Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nun zorunlu din dersi eğitime ilişkin yaptığı “matematiksel” değerlendirme Alevilerin tepkisine neden oldu. - Eğitim Haberleri

13 Mart 2008 Perşembe

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nun zorunlu din dersi eğitime ilişkin yaptığı “matematiksel” değerlendirme Alevilerin tepkisine neden oldu.


Alevi Bektaşi Federasyonu genel Başkanı Turan Eser, Bardakoğlu'nu “Aleviler'i yok saymakla” suçlarken, “sivil” rakamlara göre, Türkiye'nin yüzde 33'ünün Alevi Bektaşi olduğunu bildirdi.

Danıştay'ın, zorunlu din derslerini “hukuka aykırı” bulan kararının ardından başlayan din eğitimi tartışmaları sürüyor. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu'nun din derslerinin zorunlu olması gerektiği yönündeki açıklamaları, ve “matematiksel” değerlendirmeleri Alevilerce tepkiyle karşılandı.

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Turan Eser, Bardakoğlu'nun söz konusu değerlendirmeleriyle ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Bardakoğlu'nun zorunlu din eğitiminin “Sünni İslam” anlayışı doğrultusunda yapılması gerektiğini savunduğunu ifade eden Eser, bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtti.

Bardakoğlu'nun “Eşitlik diyorlar, matematiksel bir eşitlik mümkün değil” ifadelerine dikkat çeken Eser, şunları ifade etti:

“Diyanet İşleri Başkanı Türkiye'nin 'resmi ezberi' ile konuştuğu için, resmi matematik hesabındaki nüfusun 'yüzde 99'u Müslüman'dır' diye başlayan kalıp ve klişe cümlelere sığınıyor. Oysa sivil rakamlara göre, bu ülkenin yüzde 33'ü Alevi-Bektaşi'dir. Bu ülkede Gayri Müslimler vardır. Bu ülkede inanmayan insanlar vardır. Bardakoğlu'nun resmi matematik ezberi ile sivil hayatın matematik verileri taban tabana zıttır. Bu nedenle Anayasa'nın eşitlik ilkesini ihlal eden bir zihniyetin matematik hesabı doğru olsaydı, bu ülkede din, vicdan ve inanç özgürlüğü konusunda sorun olmazdı.”

DİYANET LAİKLİĞİ İHLAL EDİYOR

Turan Eser, eşitliğin sadece zorunlu din dersi konusunda ihlal edilmediğin söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın “eşitliği ve laikliği” ihlal eden bir kurum olduğunu ileri süren Eser'in değerlendirmeleri şöyle:

“Çünkü farklı inanç sahibi ya da inançsız olan insanlardan topladıkları zorunlu vergilerle sadece Sünni -Hanefilik anlayışı doğrultusunda hizmet vermektedir.

Diyanet İşleri Başkanı, 'Cumhuriyeti ve laikliği önemsiyoruz' diye mesaj veriyor. Oysa cumhuriyet ve laiklik ilkesini önemsemenin ve bu değerlere sadık kalmanın yolu, bu kavramların içeriğine uygun hareket etmekle mümkündür. Önemsemek, ancak uygulanmakta olan laiklik anlayışını tüm dinler ve inançlar karşısından eşit durmasını sağlamaktır. Sünnilik anlayışı doğrultusunda din hizmetlerinin siyasallaştırılması ve kurumsallaştırması değildir. Nüfusun üçte birini oluşturan Alevileri, Gayri Müslimleri ve inanmama hakkı özgürlüğünü kullanan yurttaşları hakkını korumayan bir yaklaşımın, 'Cumhuriyeti ve laikliği önemsemesi' mümkün değildir.'

İMAM FETVA VEREMEZ

Zorunlu din derslerinin kaldırılması konusuyla evrensel hukuk ve laiklik ilkesi gereği Milli Eğitim Bakanlığı'nın ve Hükümetin doğrudan muhatap olduğunu hatırlatan Eser, bu konuda “657 sayılı devlet memuru kanununa göre istihdam edilmiş bir imamın, demokratik, laik ve hukuk devletinde eğitim ve hukuksal kararlar konusunda” fetva veremeyeceğini söyledi. Eser kendilerinin bu eleştirilerine Bardakoğlu'nun, “Biz, İslam Cumhuriyeti'nin uleması ya da Osmanlı'nın şeyhülislamı değiliz” şeklinde yanıt verdiğini ancak, buna rağmen uygulamaların bu açıklamanın tam tersi olduğunu ileri sürdü.

Hiç yorum yok: