Aralarından 6 arkadaşlarını toprağa verdiler birçoğu da hâlâ hastanede - Eğitim Haberleri

29 Ocak 2008 Salı

Aralarından 6 arkadaşlarını toprağa verdiler birçoğu da hâlâ hastanede

Bir gecede büyüyüp çok şeyi sorgulayan bu gençlerin herkese bir sorusu var:

Neden bizi öldürmek istediler?

Bir yanda fukaralık Diyarbakır'da 3 Ocak'ta gerçekleşen ve 7 kişinin öldüğü, 66 kişinin de yaralandığı bombalı saldırının ardından tam 26 gün geçti. Kimilerine göre "göz açıp kapayıncaya" kadar, kimileri içinse "her gün bir yılmış" gibi. Özellikle de patlamadan "dakikalarla" kurtulan Final Dergisi Dershanesi öğrencileri için. Gerçi onlar patlamanın öldürücü etkisinden kurtuldular kurtulmasına ama patlamanın yaşamlarında açtığı derin yarayı hiç biri kolay kolay tamir edemeyecek. Şimdilik önlerindeki OKS, ÖSS gibi sınavları düşünerek bu konuyu erteliyorlar Ama yaşları 13-19 arasında değişen bu öğrencilerin hepsi hayatlarının asla eskisi gibi olmayacağını söylüyorlar.

HAYATI ERTELEMEMEK LAZIM
Ömer Güneş, 17 yaşında, lise son sınıfta. Bombalı saldırıda ölen Eren Şahin'in sıra arkadaşı. Patlamadan sonra geriye dönüp baktığında ilk sözü "Hayatı ertelememek gerek" oluyor. Nedeni Eren ile ilgili akılda kalan son anısı. "Eren bir süre önce İstanbul'a gittiğinde, 50 YTL'ye Linkin Park grubunun CD'sini almıştı" diyor Ömer ve devam ediyor "Biz de Eren'e takılmıştık, hem yabancı müzik seviyor hem de bir CD'ye bu kadar para vermiş diye. Şimdi anlıyoruz, hayatı ertelememek gerekiyor. Bir şeyi yapmak istediğinizde yapmalısınız." Ömer'in ailesi Yayık köyünde yaşıyor ve altı kardeşi var. Doktor olmak, hasta insanlara yardım etmek istiyor, hayata umutla bakıyor. Ama yanından geçtiği her arabadan da korkuyor.

"HAYAT NE KOLAYMIŞ"
Sibel Kaplan da Eren'in hem okuldan hem dershaneden sınıf arkadaşı. Arkadaşının hayatında gördüğü en sempatik insan olduğunu ve onunla küs kalmanın asla mümkün olmayacağını söylüyor. "Öyle garip bir duygu ki, kurtulduğunuza bile sevinemiyorsunuz. Ne olursa olsun Eren geri gelmeyecek. Hayatımız çok kolaymış. Onu çok kolay kaybedebiliyormuşuz" diyen Sibel, Eren'in en belirgin özelliği müzikle arasındaki bağ olduğunu söylüyor. Sibel bu olay karşısında her şeyin küçük kaldığını, yaşıtlarının hayatlarının kıymetini bilmeleri gerektiğini vurguluyor.

"BOMBAYA İNAT BURADAYIM"
Biyoloji öğretmeni Sedat Yılmaz, kayıplar olmasaydı çocukların bu denli etkilenmeyeceklerini belirtiyor. "Bu saldırılara inat, Doğu'da daha fazla çalışmak istiyorum" diyen Yılmaz, onların pek çok şeyi sorguladıklarını ve özellikle "Neden bizi öldürmek istediler" diye sorduklarını söylüyor. Sınavı kazanacaklarına dair Eren'in ailesine söz veren sınıf arkadaşlarının çok iyi çalıştıklarını ve bu travmayı hep birlikte atlatacaklarını söylüyor.

Hiç yorum yok: