YÖK'ün 17 Aralık 2009 tarihli farklı katsayı uygulaması durduruldu.
Danıştay 8. Dairesi, YÖK'ün üniversiteye girişte farklı katsayı uygulaması öngören 17 Aralık 2009 tarihli kararının yürütmesini oy birliğiyle durdurdu. İstanbul Barosu Başkanlığı, Yükseköğretim Genel Kurulunun (YÖK) yükseköğretime girişte farklı katsayı puanı uygulamasını kaldıran 21 Temmuz 2009 tarihli kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştayda dava açmıştı. Danıştay 8. Dairesi, YÖK'ün kararının yürütmesini oy birliğiyle durdurmuştu. Bunun üzerine YÖK, 17 Aralık 2009'da üniversiteye giriş sınavında adaylara ''farklı katsayı'' uygulanması kararı almış ve puanlar hesaplanırken adayların kendi alanıyla ilgili program tercihinde Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanlarının (AOBP) 0.15, alan dışı tercihte 0.13 ile çarpılmasını kararlaştırmıştı. İstanbul Barosu Başkanlığı, YÖK'ün bu yeni kararının da iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açtı. Danıştay 8. Dairesi, YÖK'ün yeni kararının, iki, üç ve dördüncü maddelerinin yürütmesini oy birliğiyle durdurdu. Kararın ikinci maddesi, ''AOBP'nin 0.15 ve 0.13 katsayıları ile çarpılmasını'' öngörüyordu. Kararın üçüncü maddesi, ''öğretmen lisesi ve meslek lisesi mezunu olanların kendi alanlarındaki programları tercih etmeleri halinde ilgili ağırlıklı ortaöğretim başarı puanlarının 0,05 ile çarpımı sonucunda bulunan puanın toplam puana ayrıca ekleneceğini'', dördüncü maddesi ise ''Meslek Yüksek Okullarının sınavsız geçişten boş kalan kontenjanlarına açık öğretim programlarına ve meslek liselerinin devamı niteliğindeki lisans programlarına YGS puanları esas alınarak yerleştirme yapılacağını'' düzenliyordu. Davalı YÖK'ün bu karara itiraz hakkı bulunuyor. İtirazı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek.
8 Şubat 2010 Pazartesi
Danıştay Yine Devrede!
Gönderen
Adsız
zaman:
06:41
0
yorum
Etiketler: Danıştay, Eğitim Haberleri, Eğitimhaberleri, İlköğretim, lise, Meslek Yüksek Okulları, ortaokul, Üniversite
Başvuru Tarihleri Uzatılabilir...
ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan, YGS'ye başvuru süresi uzatılabilir dedi.
ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan, Danıştay'ın YÖK'ün katsayı kararını 2. kez durdurması üzerine YGS'ye başvuru süresi uzatılabilir, adaylar başvurularını aksatmasın dedi.
Gönderen
Adsız
zaman:
06:41
0
yorum
Etiketler: Eğitim Haberleri, Eğitimhaberleri, İlköğretim, lise, ortaokul, ÖSYM, ösym başvuruları, Üniversite, YGS, ygs başvuruları
ÖSYM'den Danıştay Kararı Yorumu...
ÖSYM Yürütme Kurulu Üyesi Abdullah Çavuşoğlu, Danıştay'ın katsayı uygulamasına yönelik yürütmeyi 2. kez durdurması kararını değerlendirdi.
ÖSYM Yürütme Kurulu Üyesi Abdullah Çavuşoğlu, Danıştay'ın katsayı uygulamasına yönelik yütütmeyi 2. kez durdurması kararını değerlendirdi. Çavuşoğlu, YÖK'ün heryıl yaklaşık 40 sınav yaptığını ve bunlar içinde en önemli olanının üniversiteye giriş sınavı olduğunu belirterek yaklaşık bir milyon öğrenciyi ilgilendirdiğini söyledi. Yürütmenin durdurulması kararını da değerlendiren Çavuşoğlu, Açılan vakıf ve devlet üniversitelerinin kontejan açtığını ancak bu tür düzenlemeleri durdurma kararı verildikçe üniversitelerin yakın gelecekte öğrenci bulmakta zorlanacağını belirtti.
Gönderen
Adsız
zaman:
06:40
0
yorum
Etiketler: Eğitim Haberleri, Eğitimhaberleri, İlköğretim, lise, ortaokul, ÖSYM, ösym yürütme kurulu, Üniversite, YÖK
Gizem Okula Yeni Botlarıyla Gitti...
Sınıf arkadaşlarına yaptığı konuşma ile gündeme gelen Gizem, kendisine hediye edilen botları giyerek okula gitti.
Sınıfındaki arkadaşlarına yaptığı konuşmasının görüntüleri internette tıklanma rekorları kıran Orhangazi Atatürk İlköğretim Okulu 3-F sınıfı öğrencisi Gizem Bera Yüksel, yarıyıl tatilinin ardından okuluna başladı. İnternetteki görüntüleri tıklanma rekorları kıran Gizem Bera Yüksel dün okuluna başladı. Yırtık botu ve sınıf arkadaşlarına yaptığı konuşma ile internet, gazete ve televizyonlara konu olan küçük Gizem, dün okuluna kendisine hediye edilen yeni botları ile gitti. Sabah göz tedavisi için Orhangazi Devlet Hastanesi'ne giden Gizem'e doktorlar gözlük verdi. Hastaneden çıktıktan sonra gözlüklerini takan ve yeni kıyafetlerini giyen Gizem, annesi Ayla Yüksel ile birlikte eğitim gördüğü Atatürk İlköğretim Okulu'na gitti. Yarıyıl tatilini tamamlayıp yeniden okula başlamanın mutluluk verdiğini söyleyen küçük Gizem, yine arkadaşlarına konuşma yapacağını söyledi. Gizem, arkadaşlarının başarılı öğrenciler olmalarını ve sınıf başkanını dinlemelerini istediğini belirtti.
Gönderen
Adsız
zaman:
06:39
0
yorum
Etiketler: Eğitim Haberleri, Eğitimhaberleri, İlköğretim, lise, ortaokul, sınıf başkan yardımcısı gizem, sınıf başkanı Havva, Üniversite
YÖS'e Başvuru Koşulları Değişti...
Bu yıl son kez yapılacak Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı'na (YÖS), başvuru koşulları değişti.
Bu yıl son kez yapılacak Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı'na (YÖS), Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup, lise öğreniminin tamamını yabancı bir ülkede tamamlayanlar da katılabilecek.
YÖK Genel Kurulu, gelecek yıldan itibaren yurt dışından öğrenci kabulüne ilişkin esasları da belirledi. Bu çerçevede yurt dışından öğrenci kabul etmek isteyen üniversiteler, YÖK onayı ile bu öğrencileri alabilecek.
Buna göre, lise son sınıfta olan ya da mezun durumda bulunan adaylardan; yabancı uyruklu olanların, Türkiye Cumhuriyeti veya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) uyruklu olup lise öğreniminin tamamını KKTC hariç yabancı bir ülkede tamamlayanların başvuruları kabul edilecek.
Ayrıca, doğumla Türk vatandaşı olup da İçişleri Bakanlığından Türk vatandaşlığından çıkma izni alanlar ve bunların Türk vatandaşlığından çıkma belgesinde kayıtlı reşit olmayan çocuklarının aldığı 5203 sayılı kanunla tanınan hakların kullanılmasına ilişkin belge (mavi kart) sahibi olanlar da bu sınava başvurabilecek. BAŞVURUSU KABUL EDİLMEYECEKLERAdaylardan, T.C uyruklu olanların, KKTC uyruklu olanların, uyruğundan birisi T.C veya KKTC olan çift uyrukluların (lise öğreniminin tamamını KKTC hariç yabancı bir ülkede tamamlayanlar hariç), çift uyruklu iken T.C veya KKTC vatandaşlığından çıkanlardan lise öğrenimlerinin tamamını Türkiye'de veya KKTC'de tamamlayanlar bu sınava başvuramayacak. Bunun yanı sıra, T.C uyruklu olup, lise öğrenimini KKTC'de tamamlayanlar ile Türkiye'deki bir yükseköğretim kurumundan disiplin suçu nedeniyle çıkarma cezası alan adayların da YÖS'e başvuruları kabul edilmeyecek.
YÖS, 9 Mayıs 2010 tarihinde son kez yapılacak.
Gönderen
Adsız
zaman:
01:53
0
yorum
Etiketler: Eğitim Haberleri, Eğitimhaberleri, İlköğretim, kktc, lise, ortaokul, T.C, Üniversite, YÖK, yös
Eğitime Kar Engeli...
Denizli Valiliği, iki ilçe ve bazı köylerdeki okulları, yoğun kar yağışı sebebiyle tatil etti.
Valilikten yapılan yazılı açıklamaya göre Çameli ve Serinhisar ilçeleriyle köyleri, Honaz ilçesinin Karaçay beldesi ve Aydınlar köyü, Beyağaç ilçesinin Sazak, Kapız ve Kızılcaağaç köylerinde ilk ve orta dereceli okullar bir günlüğüne tatil edildi.
Gönderen
Adsız
zaman:
01:52
0
yorum
Etiketler: denizli valiliği, Eğitim Haberleri, Eğitime Kar Engeli, Eğitimhaberleri, İlköğretim, lise, ortaokul, Üniversite
001 Cangül'ün İbretlik Azmi...
001 numaralı öğrenci olarak Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi'ne kayıt yaptıran İsmail Naci Cangül, şimdi aynı fakültenin dekanı oldu.
Bursa'nın Keles ilçesinde babası PTT müdürlüğü yapan İsmail Naci Cangül, doktor ve mühendisliğin revaçta olduğu bir dönemde Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi matematik bölümünü kazandı. Ailesi ve çevresinin "Tüh, keşke tıp fakültesini kazansaydın." sitemlerine rağmen o yıl 168 öğrenci alan fakültenin ilk öğrencisi olarak '001' numarayla kaydını yaptırdı. Matematik bölümünü 1987'de bitirdi. Mezun olduğu fakültede yüksek lisansa başlayan Cangül, 1988'de araştırma görevlisi olarak çalışma hayatına atıldı. 1989'da yüksek lisansı tamamlayıp YÖK bursu ile yurtdışına gitti. Sırasıyla 1995'te yardımcı doçent, 1999'da doçent ve 2005'te 38 yaşında profesör oldu. Prof. Cangül, üniversite rektörünün değişmesiyle birlikte geçtiğimiz kasım ayında yapılan seçimde, mezun olduğu fen edebiyat fakültesine dekan olarak atandı. Fakülteye ilk öğrenci olarak kayıt yaptırdığında çevresinden farklı tepkiler aldığını belirten Prof. Dr. İsmail Naci Cangül, şunları anlatıyor: "Burayı kazandığımda farklı duygular yaşadım. Çünkü bina, hemşirelik bölümünün yatakhanesi olarak kullanılıyormuş. Yatakhane boşaltılmış olmasına rağmen içeride halen yataklar bulunuyordu. Bazen öğlenleri gider, ranzalarda uyurduk. Gerçekten binanın fiziki şartları çok kötüydü. Mezun olduktan sonra da matematiği çok sevdim. Kendimi geliştirdim. Kaderde, 001 numaralı diplomasını aldığım fakültenin dekanlığını yapmak da varmış." Fakülteye bir vefa borcu olduğunu söyleyen Dekan, "Günümüzde direkt para kazandıran meslekler tercih ediliyor. Geleceğin bilim adamlarının yetiştiği okulumun şartları gerçekten yetersiz. Sadece geçen yıl 4 tuvalet yıkılarak laboratuvara çevrildi. Tuvaletten bozma laboratuvarlarda çalışmak zorundayız." diye konuşuyor. Fakültede Biyoloji, Fizik, Kimya ve Matematik gibi dört temel bilim alanının yanı sıra Arkeoloji, Felsefe, Psikoloji, Sanat Tarihi, Sosyoloji, Tarih ve Türk Dili ve Edebiyatı gibi temel sosyal bölümlerin olduğunu aktaran Prof. Dr. Cangül, öncelikli hedefinin yeni fakülte binasını bitirmek olduğunu vurguluyor: "Rektörümüz Mete Cengiz'in de katkılarıyla yıllar önce temeli atılan yeni fakülte binası inşaatını hızlandıracağız." Dekan, 19 bin metrekare kapalı alana sahip olacak yeni fakülte binasının Türkiye'nin en modern fakültesi olacağını sözlerine ekliyor.
Gönderen
Adsız
zaman:
01:52
0
yorum
Etiketler: Eğitim Haberleri, Eğitimhaberleri, İlköğretim, lise, ortaokul, ptt, Üniversite
Türk-İtalyan Üniversitesi Kuruluyor...
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İtalya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Türkiye’de Bir Türk-İtalyan Üniversitesi Kurulması kararlaştırıldı.
Türk-İtalyan Üniversitesi kurulmasına ilişkin “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İtalya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Türkiye'de Bir Türk-İtalyan Üniversitesinin Kurulmasına Dair Anlaşma” bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Türkiye ile İtalya arasında Türk-İtalyan Üniversitesi kurulmasına dair imzalanan anlaşma, 17 Temmuz 1951'de Kültürel İşbirliği Anlaşması ve 22 Kasım 2007'de İstanbul'da imzalanmış olan Ortak Deklarasyondan hareketle gerçekleştirildi. Anlaşmayla, Türk ve İtalyan dillerinde eğitim verecek bir üniversitenin, Türk mevzuatına uygun olarak İstanbul'da kurulması kararlaştırıldı. Üniversite kuruluş aşamasında Mimarlık Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Mühendislik Fakültesi'nden oluşacak ve Komitenin önerisiyle üniversite Senatosu tarafından fakültelerin sayılarında ve isimlerinde değişiklik olabilecek. -ÖĞRENCİLER NASIL SEÇİLECEK?- Üniversiteye kabul edilecek toplam öğrenci sayısının yarısının Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezi (ÖSYM/ÖSS) Öğrenci Seçme Sınavını başarıyla geçen adaylardan seçileceği, diğer yarısının da İtalyan dilinde eğitim veren Türk liselerinden mezun olmuş veya mezun oldukları Türk liselerinde İtalyanca'yı seçmeli yabancı dil olarak okumuş olan Türk uyruklu öğrencilerin katılabileceği iştirak edebileceği özel bir sınav düzenlenerek seçileceği belirtildi. Söz konusu sınava ise, ÖSYM/ÖSS sonucunda YÖK tarafından tespit edilen asgari puanı elde etmiş öğrencilerin katılabileceği de kaydedildi.
Gönderen
Adsız
zaman:
01:50
0
yorum
Etiketler: Eğitim Haberleri, Eğitimhaberleri, İlköğretim, lise, ortaokul, Türk-İtalyan Üniversitesi, Üniversite
Üniversite Hayalinize Yol Verin...
YGS ve LYS'ye hazırlık sürecinde birçok öğrenci, bazı "yanlış düşünce kalıplarının" etkisiyle gerçek performansını ortaya koyamıyor.
YGS ve LYS'ye hazırlık sürecinde birçok öğrenci bazı "yanlış düşünce kalıplarının" etkisiyle bu sınavlara yeterince hazırlanamamaktadır. "Bulaşıcı" bir özelliği olan bu yanlış düşünce kalıpları, özellikle üniversiteye hazırlık konusunda bilinçsiz olan öğrenciler arasında yaygınlık göstermekte ve bu öğrencilerin gerçek performanslarını ortaya koymasını engellemektedir. Bu öğrenciler için adeta bir "pranga" olan bu düşünce tarzlarının bertaraf edilmesi için ebeveynlere ve öğretmenlere önemli görevler düşmektedir. Bu yanlış düşünce kalıplarını şöyle sıralayabiliriz: Sınava girmeme daha çok var, sonra çalışırım: Özellikle 9, 10 ve 11. sınıflarda gözlenen bu düşünce tarzının etkisiyle birçok öğrenci sınava hazırlanmayı sürekli erteler. Günler, haftalar, aylar, hatta yıllar birbirini takip eder. Bu ertelemelerin neticesinde çalışılması gereken konular yığılır ve zamanla altından kalkılamayacak bir hal alır. Bu öğrenciler 12. sınıfa geçtiklerinde yaptıkları hatanın farkına varır, fakat geride bıraktıkları tablo çoğu kez ümitlerinin kırılmasına sebep olur. Sınava çok az bir zaman kaldı, konuları yetiştirmem mümkün değil: 12. sınıfa kadar "henüz erken" diyerek çalışmayı ihmal eden öğrenciler, YGS ve LYS ile karşılaşınca adeta boşluğa düşerler. Bir taraftan biriken konuları bitirmenin telaşı, diğer taraftan sınavı kazanamama ve çevresine karşı mahcup olma endişesi bu öğrencileri ciddi bir girdaba sürükler. Hâlbuki sistematik ve emin adımlarla çalıştıktan sonra "bir yıl" asla küçümsenecek bir zaman dilimi değildir. Önemli olan, küçük adımlarla da olsa çalışmaya başlamaktır. Çalışsam da yine kazanamam: Bu düşünce tarzı, özellikle sayısal derslerde başarılı olamayan öğrencilerde gözlenen tipik bir "öğrenilmiş çaresizlik" örneğidir. Bu öğrenciler sayısal derslerdeki başarısızlıklarını bütün derslere genelleyerek "çalışsam da yine kazanamam" düşüncesine kapılır. Oysa bu süreçte "havlu atıp" sınavdan kopmak yerine değişik alternatiflere yönelmek daha mantıklı bir tercih olacaktır. Sözgelimi sayısal derslerin etkisinin daha az olduğu bir alandan sınava hazırlanabilir. Ya da sayısal derslerdeki konuların tümüne çalışmaktansa seçici olmak ve çalışırken "sonuç alabileceği" konulara yüklenmek daha yararlı olacaktır. Kazanamayan sadece ben değilim ki!: Bu düşünce daha çok liseden mezun olan ve üniversite sınavını kazanamayan öğrencilerde görülür. Yaşadıkları bu başarısızlık adeta onların iç dünyasında fırtına koparır. Öğrenciler, bazen bu fırtınayı "umursamazlık maskesi" ile dindirmeye çalışırken bazen de "sınavı kazanamayan sadece ben değilim ki; kazanamayan birçok arkadaşım var" diyerek rahatlamaya çalışır. İşte öğrencilerin kazanamamayı doğal karşılayıp değişik mazeretlerin arkasına sığınması, kendilerine olan güvenlerini sarsacağı gibi çalışma iştiyaklarını da yok edebilir. Oysa bu süreçte yapılması gereken ciddi bir özeleştiri ve bir sonraki yıl için üniversite sınavına dört elle sarılmaktır.
Gönderen
Adsız
zaman:
01:49
0
yorum
Etiketler: Eğitim Haberleri, Eğitimhaberleri, İlköğretim, lise, LYS, ortaokul, Üniversite, YGS