Ocak 2008 sonu itibarıyla Türkiye’de Vakıf Üniversiteleri Birliği kuruldu. Birlik gelecekle ilgili hedeflerini belirledi. - Eğitim Haberleri

18 Mart 2008 Salı

Ocak 2008 sonu itibarıyla Türkiye’de Vakıf Üniversiteleri Birliği kuruldu. Birlik gelecekle ilgili hedeflerini belirledi.

İlk hedefleri YÖK Genel kurulu üyeliği Vakıf Üniversiteleri Birliği'nin hedefleri

Ocak 2008 sonu itibarıyla Türkiye'de Vakıf Üniversiteleri Birliği kuruldu. Başkanlığına eski Halk ve Ziraat Bankası Genel Müdürü ve eski Maltepe Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ali Doğan Ünlü geldi. Ülkemizde 2007-2008 akademik yılı itibarıyla 25 olan vakıf üniversiteleri sayısı 2008-2009'da 30'a, 2009-2010 yılı itibarıyla da Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in ifadesi ile 40'a çıkacak. Yani Türkiye'de her 3 üniversiteden birisi vakıf statüsünde olacak.

İşin ilginç yanı, en üst organ olan YÖK Yönetim Kurulu'nda vakıf üniversiteleri adına bir temsilci bulunmuyor... Vakıf Üniversiteleri Birliği, tabii ki öncelikli olarak kendi sorunlarına eğilerek işlerliğini kazanmak isteyecektir. Çok kısa sürede aşağı yukarı her üniversiteden mütevelli heyet üyesi, başkan yardımcısı veya başkanı olan kişi-lerce temsil edilecektir.

Birliğin öncelikli görevi, mevcut 2547 sayılı kanun çerçevesinde nelerin değiştirilmesi gerektiğini, bugüne kadar şikâyet edilen, YÖK'ün vakıf üniversitelerine üvey evlat muamelesinin nasıl giderilebileciğini gerekli kademelere iletmek olacak. Birliğin ön gördüğü değişikliklere bakacak olursak:

* YÖK başkanlığında vakıf üniversiteleri mütevelli heyet başkanlarından oluşan bir koordinasyon kurulu oluşturulması.

* YÖK Genel Kurulu'na birkaç üye verilmesi.

* Yasada vakıf üniversitelerinde ita amirinin Mütevelli Heyet Başkanı olduğu belirtiliyor. Bu görev tarifinin daha belirgin hale getirilmesi.

* Rektörlerin görev süresinin 3 yıl olarak tanımlanıp, sınırsız kez görev yapabilmesini sağlanması ve rektörler için profesör unva-nı aranmaması.

* Rektörün görevlerinin daha iyi tanımlanması.

* Vakıf üniversitelerinde yabancı uyruklu üyelerin her kademede idari görev yapabilmesinin sağlanması.

* Mesleki ve ortaöğrenim kurumlarından mezun olanlara, kendi mesleklerinin devamı olan yükseköğretim programlarına giriş-te öncelik tanınması.

* ÖSYM'nin yüzde 100 oranında yerleşim yapabilmesi için çalışılması. (Zira her yıl 40 binin üzerinde öğrenci sistem kurbanı olarak hak ettikleri halde yerleşemiyor ve bundan en çok vakıf üniversiteleri etkileniyor.)

* Gerekli düzenlemeler yapılarak, devlet ve özel kredi kurumlarının vakıf öğrencilerine cazip koşullarda, mezun olduktan sonra uzun dönemde ödeyecekleri kredi sağlaması için çalışılması.

* Vakıf üniversitelerinde çalışanların hangi kanun çerçevesinde istihdam edildiklerinin daha belirgin hale getirilmesi.

* Vakfın zorda olduğu durumda devlete devredilmesinden ziyade başka bir vakfa devredilmesine olanak sağlanması.

* Bursların öğrencilere başarı kriteri yanısıra ihtiyaç kriteri de gözönüne alınarak verilmesi.

* Bölüm açılmasına YÖK yerine üniversitenin karar vermesi, kontenjanı YÖK'ün onaylaması. Fakülte açılmasına ise Meclis yerine YÖK Genel Kurulu'nun karar vermesi.

* Talebi rahatlatacak bir yol olarak, vakıf üniversitelerinin bulundukları il dışında da fakülteler açabileceği bir sisteme gidilmesi.


***

İşte Vakıf Üniversiteleri

Birliği'nin yapmak istediklerinden bazıları bunlar. Birliğin yakın gelecekte Türkiye'de yükseköğrenime yön veren ve gündemi oluşturan vizyon sahibi olan bir kurum ola-cağı kesin gibi görünüyor.

Hiç yorum yok: