3 Nisan 2008 Perşembe

Eğitim fakültesinde öğretim üyesi başına 152 öğrenci düşebiliyor. Talim Terbiye'nin eski başkanı Prof. Karagözoğlu çarpıcı bilgiler ortaya koydu.

Eski Talim Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Galip Karagözoğlu, Türkiye'deki öğretmen yetiştirme politikasının çıkmaza girdiğini belirterek, "Bir tek profesörün ve doçentin bile görev yapmadığı eğitim fakülteleri var" dedi. Bazı eğitim fakültelerinde öğretim üyesi başına 152 öğrenci düştüğünü dile getiren Karagözoğlu, eğitimin dinci muhafazakâr akımın etkisine girdiğini de savundu: "Eğitim fakültelerindeki öğrencilerin yüzde 20'si karma eğitime karşı."
Prof. Dr. Galip Karagözoğlu, Çağdaş Eğitim Dergisi 2008 sayısı için yazdığı makalede eğitim fakültelerinin girdiği 'çıkmaz'ı ve nedenlerini şöyle özetledi:
Öğretim üyesi yetersiz: 2005- 2006 öğretim yılında 64 devlet, beş vakıf olmak üzere 64 eğitim fakültemizde 174 bin 895 öğrenciye karşılık 4 bin 612 öğretim elemanı bulunmakta. Sinop Eğitim Fakültesi'nde 419 öğrenciye sadece üç öğretim üyesi düşerken, Mersin Eğitim Fakültesi'nde 1522 öğrenciye karşılık 10, Kafkas Eğitim Fakültesi'nde ise 1337 öğrenciye karşılık 11 öğretim üyesi bulunuyor.
Türkiye'de normalde üniversitelerde öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı, ortalama 25.
Trakya Eğitim Fakültesi'nde 2 bin 57 öğrenciye karşılık profesör yok, bir doçent var. Erzincan Eğitim Fakültesi'nde 2 bin 414 öğrenciye karşılık bir profesör bile yokken, doçent sayısı birle sınırlı. 1160 öğrencili Zonguldak Ereğli Eğitim Fakültesi'nde ve 2 bin 319 öğrencili Ağrı Eğitim Fakültesi'nde bir tek profesör ve doçent yok.
Ders yükleri ağır: Eğitim fakültelerinde öğretim elemanlarının haftalık ders yükleri inanılmayacak kadar yüksek. Ereğli Eğitim Fakültesi'nde bir öğretim elemanına haftada 55 saat, Çukurova Eğitim Fakültesi'nde 50 saat ders yükü düşüyor. Bu kadar ağır ders yükü olan bir öğretim elemanının araştırmaya, ders hazırlığına ve öğrencileriyle bire bir görüşmeye zaman ayırması mümkün değil.

Bu tabloda ikinci öğretim: Eğitim fakültelerinde öğrenci sayısının fazla ve fiziksel olanakların çok kısıtlı olmasına rağmen, 47 ikinci öğretim uygulaması yapılıyor. Bu durum, niteliği düşürüyor.

Derslik sayısı az: Eğitim fakültelerinde derslik başına düşen öğrenci sayısı da çok yüksek. Derslik başına düşen öğrenci sayısı Kafkas Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde 190, Bayburt Eğitim Fakültesi'nde 186 iken, Gaziantep Eğitim Fakültesi'nde 24, Boğaziçi Eğitim Fakültesi'nde 15 öğrenci.

