TÜİK Başkanı Ömer Demir'in öğretim üyesi eşinin, Kırıkkale Üniversitesi'ndeki görevine neden son verildiğini, dönemin Rektörü Prof. Dr. Tahsin Nuri Durlu, şöyle anlattı: "1999'da Ömer Demir İktisat Fakültesi'nde Dekan Yardımcısı, eşi Fatma Hanım doktora asistanıydı. Sürekli uyarmamıza karşın derslere türbanla girmekte ısrar ediyor, devamsızlık yapıyordu. Çok da başarısız bir öğrenciydi. Ben de görevine son vermek zorunda kaldım. Bizi şikáyet etmek için İdare Mahkemesi ve Danıştay'a başvurdu. Mahkemeler de kendisini haksız buldu. Birileri herhalde böyle birisini YÖK'e getirmekte fayda gördü. Önümüzdeki günlerde ne olacak, kaygıyla izliyorum."

Özgürlük Bildirisi’ne imza attığı için eleştirilen Ali Nesin’in Matematik Kampı’nda da hiçbir ayrım yapmadığı ortaya çıktı

Üniversitelerde başörtüsü serbestliği getiren yasa teklifine destek vermek için yayımlanan Özgürlük Bildirisi'ne imza atttığı için eleytiri yağmuruna tutulan Ali Nesin'in Matematik Kampı'na katılan öğrenciler arasında başı açık-başıörtülü ayrımı yapmadığı belirlendi. Geçen yıl Temmuz ayında İzmir Selçuk'a bağlı Şirince Köyü'nde Nesin Vakfı'nın açtığı Matematik Kampı'nda çekilen bu fotoğrafta Ali Nesin'in öğrencileri arasında hiçbir ayrım yapmadığı görülüyor. 'Ben türbanlı ya da türbansız, inancı ne olursa olsun, herhangi birinin üniversiteden men edilmesini etik bulmuyorum' diyen Ali Nesin aylar önce kendi matematik kampında çekilen fotoğrafla ilgili olarak da şu yorumu yaptı: 'İşte, fotoğrafta da görüldüğü gibi birlikte yaşamak mümkün. O kızcağıza kimse karışmadı, o kimseye karışmadı. Kimse başörtülü, başörtüsüz ayrımı yapmadı. Herkes mutluydu. Gözyaşartıcı bir fotoğraf.'

ABD’de öğrencisiyle cinsel ilişkiye giren öğretmen skandallarına bir yenisi daha eklendi

Öğretmen Loni M. Folks'un, adı açıklanmayan öğrenci ile evinde ilişkiye girdiği ortaya çıktı.

ABD'de bu kez, evli bir kadın öğretmen, uluslararası öğrenci değişim programı kapsamında, Mississipi eyaletinin Pine Belt kentine bağlı Petal kasabasındaki bir okulda öğrenim gören 16 yaşındaki öğrencisini baştan çıkardığı için tutuklandı.

Mahkemenin belirlediği 30 bin dolar kefalet ücretini ödedikten sonra, yargı aşamasına kadar serbest bırakılan 26 yaşındaki öğretmen Loni M. Folks'un, adı açıklanmayan öğrenciyi evinde 'konuk ettiği' belirlendi. Folks'un, öğrencisi ile yaşadığı kaçamak ilişki, Petal polisi ile okul polisinin işbirliği içinde çalışması sonucu ortaya çıkarıldı.

ABD medyasında çıkan haberlerde, Folks'un, ünlü sosyal iletişim sitesi facebook'taki kendi sayfasında, evli olmasına karşın kendisini bekar ve iki çocuk annesi olarak tanıttığı da kaydedildi.

Çıkarılacağı mahkemede suçlu bulunması durumunda 30 yıla varan hapis cezası alması beklenen Folks, Mississipi eyaletinin Pine Belt bölgesinde, öğrencisiyle cinsel ilişkiye giren üçüncü öğretmen. Daha önce de öğrencileriyle ilişki yaşayan öğretmenlerden Cedric Smith ve Stephen Harris, adlı öğretmenler 20'şer yıl hapis cezası almışlardı.