DSP, 351 Sayılı Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'ni TBMM Başkanlığına sundu.
Söz konusu kanun teklifinin TBMM'de kabul edilmesi halinde, toptan eşya fiyatları endeksinde artışa bağlanan kredi borçları, artık faizsiz olarak geri ödenecek. DSP İstanbul Milletvekili Hüseyin Mert, DSP İzmir Milletvekili Harun Öztürk ve DSP Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcı; 351 Sayılı Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'ni TBMM Başkanlığı'na sundu. -"YÜKSEK OKUL MEZUNLARI İŞSİZ"- Kanun teklifinin gerekçesinde, Türkiye'de büyük ekonomik ve sosyal sıkıntılar yaşandığına dikkat çekilerek geçen yıl başlayan küresel kriz nedeniyle birçok kişinin işsiz kaldığı anımsatıldı. Özellikle işsizliğin yükseköğrenim mezunu gençlerde görüldüğü belirtilen gerekçede, "Yüksek öğrenimde okuyan veya mezun olmuş yüz binlerce öğrencimiz, Kredi ve yurtlar Kurumundan kredi kullanmaktadır. Öğrencilerimiz, iş buluncaya kadar ekonomik ve sosyal yönden büyük sıkıntı yaşamaktadır. Uzun süren bir işsizlik süreci sonunda ancak iş bulabilmektedir. Bu süre içerisinde ya kendi ailelerinin kaynaklarını tüketmekte veya çeşitli şekillerde borçlanmaktadır. Kredi kullanarak okuyan ve uzun yıllar sonra işe giren öğrencilerimiz, mevcut kanun hükümlerine göre, borçlarını TÜİK'in toptan eşya fiyatları endeksindeki artışlar eklenmek suretiyle ödemektedir" denildi. Geçmiş dönemlerde öğrencilerin kredi borçlarını faizsiz olarak ödediği hatırlatılan gerekçede, 1 Ağustos 1996 tarihinde yapılan değişiklikle kredi borcu ödemelerinin toptan eşya fiyatları endeksine bağlandığı anımsatıldı. -KREDİLER, TOPTAN EŞYA ENDEKSİNE GÖRE ARTMAYACAK- Söz konusu kanun teklifinde, 351 Sayılı Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu kanununun 16. maddesinin ikinci , üçüncü ve altıncı fıkraları, "Öğrenci, borcunu öğrenim gördüğü öğretim kurumunun normal öğrenim süresinin bitiminden itibaren iki yıl (Öğrencinin lisansüstü eğitim yapması halinde üç yıl) sonra başlamak üzere, kredi aldığı kadar sürede ve aylık dönemler ve eşit taksitler halinde kuruma öder. Borçlunun Sosyal Güvenlik Kurumu veya sosyal güvenlik kuruluşu niteliğindeki başka kuruluşlarla ilk defa ilişkilendirildiğinin tespitine kadar, ilgilinin talebi halinde borcunu ödemesi, kredi alma süresinin bitiminden itibaren birer yıllık sürelerle kurumca uzatılabilir" şeklinde değiştirildi. Bu değişiklik ile kredi alınan dönemin yarı zamanında alınan kredi geri ödemelerinin öğrencinin kredi aldığı kadar sürede, aylık dönemlerde ve eşit taksitler halinde ödenmesi öngörülüyor. Ayrıca Yurtkur, gerekli gördüğü hallerde geri ödeme zamanını bir yıl uzatabilecek.
23 Şubat 2009 Pazartesi
Faiz Kalkıyor mu?
Gönderen
Adsız
zaman:
08:41
0
yorum
Etiketler: Balıkesir, DSP, Faiz, Hüseyin Pazarcı, Kanun, Milletvekili, Öğrenci, TBMM
Final, Yarın İstanbul'da...
“İşte Biz de Varız, Girişimcilik ve Yenilikçilik Yarışması”nın finali yarın İstanbul Aydın Üniversitesi Florya Yerleşkesi’nde yapılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü ve British Council arasında imzalanan protokol kapsamında gerçekleştirilen “İşte Biz de Varız, Girişimcilik ve Yenilikçilik Yarışması”nın finali yarın İstanbul Aydın Üniversitesi Florya Yerleşkesi'nde yapılacak.
Yarışmayla; British Council, MEB Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü ve Genç Başarı Eğitim Vakfı, gençlerin ekonomi ve iş hayatına ilgilerini artırmayı, ayrıca farklı bakış açıları ile rekabet güçlerini geliştirmeyi amaçlıyor. Meslek liselerinde okuyan 14 - 18 yaşları arasında gençlere yönelik olarak yapılan “İşte Biz de Varız” yarışması 50 okulun katılımıyla gerçekleşiyor. Yarışmaya katılan okullar; 5'er kişilik takımlar kurarak geri dönüşüm konusundaki projelerini ortaya koydu. Türkiye'nin yanı sıra İngiltere'de de yapılan yarışmada ülke birincileri, 11 -13 Mart 2009'da Bulgaristan'da gerçekleştirilecek uluslararası finale katılacaklar.
Gönderen
Adsız
zaman:
08:36
0
yorum
Etiketler: Florya Yerleşkesi, MEB, Milli Eğitim Bakanlığı, Öğretim, Üniversite
Öğrencilerin Kaldığı Otelde Yangın!
Antalya'da Rus Okulu öğrencilerinin kaldığı 4 yıldızlı otelin çatı katında yangın çıktı. Paniğe kapılıp 4'üncü kattaki odasının penceresinden atlayan bir öğrenci öldü.
Antalya'da Rus Okulu öğrencilerinin kaldığı 4 yıldızlı otelin çatı katında yangın çıktı. Can pazarının yaşandığı otelde, paniğe kapılıp kaldığı 4'üncü kattaki odasının penceresinden atlayan bir öğrenci öldü, 10 öğrenci de dumandan zehirlendi. 4 katlı otelin çatı katındaki ahşap bölmelerden birinde, şömineden sıçrayan kıvılcımlar nedeniyle çıkan yangın kısa sürede büyüdü. Rüzgarın da etkisiyle alevler çatıyı tamamen sararken, otel görevlileri hemen itfaiyeye haber verdi. Olay yerine çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi, görevliler ise tek tek odaları dolaşıp uyuyan öğrencileri dışarı çıkarmak için seferber oldu. Yataklarından kaldırılan öğrenciler, yangın çıktığını öğrenince koridorlarda büyük bir panik yaşandı. Uyku sersemi öğrenciler, bir anda merdivenlere hücum etti. Bu sırada 21 yaşındaki Rus Okulu son sınıf öğrenicisi Katsıaryna Padrez isimli kız, kaldığı 4'üncü kattaki odasının penceresinden aşağıya atladı. Beton zemine çakılıp ağır yaralanan Padrez ambulansla Antalya Medical Park Hastanesi'ne kaldırıldı. Ancak Padrez, yapılan tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı. Kısa sürede olay yerine ulaşan 8 itfaiye ekibi yangına müdahale ederken, Ukrayna, Katar, Özbekistan ve Rus uyruklu öğrencilerle 2 öğretmen, polis ekipleri ve otel görevlileri tarafından dışarıya çıkarıldı. Dumandan zehirlenen 10 öğrenciye ambulanslarda oksijen tedavisi uygulandı, diğerleri ise gözyaşları içerisinde otele yakın bir kafeye götürüldü, ardından da başka bir otele yerleştirildi. Yangın, ekiplerin yoğun çabası sonucu yaklaşık 3 saat sonra kontrol altına alınarak tamemen söndürülürken, otelin çatı bölümü tamamen yandı.
Gönderen
Adsız
zaman:
03:12
0
yorum
Etiketler: Antalya, Antalya Rus, Otel, Öğrenci, Rus Okulu, Sınıf Öğrencisi, Yangın
Türk Eğitimciler Destek Mektubu Gönderdi
Bağımsız Eğitimciler Sendikası (BES), Filistin Eğitimciler Sendikası’na (GUPT) gönderdiği mektupta, İsrail’i protesto etti.
Bağımsız Eğitimciler Sendikası (BES), Filistin Eğitimciler Sendikası'na (GUPT) destek mektubu gönderdi. BES, GUPT'a gönderdiği mektupta, Filistin halkının haksız ve hukuksuz bir şekilde “yok edildiği” ifade edilerek, İsrail'i protesto etti.
BES Genel Başkanı Gürkan Avcı imzalı mektupta, Gazze'de büyük bir insanlık dramının yaşandığı kaydedilerek “vahşet ve yıkımın” Türk eğitimcilerini “derinden” sarstığı ifade edildi.
BES, mektubunda, İsrail işgalini şiddetle kınarken, “İsrail saldırıları sonucu annesiz, babasız, evsiz, yiyeceksiz ve susuz kalan on binlerce insan manzarası Türk eğitimcilerini derinden etkilemiştir. Sorumlularından derhal hesap sorulması gerekmektedir” ifadelerine yer verdi.
Uluslar arası toplumun bölgeye barış ve huzur getirmek için daha fazla gayret göstermesi gerektiğini kaydeden BES, Filistin Eğitimcilerinin ve halkının yanında olduğunu, Gazze'ye dönük yardım kampanyalarına Türk eğitimcilerinin yürekten destek verdiğini vurguladı. Mektupta, “Türk öğretmenleri televizyonların karşısında canı yanarak Gazze'yi izliyor. Türk halkı sizin için insanlık adına eliyle, diliyle ve gönlüyle yapabileceği her şeyi yerine getirmeye çalışıyor. Protesto gösterileri, mitingler ve bireysel eylemlerle dünyanın gözü önünde yaşanan haksızlığa seyirci kalmadığını ilan eden Türk halkı, kardeş Filistin halkına sevgi ve selamlarını gönderiyor” denildi.
Gönderen
Adsız
zaman:
03:10
0
yorum
Etiketler: BES, Eğitim, Filistin, Gazze, GUPT, Türk Eğitimciler, Türk Öğretmenler, Türkler
El Yazınız Sizi Ele Veriyor...
El yazınız sağa eğildikçe kararlarınızda duygusallık öne çıkıyor. L, t ve h harfleri, iş hayatınızdaki hırs ve iktidar sırlarınızı ortaya döküyor. El yazısı bilimi şimde de iş dünyasının hizmetinde...
Üç bin yıl önce Çinliler tarafından geliştirilen ve birçok kültür ve uygarlık tarafından büyük itibar gören el yazısı bilimi (grafoloji), bugün iş dünyasının hizmetinde. İş dünyasının bu yönteme en çok başvurduğu alan ise işe alımlar. El yazısı, kişinin karakterini, davranışlarını, eğilimlerini tahmin etmekte ve kişilik analizinde en etkili ve güvenilir yöntemlerden biri olarak addediliyor. Bu yöntem eleman seçme ve yerleştirme süreçleri, mülakatlar, ekip kurma çalışmaları ve kariyer planlaması gibi geniş bir alanda sık kullanılan bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Sodexho gibi çokuluslu şirketlerden bazıları dünyanın her yerindeki ofislerinde işe alım süreçlerine el yazısından kişilik tahlil etme yöntemini dahil ediyor. El yazısının kişinin sosyo-ekonomik kökenini, yaşama biçimini, hayattaki duruşunu ve eğitimini yansıttığı Fransa gibi ülkelerde şirketler yüzde 80 oranında iş görüşmelerinde el yazısıdan kişilik tahlili yapıyor. İngiliz Grafoloji Enstitüsü Başkanı Elaine Quigley, tüm dünyada tanınmış grafologların başında geliyor. Quigley'e göre el yazısı bir nevi 'zihin yazısı' demek. Bu konuda grafolojinin kullandığı evrensel bir metodoloji de var. Yani el yazısıyla kişinin karakterini okurken kullanılan göstergeler, ulustan ulusa, kişiden kişiye değişmiyor. Uzman bir grafolog, kişi hangi ulustan gelirse gelsin hangi lisanda yazarsa yazsın, o kişinin düşüncelerinin el yazısıyla kağıt üzerine yansıyan izdüşümlerini okuyabiliyor. Grafolojide en az 300 farklı el yazısı örneğinden yola çıkılarak inceleme yapılıyor. Fakat yine de değişmeyen ve temel olarak nitelendirilen belli bazı göstergeler var. İşte bunlardan bazıları: Eğim: + El yazısının sağa doğru eğimi, kişinin iletişim yeteneğinin göstergesi olarak yorumlanıyor. Örneğin kişi daha arkadaş canlısı, yönlendirici, sorumluluk sahibi, girişken olma eğilimi taşıyordur. Aynı zamanda satış yapmaya, kontrolü elinde tutmaya, sevilmeye, destekçi olmaya kadar uzayan birçok olasılığı barındırır. + Yazı sağa doğru eğildikçe kişinin kararlarında duygularının etkisinde kalma özelliği artar. + El yazısının genellikle dik oluşu kişilik bağımsızlığına işarettir. + Sola doğru eğilen el yazısı, duygusal olarak ihtiyatlılığı temsil eder. Bu el yazısının sahibi, öncelikle her detayı doğrulama ihtiyacı duyar. Başkalarının onu herhangi bir söz vermeye zorlamasından hoşlanmaz. Büyüklük: + Büyük el yazısıyla yazan kişiler daha çok dışadönük, dost tavırlı kimselerdir. El yazısının sahibi kişi yabancılara karşı daha mesafeli olmayı tercih etse de kendine güvenle hareket eder. + Küçük el yazısı mantığı temsil etmenin yanı sıra zıt düşülen kişilere karşı acımasız olmayı da ifade eder. Akademik ve zihinsel uğraşılardan hoşlanan kişilerde bu tip el yazısı görülür. + Eğer yazı hem küçük hem de zarif ise kişinin kendi dalga boyuna uygun olmayan kişilerle de iyi bir iletişim kurması olası değildir. Bu kişiler, sosyal olarak kabul görmüş kuralları yıkmak konusunda zorlanırlar. Baskı: + Koyu harflerle yazan kişiler verdikleri sözü yerine getirmek konusunda çok titizdirler. Ve etraflarındaki birçok olan biteni ciddiye alırlar. + Çok koyu harfler ise kişinin gerginliğinin, eleştiriye karşı sinirlerine fazla hakim olamayışın ve küçük imalardan bile alınganlık gestermenin ifadesi olarak yorumlanıyor. Bu kişiler önce tepki gösterir sonra soru sorarlar. Ve duygusal davranışlarını devam ettirirler. + Çok silik ve ince yazılar ise ortama ve insanlara olan hassasiyeti temsil ediyor. Ama yazı aynı zamanda kaba saba ve şekilsiz ise kişi duygusal derinliği bile devam ettiremiyordur ve sönük bir yaşam tarzı sürdürüyordur. L, t ve h harflerindeki sırlar: + Bu harflerin üst kısımlarının uzun olması hedef ve hırsın mevcudiyetini gösterir. Ancak üst tarafı fazla uzun l, t ve h'ler, kişinin başarması gerektiğini düşündüğü meselede gerçekdışı beklentiler içinde olabileceği anlamına gelir. + Bu harflerin üst tarafının oranlı bir şekilde kuyruklu olması kişinin herşey üzerine etraflı bir şekilde düşündüğünü ve hayalgücünü makul bir şekilde kullandığını gösterir. + Kıvrımın enli olması, yeni fikirler üretme ve bunların üzerine uzun uzadıya düşünme eğilimini ortaya koyar. + Üst kıvrımın tekrar harfe geri dönmesi, yazı sahibinin hayalgücünü kullanmaktan kaçındığını ve elindeki işi bitirebilmek minimum gerekliliklerle kendini sınırladığını gösterir. G, y, p harflerindeki sırlar: + Kuyruğun dik olması, sabırsızlık alametidir. + Kuyruğun basık bir şekilde yuvarlanması, saldırganlık ve yüzleşmekten uzak durma isteğini ortaya koyar. + Kuyruğun bastırılarak yazılmış tam bir kanca halini alması, enerji, para kazanma isteği ve tenselliğin göstergesidir. + Kuyruğun bastırmadan tam bir kanca şeklini alması güvenlik ihtiyacını gösterir. + Kelimeler arasındaki mesafe + Kelimeler arasındaki mesafenin fazla olması, “bana nefes alacak alan bırak” mesajını içerir. + Kelimeler arasındaki mesafenin daha az olması ise başkalarıyla birlikte olma isteğini ortaya koyar, ama böyle yazan insanlar zaman zaman gereksiz bir kalabalığa neden olabilirler ve dayatmacı bir kişilik sergileyebilirler. Satırlar arasındaki mesafe: + Satırların arasının