MEB'in Müstehcen Bulduğu Bölümler... - Eğitim Haberleri

3 Temmuz 2010 Cumartesi

MEB'in Müstehcen Bulduğu Bölümler...

MEB, 400 yıllık ‘Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nden Seçmeler’ adlı eserin bazı bölümlerini müstehcen buldu.
Milli Eğitim Bakanlığı, Avrupa Konseyi'nin 21. yüzyılda insanlığa yön veren en önemli 20 kişiden biri olarak seçtiği ünlü seyyah Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nin bazı bölümlerini müstehcen bulup düzeltilmesini istedi. Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sadettin Sabaz imzasıyla İl Milli Eğitim Müdürlüklerine 29 Mart 2010'de gönderdiği genelgede, 100 Temel Eser Iistesinde yer alan eserin, Metropol Yayınları'ndan çıkan baskısında ağırlıklı olarak mahrem ifadelerin yer aldığını belirtti. Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın yaptığı incelemeye yer verilen genelgede, söz konusu kitabın farklı yayınevlerinden çıkan kitaplarla karşılaştırdı ve kitaplarda birlik olmadığı ve sadece Metropol Yayınevi'nin yayınladığı kitabın bazı bölümlerinde müstehcen ifadelerin yer aldığı kaydedildi. MEB genelgede eserin 100 eser listesinden çıkarılmasına gerek olmadığını belirterek, sadece şikayet konusu olan bölümlerinin çıkarılmasının yeterli olacağını da belirtti. Yayıncının haberi yok Evliya Çelebi'nin “Seyahatnamesi'nin bazı bölümlerinin yasaklanması üzerine ulaştığımız Metropol Yayınevi'nin sahibi İrfan Koçyiğit ise, yayınevine MEB'ten bir uyarı gelmediğini ve konudan haberi olmadığını söyledi. Koçyiğit, 4 yıldan beri bu kitabı yayımladıklarını kaydederek, kitaptan şu ana kadar 2 bin adet baskı yaptıklarını söyledi. İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Şerafettin Turan ise, genelgeyi okullara ilettiklerini ve kitabın öğrenciler tarafından alınmamasını belirttiklerini ifade etti. “Kültürümüzde var” Sel Yayıncılık'ın sahibi İrfan Sancı: “Osmanlı'da 'Bahname' denilen büyük bir erotik edebiyat külliyesi vardır ve bu yayınlar o dönemde Erzurum'da, Kastamonu'da yayınlandı. Yani bu bizim geleneğimiz. Daha önce de Nasrettin Hoca müstehcen bulunmuştu. Evliya Çelebi dünya edebiyatı için keşif ve edebiyat anlamında çok önemli bir şahsiyettir ve dünyada bıraktığı izi de önümüzdeki yıl UNESCO'nun 'Evliya Çelebi' yılı ilan etmesinden anlaşılabilir. 'Seyahatname'yi yasaklamak 500 sene geriye gitmemiz anlamındadır. Yüzyıllar önce insanlar bu konuda daha hoşgörülüyken bizim bu hoşgörüyü ileri taşımamız gerekirdi. Bugün o dönemin anlayışının çok gerisinde bir bakışla tutup 'Seyahatname' yasaklanmaya çalışılıyor. Kaldı ki erotik edebiyat genellikle çok iyi metinler içeren büyük bir sanat dalıdır. Sadece erotizm de değil her şey edebiyatla anlatılabilmeli. Benim yayınevimde erotik kitap yayınladığı gerekçesiyle halen yargılanıyor. Yayınevimizden çıkan ve UNESCO'nun 'Dünya Kültür Mirası' sayılan Guillaume Apollinaire'in 'Genç Bir Don Juan'ın Maceraları ' adlı kitap dolayısıyla yargılanıyoruz. Bu konuda yapacak çok şey de yok. Yani bu yasakçı zihniyete 'yüzünüz kızarsın', 'Ayıp' ya da 'Utanın' demek lazım. Bu kitapların yayınlanması teşvik edilmeli, okunmalı ve yaygınlaştırılmalı.”
İşte 'Seyahatnameden Seçmeler' adlı kitaptan sakıncalı bölümler
Sayfa 52: “Bütün Müslüman gaziler gemilerde olan ganimet mallarını bin külçe saf altını, bir Fransa kralının el değmemiş kızını, bin adet güneş gibi cihan güzellerini ki bunlar kimi Müslüman kimi gayrimüslim güzellerdi, her biri güneş gibi cihanı aydınlatan edepli güzellerdi, deftere kaydedip Ebülfeth´e (Fatih Sultan Mehmet´e) Allah emaneti olarak verdiler. Sultan Mehmet de bu ganimet mallarını ve Fransa kralının kızını, diğer kızları Akşemsettin´e teslim etti.”Sayfa 56: “Mehmet Han, halamızla yakınlık kurdu, Sultan Beyazıd-ı Veli ondan doğdu. Cem Şah ve Nureddin Şah hep halamızdan doğdular.”Sayfa 95: “Veziriazam Ahmet Paşa´yı Sehzadebaşı´ndaki evinde gizlenmiş olarak buldular. Boğarak öldürdüler. Cesedini at hamalları at meydanına bıraktı. O kargaşa esnasında oğlan pezevengi adıyla anılan İstanbul mollasının üzerine askerler kılıçla saldırdılar.”Sayfa 172: “Sultan IV. Murat´ın huzuruna çıkarılan burnu olmayan çocuğun babası Hacı Envar´a çocuğun ana rahmine kadir gecesi ya da bayram gecesi besmelesiz düşüp düşmediğini sordular. Babası, ´Vallahi, yiğitlik anımızda, kendimizden geçmiş vaziyette kurban bayramı gecesinde eşimle oynaşırken, ´Bismillah´ demek hatırıma gelmedi. Vücuduma bir titreme geldi. Biz de fazlaca kendimizden geçmişiz. Sabahleyin de gönlümüz bitkin durumda bayram namazını kılmadım.

Hiç yorum yok: