YEDİTEPE Üniversitesi’nin kurucusu Bedrettin Dalan Kayışdağı’ndaki kampus turunda üniversiteyi anlattı. - Eğitim Haberleri

2 Mayıs 2008 Cuma

YEDİTEPE Üniversitesi’nin kurucusu Bedrettin Dalan Kayışdağı’ndaki kampus turunda üniversiteyi anlattı.

Yeditepe Üniversitesi'nin 200 milyon dolar cirosu var


SARAY Halı ve Saray Çiftliği'nin patronu Necati Kurmel'in Adana Aladağ'da yaptırdığı yurtların açılış törenine birlikte gittiğimiz Yeditepe Üniversitesi kurucusu Bedrettin Dalan, dönüşte üniversiteyi birlikte gezmeye davet etti.

Sözleştik, geçenlerde Yeditepe Üniversitesi'nin İstanbul Kayışdağı'ndaki kampusuna gittim. Dalan, üniversitenin yerini İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde gözüne kestirmiş: "Burası İstanbul'un tam ortası sayılır. Anadolu yakasından Gebze sınırına, Avrupa yakasından da Silivri'ye kadar bakın, bizim kampusun yeri İstanbul'un tam ortası gibidir."

Yeditepe Üniversitesi'nde 12 fakülte ve 65 bölümde toplam 17 bin öğrenci öğrenim görüyor. Vakıf üniversiteleri arasında öğrenci rekoru Yeditepe Üniversitesi'nde. Dalan, bir rekor örneği daha verdi: "5 bin 500 öğrencimiz burslu okuyor. Sabancı ve Koç Üniversitesi'ndeki toplam öğrenci kadar gencimiz bizde burslu öğrenim görüyor."

Dalan'a Yeditepe Üniversitesi'nin cirosunu sordum:

- Hastane dahil yıllık ciromuz 200 milyon doları buluyor.

- Bir öğrenci yıllık ortalama ne kadar ödeme yapıyor?

- Bölümlere göre değişiyor, ama ortalama 15 bin YTL dolayında...

- Sabancı Üniversitesi'nin Sakıp Sabancı'nın bıraktığı Akbank hisseleri olmasa çarkı kolay çeviremeyeceklerini öğrenmiştim. Siz para kazanabiliyor musunuz?

- Çarkı döndürecek kadar kazanıyoruz. Her işi mümkün olan en uygun maliyetle yapmaya çalışıyoruz.

Bedrettin Dalan, daha sonra Yeditepe'nin övündüğü bölümlerinden örnekler verdi:

- Beyin cerrahide dünyada bir numarayız. Dişçilik bölümümüz Avrupa'ya akredite oldu...

Tam bunları sıralarken durdu:

- Bunları anlatıyorum, eşim bile inanmıyor.

- Gittiğim üniversitelerde, "Şu bölümümüz Türkiye'nin en iyisi, dünyada önemli yerdeyiz" iddiaları duyuyorum. Buna karşın dünyadaki sıralamalara bir-iki devlet üniversitesi ancak girebiliyor.

- Her biri farklı değerlendirmelere göre yapılıyor.

- İşte bu durumda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da rektörlere, "Uluslararası arenada adınız bile yok" diye giydiriyor...

- Boşver onu. Yaptıklarımızı üniversite camiası biliyor, dünya bizi tanıyor...

200 milyon dolar ciro, 5 bin 500'ü burslu 17 bin öğrenci Yeditepe Üniversitesi için büyük başarı...

Şimdi önemli olan Yeditepe'nin dünyada Dalan'ın eşini inandıracak başarılara imza atması...

Genetik Bölümü için 60 milyon dolar harcadı

YEDİTEPE Üniversitesi'nin kurucusu Bedrettin Dalan'la Kayışdağı'ndaki kampus turunda en çok Genetik ve Biyomühendislik Bölümü'ne odaklandık.

Dalan, "İnsanlığın geleceği burada" dediği bölüme bugüne kadar 60 milyon dolar yatırım yapılmasına önderlik etmiş: "Burada dünyada ilk olacak buluşlara imza atılacak göreceksiniz."

Genetik ve Biyomühendislik Bölümü'nün iddialı laboratuvarlarını Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fikrettin Şahin'le birlikte gezdik. Prof. Şahin, çok önemli deneylerden, sona yaklaştıkları bazı çalışmalardan söz etti: "Laboratuvar altyapımız çok güçlü. 20 kadar ülkeden uzmanlar geliyorlar, dünya çapında iddialı olabilecek araştırmalarını burada yapıyorlar."

Bedrettin Dalan, 60 milyon dolar yatırdıkları bu bölümden çok umutlu. Sorduğu sorulara bakılırsa, dünyada ilk sayılabilecek bazı gelişmelere imza atabilecek noktaya gelmek üzereler...

Öyle olup olmadığını açıklandığında hep birlikte anlayacağız...

Özel sektörün gümrükte ödediği fazla mesai Hazine ve Maliye'ye gidiyor

GEÇENLERDE Altaş Ambarlı Limanı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Altan Köseoğlu ile Genel Müdürü Gürdal Karadeniz gazeteye uğramış, kendileriyle sohbetimizden, "Ambarlı'dan gümrükçüye yılda 3 milyon YTL fazla mesai gidiyor" başlıklı yazı yazmıştım.

Yazıda, gümrüklerde görevlilerin günde yaptıkları 1-2 saat fazla mesai bedelini yerine göre özel sektörün ödediğini, bu paranın bir havuzda toplanıp, tüm gümrük çalışanlarına belirli ölçüde yansıtıldığını vurgulamıştım.

Bir gümrük memuru kendileri açısından gerçek durumu anlatan mesaj yolladı:

Eskiden özel sektörden toplanan "fazla mesai"nin yüzde 20'si bakanlığa gidiyor ve oradaki ihtiyaçlar karşılanıyordu. Ayrıca Maliye Bakanlığı'na bağlı kuruluşlara da dağıtım yapılıyordu. Ayrıca vergisi de ödeniyordu.

2006'da yapılan bir düzenleme ile sözünü ettiğiniz "fazla mesai"mizin yüzde 50'si Hazine'ye doğrudan irat kaydedilmeye başlandı. Kalan yüzde 50'sinden de yüzde 25-30 vergi kesiliyor. En yüksek devlet memurunun göstergesine göre kesintilere uğratılıyor.

Bu durumda Ambarlı Limanı'ndan her ay gümrükçülere yönelen 3 milyon YTL'nin asıl mesaiyi hak edenlere ne kadar yansıdığını siz düşünün...

Mesajı gönderen gümrük çalışanı, bu dökümü yansıtmamı istemiş, ben de tüm gümrük çalışanlarının yanıtı sayıp aktarıyorum...

Hiç yorum yok: