12 Şubat 2009 Perşembe

Kaçarken Demir Parmaklıklara Takıldı...

Adana'da, lisede okuyan bir kız öğrenci, okuldan kaçmak isterken bacağına demir parmaklıklar saplanarak yaralandı.

Alınan bilgiye göre, Meydan Mahallesi'ndeki Atatürk Kız Meslek Lisesi 9-A sınıfında öğrenim gören Duygu Ç. (15), bu sabah bir grup arkadaşıyla okulun arkasından bahçe duvarını aşarak kaçmaya çalışırken, bacağına demir parmaklıklar saplanarak yaralandı. Olay yerine çağrılan Adana Büyükşehir Belediyesi CAN-KUR ekiplerinin uzun süren müdahalesinin ardından bacağı demirden kurtarılan Duygu Ç. ambulansla Adana Numune Hastanesine kaldırıldı.

İntihar Eden Liseli Genç Hayatını Kaybetti...

Şanlıurfa'da, Lise 2. sınıf öğrencisi genç dedesinin evinde kuru sıkı tabanca ile kafasına bir el ateş ederek intihar etti.

Edinilen bilgiye göre olay, Yenişehir Mahallesi Aksoy Camisi'nin karşısındaki Aybar Apartmanı'nın 5. katında meydana geldi. Şanlıurfa Birikim Lisesi 2. sınıfta okuyan Nihat Akbıyık (17) bilinmeyen bir nedenden dolayı dedesine ait satılık olan boş apartmanın 5. katındaki evin anahtarını yakınlarında alarak gece saat 23.00 sıralarında eve gitti. Yanında bulunan kuru sıkı tabanca ile kafasına bir el ateş eden Nihat Akbıyık olay yerinde hayatını kaybetti. Silah sesinin duyulmasının ardından komşular tarafından durum 155 polis imdada bildirildi. Olay yerine giden polis ekipleri 17 yaşındaki gencin cansız bedeni ile karşılaştı. Bu arada, olayı duyan yakınları sinir krizleri geçirirken, gencin cesedi ise otopsi yapılmak üzere Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Öte yandan, intihar eden gencin bir süre önce bunalıma girdiği ve olaydan önce de arkadaşları ile tartıştığı iddia edildi. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

İnternet Kafeler Gençleri Sosyal Yapıyor...

Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde yapılan bir araştırmaya göre internet kafeler gençleri asosyal değil sosyal yapıyor.

Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Mutlu Binark ve Günseli Bayraktutan Sütçü'nün araştırmasına göre, internet kafeler gençleri asosyal değil sosyal yapıyor; gençler bu kafelere, "toplumsallaşma olanağı bulduğu" için gidiyor. İnternet kafelerdeki dijital oyun kültürü ile gençlerin internet kafe alışkanlıklarını TÜBİTAK desteğiyle araştıran Doç. Dr. Binark ve Sütçü, Ankara'nın farklı semtlerindeki internet kafelerde, odak grup görüşmeleri ve derinlemesine mülakat yaptı. İlginç sonuçların ortaya çıktığı araştırmaya göre, gençlerin internet kafelere gelme nedenleri, bu mekanların kullanıcılarına "hem çevrim içi hem de çevrim dışı toplumsallaşma olanağı sağlaması". Çünkü araştırmaya göre, internet kafeler gençlere sadece internete erişim sağlayan mekan değil, gençlerin "sosyalleşebilecekleri kamusal mekanlar" haline geldiklerini belirtiyor. Araştırmaya göre, internet kafe kullanıcılarının büyük kısmı 12-25 yaş arası erkekler. Bunların çoğunluğunu bekar ve lise-üniversite öğrencileri oluşturuyor. İnternet kafelere gelenlerin yarısından fazlasının evinde bilgisayar ve internet bağlantısı bulunuyor. Ancak gençler, arkadaşlarıyla birlikte oldukları, beraber oyun oynadıkları, arkadaş buldukları ve ucuz olduğu için evi yerine buralarda bilgisayar kullanmayı tercih ediyor. Gençlerin, internet kafenin kendilerinde ne anlam ifade ettiğini tanımlamak için araştırmacılarla görüşmelerinde en fazla "alışkanlık", "arkadaşlarla görüşme", "buluşma yeri", "eve yakınlık", "zevkli", "eğlenme" sözcüklerini kullandıkları dikkat çekiyor. İnternet kafelerde, oyunlar sayesinde sanal sohbet veya yanındakiyle diyalog kurma durumu oluştuğundan, internetin daha çok "başkalarıyla iletişim kurma amaçlı" kullanıldığı sonucu ortaya çıkıyor. İnternet kafelere, en fazla oyun oynamak için gidiliyor. İkinci sırayı MSN, e-posta işlemleri, üçüncü sırayı araştırma, dördüncü sırayı sohbet ve ödev yapma alıyor. Oyunlarda da internet kafedeki katılımcıların yüzde 90'a yakını, takım oyunlarını tek kişiliklere tercih ediyor. Bu, oyuncular arası diyaloğu artırıyor. İnternette daha çok strateji, spor ve devasa çevrimiçi oyunlara yöneliniyor. Araştırmanın ilginç sonuçlarından bir diğeri de her sosyoekonomik gelir düzeyinde ebeveynlerin internet kafe sahipleriyle veya mekanla bir çeşit ilişkisi olması... Çocuklar, ya ebeveynlerinin sahiplerini tanıdığı kafelere ya da anne ve babalarca fiziksel olarak her an erişimi kolay olanlara yönlendiriliyor. Araştırmada, bir internet kafe sahibi, bu durumu "Çocukları oyun oynarken kendisi internette sörf yapan bayanlar olduğu gibi sadece çocuğunu getirip teslim eden ve gidip çarşı-pazar işlerini halleden bayanlar da var, gözümüz arkada kalmıyor deyip teşekkür ediyorlar" sözleriyle dile getiriyor. Ayrıca, düşük sosyoekonomik gelir düzeyine sahip semtlerde, internet kafenin devamlı kullanıcısı, yani müdavimi olma durumu daha yaygın. Araştırmaya göre, Türkiye'ye özgü bir alışkanlık internet kafelerde de devam ediyor: "Veresiye yazdırma"... Özellikle çocuklar, ailelerinin ödemesi için böyle bir yöntemi uyguluyor. Bu duruma genelde mahallelerdeki internet kafelerde rastlanıyor.

Özel Okullar Ücretsiz Olacak!

Özel öğretim kurumları, bünyesindeki öğrenci sayısının yüzde üçünden az olmamak üzere ücretsiz öğrenci okutacaklar.

Özel Öğretim Kurumlarında Ücretsiz veya Burslu Okutulacak Öğrenci ve Kursiyerler Hakkında Yönetmelik bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Yönetmeliğe göre, özel öğretim kurumları, öğrencilerinin sayısının yüzde üçünden az olmamak üzere ücretsiz öğrenci okutmakla yükümlü olacak. MEB tarafından bu oran yüzde ona kadar artırılabilirken ücretsiz okutmada şehit ve malul gazi çocuklarına öncelik verilecek. Aynı kuruma başvurunun ücretsiz okuma kontenjanından fazla olması halinde yerleştirme Valilik tarafından yapılacak. Şehit ve malul gazi çocuklarından kuruma başvuruda bulunulmaması halinde, yüzde üçlük oranın tamamından kayıtlı öğrenci ve kursiyerler yararlandırılacak. ÜCRETSİZ OKUYAN ÖĞRENCİLER BİR SINIFTA TOPLANMAYACAK Okulların, ücretsiz okutacakları öğrenci ve kursiyer oranı, kurumların türü, eğitim programları gibi hususlar göz önünde bulundurularak öğrenci ve kursiyer sayısına göre her yıl Bakanlıkça tespit edilecek. Okullar; ücretsiz okutacakları öğrenci ve kursiyerlerin sayısını, Yönetmelikte belirtilen esaslara göre bünyelerindeki sınıf veya gruplara dağılımını dengeli olacak şekilde planlayacaklar. Bir sınıfı “ücretsiz okuyan öğrenci sınıfıö yapamayacaklar. Bir bölüme başvurunun az olması halinde ise diğer bölümler için yapılan başvurularla ücretsiz okutulacak öğrenci ve kursiyer kontenjanı tamamlanacak. MEMUR MAAŞI BAZ ALINACAK Okullarda, ücretsiz okumak için başvuracak öğrenci ve kursiyerlerde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması veya Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayıp Türkiye'de yaşayan soydaş ya da akraba topluluğundan olması gerekiyor. Ayrıca, okullarda ücretsiz okuyacak öğrencilerin bir önceki sınıfını geçmiş olması, davranış notu indirilmemiş olması şartları da aranacak. Kimsesiz ve maddi imkânlardan yoksun olan öğrenci ve kursiyerlere ise öncelik tanınacak. Ücretsiz okumak isteyen öğrenci ve kursiyerler bu isteklerini kuruma kayıt sırasında, dolduracakları forma göre belirlenecekler. Söz konusu formda ailenin geliri ve giderleri gibi konularda baz alınacak ücret miktarı 'memur maaşı" olacak. OKULA ALINACAKLARI DEĞERLENDİRME KURULU BELİRLEYECEK Yönetmeliğe göre özel okullarda; ilköğretim okulunun, okul öncesi eğitim ile birinci sınıf öğrencileri ve ortaöğretim kurumlarındaki hazırlık veya 9 uncu sınıf öğrencileri, okulda ücretsiz okutulacak öğrenci oranının yüzde yirmisinden yararlandırılacak. ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarının ara sınıfındaki öğrenciler, ücretsiz okutulacak öğrenci oranının yüzde seksenini oluşturacak. Yeni açılan okullarda ise o öğretim yılında ücretsiz okutulacak öğrenci oranının tamamı kullanılacak. Ücretsiz okutulacak öğrencileri ise okullarda kurucu veya kurucu temsilcisi başkanlığında, genel müdür veya kurum müdürü ve öğretmenler kurulunca seçilen bir öğretmen ile okul aile birliğince seçilen bir veliden oluşan değerlendirme kurulu belirleyecek. Ücretsiz okuma hakkı kazanan öğrenci ve kursiyerlerin bu hakları yalnız o öğretim yılı veya dönemi için geçerli olacak. Ücretsiz okuma hakkını kazanan şehit ve malul gazi çocukları ise okulun öğrenim süresince ücretsiz okutulacak. BAŞARILI ÖĞRENCİYE BURS VERİLECEK Yönetmeliğe göre, ders ya da sınavlardaki başarıları veya bilim, kültür, sanat, spor ve benzeri alanlardaki başarılarından veya maddi imkansızlıklarından dolayı öğrenci ve kursiyerlere kurumlarca karşılıksız olarak burs verilebilecek. Burs verilecek öğrenci ve kursiyerler için sınav yapılmayacak. Burs verilecek öğrenci sayısını ise okul kendi belirleyecek.

Çelik : Dilimizi Komik Duruma Düşürmeyelim...

Mili Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Türk Dil Kurumu'nun (TDK), 'sargın eğitim' kavramını eleştirdi. "Bunu tek kelime ile saçma buluyorum." dedi.

Mili Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Türk Dil Kurumu'nun (TDK), 'sargın eğitim' kavramını eleştirdi. "Bunu tek kelime ile saçma buluyorum." diyen Çelik, "Sempozyum yerine, bilgi şöleni diyorlar. Verem bilgi şöleni olmaz. Şölen dediğimizde akla, eğlence gelir. Gayrı ciddi olmayalım." ifadesini kullandı. Esnaf ve sanatkarların yanlarında çalışanların mesleki eğitim konusunda eğitilmelerine ilişkin protokol, Milli Eğitim Bakanlığı Başöğretmen Salonu'nda düzenlenen törenle imzalandı. Törende konuşan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, informal eğitim olarak tanımlanan 'sargın eğitim' ile ilgili haberleri hatırlatarak, "Türk Dil Kurumu, informal eğitim için bir kelime bulmuşlar. Bu da Milli Eğitim Bakanlığı tarafından benimsenmiş, yeni eğitim sargın eğitim. Bunu tek kelime ile saçma buluyorum. Böyle bir şey olmaz." diye konuştu. Sargın eğitim diye bir dalın, Milli Eğitim Bakanlığı'nda olmadığını belirten Çelik, "Ona ille de bir isim verilecekse, adı bu olmaz." açıklamasını yaptı. TDK'nın plaket yerine 'onurluk', sempozyum yerine 'bilgi şöleni' gibi öneriler getirdiğini hatırlatan Çelik, şöyle devam etti: "Onu da kullanmıyorum. Yunus Emre Bilgi Şöleni, Dede Korkut Bilgi Şöleni olarak kullanabilirsiniz ama, herhalde Verem Bilgi Şöleni olmaz. Şölen dediğimizde akla eğlence gelir. Gayri ciddi olmayalım. Sempozyuma bilgi şöleni diyelim de, seminere, konferansa, panele ne diyeceğiz? Bir kelimenin hakikaten yerine oturan Türkçe'si varsa, onu seve seve Türkçemiz adına kullanalım ama, Türkçe'mizi de komik durumlara düşürmeyelim. Yaygın eğitime defam, informal eğitime devam. Buna başka bir isim bulunur ona da devam ama böyle gayrı ciddi şeyler ile uğraşmıyoruz."

687 Bin Öğretmenin Bilgileri Çalındı...

Binlerce öğretmenin okul ile T.C. Kimlik numaralarının da yer aldığı bilgilerin, çalınarak ünlü paylaşım sitesi rapidshare’e yüklendiğini ortaya çıktı

Milli Eğitim Bakanlığı'nın MEBBİS kapsamında uygulamaya koyduğu ve eğitim alanındaki birçok hizmetin sanal ortama taşınmasını sağlayan İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri Yönetim Bilgi Sistemi'ndeki (İLSİS) tüm verilerin; ünlü paylaşım sitesi Rapidshare'de paylaşıma açıldığı ortaya çıktı. SQL veritabanında yayımlanan verilerde, 687 bin öğretmenin T.C. kimlik numaraları, isimleri, çalıştıkları okullar gibi sadece il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinde yer alması gereken bilgiler yer alıyor. Bilgilerin tamamı sadece 130 Mb'lik bir alan kaplarken, daha kolay ulaşılabilmesi amacıyla sıkıştırılarak rapidshare'ye yüklenen veriler, sadece 13 Mb yer kaplıyor. Bu verileri indirmek isteyen bir kişinin sadece bir dakikasını harcaması yetiyor. Durumun ortaya çıkması, e-okul ve İLSİS gibi sistemlerin güvenliğinin ne kadar sağlandığının da sorgulanmasına da neden oldu. BAKANLIK SORUŞTURMA BAŞLATTI ANKA'ya sadece ilk kademe bilgilerin çalındığını kaydeden MEB yetkilileri, Bakanlığın konuyu soruşturduğunu açıkladılar. Yetkililer, “Sadece herkesin ulaşabileceği, sicil numaraları, TC Kimlik numaraları, çalıştığı kurumlar gibi bilgiler çalındı. Ancak sicil puanları gibi kapsamlı bilgilere giriş yapılamamış. Konunun bir "hack olayı" olup olmadığı araştırılıyor. Bir güvenlik zafiyetinden bu bilgilerin ele geçirildiğini düşünüyoruz ve asıl bilgilerin yer aldığı alana giriş yapamaması da sistemin ne kadar güvenli olduğunu ortaya koyuyor” açıklamasında bulundular. Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü'nde Bilişim Hizmetleri Daire Başkanlığı da konuyu araştırmaya başladı. TBMM KONUYU GÜNDEMİNE ALDI CHP Yalova Milletvekili ve TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesi Muharrem İnce, konuyu TBMM gündemine taşıdı. İnce, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in yanıtlaması istemiyle hazırladığı soru önergesinde, söz konusu bilgilerin nasıl kullanıma açıldığını, yeterli güvenlik önleminin alınıp alınmadığını sordu. İnce, MEB içerisinde bir köstebeğin bulunup bulunmadığını, konu ile ilgili soruşturma olup olmadığını da sordu. İnce, “Eğitim Teknolojileri nezdinde OKS, SBS sınavları ve birçok konuda yaşanan skandalların sonunda olduğu gibi bu konuda da en küçük işlem yapılmayacak mıdır? Sorumluların bu sorumsuzluklarının cezası verilecek midir? Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü Bilişim Hizmetleri Daire Başkanlığı'nda bu konuyla ilgili devam eden bir soruşturma var mıdır?ö diye sordu. “İLSİS'İN SERVER'İ NEREDE?” İnce, Bakan Çelik'e İLSİS ve e-Okul sisteminde kayıtlı bilgilerin güvenliğinin nasıl sağlandığını da sorarken, bu bilgilerin nasıl yedeklendiğini ve yedekleme konusunda hangi ülkelerden destek alındığının da açıklanmasını istedi. İnce ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı'nın veri tabanını oluşturan bu sistemlerdeki bilgilere başka yollarla da ulaşmanın teknik olarak mümkün olup olmadığını da sordu. İnce, “Bu bilgilerin saklandığı Server'lerin yurt dışında olduğu doğru mudur? Doğru ise bu serverların bulunduğu ülke hangi ülkedir? Bu konuda gerekli güvenlik önlemleri alınmış mıdır?ö sorularına yanıt istedi.

Okulda Bıçaklar Konuştu!

Antalya'da ilköğretim öğrencisi 14 yaşlarındaki iki öğrenci, kız yüzünden kavga ettiler. Öğrencilerden birisi diğerini bıçaklayarak yaraladı...

Antalya'da ilköğretim öğrencisi 14 yaşlarındaki iki öğrenci, aynı kıza ilgi duyunca önce restleştiler, sonra da okul bahçesinde birbirlerine girdiler. Teneffüs saatindeki kavgada öğrencilerden biri, diğerini bıçaklayarak yaraladı Olay, Yenimahalle İlköğretim okulunda saat 14:00 sıralarında yaşandı. Aynı kıza aşık oldukları iddia edilen 8'nci sınıf öğrencisi Muhammet U. ile Ramazan Y, teneffüste birbirlerine girdi. Kavgada cebindeki çakıyı çıkaran Muhammet U. okul arkadaşı Ramazan Y'yi omzundan bıçakladı. Okul bahçesinde kanlar içinde kalan Ramazan Y, sağlık ocağında tedavi gördükten sonra taburcu edilirken, Muhammet U. polis tarafından gözaltına alındı. Çocuk Şubesi'ne getirilen Muhammet U., ifadesi alındıktan sonra adliyeye sevk edildi. Kavgaya tanık olan öğrenciler, "İki arkadaş aynı kızı sevdi. Bir hafta öncede okul bahçesinde yumruk yumruğa düello yaptılar" diye konuştular. Okul yönetimi olayla ilgili soruşturma başlattı.