24 Aralık 2008 Çarşamba

Teknoloji Fakülteleri Geliyor...

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), meslekî eğitim alanında faaliyet gösteren teknik eğitim fakültelerinin kapatılarak yerine 'teknoloji fakültesi' kurulması yönünde karar aldı.

Önceki gün yapılan YÖK Genel Kurulu'nun kararına göre, 21'i meslekî ve teknik eğitim fakültesi olmak üzere 27 fakülte kapatılacak. Bunların yerine 21 teknoloji fakültesi, 2 sanat ve tasarım fakültesi ile 3 turizm fakültesi kurulacak. Mühendislikle eğitim fakültesi arasında uygulama ağırlıklı eğitim verecek teknoloji fakültelerinde 'uygulama mühendisi' yetiştirilecek. Meslek liselerinde öğretmen olmak isteyen bu fakülte mezunları ise ilave bir yıllık pedagojik formasyon alacak.

Meslekî ve teknik yükseköğretimi yeniden yapılandıran YÖK Genel Kurulu kararına göre, meslek liselerinden meslek yüksekokullarına sınavsız geçiş uygulaması da kalkıyor. Alınan kararla meslek yüksekokullarından fakültelere yapılan 'dikey geçiş'ten de daha fazla öğrenci yararlanacak. Lisans programları kontenjanlarının yüzde 10'u yüksekokul öğrencilerine ayrılacak. İki yıllık meslek yüksekokullarında dört sömestr olan eğitim, altı sömestre çıkarılacak. İki yıllık eğitimin yarısı işyerlerinde stajla, yarısı okulda geçirilecek. Staj imkanı için iş dünyasıyla ortak planlama yapılacak. Meslek yüksekokullarında öğrenim gören öğrenciler de meslek liselerinde olduğu gibi staj karşılığında kazalara karşı sigorta ve asgari ücretin üçte birinin ödenmesi gibi imkanlarından yararlanacak. Kanun değişikliği gerektirdiği için alınan kararlar, Milli Eğitim Bakanlığı'na bildirilecek. Hükümet de uygun bulursa hazırlanacak kanun tasarıları Meclis'e sevk edilecek. Yeni düzenlemeler kanun çıkması halinde 2009-2010 eğitim yılından itibaren uygulanmaya başlanacak.

YÖK üyesi Durmuş Günay amaçlarının 'meslekî yükseköğretimi yeniden yapılandırmak ve ülke ihtiyaçları ile örtüşür hale getirmek' olduğunu vurgularken, üniversitelerin piyasanın ihtiyaç duyduğu elemanları yetiştirmesini sağlamak istediklerini söyledi. YÖK üyesi İsa Eşme ise, meslek liselerine öğretmen yetiştiren tüm fakültelerin kapatılmasına ve teknik eğitim fakültelerinin kapatılarak yerlerine teknoloji fakülteleri açılmasına karşı oy kullandı. Eşme, uygulama ağırlıklı fakülteler açılmasının ise YÖK bünyesinde 2005'te başlatılan 'Mesleki Yükseköğretimin Yeniden Yapılandırılması' çalışmalarının devamı niteliğinde olduğunu hatırlattı.

Osmaniye'de Promosyon Skandalı

Osmaniye’nin Düziçi ilçesi Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 2006 yılında yaptığı promosyon anlaşmasında okullara dağıtılması gereken 37 bin 500 YTL kayıplara karıştı.

Osmaniye'nin Düziçi ilçesi Milli Eğitim Müdürlüğü'nün 2006 yılında yaptığı promosyon anlaşmasında okullara dağıtılması gereken 37 bin 500 YTL kayıplara karıştı. Ayrıca personele ödenen paranın 4 bin 796 YTL'si de ödenmezken, dönemin kaymakamı ve milli eğitim müdürü değiştiği için, paranın akıbeti hala çözülemedi.
Düziçi ilçe Milli Eğitim Müdürlüğünün 22 Aralık 2006 tarih ve 11002 sayılı “Banka Promosyonları” konulu yazısına göre; promosyon geliri olarak bankadan 125 bin YTL para alındı. Promosyon geliri ile ilçeye kız yurdu yapılması planlanırken Türk Eğitim-Sen tarafından oluşturulan kamuoyu sonucunda promosyon gelirinin çalışanlara dağıtılması kararı alındı. Mevzuata göre; Bu miktarın yüzde 70'lik kısmı olan 87 bin 500 YTL, ilçedeki 827 personele, yüzde 30'luk kısmı olan 37 bin 500 YTL ise okullara eşit miktarda dağıtılacaktı.
Fakat promosyon gelirinin yüzde 70'lik kısmı olan 87 bin 500 YTL, 827 kişiye eşit miktarda 105 YTL 80 Ykr olarak dağıtılması gerekirken personele 100'er YTL dağıtıldı. Promosyon gelirinin 4 bin 796 YTL 60Ykr'lik kısmı ise nereye gitti hala belli değil.

-OKULLARA PARA DAĞITILMADI-

Promosyon gelirinin yüzde 30'luk kısmını oluşturan ve ilçedeki okullara aktarılacağı belirtilen 37 bin 500 YTL ise neredeyse 2 yıl geçmesine karşın bu güne kadar okullara dağıtılmadı. Promosyon gelirinin personele dağıtılmayan 4 bin 796 YTL 60 Ykr'si ile okullara aktarılacağı belirtilen 37 bin 500 YTL'nin nerede olduğu ise hala bilinmiyor.

-DÜZİÇİ MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ: “37 BİN 500 YTL BİZE ÖDENMEDİ”-

Konu ile ilgili ANKA'ya açıklamada bulunan Düziçi Milli Eğitim Müdür Vekili Mustafa Ataşalan, o zaman ki kaymakam ve milli eğitim müdürünün değiştiğini anımsatarak, banka ile yapılan promosyon anlaşması sonrasında 125 bin YTL ile bir kız yurdu yapılmasının planlandığını söyledi. Ancak, öğretmenlerin bu promosyon gelirlerini istediğini ve dönemin kaymakamının promosyonun yüzde 70'inin çalışanlara dağıtılmasına karar verdiğini anlatan Ataşalan, “Hatırladığım kadarıyla 100 YTL gibi bir miktar personele ödendi. Ancak tam miktarı hatırlamıyorum. Ondan sonra Kaymakamlık, bir bina yaptırdı ve geri kalan yüzde 30'luk kısım yani 37 bin 500 YTL'lik kısım bu binanın yapımında kullanılmış. Ama o dönemdeki kaymakam da yok, milli eğitim müdürü de. Ben de ödenmesi gereken promosyon gelirinin akıbetinin ne olduğun öğrenmek için kaymakamlığa başvurdum ve bu bina yapımı için kullanıldığını öğrendim. Promosyon gelirinin ödenmesi gerektiğini kaymakamlığa bildirdim” açıklamasında bulundu.

-DÜZİÇİ KAYMAKAMI: “37 BİN 500 YTL ÖDENDİ DİYE BİLİYORUZ”-

Düziçi Kaymakamı Nevzat Şengök ise ANKA'ya yaptığı açıklamada, kendilerinden önceki dönemde yapılan bir anlaşma olduğu için konunu tüm ayrıtlılarını bilmediğini belirterek, “Ama, yüzde 70'lik kısım personele dağıtıldığını biliyoruz. Yüzde 30'luk kısım ise yeni yapılan Kaymakamlık binasının yapımında kullanıldı, ancak daha sonra bu miktarın bir önceki kaymakamımız döneminde milli eğitim müdürlüğüne ödendi diye biliyoruz. Ancak personele ödenen kısımda bir aksama olmadan ödendi” diye konuştu. Şöngök de, paranın ödenip ödenmediği konusunda ise kesin bir bilgilerinin olmadığını söyledi.

Öğretim Görevlisine Dedikodu İnfazı!

Harran Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesinde öğretim görevlisi olan Dr. Hasan Almaz, hakkında dedikodu yaptığı iddia edilen Leyla Y. tarafından silahlı saldırı sonucu öldürüldü.

Alınan bilgiye göre olay dün akşam saatlerinde Tılfındır Mahallesi'ndeki parkta meydana geldi. Aynı mahallede oturan 3 çocuk annesi Leyla Y., gittiği Abdülkadir Karahan Kütüphanesi'nde Harran Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Hasan Almaz (46) ile tanıştı. Leyla Y.'nin üniversite hocasıyla sık görüştüğü gerekçesiyle hakkında dedikoduların dolaşması üzerine kocasıyla tartıştı. Tartışma sonrasında Y., hakkında dedikodu yaptığını öğrendiği Almaz'ı konuşmak üzere Tılfındır Parkı'na çağırdı.

Parkta buluşan ikili arasında dedikodu nedeniyle tartışma yaşandı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Leyla Y., üzerindeki ruhsatsız tabancayı çıkarıp, çevredekilerin bakışları arasında Dr. Hasan Almaz'a 8 el ateş etti. Vücuduna isabet eden 6 kurşunla ağır yaralanan Almaz, çağrılan ambulansla götürüldüğü Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Olayı duyan HRÜ Rektörü Prof. Dr. Halil Mutlu ile çok sayıda öğretim görevlisi de hastaneye geldi.

Olay sonrası kaçmaya çalışan Leyla Y., polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Polisteki ilk ifadesinde, Almaz ile kütüphanede tanıştıklarını belirten Leyla Y. hakkında dedikodu çıkardığı gerekçesiyle Almaz'ı vurduğunu söyledi.

Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Borçlarına Daha Fazla Dayanamadı...

Ankara'nın en saygın eğitim kurumlarından Özel Yüce Okulları Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Kalınyazgan (68) dün sabah okul kampüsündeki makam odasında intihar etti.

Kredilerin durmasıyla ekonomik sıkıntıya giren Yüce Okulları'nın patronu Yücel Kalınyazgan intihar etti. Kalınyazgan 'Trilyonlarca borcum var. Onurumla yaşadım, onurumla öleceğim' yazılı bir de not bıraktı.

Ankara'nın en saygın eğitim kurumlarından Özel Yüce Okulları Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Kalınyazgan (68) dün sabah erken saatlerde Oran'daki okul kampüsündeki makam odasında ölü bulundu. Ölümünden önce 'öğretmenlerim, öğrencilerim' başlığıyla duygusal bir not bırakan ve notta 'Trilyonlarca borcum var. Onurumla yaşadım, onurumla öleceğim' diyen Kalınyazgan'ın ruhsatlı silahıyla şakağına ateş ederek intihar ettiği belirlendi. Bankaların kredi ödemelerini durdurmasıyla ekonomik sıkıntı içine girdiği öğrenilen Kalınyazgan'ın önceki akşam evine gitmemesi üzerine üzücü olay ortaya çıktı.

'YÜCEL BABAMIZ VEFAT ETTİ'

ŞİRKETİN finans sıkıntısının ele alındığı Yönetim Kurulu toplantısının ardından kimseyle görüşmediği öğrenilen Kalınyazgan'ın makam odasını kontrol eden güvenlik görevlileri kapının kilitli olduğunu belirledi. Aynı zamanda şirketin genel müdür yardımcısı olan Kalınyazgan'ın büyük oğlu Kağan Kalınyazgan'a haber verilmesi üzerine kapı kırılarak içeri girildiğinde yıllarını eğitime vermiş emektar öğretmen, masasında kanlar içinde bulundu. Olay sonrası Özel Yüce Okulları'ndan yapılan açıklamada 'Ülkemiz eğitimine ömrü boyunca hizmet veren değerli büyüğümüz Yücel babamız aramızdan ayrıldı. Yüce ailesinin ve eğitim dünyasının başı sağolsun' denildi. Yücel Kalınyazgan'ın cenazesinin yarın toprağa verileceği belirtildi.

28 yıllık dersaneciydi

1940 yılında doğan Yücel Kalınyazgan, 1971 yılında İzmir Ordu Dil Okulu'nu bitirdikten sonra 1976 yılında Londra Üniversitesi Chelsea College'da akademik çalışmalar yürüttü. 1977 yılında Kuleli Askeri Lisesi'ne atanan Kalınyazgan 1978 yılında Silahlı Kuvvetler'den Binbaşı rütbesinde iken kendi isteği ile ayrıldı. 1986 yılında Gazi Üniversitesi Matematik Bölümü'nde Yüksek Lisans yapan Kalınyazgan, 1980 yılında Yüce Dersanesi'ni kurdu. 1988'de Yüce Fen Lisesi'ni kurarak özel okul sektörüne giren Yücel Kalınyazgan, 1996 yılında da OR-AN'da bulunan 14 bin metrekare kapalı alanı olana sahip Yüce Koleji'ni kurdu.

Yaşar Büyükanıt'ın devre arkadaşı

BİNBAŞI rütbesinde emekli olduktan sonra, ilk önce dersane kurarak eğitim alanına giren Kalınyazgan'ın Genelkurmay eski Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın devre arkadaşı olduğu öğrenildi. Yücel Kalınyazgan geçen yıl, okulunda okuyan 14 şehit çocuğuyla birlikte dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt tarafından kabul edilmişlerdi. 'Türkiye'de en çok şehit çocuğuna eğitim olanağı sağlayan özel okul' olması nedeniyle 18 Mart Şehitler Günü'nde gerçekleştirilen kabulde Kalınyazgan, kurmayı düşündüğü üniversiteye okul yıllarından arkadaşı olan Büyükanıt'ın adını vereceğini söylemişti. Büyükanıt da Kalınyazgan'ın çok yakın dostu ve arkadaşı olduğunu belirterek, 'Yücel Bey şehit ailelerinin çocuklarını, hiçbir karşılık beklemeksizin model olan okullarında okutup, onları istikbale hazırlatmaktadır. Kendilerine teşekkür ediyorum' demişti.