Araç gereç yetersiz: 22 eğitim fakültesinde fizik, 20 eğitim fakültesinde kimya, 19 eğitim fakültesinde biyoloji, 34 eğitim fakültesinde yabancı dil laboratuvarı yok. Mersin Eğitim Fakültesi'nde 659, Buca Eğitim Fakültesi'nde 215 öğrenciye bir bilgiyasar düşüyor.
Muhafazakârlık artıyor: Eğitim fakültelerinde mevcut öğrencilerin niteliği giderek değişiyor ve öğrencilerin daha tutucu, muhafazakâr davranışlara sahip oldukları görülüyor. Bugüne kadar yetiştirilen öğretmen adaylarının Atatürk ilkelerine bekçilik ve liderlik edecek bireyler olarak eğitilmeleri temel ilke olarak benimsendiğinden bu kurumlara alınacak öğrencilerin seçiminde daha dikkatli davranıldığı bir gerçektir. Ancak ülkede giderek yaygınlaştığı gözlenen dinci muhafazakâr akımın öğretmen yetiştiren eğitim fakültelerinin öğrenci profilini de etkilediği ortada.

Manevi ihtiyaçlara din: ODTÜ Eğitim Fakültesi dekanı Meral Aksu ve ekibinin eğitim fakültelerinde yaptığı araştırmaya göre eğitim fakültelerindeki öğrencilerin yüzde 20'si karma eğitime karşıdır. Yüzde 53'ü bilim güncel sorunlara cevap vermede yetersiz kalırsa en güvenilir kaynağın din olduğuna inanıyor. Yüzde 72.5'i günümüz dünyasında ancak dinin insanların manevi ihtiyaçlarına yanıt verebileceğini, yüzde 54.4'ü ise toplumda görülen ahlak sorunlarına ancak din sayesinde çözüm bulunabileceğini düşünüyor.

Tokat'ta aralarında üniversite öğrencilerinin de bulunduğu iki grup arasında çıkan kavgada bıçaklanan üniversite öğrencisi öldü.

Bedestenlioğlu Organize Sanayi kavşağında, çoğunluğu Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nde öğrenim gören öğrencilerden oluşan 2 grup arasında eski bir husumetten çıkan tartışma, kavgaya dönüştü. Kavgada üniversite öğrencisi Yavuz Sina Uzun (23), karnından ve sırtından aldığı bıçak darbesiyle yaralandı. Uzun, kaldırıldığı Medical Park Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Olay yerinden otomobille kaçan ve kavgada Uzun'u bıçakladığı öne sürülen S.S. (19), Artova ilçesi girişinde polis ekiplerince yakalandı. Olayla ilgili 11 kişinin daha gözaltına alındığı, soruşturmanın sürdürüldüğü belirtildi.

Kanalizasyonun üzerine inşa edilen Nazilli Lisesi duvarı kanalizasyonun üzerindeki betonun kırılması ile çökerek öğrencilerin üzerine devrildi.

Kanalizasyonun üzerine inşa edilen Nazilli Lisesi duvarı kanalizasyonun üzerindeki betonun kırılması ile çökerek öğrencilerin üzerine devrildi. 1'i ağır 2 öğrenci yaralandı.


Nazilli'de hesapsızca kanalizasyonun üzerine inşa edilen Nazilli Lisesi duvarı yıkıldı 1'i ağır olmak üzere 2 çocuk yaralandı. Saat 13:00 sularında kanalizasyon üzerine inşa edilen Nazilli Lisesi bahçe duvarı kanalizasyonun üzerindeki betonun kırılması üzerine çökerek devrildi. Bu sırada oradan geçmekte olan Atatürk İlköğretim Okulu öğrencisi Ayşe nur Taş(12) ve Fatma Rayetsu Çetin(12) duvar altında kalarak yaralandılar.

Kazayı küçük sıyrıklarla atlatan Ayşe nur Taş Nazilli Devlet Hastanesi acil servisinde tedavi altına alınırken ağır yaralanan Fatma Rayetsu Çetin yine Nazilli Devlet Hastanesi yoğun bakım servisinde tedavi altına alındı.

Olayın şokunu üzerinden atamayan Ayşe Nur Taş “Sınıf arkadaşım Fatma ile birlikte okuldan çıkıp eve gidiyorduk. Tam Nazilli Lisesinin duvarının yanından geçerken kaldırımın ayaklarımızın altından kaydığını hissettik. Kaçmaya fırsat bulamadan duvar üzerimize yıkıldı. Bizim önümüzden yedi sekiz kişilik bir gurup okul arkadaşlarımız gidiyordu, az daha onlarda duvarın altında kalacaklardı” dedi.

Hemen olay yerine gelen Nazilli Belediye Başkanı Aytekin Kaplan “Duvarın inşaatı yapılırken kanalizasyonun üzerine denk gelmesi nedeni ile bu acı olay yaşadık. Derhal duvarı boydan boya yıkıp biraz daha içeri alarak yeniden inşa edeceğiz. Yaralanan çocuklarımıza acil şifalar diliyorum” dedi.

Nazilli Kaymakamı Caner Yıldız, Belediye Başkanı Aytekin Kaplan, Emniyet Müdürü Abdullah Günal, İlçe Milli Eğitim Müdürü Faruk Ercan olay yerinde hazır bulundular.

Sivas'ta korsan okul servisi, ilköğretim öğrencisini ezdi.

Yahyabey Caddesi'nde meydana gelen olayda evinin önünde okula gitmek için bekleyen ilköğretim öğrencisi Çiğdem Saraç servis aracının altında kaldı.

Minibüsün üzerine devrilmesi sonucu yaralanan Çiğdem Saraç, Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Saraç'ın hayati tehlikeyi atlattığı öğrenildi. Servis minibüsünün içinde bulunan 5 öğrenci ise yara almadan kurtuldu. Görgü tanıkları, minibüsün aşırı hız yaptığını ve direksiyon hakimiyetini kaybederek önce kaldırıma çıktığını, ardından ise evinin önünde okul servisini bekleyen Yavuz Selim İlköğretim Okulu 7. sınıf öğrencisi Çiğdem Saraç'ın üzerine devrildiğini söylediler. Kazanın ardından minibüsün sürücüsü Yusuf Baş, polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Korsan araç ise trafikten 15 gün süreyle men edildi.

Sivas'ta korsan okul servisi, ilköğretim öğrencisini ezdi.

Yahyabey Caddesi'nde meydana gelen olayda evinin önünde okula gitmek için bekleyen ilköğretim öğrencisi Çiğdem Saraç servis aracının altında kaldı.

Minibüsün üzerine devrilmesi sonucu yaralanan Çiğdem Saraç, Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Saraç'ın hayati tehlikeyi atlattığı öğrenildi. Servis minibüsünün içinde bulunan 5 öğrenci ise yara almadan kurtuldu. Görgü tanıkları, minibüsün aşırı hız yaptığını ve direksiyon hakimiyetini kaybederek önce kaldırıma çıktığını, ardından ise evinin önünde okul servisini bekleyen Yavuz Selim İlköğretim Okulu 7. sınıf öğrencisi Çiğdem Saraç'ın üzerine devrildiğini söylediler. Kazanın ardından minibüsün sürücüsü Yusuf Baş, polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Korsan araç ise trafikten 15 gün süreyle men edildi.

Özel Jale Tezer Koleji, TIPD (Teachers Professional Development) Programı kapsamında Türkiye’ye gelen İngiliz Heyetini ağırlıyor.

Heyet uluslararası ziyaretleri ile, ülkelerdeki eğitim sistemlerini tanımaya ve karşılıklı olarak deneyim paylaşımları sağlamaya yönelik çalışmalarda bulunuyor.

Bu kapsamda Ankara'da özel okul statüsünde olan okullardan Jale Tezer Koleji'ni seçen heyet, uluslararası eğitim programlarını bünyesine dahil eden Jale Tezer Koleji'nde kapsamlı bir inceleme yapmak üzere tüm hafta boyunca ağırlandı.

Uluslararası eğitim programlarından IBPYP'ye (International Baccalaurate Organisation Primary Years Programme)' ye üye olan Jale Tezer Koleji heyete, 3-12 yaş arası öğrencilerine Türk Eğitim Sistemiyle entegre ederek uygulamaya başladığı sistem hakkında bilgi verdi.

ÇİFT ÖĞRETMEN UYGULAMASI Yabancı eğitim programlarının Türk eğitim sistemine entegrasyonunu ilgiyle izliyen heyete, akıllı tematik sınıflar tanıtıldı. İlköğretim sınıflarında çift sınıf öğretmeni görevlendiren kolejin, bu uygulaması özellikle büyük ilgi çekti. Kolejin teknoloji, fen, fizik, kimya, biyoloji ve bilgisayar ve Montessori laboratuarlarını mükemmel bulan heyet, okulun yüzme havuzunu, spor salonunu ve tiyatro salonlarının öğrenciler inanılmaz olanaklar sunduğunu kaydetti.

Heyeti ağırlayan Kolej Genel Müdürü Bahar Alanya, "Heyetin ziyareti sırasında karşılıklı olarak büyük faydalar sağladık. Heyetin okulumuza gösterdiği ilgi ve teveccüh de bizleri ayrıca çok mutlu etti" dedi.

Konya Büyükşehir Belediyesi okullara "kontörlü su" uygulaması başlattı.

Ödenek yokluğu çeken okullar, su alacak para bulamadığı için "hastalık tehdidi altında" ders yapıyor. Veliler ve eğitimciler uygulamadan son derece rahatsız olurken, Eğitim-İş Konya Şubesi Başkanı Veli Demir, "Sanki Sahra Çölü'ndeyiz" diyerek tepkisini dile getirdi.

Konya Büyükşehir Belediyesi okullara "kontörlü su" uygulaması başlattı. Ödenek yokluğu çeken okullar, su alacak para bulamadığı için "hastalık tehdidi altında" ders yapıyor. Veliler ve eğitimciler uygulamadan son derece rahatsız olurken, Eğitim-İş Konya Şubesi Başkanı Veli Demir, "Sanki Sahra Çölü'ndeyiz" diyerek tepkisini dile getirdi.
Konya Büyükşehir Belediyesi'nin kararıyla, kentteki okulların büyük bölümünde "kontörlü" olarak adlandırılan "ön ödemeli su kullanma sistemi"ne geçildi. Bu sisteme göre, okullar parası ne kadarsa gidip o kadarlık su alıyor ve kullanıyor. Eğer parası yoksa, susuzluğa mahkûm oluyor. Ödenek sıkıntısı nedeniyle sürekli feryat eden, temizlikten yakıta, spor malzemesinden A4 dosya kağıdına kadar her şey için velilerden para toplamak zorunda kalan okullar, paraları olmadığı için çoğu kez susuz kalıyor. Okul yönetimleri, her zaman su alabilmek için ellerinde kaynak olmadığını vurgularken, öğretmenler ilkel koşullarda ders işlemeye ve öğrencilerin de kendilerinin de sağlığının tehlikede olmasına tepkili. Veliler ise çocukları için endişelenirken, belediyenin uygulamaya son vermesini istiyor.

-SALGIN HASTALIK UYARISI-

Eğitim-İş Genel Saymanı Mehmet Altan Güzel öğrenci ve öğretmenlerin zor durumda kaldıklarına dikkat çekti. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in, okullara sağlanan olanaklar konusunda “hamasi” konuştuğunu, gerçeğin çok farklı olduğunu söyleyen Güzel, özellikle havaların ısınmasıyla birlikte Konya'daki okulların susuzluk sorununun ciddi sıkıntılar ortaya koyacağına dikkat çekti. Güzel, özellikle sarılık salgınından korkulduğu, öğrencilerin de öğretmenlerin de yaşamsal tehlikeye karşın derslere girip çıktığı uyarısını yaptı.

-“CAMİYE BEDAVA OLAN SU OKULLARA DA BEDAVA OLMALI”-

Eğitim-İş Konya Şubesi Başkanı Veli Demir okulların tamamına yakınında aynı uygulamanın söz konusu olduğunun, para bulamayan okulların su alamadığının ve zor koşullarda ders yapıldığını ifade etti. Demir, temizliğin ana maddesinin su olduğunu ancak belediye yüzünden Konya'daki okulların sudan mahrum kaldığını belirterek, “Nasıl ki camilere bedava su veriyorlar, okullarda da su tamamen ücretsiz olmalı” diye konuştu. Demir, Konya Belediyesi'nin kentin birçok yerine gereksiz fıskiyeler, çeşmeler yaptırdığını ama okullara su vermediğini ifade ederek, "Sanki Sahra Çölü'ndeyiz. Su kesintileri böyle devam ederse, sağlık sorunları başlayacak hatta salgın hastalıklar bile görülebilecek" dedi.

Avrupalı Okuldan Atmıyor...

Eğitim Hakkı Platformu "www.af2008.org" tarafından yapılan araştırma Avrupa ülkelerinin eğitim konusunda hiçbir kısıtlamaya yer vermediğini ortaya çıkardı.

Eğitim Hakkı Platformu "www.af2008.org" tarafından yapılan araştırma, Avrupa ülkelerinin eğitim konusunda hiçbir kısıtlamaya yer vermediğini ve eğitim hakkının Avrupa'da çok önem taşıdığını ortaya çıkardı. Araştırmaya göre Avrupa ülkeleri “okuldan atma” gibi bir uygulamaya yabancı.
Eğitim Hakkı Platformu www.af2008.org, Alman Kültür, Fransız Kültür ve British Council'e bağlı eğitim ofislerini arayarak, bu ülkelerdeki prosedürleri ve okuldan atılmanın nasıl olacağı yolunda bir araştırma yaptı. Araştırmaya göre Almanya'da eğitim konusunda herhangi bir kısıtlamanın söz konusu olmuyor. Almanya'da başarısızlık halinde burslarda bir azalma olabiliyor ama eğitim hakkı asla öğrenciden alınmıyor. Yani Almanya'da okuldan atılma yok. Bazı üniversiteler ise son sınıf hariç 10 yıl süre tanıyor. Son sınıftan atılma ise söz konusu değil. Almanya'da eğitim ofisi yetkilisi “öğrencinin okuldan hangi durumda atılacağı yolundaki soruya, “Böyle bir soru nerden aklınıza geldi. Almanya'da okuldan atılmazsınız endişelenmeyin” yanıtını verdi.

-FRANSA EĞİTİM SİSTEMİ ÖĞRENCİYİ BAŞARILI OLDUĞU BÖLÜME KANALİZE EDİYOR-

Araştırmaya göre Fransa'da sistem biraz farklı olarak işlerken, üniversiteler tam olarak özerk olduğu için uygulama farklılıkları bulunuyor. Üniversitelerden atılma olabiliyor fakat oldukça zor olduğu belirtiliyor. Fransa'da öğrencinin okuldan atılması halinde üniversitelerin yetkili kurullarına başvurup, mazeret sunup okula geri dönülebiliyor. Fransa'daki sistemin amacı, bir bölümde başarısız olan öğrencileri daha başarılı olabilecekleri bölümlere yönlendirme üzerine kurulu işliyor. Buna karşın öğrenci başarısız olduğu bölümde de her sınıfı 3 kere tekrar hakkı bulunuyor. Yani Fransa'da bir bölümden ilişiği kesilen öğrenci aynı bölüme ya da bir başka bölüme dönerek eğitimini sürdürebiliyor.
Araştırmaya göre Almanya ve Fransa'da ekonomik nedenlerden dolayı öğrencilerin okul ile ilişiği kesilmiyor.

-ABD KOŞULSUZ EĞİTİM HAKKI VERİYOR-

Araştırmaya göre Amerika'da sistemde eğitim hakkı koşulsuz olarak ömür boyu kişide kalabiliyor. Başarısızlık sadece bursları etkiliyor. Her Amerikan vatandaşı istediği zaman okula geri dönme hakkına sahip.
İngiltere'deki sistemde de okuldan atılma gibi bir durum söz konusu değil. Hatta British Council eğitim bürosu, ilk defa böyle bir soruyla da karşılaştıklarını bildiriyorlar. İngiltere'de de ekonomik nedenlerden dolayı öğrencilerin okullardan uzaklaştırılması gibi bir durum söz konusu değil.
Eğitim Hakkı Platformu (www.af2008.org), bilim ve kültür alanından ilerlemiş olan ülkelerin eğitime önem verdiğine işaret ederken, Türkiye'de ise yüz binlerce kişinin okullarından af dilediğini kaydettiler.

Genç Öğretmen Yaşadığı Şoku Anlattı...

Nice umutlarla gittiği kadrolu ilk görev yeri Ağrı’da, evini boyarken yaptırdıkları yedek anahtarla akşam eve giren iki zorbanın saldırısına uğrayan kadın öğretmen olayı anlattı.

Nice umutlarla gittiği kadrolu ilk görev yeri Ağrı'da, evini boyarken yaptırdıkları yedek anahtarla akşam eve giren iki zorbanın saldırısına uğrayan kadın öğretmen E.B. (24), yaşadığı dehşet dolu anları DHA muhabirlerine anlattı.

Ağrı'da ve tüm eğitim camiasında infial uyandıran olayın ardından iki aylık rapor alarak memleketi Konya'ya dönen genç öğretmen, "Bir daha Ağrı'ya gitmem" dedi.

Olayın şokunu henüz üzerinden atamayan, genç öğretmen tecavüze uğradığı iddialarının gerçek olmadığını söyledi. E.B., şunları anlattı: "Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden geçen yıl mezun oldum. Babam da öğretmen. Kısa süre sözleşmeli öğretmenlik yaptım. 3 hafta önce Ağrı'ya tayinim çıtı. Ağrı'ya gidince evin boyatılması için apartmanın kapıcısına evin anahtarını verdim. O iki kişi bulup evi boyatmış. Daha sonra da ben eşyamı taşıyıp yerleştim.

DEHŞET DOLU SAATLER

Evde yalnız kalıyordum. Geçen perşembe, akşamı 18.30 sıralarında kapı aniden açıldı ve içeri iki kişi girdi. Biri evi boyayan ustalardandı. Örgüt üyesi olduklarını söylediler, ama örgüt adı vermediler. Akla gelecek her türlü yolla tehdit ettiler. Tecavüz edeceklerini, annemi, babamı, kardeşimi öldüreceklerini söylediler. Birinin elinde bıçak vardı. Diğeri de silahı olduğunu söyledi. İki gün evde saklanıp gideceklerini söylediler. Sürekli tehdit ediyorlardı. Tecavüz etmediler. Fakat tecavüz edeceklerini söyleyerek tehdit ettiler. Evde bulunan dizüstü bilgisayarımı, cep telefonumu ve içinde 600 YTL bulunan cüzdanımı alarak, 2 saat sonra evden çıktılar. Giderken, pazartesi gününe kadar kimseye birşey söylememem konusunda beni tehdit ettiler.

Korkumdan pazartesiye kadar susmaya karar verdim. Cuma günü hiç bir şey olmamış gibi okuluma gittim. Pazartesi günü ise polis evime gelerek saldırganları yakaladığını söyledi. Nasıl yakalandıklarını bilmiyorum."

ARKADAŞLARI YAKALATTI

E.B.'yi durgun ve bitkin gören arkadaşlarının olayı öğrenip polise bildirmeleri üzerine zorbalar Muharrem Seven ile Barış Torun'un geçen cumartesi günü yakalandığı belirtildi.

TAYİNİNİ İSTEYECEK

Doktor muayenesinden geçerek tecavüze uğramadığını belgeleyen öğretmen E.B., Ağrı'dan tayinini isteyecek. Gencecik bir eğitimciye bunları yapan zorbalara karşı kentte öfke ve tepki çığ gibi arttı. Esnaf ve halk, bir kadın eğitimciye yapılan bu zorbalığı kınadı.

Mağdur öğretmene destek

MİLLİ Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Ağrı'da saldırıya uğrayan öğretmen için hemen Ağrı Valiliği'ni arayarak inceleme başlatılması talimatını verdi. Bakanlık 1 yıl rapor verilen öğretmene psikolojik destek sağlayacak, isterse görev yeri hemen değiştirilecek. MEB yetkilileri, mağdur öğretmene psikolojik destek verileceğini, kendisini rahat hissedebilmesi için gerekli her türlü desteğin sağlanacağını belirttiler.

Daha okumayı yeni sökmüş sekiz ilkokul öğrencisinin öğretmenlerini öldürmek için yaptığı cinayet planı şok etkisi yarattı.

Georgia'daki Waycross kentinde yaşanan olayda ilkokul üçüncü sınıfa giden 8 ve 10 yaşlarındaki ikisi kız 8 öğrenci, kendilerine disiplin cezası veren öğretmenleri Belle Carter'ı önce başına sert bir cisimle vurarak bayıltmayı, daha sonra ellerini kelepçeleyip bıçaklamayı planladı. Bir hafta boyunca planlanan cinayetten sonra görev dağılımı yapan öğrencilerden bazıları sınıfı temizleyecek, bazıları da pencereden gözcülük yapacaklardı.

İhbar sayesinde önlendi

İKİ kız öğrenci, cinayet aletlerini okula getirdi. Ancak bir öğrencinin ihbarı sonucu okula gelen polis, öğrencileri çantalarındaki cinayet aletleriyle birlikte yakaladı. Cinayet planını aynı gün uygulamaya koyacakları öğrenilen sekiz öğrenci okuldan uzaklaştırıldı. Polis “cinayet” aletlerini getiren 2 kız ve 1 erkek öğrencinin cinayete teşebbüsten çocuk mahkemesine çıkarılacağını söyledi. Diğer çocuklar ise serbest bırakıldı. Sınıfın hiper aktivite ve öğrenim zorluğu çeken öğrencilerden oluştuğu açıklandı.

Sınıf başkanlığından haksız bir şekilde alındığını ileri süren ilkokul öğrencisi Mahmut'un mücadelesi örnek olacak cinsten...

Şırnak'ın Cizre ilçesinde sınıf başkanlığından haksız bir şekilde alındığını ileri süren Vali Kamil Acun İlköğretim Okulu 3. sınıf öğrencisi Mahmut Tuzan, başkanlığa dönmek için afiş, telefon ve SMS yoluyla kampanya başlattı.

Edinilen bilgiye göre, sınıf başkanlığı yapan Mahmut Tuzan (10), arkadaşlarını rahatsız ederek görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle sınıf öğretmeni tarafından görevden alındı.

Görevden alınmasını haksızlık olarak gören Tuzan, tekrar başkanlığa dönmek için afiş asma, telefon ve SMS yoluyla destek kampanyası başlattı.

Cizre'deki birçok iş yerinin camına, resmi ile okul müdürünün telefonunun bulunduğu (2007-2008 eğitim ve öğretim yılının ilk döneminde sınıf başkanı iken haksız yere görevden alındım. Sınıf başkanlığına tekrar seçilmem için kampanya başlatıyorum) yazılı afişleri asan Tuzan'a, vatandaşlar destek mesajları yollamaya başladı.

Mahmut Tuzan, sınıf başkanlığından haksız bir şekilde alındığını ileri sürdü. Tuzan, 'Ben çok adil ve arkadaşlarımı çok seven biriydim. Haksız bir şekilde görevden alındım. Bunun için tekrar sınıf başkanlığına seçilmek istiyorum, arkadaşlarımı seviyorum ve herkesten okul müdürünü arayarak bana destek vermelerini bekliyorum' dedi.

Vali Kamil Acun İlköğretim Okul Müdürü Kadri Keskin ise Tuzan'ın çabasının okul içi demokrasi yönünden olumlu bir çalışma olduğunu söyledi.

Keskin, telefonuna her gün Tuzan'ı destekleyen çok sayıda mesaj geldiğini belirtti.

Milli Eğitim Bakanlığınca Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı'na başvuran aday sayısı geçen yıla göre artış gösterdi.

Milli Eğitim Bakanlığınca bu yıl son kez yapılacak Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı'na (OKS) başvuran aday sayısı geçen yıla göre 90 bin artarak, yaklaşık 915 bin oldu.
10-28 Mart 2008 tarihleri arasında başvuru alınan sınava katılacak adayların sayısı belirlendi. OKS'ye yaklaşık 915 bin aday başvurdu.

Resmi ve özel fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, Anadolu liseleri, Anadolu öğretmen liseleri, Anadolu meslek liseleri, Anadolu teknik liseleri, Anadolu imam hatip liseleri ve sağlık meslek liselerinde okumak isteyen öğrenciler, 8 Haziran 2008 Pazar günü OKS'ye girecek.

Öte yandan bu yıl ilk kez OKS'nin yerine yapılmaya başlanacak Seviye Belirleme Sınavları'na (SBS) girecek adayların sayıları da belirlendi. SBS'ye ilköğretim 6. sınıflardan 981 bin 37, 7. sınıflardan da 982 bin 378 aday katılacak.

MEB yetkilileri, hem 6. sınıflarda hem de 7. sınıflarda 1 milyon 300 biner öğrenci bulunduğunu belirterek, sürenin iki kez uzatılmasına karşın başvurmayan adaylar olduğunu kaydettiler.


Yerleştirme puanı hesaplaması


SBS, 6. sınıflar için 21 Haziran, 7. sınıflar için 22 Haziran 2008 tarihinde gerçekleştirilecek. 8. sınıflar ise gelecek yıldan itibaren SBS'ye katılacaklar.

SBS sonuçları, ortaöğretim kurumlarına yerleştirmede kullanılacak.Ortaöğretime Yerleştirme Puanları hesaplanmasında etkili olan SBS puanları 6., 7. ve 8. sınıflardaki her öğrenci için ayrı ayrı hesaplanacak. SBS'nin yüzde 70'i, Yılsonu Başarı Puanı'nın yüzde 25'i ve Davranış Puanı'nın yüzde 5'i alınarak "sınıf puanı" hesaplanacak.

Ortaöğretime Yerleştirme Puanı (OYP) ise 6. sınıf puanının yüzde 25'i, 7. sınıfın puanının yüzde 35'i ve 8. sınıf puanının yüzde 40'ı oranında toplanarak elde edilecek.

Üç yılın sonunda hesaplanan OYP, öğrencinin tercihlerine göre yapılacak olan yerleştirme işlemine esas olacak. Ancak bu yıl ilköğretim 7. sınıfta olan öğrencilerin 6. sınıf puanları olamayacağından, sadece 7. ve 8. sınıf puanları ile değerlendirilecek. Bu öğrenciler için OYP hesaplamasında 7. sınıf puanı yüzde 40, 8. sınıf puanı ise yüzde 60 oranında alınarak hesaplanacak.

MEB, 27 Aralık 2007 tarihinde Ankara, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Hatay, İstanbul, İzmir, Kayseri, Malatya, Samsun, Trabzon, ve Van'da pilot olarak SBS yapmıştı. Sınava, resmi ve özel okullar arasından seçilen 250 ilköğretim okulundan 50 bin civarında öğrenci katılmıştı.