açık olması, olaylara sakin ve geniş perspektiften bakma eğilimini ortaya koyar. + Satır aralarının dar olması, yazarın hareketi sevdiğini ve eylemin içinde olmaktan hoşlandığını gösterir. + Satır araları dar olup, harfler arasındaki bağlantı çok sıkı değilse, söz konusu el yazısının sahibi baskı altında sükunetini koruma disiplinine sahiptir. Sayfa kenarındaki boşluk: + Sayfanın sol tarafındaki boşluk, kişinin köklerini ve ailesini gösterir. + Sağ taraftaki boşluk, diğer insanları ve geleceği temsil eder. + Tepedeki boşluk hedef ve hırslardır. + Sayfanın dibindeki boşluk, enerji, içgüdü ve pratiklik anlamına gelir. + Sayfanın sol tarafındaki geniş bir boşluk bırakılması, hareketliliği sürdürme isteğini ortaya koyar. + Soldaki mesafenin az olması ise temkinlilik ve hazır olmadığı takdirde bir şeyleri yapmaya zorlanmaktan kaçınma isteğini belirtir. + Sağ taraftaki boşluğun az olması, sabırsızlık göstergesidir ve bir an once işe başlayıp işi bitirme eğilimini yansıtır. Sağda geniş bir boşluk bırakılması ise bilinmeze karşı korkunun mevcudiyetini ortaya koyar.
Başvurular Başlıyor...
Milli Eğitim Bakanlığı, uzun zamandır beklenen İlköğretim Müfettiş Yardımcılığı Sınavı duyurusunu yaptı.
-Yazılı sınav, 120 dakikalık süre içerisinde, tek oturum halinde, 27 Haziran 2009 tarihinde, Ankara, İstanbul ve İzmir'de yapılacak. -Milli Eğitim Bakanlığı, uzun zamandır beklenen İlköğretim Müfettiş Yardımcılığı sınavı duyurusunu yaptı. Başvurular 23 Şubat-2 Mart 2009 tarihleri arasında Bakanlığın www.meb.gov.tr adresinden yapılacak. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik imzası “İlköğretim Müfettiş Yardımcılığı Yarışması” konulu genelge valiliklere gönderildi. Genelge ile uzun zamandır beklenen İlköğretim Müfettiş Yardımcılığı Sınavı'nın başvuruları alınmaya başladı. Genelgeye göre 16 ayrı alanda toplam 405 ilköğretim müfettiş yardımcısı alınacak ve en fazla sınıf öğretmenliği alanında alım yapılacak. -40 YAŞINI DOLDURAN MÜFETTİŞ YARDIMCISI OLAMAYACAK- İlköğretim Müfettiş Yardımcılığına başvuracak adayların en az dört yıl süreli yüksek öğrenim görenlerden olması gerekirken, resmi okul ve kurumlarda başvuru tarihinin son günü itibariyle en az sekiz yıl öğretmenlik yapmış olması, ikinci yedi yıllık hizmet süresinin en az dört yılını resmi okul ve kurumlarda öğretmen olarak, üç yılını ise Bakanlık merkez ya da taşra teşkilatı yöneticilik görevlerinde geçirmiş olması şartı aranıyor. Ayrıca başvuracak adayların 1 Ocak 2009 tarihi itibariyle 40 yaşını doldurmamış olması gerekiyor. -ATAMALAR 13 KASIM'DA- Genelgeye göre başvurular bakanlığın www.meb.gov.tr adresinde yayınlanan başvuru formu ile 23 Şubat-2 Mart tarihleri arasında yapılacak. 8 Haziran 2009 tarihinde sınavın yapılacağı bina ve salon listeleri açıklanacak, 27 Haziran'da ise yazılı sınav yapılacak. 30 Haziran'da sınav sonu ve cevapları bakanlık adresinde yayınlanacak. Yazılı sınav sonuçları ise 10 Ağustos 2009 tarihinde açıklanırken 24 Ağustos'ta ise sözlü sınava davet edilecek adaylar bakanlık adresinde yayınlanacak. Sözlü sınavlar ise 29 Eylül ile 27 Ekim 2009 tarihleri arasında yapılacak. İlköğretim müfettiş yardımcılarının ataması ise 13 Kasım 2009 tarihinde olacak. Başvuru yapacak adayların öncelikle Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü hesabına 40 TL yatırması gerekiyor.
Başvurular 23 Şubat-2 Mart 2009 tarihleri arasında Bakanlığın www.meb.gov.tr adresinden yapılacak.
Gönderen
Adsız
zaman:
01:21
0
yorum
Etiketler: Eğitim, İlköğretim, MEB, Milli Eğitim Bakanlığı, Müfettiş, okul, Öğretmen, Öğretnmenlik
Kanada Üniversitelerinden İsrail Boykotu...
Kanada Kamu Çalışanları Sendikasına (CUPE) bağlı üniversite çalışanları, İsrail'in akademik alanda boykot edilmesi yönünde karar aldı.
CUPE Ontorio'nun dün yapılan genel kurulunda alınan karar, yerel kuruluşların İsrail üniversitelerini boykotu açıkça tartışmaya ve Kanada üniversitelerinin İsrail ordusuna yarayacak herhangi bir araştırma ya da yatırımı sona erdirmeye teşvik edilmesini öngörüyor. Sendikanın 200 bin kamu çalışanının üye olduğu Ontario şubesinde üniversite çalışanlarını temsil eden delegeler, Windsor kentinde dün yapılan genel kurul toplantısında söz konusu kararı oy çokluğuyla kabul ettiler. CUPE Ontario'nun başkanlığını, İsrail'in Gazze saldırısına karşı açıklamalarıyla dünyanın dikkatini ve İsrail'in tepkilerini üzerine çeken Kanadalı sendikacı Sid Ryan yapıyor. Ryan, İsrail'in 29 Aralıkta yapılan saldırılarında İsrail mallarına boykot çağrısı yapmıştı.
Gönderen
Adsız
zaman:
00:38
0
yorum
Etiketler: Boykot, CUPE, İsrail, Kanada Üniversitesi, Sid Ryan, Üniversite
İlköğretim Müfettişi Olma Fırsatı...
Mevcut 3 bin ilköğretim müfettişinin yetersiz kalması sebebiyle Milli Eğitim Bakanlığı bu yıl 405 ilköğretim müfettiş yardımcısı daha alacak. 16 branşta yapılacak alıma lise öğretmenleri de başvurabilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı yeni ilköğretim müfettiş yardımcısı almak için duyuru yaptı. Bakan Hüseyin Çelik imzasıyla illere gönderilen genelgeye göre 2-20 Mart 2009 tarihleri arasında internetten alınacak başvurular sonrasında 27 Haziran 2009'da yazılı sınav yapılacak. En fazla sınıf öğretmeni branşından (160) yapılacak ilköğretim müfettiş yardımcılığı alımı için diğer branşların kontenjanları şöyle:
Beden eğitimi 10, Din kültürü 25, fen bilgisi 25, görme engelliler sınıf 2, ilköğretim matematik 25, İngilizce 20, işitme engelliler sınıf 3, müzik 5, okulöncesi 15, rehber 15, resim 15, sosyal bilgiler 25, teknoloji ve tasarım 20, Türkçe 35 ve zihinsel engelliler sınıf öğretmenliği 5. Mevcut 3 bin ilköğretim müfettişinin 2 bine yakını sınıf öğretmenliği branşından atanmış, Bakanlık 2006'da 65, 2007'de ise 312 ilköğretim müfettiş yardımcısı almıştı.
Gönderen
Adsız
zaman:
00:33
0
yorum
Etiketler: Beden Eğitimi, Hüseyin Çelik, İlköğretim, İngilizce, MEB, Milli Eğitim Bakanlığı, Müfettiş, Müzik, Rehber, Resim