2 Mayıs 2008 Cuma

Gaziantep Üniversitesi’nde 74 metrekarelik salon için 618 metrekare halı fiyatı ödendi.

Gaziantep Üniversitesi'nde 74 metrekarelik salon için 618 metrekare halı fiyatı ödendi. Rektörlük, fark edilen fazlalığın geri alındığını açıkladı

Gaziantep Üniversitesi'nde 74 metrekarelik toplantı salonuna 618 metrekare halı döşenmiş gibi fatura düzenlendiğinin saptanması üzerine, Rektör Prof. Dr. Erhan Ekinci ve 8 görevliye zimmet çıkarıldı. Rektörlük, “Fazla ödeme yapıldığı belirlenip ödenen fazla tutar firmadan geri tahsil edilmiştir” açıklamasını yaptı.

Rektörlük toplantı salonunun halıyla kaplanması için 100 bin YTL ödenek ayırıldı. Alım için 2 Şubat 2006'da Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanı A. Cevdet Erleblebici'nin onayıyla harcama yetkisi çıktı.

Ankara'da faaliyet gösteren Müşerref Şark ve Ortağı Mobilya Kollektif Şirketi'nden 28 bin 911 YTL'ye 618 metrekare halı alındı. Fatura da 22 Aralık 2006 tarihinde ödendi.
Sayıştay'ın olağan incelemeleri sırasında 74 metrekarelik salon için 618 metrekare halı alınması dikkati çekti. Bunun üzerine müfettişler, salona 618 metrekare halı döşenmiş gibi faturalandırılarak 25 bin 311 YTL 76 kuruşluk kamu zararına neden olunduğunu saptadı.

Olayla ilgili olarak Gaziantep Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Ekinci, Yapı İşleri Şube Müdürü Mustafa Ayar, harcama yetkilisi Cevdet Erleblebici, inşaat teknikerleri Adnan Dündar ve Hakan Yimenicioğlu, ambar şefi Mahmut Yiğit, ambar memuru Muzaffer Öztürk, ayniyat saymanı İbrahim Satıl ve piyasa araştırma tutanağında imzası bulunan mimar Alper Erbahçeci'den açıklama istedi, ardından da zimmet çıkarıldı.
Rektörlük İletişim Direktörü Yrd. Doç. Dr. Nüket Elpeze Ergeç, konuyla ilgili açıklamasında şunları kaydetti:

'Tahsil edildi'
“Halı döşenmesi için 100 bin YTL ödenek ayrıldı. Ödeme yapıldı. Ancak, denetim sırasında ödemenin yanlış yapıldığı fark edildi. İlgili firmaya ödenen fazla tutar geri tahsil edilmiştir.
Dolayısıyla, Sayıştay'a gerekli belgeler iletilmiş ve konuya ilişkin dosya kapatılmıştır. Gaziantep Üniversitesi'nin hiçbir surette devleti zarara uğratması sözkonusu değildir.

Adıyaman'daki 75'inci Yıl TOBB İlköğretim Okulu'nun ‘Demokrasi, İnsan Hakları ve Yurttaşlık Kulübü 2 işi birden yapıyor...

Adıyaman'daki 75'inci Yıl TOBB İlköğretim Okulu'nun 'Demokrasi, İnsan Hakları ve Yurttaşlık Kulübü'nce başlatılan 'Oyuncak silahını getir, çocuk kitabını götür' kampanyası kapsamında ev ev dolaşan öğrenciler, ailelerden çocuklarının oyuncak silahlarını getirip kitap almalarını istedi.

75'inci Yıl TOBB İlköğretim Okulu, Demokrasi, İnsan Hakları ve Yurttaşlık Kulübü öğrencilerinin başlattığı 'Oyuncak silahını getir, çocuk kitabını götür' kampanyası kapsamında mahalledeki tüm evler gezilerek, ailelere çocukları ile konuşmaları ve oyuncak silahlarını vererek, kitap almaları konusunda ikna etmeleri isteniyor. Demokrasi, İnsan Hakları ve Yurttaşlık Kulübü Sekreteri Nisanur Bilgiç, kampanlarının üçüncü ayağını başlattıklarını söyledi. Bilgiç, “Kampanyamızın birinci basamağını okuldaki arkadaşlarımız arasında yürüttük.

Gerçeklerinden çok da farkı olmayan oyuncak silahları, çok değerli kitaplarla değiştirerek arkadaşlarımızı şiddete karşı bilinçlendirdik. Kampanyamızın ikinci basamağında, çalışmamızı bir Avrupa projesi haline getirmek üzere internet ortamında yayınladık. Şu anda Avrupa'da proje ortağı arıyoruz. Kampanyamızın üçüncü basamağını mahallemizde yürütüyoruz. Öğretmenlerimizin de desteği ile kapı kapı komşularımızı ziyaret ettik. Kampanyamızı tanıttık. Onlardan destek istedik. Onlardan, oyuncak silahın şiddeti nasıl büyüttüğünü, oyuncak silahla oynayan çocukların daha çok şiddete başvurduğunu, aile içinde bir toplantı yaparak tartışmalarını istedik. Bugün de gezdiğimiz aileleri tekrar ziyaret ederek çocuklarını ikna etmişlerse kitap vererek oyuncak silahlarını alacağız. Onları şiddeti besleyen temel araçlardan uzaklaştırmış olacağız” dedi.

Bilgiç, “Umarız bizim kampanyamızdan büyüklerimiz de ders çıkarırlar. Bir daha sorunlar karşısında şiddeti çözüm yöntemi olarak kullanmazlar. Kampanyamızın büyümesi için büyüklerimizden destek bekliyoruz” dedi.

Öğrenciler Bir Birine Girdi!

Rusya'nın başkenti Moskova'daki bir üniversitede yapılan 1 Mayıs toplantısında Türk, Azeri ve Ermeni öğrenciler birbirine girdi. Kavgada bazı öğrenciler yaralandı.

Türk, Azeri ve Ermeni öğrenciler arasında kavga

Rusya Halklar Dostluğu Üniversitesi'nde yapılan 1 Mayıs töreni sırasında öğrencilerin kendi kültürlerine ait müzikleri seslendirmeleri sırasında, Ermeni öğrencilerin çaldığı bir şarkının 'Azerbaycan müziği' olduğunu iddia eden Azeri gençler, protesto gösterisinde bulundu. Birbirlerine karşı küfürleşme ile başlayan gerginlik daha sonra kavgaya dönüştü. Şişe ve taş atarak birbirine saldıran Türk, Azeri ve Ermeni öğrencilerden bazılarının olay sırasında hafif yaralandığı bildirildi.

Rus haber ajansları ile Azeri basınında yer alan habere göre, olay yerine gelen Rus güvenlik güçleri kavga eden tarafları üniversiteden çıkartarak ayrı yönlere doğru uzaklaştırdı. Bu sırada 'Ciguli' marka bir otomobilden özel polis güçlerine birkaç el ateş açıldı. Yakalanan araçta yapılan aramada bir tabanca ele geçirildi ve otomobilde bulunanlar gözaltına alındı.

Rusya Halklar Dostluğu Üniversitesi'nde geçen yıl Azeri- Ermeni öğrenciler arasında çıkan kavgada bir Azerbaycanlı tabancayla yaralanmıştı.

YEDİTEPE Üniversitesi’nin kurucusu Bedrettin Dalan Kayışdağı’ndaki kampus turunda üniversiteyi anlattı.

Yeditepe Üniversitesi'nin 200 milyon dolar cirosu var


SARAY Halı ve Saray Çiftliği'nin patronu Necati Kurmel'in Adana Aladağ'da yaptırdığı yurtların açılış törenine birlikte gittiğimiz Yeditepe Üniversitesi kurucusu Bedrettin Dalan, dönüşte üniversiteyi birlikte gezmeye davet etti.

Sözleştik, geçenlerde Yeditepe Üniversitesi'nin İstanbul Kayışdağı'ndaki kampusuna gittim. Dalan, üniversitenin yerini İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde gözüne kestirmiş: "Burası İstanbul'un tam ortası sayılır. Anadolu yakasından Gebze sınırına, Avrupa yakasından da Silivri'ye kadar bakın, bizim kampusun yeri İstanbul'un tam ortası gibidir."

Yeditepe Üniversitesi'nde 12 fakülte ve 65 bölümde toplam 17 bin öğrenci öğrenim görüyor. Vakıf üniversiteleri arasında öğrenci rekoru Yeditepe Üniversitesi'nde. Dalan, bir rekor örneği daha verdi: "5 bin 500 öğrencimiz burslu okuyor. Sabancı ve Koç Üniversitesi'ndeki toplam öğrenci kadar gencimiz bizde burslu öğrenim görüyor."

Dalan'a Yeditepe Üniversitesi'nin cirosunu sordum:

- Hastane dahil yıllık ciromuz 200 milyon doları buluyor.

- Bir öğrenci yıllık ortalama ne kadar ödeme yapıyor?

- Bölümlere göre değişiyor, ama ortalama 15 bin YTL dolayında...

- Sabancı Üniversitesi'nin Sakıp Sabancı'nın bıraktığı Akbank hisseleri olmasa çarkı kolay çeviremeyeceklerini öğrenmiştim. Siz para kazanabiliyor musunuz?

- Çarkı döndürecek kadar kazanıyoruz. Her işi mümkün olan en uygun maliyetle yapmaya çalışıyoruz.

Bedrettin Dalan, daha sonra Yeditepe'nin övündüğü bölümlerinden örnekler verdi:

- Beyin cerrahide dünyada bir numarayız. Dişçilik bölümümüz Avrupa'ya akredite oldu...

Tam bunları sıralarken durdu:

- Bunları anlatıyorum, eşim bile inanmıyor.

- Gittiğim üniversitelerde, "Şu bölümümüz Türkiye'nin en iyisi, dünyada önemli yerdeyiz" iddiaları duyuyorum. Buna karşın dünyadaki sıralamalara bir-iki devlet üniversitesi ancak girebiliyor.

- Her biri farklı değerlendirmelere göre yapılıyor.

- İşte bu durumda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da rektörlere, "Uluslararası arenada adınız bile yok" diye giydiriyor...

- Boşver onu. Yaptıklarımızı üniversite camiası biliyor, dünya bizi tanıyor...

200 milyon dolar ciro, 5 bin 500'ü burslu 17 bin öğrenci Yeditepe Üniversitesi için büyük başarı...

Şimdi önemli olan Yeditepe'nin dünyada Dalan'ın eşini inandıracak başarılara imza atması...

Genetik Bölümü için 60 milyon dolar harcadı

YEDİTEPE Üniversitesi'nin kurucusu Bedrettin Dalan'la Kayışdağı'ndaki kampus turunda en çok Genetik ve Biyomühendislik Bölümü'ne odaklandık.

Dalan, "İnsanlığın geleceği burada" dediği bölüme bugüne kadar 60 milyon dolar yatırım yapılmasına önderlik etmiş: "Burada dünyada ilk olacak buluşlara imza atılacak göreceksiniz."

Genetik ve Biyomühendislik Bölümü'nün iddialı laboratuvarlarını Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fikrettin Şahin'le birlikte gezdik. Prof. Şahin, çok önemli deneylerden, sona yaklaştıkları bazı çalışmalardan söz etti: "Laboratuvar altyapımız çok güçlü. 20 kadar ülkeden uzmanlar geliyorlar, dünya çapında iddialı olabilecek araştırmalarını burada yapıyorlar."

Bedrettin Dalan, 60 milyon dolar yatırdıkları bu bölümden çok umutlu. Sorduğu sorulara bakılırsa, dünyada ilk sayılabilecek bazı gelişmelere imza atabilecek noktaya gelmek üzereler...

Öyle olup olmadığını açıklandığında hep birlikte anlayacağız...

Özel sektörün gümrükte ödediği fazla mesai Hazine ve Maliye'ye gidiyor

GEÇENLERDE Altaş Ambarlı Limanı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Altan Köseoğlu ile Genel Müdürü Gürdal Karadeniz gazeteye uğramış, kendileriyle sohbetimizden, "Ambarlı'dan gümrükçüye yılda 3 milyon YTL fazla mesai gidiyor" başlıklı yazı yazmıştım.

Yazıda, gümrüklerde görevlilerin günde yaptıkları 1-2 saat fazla mesai bedelini yerine göre özel sektörün ödediğini, bu paranın bir havuzda toplanıp, tüm gümrük çalışanlarına belirli ölçüde yansıtıldığını vurgulamıştım.

Bir gümrük memuru kendileri açısından gerçek durumu anlatan mesaj yolladı:

Eskiden özel sektörden toplanan "fazla mesai"nin yüzde 20'si bakanlığa gidiyor ve oradaki ihtiyaçlar karşılanıyordu. Ayrıca Maliye Bakanlığı'na bağlı kuruluşlara da dağıtım yapılıyordu. Ayrıca vergisi de ödeniyordu.

2006'da yapılan bir düzenleme ile sözünü ettiğiniz "fazla mesai"mizin yüzde 50'si Hazine'ye doğrudan irat kaydedilmeye başlandı. Kalan yüzde 50'sinden de yüzde 25-30 vergi kesiliyor. En yüksek devlet memurunun göstergesine göre kesintilere uğratılıyor.

Bu durumda Ambarlı Limanı'ndan her ay gümrükçülere yönelen 3 milyon YTL'nin asıl mesaiyi hak edenlere ne kadar yansıdığını siz düşünün...

Mesajı gönderen gümrük çalışanı, bu dökümü yansıtmamı istemiş, ben de tüm gümrük çalışanlarının yanıtı sayıp aktarıyorum...

1978’de mezun olan Aydınlıkevler Lisesi 6 Fen-İ sınıfı öğrencileri, aradan geçen 30 yılın ardından ilk defa bir araya geldiler.

Bugün 48-50 yaşlarında olan eski arkadaşlar, dönemin okul müdürü Habib Kızılkaya ve öğrencilerden Levent Karakaş'ın girişimleriyle, onca yıldan sonra birbirlerini görme fırsatını buldular. Neva Palas Oteli'nde gerçekleşen öğle yemeğinde bir araya gelen eski sınıf arkadaşları, lisede oldukları dönemin şarkılarını dinleyerek eğlendiler.

Van'da öğretmenine sinirlenerek 6 katlı bir binanın çatısına intihar etmek için çıkan öğrenciyi emniyet müdür yardımcısı ve öğretmeni ikna etti.

İrfan Baştuğ İlköğretim 6. sınıf öğrencisi Mesut İlhan(12), dersleri için öğretmeniyle tartıştıktan sonra dükkândaki borçlarına da sinirlenerek intihar etmek için 6 katlı binanı çatısına çıktı.

İntihar etmek için çıktığı 6 katlı binanın çatısında saatlerce polis ve itfaiye ekiplerine zor anlar yaşatan İlhan, en sevdiği öğretmeni ve Emniyet Müdür Yardımcısı Önder Okşar iknasıyla çatıdan indirildi.

Alınan bilgiye göre, ruhsal tedavi gören İlhan, okulda bir öğretmeniyle ders çalışması konusunda tartıştı.

Tartışma sonrası derslere girmeyen İlhan, sürekli borç aldığı dükkana gitti. Eski borçları yüzünden dükkan sahibinden de tartışan İlhan, Ordu Caddesi'ndeki Doğan Apartmanı'nın çatısına çıkıp intihar etmek istedi.

Olay yerine gelen polisler ile itfaiye ekipleri İlhan'ı ikna edemedi. Bu arada binanın elektrikleri kesilirken itfaiye ekipleri de yere branda serdi. Olay yerine gelen Emniyet Müdür Yardımcısı Okşar, İlhan'la uzun süre sohbet ederek, aşağıya indirmeye çalıştı.

İlhan, okulda en çok sevdiği öğretmeninin de gelmesiyle ikna edilerek intihar etmekten vazgeçti. Öğretmenin kollarına atılan İlhan, omuzlarına başını yaslayarak ağlamaya başladı.

Malatya Üniversitesi Yolsuzluğa Batmış...

Malatya İnönü Üniversitesi'nde yapılan denetimlerde 2000, 2001, 2004 ve 2005 yıllarına ait yolsuzluklar tespit edildi... Rektör Fatih Hilmioğlu'na sorgu çıkartıldı..

Sayıştay denetçileri, Malatya İnönü Üniversitesi'nde yaptığı rutin denetimlerde 2000, 2001, 2004 ve 2005 yıllarına ait usulsüz ihale ve ödemeler yapıldığını tespit etti.

Denetçilerin raporu Sayıştay Genel Kurulu'nda görüşülerek, devleti 1 milyon 618 bin 459 YTL zarara uğratanlardan bu paranın tahsil edilmesi kararı çıktı. Durum Rektör Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'na bildirilmesine rağmen para tahsil edilmeyince Sayıştay, Hilmioğlu'na sorgu çıkardı. Sayıştay, parayı tahsil etmeyen sorumlulara görevden el çektirmeye varan cezalar verebiliyor. Kanuna göre, üniversitedeki usulsüzlük ve kamu zararlarından ita amiri olarak Rektör Hilmioğlu'nun sorumluluğu var.

İnönü Üniversitesi 2005 yılında kampüste yer alan hizmet binaları, okullar ve açık alanların temizliği ile ilaçlanması için bir ihale düzenledi. Kamu İhale Kurumu'na gönderilen ilan metninde yapılacak iş için yönetici olarak çalıştırılacak personelin ücretinin ihale bedeline dahil edilmeyeceği ve firma tarafından karşılanacağı, ilaçlama işini alacak firmanın ihale tarihi itibarıyla geçerlilik süresini doldurmamış TSE belgeli olması gerektiği gibi maddeler yer alıyordu. Ancak üniversite yönetimi ihale şartlarında değişiklik yaparak işi kolaylaştırıcı yeni maddeler ekledi. Bunlar arasında yöneticilere verilecek paranın firma tarafından değil üniversiteden karşılanacağı, TSE belgesi yerine ISO belgesinin de kabul edilebileceği gibi maddeler vardı. Bu değişiklikler ihale şartnamesi alan firmalara haber verildi, ancak kamuoyuna ilan edilmedi.

Sayıştay denetçileri ilanın amacının ihalenin isteklilere duyurularak daha fazla isteklinin ihaleye katılımını sağlamak olduğuna dikkat çekerek, ihalede usulsüzlük yapıldığını kaydetti. Denetçilerin raporunu inceleyen Sayıştay, hatalı ihale yapan ve firmaya haksız olarak ödenen paranın rektör, idari ve mali işler daire başkanı, ihale komisyonu başkanı ve rektör yardımcısı, yapı işleri ve teknik daire başkanı, genel sekreter, bütçe daire başkan yardımcısı ile idari ve işler daire başkanından tahsil edilmesini istedi.

Olli Rehn, Türkiye’de binden fazla lisenin katıldığı “Avrupa Bilgi Yarışması”nı kazanan ekibe 7 Mayıs’ta düzenlenecek törenle ödüller verecek.

Türkiye-AB Troyka toplantısı için Pazartesi günü Ankara'ya gelecek Avrupa Komisyon'un Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Türkiye'de binden fazla lisenin katıldığı “Avrupa Bilgi Yarışması”nı kazanan lise öğrencilerine 7 Mayıs'ta düzenlenecek törenle ödüller verecek.
ANKA'nın edindiği bilgiye göre, aralarında İstanbul ve Ankara'nın da bulunduğu 15 ilden bin 200 civarında lisenin katıldığı “2008 Avrupa Bilgi Yarışması”nı kazanan ekibe ödüller, 7 Mayıs'ta Ankara Dedeman Otelinde düzenlenecek törende Olli Rehn tarafından takdim edilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı, Avrupa Komisyonu'nun Türkiye Delegasyonu ve AB Bilgi Merkezlerince ortaklaşa düzenlenen yarışmayı kazanan ekip, Haziran ayında tüm masraflar karşılanarak Brüksel ve Berlin'e düzenlenecek gezi ile ödünlendirilecek.
Lise öğrencilerine AB ile ilgili tarih, coğrafi ve kurumlar ile ilgili soruların sorulduğu yarışma, geçen yıl Fatih Sehremini Anadolu Lisesi kazanmıştı. 2007 yılında 572 lise katılmıştı.

Ağaç Ekili Caddeler Astıma Çözüm...

New York’daki Columbia Üniversitesince yürütülen araştırma, ağaç ekili caddelerde yaşayan çocukların astıma yakalanma oranlarının daha düşük olduğu kaydedildi.

Ağaç ekili caddelerde yaşayan çocukların astıma yakalanma oranlarının daha düşük olduğu bildirildi.
İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye göre, New York'daki Columbia Üniversitesince yürütülen ve epidemiyoloji uzmanlaşmış Journal of Epidemiology and Community Health dergisinde yayınlanan bir araştırma, kilometrekare başına düşen fazladan her 343 ağacın, yaşları 4 ile 5 arasında değişen çocuklarda astım oranlarını yüzde 25 oranında azalttığını gösterdi.
New York'ta astımın 15 yaş altındaki çocularda hastaneye yatırılma sebepleri arasında en önde geleni olduğu bildiriliyor.
Araştırmacılar, ağaç sayısının artışının hava kalitesini artırarak veya çocukları dışarıda oynamaya heveslendirerek astım oranlarını azalttığını düşünse de, gerçek nedenin hala bulunamadığı belirtiliyor.